22 Ocak 2013 Salı

11-Rifat Serdaroğlu: İSVİÇRE ÇAKISI GİBİ

Rifat Serdaroğlu: İSVİÇRE ÇAKISI GİBİ

İlk defa İsviçre'de üretildiği için bu adı alan alette neredeyse yok, yoktur.
Testere-Çakı-Makas-Törpü-Tirbuşon-Gazoz Açacağı-Tırnak Makası-Bıçak-Fırça gibi çok sayıda işlevi olan faydalı bir alettir. İsviçre, bu çakısı ile övünür ve her yıl milyonlarcasını satar.

Bizde ise faydalı olup olmadığı tartışılabilecek, İsviçre Çakısı gibi çok işlevli bir siyasetçimiz var; Türkiyeli Başbakan Erdoğan.
Maşallah akıl küpü gibi. Bu dünyada bir faninin bilmesi gereken her şeyi bildiğini söyler. İnsan Başbakan olunca, dünyadaki tüm bilgiler ya vahiy yoluyla, ya da bir çip ile beynine monte edilir ya, bizimki de o hesap, her şeyi bilir.
Derde devadan gayri…

*Milletin kafası çalışmaz zanneder, kimin kaç çocuk yapacağına o karar verir. Bazen en az üç der, bazen hızını alamaz, beşe kadar yolu var der.
Sanki herkesin, çocuklarını beleşten okutacak Remzi Abisi varmış gibi.
Sanki herkes çocuklarına gemiler-pırlanta mağazaları-rafineriler-medya kuruluşları alabilecekmiş gibi.

*Sadece doğurtulacak çocuk sayısını değil, doğum şekline bile o karar verir. Kadın-Doğum Uzmanlığını Potamya'da tamamlayan Erdoğan, normal
doğum mu yoksa sezaryenle doğum mu olsun diye karar verecek en büyük otorite olarak kendisini görür. Vatandaşın biri çıkıp; "Benim yatak odamdan, karımla ilişkimden, kaç çocuk yapacağımda sana ne kardeşim. Çıksana benim yatak odamdan" dese, bizim Jinekolog ne yapacak, çok merak ediyorum.
Öğretmen'e dediği gibi, al o oyu, bir yerine koy mu diyecek?

*Belediye Başkanlığı sırasında, mahalle bakkalından "Gıda Uzmanlığı" sertifikası da alan Erdoğan, milletin yiyeceği ekmeğin rengini de belirler. Ekmek beyaz mı olacak, esmer mi olacak, sarışın mı olacak sadece o karar verebilir.
Bu konuda otoritedir ama yakında tüketeceğimiz buğdayın tamamını ithal edeceğimizi görmezden gelir. Uyguladığı tarım politikaları sonucu Cumhuriyet tarihinde bir rekora daha imza atan Erdoğan'a "Saman İthal Eden İlk Hükümet" plaketi verilmelidir.

*Terörle mücadeleyi yalnız o bilir. İnanmayan, Türkiye sevdalısı Öcalan'a ve Leyla Zana'ya sorabilirler; Öcalan; Çözüm AKP'de, Erdoğan'da.
Leyla Zana ne diyor; "Bu işi Erdoğan çözer."
Çöz de al mustafali, çöz de al gari…

*Bahtsız Bedeviyi, çölde gezen Kutup Ayısını o bilir. İkisinden hangisinin başına ne geldiğini ondan başka kimse bilmez, bilemez!

*Gazeteci kılığına büründükten sonra kendi kendilerini tutuklatan(!),
cinsel tacizcileri-darbe destekçilerini en iyi o bilir.

*Generalin darbeli mi, darbesiz mi olduğunu bir bakışta anlar.
Hilmi Özkök ve Yaşar Büyükanıt'ın darbesiz olduğunu, taa kasaptaki soğanın kokusundan hisseder.

*Futbolu çok iyi bilir. Futbol seyircisi de onu çok sever. Bu sevgisini Telekom-Arena'da Galatasaraylılar, Saraçoğlu'nda Fenerliler, İnönü'de Beşiktaşlılar,
Avni Aker'de Trabzonlular ıslık ve yuh sesleriyle ispatlamışlardır.
Bu sevginin kapalı salonlara da yansıması doğaldır.

*En başarılı olduğu konu "Demokrat" olması ve "Hukuk'a" inanmasıdır.
Partisinde, meclis grubunda ve hükümette o ne derse anında yapılır, tek patron odur. Önseçim-fikir tartışması-eleştiri gibi şeylerden nefret eder. Yargı dediğiniz kurum, kendi işine bakmalı ve iktidara ayak bağı olmamalıdır.

İşte böyle değerli okurlar. Her şeyi bilen Başbakanımız, "Aspirin" gibi adamdır. Baş ağrısına-romatizmaya-diş ağrısına-doğum sancısına-kırık ve çıkığa iyi gelir.
Kimsenin malında gözü yoktur. Kendininki ile yetinir. Aynen Temel gibi;

"Marangoz Temel, işi ilerletip elektrikli testereye geçmiş. Bir binanın onarımında, ikinci katta çalışırken yanlışlıkla testereyi kaydırır ve sol kulağını kopartır. Kulak aşağıya düşer.
Temel aşağıdaki işçilere bağırır; Uşaklar, oralarda bir kulak gördünüz mü?
İşçiler etrafı ararlar ve kanlar içindeki kulağı bulup Temel'e gösterirler;
Bu mudur?
Temel kulağa bakar ve cevap verir;
Yok yahu. Benimkinin arkasında kalem olacaktı!…

Ne mutlu bize ki böyle bir adamımız var.
Erdoğanlar kolay yetişmiyor. Bir Erdoğan bulabildik. Bundan sonra ne zaman bir tane daha bulabiliriz, bilemiyoruz!…

Sağlık ve başarı dileklerimle 22 Ocak2013

İLK KURŞUN



a45UyF587661-201301221014-11

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder