1 Mart 2013 Cuma

15-İmam Hatip Liseleri ülkeye zarar vermiştir.

 

Atatürk'ün Gençliğe Hitabesi

Ey Türk Gençliği!

Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir.

Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin, en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahilî ve haricî bedhahların olacaktır. Bir gün, İstiklâl ve Cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şerâitini düşünmeyeceksin! Bu imkân ve şerâit, çok nâmüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklâl ve Cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.

Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerâit içinde dahi, vazifen; Türk İstiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!

 

 

Mustafa Kemal Atatürk
20 Ekim 1927

Açıklama: http://www.ataturkungencligehitabesi.com/ata_imza.gif

 

Atatürk'ün Bursa Nutku

"Türk genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir.
Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır.
Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.
Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, 'Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır.' demeyecektir.
Elle, taşla, sopa ve silahla;nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.

Polis gelecek, asıl suçluları bırakıp, suçlu diye onu yakalayacaktır.
Genç, 'Polis henüz devrim ve cumhuriyetin polisi değildir.' diye düşünecek, ama hiç bir zaman yalvarmayacaktır.
Mahkeme onu yargılayacaktır.
Yine düşünecek, 'Demek adliyeyi ıslah etmek, rejime göre düzenlemek lazım.' diyecek.

Onu hapse atacaklar.
Yasal yollarla karşı çıkışlarda bulunmakla birlikte bana, başbakana ve meclise telgraflar yağdırıp, haklı ve suçsuz olduğu için salıverilmesine çalışılmasını, kayrılmasını istemeyecek.
Diyecek ki, 'Ben inanç ve kanaatimin gereğini yaptım.
Araya girişimde ve eylemimde haklıyım.
Eğer buraya haksız olarak gelmişsem, bu haksızlığı ortaya koyan neden ve etkenleri düzeltmek de benim görevimdir.'

İşte benim anladığım Türk genci ve Türk gençliği!"

*Mustafa Kemal Atatürk'ün, 5 Şubat 1933 günü Bursa'da yaptığı nutuktur

 

Evet,












İmam Hatip Liseleri ülkeye zarar vermiştir.
Bu okullardan cumhurbaşkanı, başbakan hatta bakanlar yetişmiştir.
Ve zaten bunlara bakarak bu okulların zararlı olduğunu söylüyoruz.
İmam Hatipler ürettikleriyle zararını isbat etmiştir.
Milli bir felakettir.
Aslında sadece, Tayyip Erdoğan'a bakmak bile bunu anlamak için yeterlidir.
Daha bakanlara, vekiller, müsteşarlara, valiler, emniyet müdürlerine gelmedik bile.

Ancak teknik bir okul diye kurulan okulların modern eğitimin alternatifi diye kullanmak mümkün değil.
Bunların varlık sebepleri çocuklara sadece pozitif bilimi öğretmek, meslek kazandırmak değildir.
Bunların kurucuları, himaye edenleri seksen kez söylemiştir.
Bu okullar müslüman yetiştirme misyonu olan okullardır.
Bu okullarda sünni-nurcu müritler yetiştirmeyi hayal ettiler, ve bunda da başarılı oldular.
Sadece böyle bir iddianın olması dahi aykırıdır.
Hem diğer okullarlar haksız bir kıyaslama içerir.
Hem de haddini aşan bir iddiadır.
Ülkede ikilik yaratmaktadır.

İslam alemi, müslümanlar bu okullar sayesinde muzaffer olamayacaklar.
Daha iyi boyun eğen, daha pazarlığa yatkın insanlar yetişmektedir.
Bu okullar sayesinde islam ülkelerindeki işgaller, tecavüzler, ezilme ve horlanmalar son bulmayacaktır.

Çünkü bu okullarda aklın karşısına iman konmuştur.
En büyük sıkıntı budur.
Aklın karşısına iman konamaz, konmamalı.

Ve günümüzde bu okullardan yetişmiş insanlar salt bu sebepten dolayı bir milli sorundur.
Bu okulların yetiştirdiği bakanlar, başbakan, cumhurbaşkanı bu okullarda aldıkları bakışla ülkeyi yönetmeye çalışıyorlar.
Aynı durum yabancı ülkelerdeki Fitnebaz Cemaat okulları için de geçerlidir.
Her demeçlerinde, her icraatlarında Sünni-Nurcu bakışla işleri içinden çıkılmaz hale sokuyorlar.
On yıldır yaptıkları ülkeyi parçalanmanın eşiğine getirdi, rejimin değişmesi aylar içinde olacak hale geldi, küresel bir ekonomik krizle herşey tepetaklak olacak kadar kırılgan.
Ülkenin bekasını, birliğini, varlığını her şeyi tehlikeye atmışlardır.
Ülkeyi her anlamda iflasa sürüklediler.

İmam Hatip Liseleri ülkeye zarar vermiştir.
Başarısız olmuş toplumsal bir deneydir.
Sadece Tayyip Erdoğan'a bakmak bile bunu anlamak için yeterlidir.

Oraj POYRAZ
a45UyF587661-201303011303-15
^^^^^ - vvvvv

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder