Bunlar gerçekten çok önemli.
Modern terörizm, ve gerilla savaşlarında en etkili silahlar bunlar.
Buna belki bir de keskin nişancı silahlarını ekleyebiliriz.
Eminim Saddam öbür tarafta neden F-14'lere bu kadar çok para verdiğini ve işgal sonrası için yeteri kadar keskin nişancı yetiştirmediğini düşünüp hayıflıyordur.
- Bu durumda ABD muhalif bir ülkenin yapacağı en güzel hareket ise, ABD karşısındaki güçlerin rahatça kullanabileceği, ucuz, basit, güvenilir, etkin ateşleme düzenekleri ve patlayıcı mühimmatı bolca dağıtmak olacaktır.
- Ayrıca yine basit, etkili, uzun menzilli, modern keskin nişancı silahlarını da karıştırmak istediği ülkeye ve burada ABD işgali altındaki ülkeye bolca sokması gerekir.
- Üçüncü ve en etkili olan ise Stinger benzeri, portatif, at-unut tipi hava savunma, anti-tank silahlarını da unutmamak lazım.
ABD'nin dünya coğrafyasında bu kadar rahat at oynatmasının sebebi ise;
Tek kutuplu dünyada ABD'nin hasımlarını destekleyecek karşı bir güç yok.
Eskiden bu görevi SSCB yapıyordu, C4'e karşılık RDX, Thomsona karşılık Kalaşnikof, ve hemen her katagoride bir karşılık vardı.
Eğer bir gün başka bir rakip küresel güç oluşursa, bunu şuradan anlayacağız.
Dünyada ABD'nin çatıştığı çeşitli yerlerde yukarıda sıraladığım tipte silah ve mühimmat görülecektir.
Ben kişisel olarak tek kutuplu dünyadan rahatsızım, mutsuzum.
ABD azgınlığının denetlenmesi ve dengelenmesi gerektiğini düşünüyorum.
Zamanla, Şangay Beşlisinin bu türden bir güce dönüşeceğini bekliyor ve umuyorum.
Hayırlısı hamdolsun...
Afgan Savaşı'nın geleceği ve IED'ler...
FİKRET ERTAN
04.11.2010, Perşembe - Zaman
Afganistan'da 10 yıl süren Sovyet işgalinin askerî sonucunu en çok etkileyen silah, Amerika'nın Mücahit güçlere sağladığı Stinger denen çok etkili, kullanımı kolay, omuzdan atma uçaksavar füzelerdi.
Mücahitler, bu füzelerle Sovyetler'in hava üstünlüğüne son vermiş, savunmasız kalan kara güçleri de etkinliğini kaybetmişti.
2001'de başlayan ve halen devam eden son savaşın nihai askerî sonucu henüz belli değil; ancak bu sonuçta çok basit bir silahın önemli rol oynadığı ve oynayacağına hiç şüphe yok.
Bu silah, Batı askerî literatüründe kısaca IED (improvised explosive devices) denen patlayıcı düzenekler. Bunlar basit, ev yapımı, kolayca yerleştirilebilen bomba ve mayınlardan, yine kolayca bulunabilen gübre, dinamit gibi malzemelerden ya da eski bomba, top mermilerinden yapılıyorlar. Ateşleme düzenekleri de cep telefonları, telsizler, otomatik kapı açıcıları ya da benzeri mekanizmalardan meydana geliyor. Bunlar ayrıca istenirse kablo ya da ip vasıtasıyla da ateşlenebiliyorlar.
IED'ler, Irak Savaşı'nda Amerikan ve Irak güvenlik güçlerine en çok zarar veren savaş vasıtalarıydılar. 4 bin 500 kadar Amerikan kaybının muhtemelen yarıdan fazlası bunların kurbanı olmuştu. Bugün Irak'tan sonra IED'ler Afganistan'da da hem Amerikan ve hem de NATO güçlerine büyük kayıplar verdiriyorlar.
Taliban, IED'leri yol kenarlarına, çöp bidonlarına, arabalara, kamyonlara, bisikletlere, motosikletlere, hayvan leşlerine, başka yerlere yerleştiriyor, bunları bazen uzaktan kumanda ile bazen de ip ya da kabloyla patlatıyor, büyük kayıplara yol açıyor.
Afganistan'ın ilkel altyapısı, yollarının durumu, hava şartları IDE kullanımında Taliban'ın işini kolaylaştırıyor. Çoğunlukla şose, stabilize yol ya da patikalardan meydana gelen yol sistemi sayesinde IED'lerin yerleri kolaylıkla tespit edilemiyor. Ayrıca rüzgâr, toz fırtınası gibi hava şartları da gizlenen IED'lerin yerlerini kolaylıkla örtebiliyor. Kısacası, Afganistan'ın topografyası ve altyapısı Taliban'a üstünlük sağlıyor.
Taliban, 2004'ten bu yana üstünlüklerden faydalanarak NATO-ISAF'ın Afganistan'da kalma ve savaşma iradesini kırmaya gayret ediyor, her yıl kullandığı IED miktarını artırıyor. Nitekim, 2004'te 308 olan sayı, geçen yıl 7 bin 155'e yükselmiş bulunuyor. 2004-2010 toplamı ise 16 bin civarında. Bunların sonucunda da 7 bin kadar Afgan sivilin yanı sıra çok sayıda Amerikan ve ISAF askeri ölmüş, yüzlercesi yaralanmış bulunuyor. Esasen Amerikan kayıplarının yarısı IED kurbanı.
Savaşın kazanılması bakımından IED ve bunlarla mücadele Amerikan ve NATO-ISAF'ın birinci askerî önceliği durumunda bugün. Son haberlerden de Amerikan ve NATO-ISAF güçlerinin IED'lerle mücadelede başarılı olmaya başladıkları, yapılan operasyonlar sonucu Taliban'ın IED yapımında kullandığı malzemeleri artık eskisi gibi kolay ve ucuza temin edemediği anlaşılıyor. Bu yüzden amonyum nitrat (gübre), ateşleyici gibi malzemelerin fiyatlarının en az 10 misli arttığı ortaya çıkmış bulunuyor.
Kısacası Amerikan ve NATO-ISAF güçleri, geçen temmuz ayından bu yana güneyde yürüttükleri operasyonlarla Taliban'ın lojistik hatlarına darbe vurmuş bulunuyorlar. Şüphesiz bu başarıda, Pakistan ordusunun sınırın kendi tarafındaki başarılı operasyonlarının payı da büyük. Ayrıca Afgan sivillerin gördükleri, tespit ettikleri IED'leri Afgan polisine bildirmekte eskisine göre daha istekli oldukları, bu yüzden IED'lerin yarısının patlamadan imha edildikleri bildiriliyor.
Diğer yandan, bu başarılara rağmen Amerikalı General Michael Oates'in açıkladığı gibi IED'ler bir silah sistemi olarak tamamen devre dışı bırakılamaz, yenilemezler; zira bunlar kullanımı ve imali çok kolay silahlardır.
Nitekim, bu yüzden bizdeki teröristler de son Taksim saldırısında olduğu gibi IED kullanmaktadırlar.
Taliban bugün IED konusunda uğradığı darbeleri atlatabilecek mi, atlatamayacak mı, söylemesi kolay değil. Ancak atlatamadığı takdirde savaşı kaybetmesi de güçlü bir ihtimal olarak ortada duruyor; zira Taliban artık pusularda, baskınlarda eskisi gibi başarılı olamıyor; özellikle hasmın hava gücüne karşı koyamıyor. Afgan Savaşı'nın askerî geleceği ile Taliban'ın IED'leri arasındaki ilişki işte bu kadar güçlü ve belirleyici. Afgan Savaşı'nda son askerî durum işte böyle.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder