DIN, IMAN, YALAN, DOLAN....

ERGENEKON  MERGENEKON, DÖN DOLAŞ ASKERE-KON

Ü

mraniye'de metruk bir evde el bombaları bulundu.
Bombayı bulanlarca "ERGENEKON" adı gündeme kondu.
Tutanak tutulurken polislerce Genelkurmay Başkanı'na  sövüldü.
Sonra en önemli kanıt olmasına karşın  bombaların yok edilmesi uygun görüldü.

Cumhuriyet Gazetesini ERGENEKON bombalattı.

Cumhuriyet'in sahibi ve baş yazarı İlhan Selçuk ( ışıklar içinde yatsın) ERGENEKON'dan tutuklandı.
Dayanamadı.

Üniversitede türbanı yasaklayan Danıştay yargıçlarını dinci gazete hedef tahtası yaptı.
BBP bağlantılı bir avukat silahlı baskınla bir yargıcın hayatına kıydı.
Babası türban karşıtlarına meydan okudu (Henüz dersini almamıştı).
Mahkeme katilin cezasını kesti.
Ceza, tarikat-siyaset kardeşlerini kesmedi.
Alpaslan Aslan ERGENEKON'a konduruldu.
OYAK Güvenlik ile askeri bağlantı da kuruldu.
Sonuç olumlu...

Hanefi Avcı, yıllarca solcuların anasını ağlattı.
Meslek hayatının sonunda sol örgüte yardım yataklık yapmaktan tutuklandı.
Uygun(!) bir gerekçeyle ERGENEKON'a bağlandı.
Cemaate dokunan kitap yazmak ne demekmiş anladı.

Hrant Dink'i öldüren de azmettiren de BBP bağlantılı kişilerdi.
Adam soruşturma sırasında polisin camını açıp " YAŞASIN BBP, YAŞASIN ALPEREN OCAKLARI!" diye nara attı.
Ama beylerin inadı inat basenleri iki kanattı.
Olay ERGENEKON'a bağlanmalıydı.

Hrant'ın liberal aydın arkadaşları da ailesi de ERGENEKON diye dayattı.

Başbakan yardımcısı Arınç'a göre örgüt için delil aramaya gerek bile yoktu.
Ogün Samast'ı yakalayanlarla çekilmiş fotoğraf yeterli kanıttı.
O fotoğrafta asker vardı ya, daha ne kanıtı aranmaktaydı?

ERGENEKON oradaydı...

0ysa olayın içindekiler bilir ki canlı-kanlı fotoğraflar ve konuşmalar polislere aittir.

Ya Hrant'ın ölümünde ihmali olan  Trabzon il emniyet müdürü, emniyetin istihbarat daire başkanı, İstanbul'un valisi ve il emniyet müdürü ne oldu?
Hepsi ödül mahiyetinde tayin ve terfiler aldılar.
Çok şükür sağ ve afiyetteler...

Kararı veren yargıç, "Örgüte ait yeterli delil yok!" derken, gönlü çalık savcı ise, "Örgüt de var, delil de!" diyerek, ERGENEKON dururken örgüt ve fazladan delil aramaya gerek olmadığını aynen Arınç diliyle tekrarlıyor.
Arınç da yargıcı fırçalıyor.
Yakında tayin yerini öğreniriz...

 

Nedim Şener de bu olayda ERGENEKON aradı.
Yetkilileri suçladı.
Açıklarını yakaladı, yazdı.
Şu dünyanın garipliğine bakın ki o da şimdi bir ERGENEKON sanığı.

Danıştay sanığının da, Hrant sanığının da BBP bağlantısı var ama, BBP başkanı Yazıcıoğlu'nun ölümünde de ERGENEKON arandı.
Helikopterden bazı parçaları söken askerler sayesinde bağlantı sağlandı.
Şimdi uğraşsınlar dursunlar olayla ilgilerinin olmadığını kanıtlamaya, fili tavşan yapanların diyarında...

Peki nedir, kimdir, nerededir bu ERGENEKON?

BİR NUMARA dedikoduları dolaştı bir süre.
Kaç tane bir numarası vardı?

Hani bir tanesi?

Bırakın BİR numarayı YÜZ NUMARA'sı bari bulunsaydı, işe yarardı.

MİT, EMNİYET, GNKUR. ; " BÖYLE BİR ÖRGÜT YOK" dedi.

Temmuz 2007'den bu yana 4.
5 yıl geçti.
Yüzlerce kişi tutuklandı.
Bir o kadarı tutuksuz yargılandı, yargılanmakta.
Her yere konan, her yemeğe nane, her davaya çare olan şu örgütün başından vaz geçtik kıçından da yakalanması mümkün olmadı mı?

Sade Türkiye değil, dünya kamu oyu meraktan çatlayacak; NEREYE GİRDİ BU ÖRGÜT?

Bizim savcılarımız, onların yardımcısı kolluklarımız, istihbaratımız, yargıçlarımız bu kadar mı beceriksiz ki bir iz bulamadılar.
Her suçun sorumlusu şu örgütün kuruluş şemasını ortaya çıkaramadılar.
Yazıklar olsun...

Son bölümü de Bülent Arınç'a ayırdım.
Sevgimden.

Sözlerine bakalım;

- ...Yargı hiç kimsenin gözünü yaşına bakmaz, bakmamalı.

- ...Benimle ilgili iddiaları, "O gözetleme emrini ben verdim" diyen kişiydi.
Yani neyi ne zamanda ne kadar doğru söylediğini bilemiyorum.

Neymiş?
Yargı kimsenin gözünün yaşına bakmazmış.

Kimin gözü yaşlanır sık sık?

Neymiş?
Gnkur.Bşk.nın doğru söylediği şüpheliymiş?

Kendisi ile ilgili kısma gelince, Sayın Başbuğ'un avukatı da açıkladı; gözetleme emri kendisi için değil, kendisine yakın bir adreste oturup ( AKP'lilere) bilgi sızdırdığından şüphelenilen bir askeri şahıs için verilmişti.
Olaydan üç gün sonra da resmi açıklama yapılmıştı.

B.Arınç neden kendisi için gözetleme emri verildiğini ileri sürüyor?

Akla gelen ilk yanıt şu oluyor; O asker bilgileri Bülent Arınç'a sızdırıyordu da ondan.
Yarası olan gocunur.

Yoksa bay Arınç neden böyle bir izlenim edinsin, değil mi?

Naci BEŞTEPE