29 Ocak 2013 Salı

11-Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nın en güçlü adayı Oramiral Nusret Güner’i ordudan istifaya zorlamak için TSK içinde komplo kurulduğu çok açık…

Tek kelimeyle ahlaksızlık, şerefsizliktir.
Bunları alkışlayanlar, bunlardan keyiflenenler, bunları intikam gibi görenler.
Dünyada gelmiş geçmiş hiçbir din, hiçbir ahlak bunları hak, mübah yapamaz, mazur gösteremez.
Unutmayın, çoğu insan karısına, kızına bunun onda biri yapıldığında kan dökmektedir.
Hukuk, nizam, demokrasi, sivilin üstünlüğü falan, bunlar bir yana, adalet öbür yana.
Adalet kaybolunca herkes kendi hakkını kendi arar, bu çok doğal.
Bu kadar alçakça işleri yapanlar yarın sakın ovunup, dövünmesin.
Vay biz nettik ki, vay biz masumduk, gazi olduk, şehit olduk falan sormasınlar.
O zaman geldiğinde söylerler, bunları, bunları yaptıydınız diye.
Men dakka, dukka.
Değil miydi o laf?

Vallahi ben korkmaya başladım.
Bu kadar nefret, bu kadar kin hayra alamet değil.
Çok kötü şeyler olur.
Yapanlar da korksa iyi olur.

Oraj POYRAZ

Melih Aşık: Denizde komplo…

Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'nın en güçlü adayı Oramiral Nusret Güner'i ordudan istifaya zorlamak için TSK içinde komplo kurulduğu çok açık…

Oramiral'in kızı gizli kameraya çekilmiş, bu olay casusluk iddianamesine dahil edilmiş. Hem de kızın adı ve sanıyla…
İddianamedeki telefon kayıtlarında şu cümleler yer alıyor:

"M. K. astsubay, Nusret Paşa'nın lojmanına girdiği anlardan birinde A.'nın odasına gönderdiğiniz kamerayı yerleştirmiş."

'M.K., A.G.'nin (Nusret Güner'in kızı) odasına yerleştirdiği kamerayı almış. Kullanılabilecek iyi görüntüler var. Ekte gönderiyorum…"

Sözcü'de Saygı Öztürk'ün haberinde en çarpıcı bilgi şu:

"Telefon konuşmalarında Güner'in kızının odasına gizli kamera yerleştirdiği söylenen astsubayın adı sanıklar arasında geçmiyor"

Deniz Kuvvetleri Komutanı bu komploda adı geçen astsubayların anında bulunup askeri mahkemeye çıkarılması için emir verdi mi? Öyle bir haber duymadık…

Deniz Kuvvetleri'nde şimdi yeni istifalar bekleniyor. Dünya tarihinde bir ülkenin kendi deniz kuvvetlerini ve ordusunu böylesine yok ettiği ilk kez görülüyor.

Donanmada komutan kalmamış ne gam… Üsküdar-Beşiktaş arası motorlardan bulursun bir kaptan… O da kaptan bu da kaptan!
Yazgülü Aldoğan

AK günler geldi…

Yaşadığımız Ak dönemin bir ak uygulamasını CHP Kırklareli milletvekili Mehmet Kesimoğlu dün basın toplantısında anlattı.

"Lüleburgaz ilçemizin devlet hastanesinde bir müdür vardı. AKP'lilerle hayli sıkıfıkı olan bu müdür, imha edilmesi gereken diyaliz solüsyon bidonlarını 'hastane bahçesinde kamyonlara teslim' satıyordu. Sonunda aynı hastanenin bir başhekim yardımcısı tarafından savcılığa şikâyet edildi. Müdürün ceza yemesi neredeyse kesin iken… Sağlık Bakanlığı, Diyaliz Yönetmeliği'ni değiştirip solüsyon bidonlarını tıbbi atık kapsamından çıkarıverdi. İhbarı yapan başhekim yardımcısı mı? O da hemen görevden alındı…

Müdür bey, tam bu yolsuzluktan sıyırmış ve hemşire olan eşiyle emekliye ayrılmıştı ki… Gelen bir ihbar sonucu eşi hanımefendinin banka hesabında tamı tamına 3 milyon 925 bin 865 lira çıkmasın mı! Sağlık Bakanlığı müfettişleri olaya hemen el koydular… Soruşturma yapıldı, emekli hemşirenin 'Geliriyle mal varlığının uyumlu olduğuna' karar verildi…"

Eskişehir de baskına uğradığına göre… İnsanların insanca yaşayacağı bir kenti "borçlanmadan, devletin olanaklarını kullanmadan" yaratıp AKP'li belediyelere karşı iyi bir örnek oluşturmak da suç kapsamına
alınmış durumda…
Akif Kökçe

Ayman

CHP İzmir milletvekili Birgül Ayman Güler'in Meclis konuşmasıyla başlayan derin tartışmayı herkes işine geldiği gibi yorumluyor. Güler'in ne demek istediğini galiba en güzel Süheyl Batum anlattı:

"Bizim çok değerli arkadaşımız Birgül Ayman Güler dedi ki:

- Bize sakın etnik Kürt milliyetçiliğini ilericilik, solculuk diye yutturmaya kalkışmayın. Bizim millet anlayışımız ırka dayanmayan, Türk, Kürt, Laz, Çerkez, Alevi, Sünni ırka, etnik kökene, cinsiyete, mezhebe, dine, dile dayanmayan, hepsini içeren Türk milleti anlayışıdır. Bizim Türk milleti anlayışımız hepsini içerir. Sırf Kürt milliyeti diyerek sadece etnik bir bağa dayanan sizin anlayışınızı aynı görmemiz mümkün değildir' dedi. Ulus içinde eşitliği savundu. Ama bazı ahlaksızlar bunu, 'Eşitliği bozdu, Türk ile Kürt eşit değildir' diye anlatmak için yoğun bir çaba içine girdi" diye yorumladılar.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, "CHP'de CHP'li olmayan milletvekilleri var" demiş. İyi de onları kim milletvekili yaptı?
Fahrettin Fidan

Samatya

Uşak milletvekili Dilek Akagün Yılmaz, son iki aydır İstanbul-Samatya'da dört yaşlı Ermeni kadının peş peşe saldırıya uğraması, birisinin öldürülmesi, üçünün yaralanması olayını Meclis'e taşıdı. Yaşlı kadınların çantalarının dahi alınmamasına, bu yüzden olayın sıradan sayılmaması gerektiğine dikkati çekti. Faillerin günlerdir bulunamamasını eleştirdi…

Dört ayrı olaya rağmen bugüne dek bir ipucunun dahi bulunmaması pek ilginç.

Milliyet


a45UyF587661-201301290930-11

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder