Popüler Tarih / Şubat 2002 / Sayı 18 Erhan Afyoncu Osmanlı tarihinin çok önemli bir dönemine damgasını vurmuş olmasına rağmen, II. Murad, oğlu Fatih'in gölgesinde kalmış ve yeterince tanınmamıştır. Oysa Halil İnalcık'ın da vurguladığı gibi, II. Murad en büyük Osmanlı hükümdarları arasında yer alır. 1. II. Murad tahta nasıl çıktı? 2. Osmanlı'nın bölünmesi nasıl önlendi? 3. II. Murad tahtı niçin bıraktı? 4. Fatih, Varna Savaşı'na babasını çağırdı mı? 5. Varna Savaşı'nın etkileri neydi? 6. II. Mehmed tahttan nasıl indirildi? 7. II. Murad kaç kez tahta geçti? 8. Büyük oğlu Alaeddin Ali Çelebi öldürüldü mü? 9. Dönemin kültürel faaliyetleri nelerdi? 10. II. Murad'ın Osmanlı tarihindeki yeri nedir? 1 - II. Murad tahta nasıl çıktı? Çelebi Mehmed 1421'de öldüğünde 4 oğlu vardı. Bunların en büyüğü, Amasya Sancak Beyliği'nde bulunan Murad'dı. Onun bir küçüğü olan Mustafa Çelebi, Hamidili'nde Sancak Beyi idi. Çok küçük yaşlarda Yusuf ve Mahmud isimli iki oğlu daha vardı. Çelebi Mehmed'in vasiyeti, yerine büyük oğlu Murad'ın geçmesi, Mustafa Çelebi'nin Anadolu'yu idare etmesi ve en küçük iki oğlunun ise hayatta kalabilmeleri için, Bizans'a gönderilmesiydi. Bizans ise Çelebi Mehmed'in kardeşi Mustafa Çelebi'yi serbest bırakmayacak, şehzadelerin masrafı için Bizans'a belli bir miktar para ödenecekti. Çelebi Mehmed'in Edirne'deki ölümünü devlet adamları 42 gün sakladılar. Durumdan şüphelenen askerleri ikna etmek için, ölü padişaha elbise giydirilerek az ışık alan bir köşeden askere gösterildi, askerin ileri gelenleri içeri girerken, hekimbaşının hastanın yorulmaması yönündeki sahte uyarılarıyla 'vaziyet kurtarıldı'. Bizans'ın elinde bulunan Yıldırım'ın oğlu Düzmece Mustafa'nın durumu haber alıp, harekete geçmesinden korkulduğu için, padişahın ölümü gizlenmişti. II. Murad, 1421 Temmuz'unun sonlarında Bursa'da tahta çıktığında, 18 yaşında bir gençti. Düzmece Mustafa yüzünden, devletin ileri gelenleri, başkent Edirne'ye gidip cülus merasimi yapmak yerine, zaman kaybetmeden Bursa'da bu işlemi gerçekleştirmiş 2 - Osmanlı'nın bölünmesi nasıl önlendi? Timur'un Anadolu'yu istilasıyla karışan ve dağılmaya yüz tutan Osmanlı devleti, Çelebi Mehmed'in çabalarıyla bir nebze olsun kendini toparlar. Ancak onun 1421'deki ölümüyle, Osmanlı ülkesi yeniden bir kargaşaya gömülür ve bölünmenin eşiğine gelir. Hem Osmanlı tahtına başka rakipler çıkar hem de Karaman, Çandar, Germiyan, Saruhan ve Menteşe gibi beylikler ayaklanarak Osmanlı topraklarını işgal ederler. 1402'deki duruma geri dönülür. Bizans imparatoru, saltanat değişikliğinin ilk günlerindeki havadan istifade ederek, II. Murad'dan bir menfaat koparmaya çalışır. Ancak bunda başarılı olamayınca, II. Murad'ın amcası Mustafa Çelebi'yi, İzmiroğlu Cüneyd Bey ile birlikte Gelibolu'da karaya çıkarırlar. Mustafa Çelebi, Yıldırım Bayezid'in gerçek oğlu olmasına rağmen Osmanlı tarihleri onun taht üzerindeki meşruiyetini gölgelemek için, 'Düzmece' adıyla zikretmiştir. Mustafa Çelebi, Gelibolu'ya çıktıktan sonra geçtiği yerlerin halkı ona itaat eder. Kısa sürede Rumeli'deki halkın yanı sıra askerler de onun padişahlığını tanırlar. Rumeli'nin kısa sürede ona iltihakının nedeni, o sırada II. Murad'ın henüz 18 yaşında olmasıdır. Mustafa Çelebi'nin Rumeli'de hakimiyet kurduğu Bursa'da duyulunca, Veziriazam Bayezid Paşa ona karşı gönderilir. Ancak Edirne yakınlarında, Sazlıdere denilen bataklık arazide iki taraf karşılaştığında, Veziriazam'ın yanındaki kuvvetler, Mustafa Çelebi'ye katılırlar. Bu olayın ardından, Rumeli'nin önde gelen beyleri de Mustafa Çelebi'nin çevresinde toplanırlar. Edirne ve Serez'de, Mustafa Çelebi adına para bastırılır. Osmanlı İmparatorluğu fetret devrindeki gibi, Anadolu ve Rumeli olmak üzere ikiye bölünür. Rumeli'de durumunu sağlamlaştıran Mustafa Çelebi, Cüneyd Bey'in de teşvikleriyle Anadolu'ya geçerek Bursa'ya doğru ilerler. Ulubad suyu kenarlarında iki ordu karşılaşır. Rumeli'nin önde gelen akıncı beylerinden Mihaloğlu Mehmed Bey, gece yarısı Mustafa Çelebi'nin yanında yer alan Rumeli beyleriyle görüşerek onları II. Murad'ın yanına çeker. Yanındaki askerlerin çoğu ayrılan Mustafa Çelebi, Gelibolu'ya geçerse de Cenevizlilerden gemi temin eden II. Murad'ın kuvvetleri onu takibe başlarlar ve Tunca vadisinde Kızılcaağaç Yenicesi'nde Mustafa Çelebi'yi yakalarlar. II. Murad daha sonraki seferleriyle Anadolu'daki beylikleri itaat altına alır, Germiyanoğlu Beyliği'ni ise son beyin ölümü üzerine, savaşsız olarak ülkesine dahil eder. Genelde, 1413'te Çelebi Mehmed'in kardeşlerini bertaraf edip tahta tek başına geçmesiyle Fetret devrinin bittiği söylenirse de, aslında Osmanlı, bölünme tehlikesi ve kargaşa ortamından, ancak İstanbul'un fethiyle kurtulabilmiştir. Osmanlı İmparatorluğu' 3 - II. Murad tahtı niçin bıraktı? II.Murad savaşçı bir kişiliğe sahip olmamasına rağmen, hükümdarlık dönemi devamlı savaşlarla geçer. 1434-1442 yılları arasındaki hükümdarlık döneminde, şiddetli fetih siyaseti takip etmek isteyenler, Divan-ı Hümayun'da etkili olurlar. 1440'a kadar Sırbistan ve Eflak hakimiyeti için Macaristan'la yapılan savaşlarda büyük başarılar kazanılır. Ancak 1440'ta Belgrad kuşatmasındaki başarısızlıktan sonra arka arkaya mağlubiyetler başlar. Haçlı kuvvetleri Hunyadi idaresinde kazandıkları başarılarla Edirne'yi tehdit edecek duruma gelirler. II. Murad istila ordusunu Balkan geçitlerinde 24 Kasım 1443'teki Zlatica savaşı ile zar zor durdurur. Bu tarihten itibaren padişah barış siyasetine geri döner. Ömrünün son yıllarını savaştan uzak geçirmek ve hayattaki tek oğlu Mehmed'in hükümdarlığını garantiye almak için II. Murad, Karaman Beyliği ile Balkanlar'daki devletlere bazı toprak tavizler vererek tahtı 12 yaşındaki oğluna bırakır. Kendisi de Manisa'ya çekilir. 4 - Fatih, Varna Savaşı'na babasını çağırdı mı? 12 yaşında bir çocuğun tahta geçmesi haçlıları cesaretlendirir ve barış antlaşmasını bozup Osmanlı ülkesine doğru yürüyüşe geçerler. Osmanlı ile haçlılar arasındaki Segedin Antlaşması'nın bozulmasında, Kardinal Çezarini'nin büyük rolü olur. Kardinal, Macar Kralı’nı "Papa'nın onayı alınmadan Müslümanlarla yapılan hiçbir antlaşmanın muteber sayılamayacağını ve onlara karşı edilen yemine bağlı kalınamayacağını Haçlıların antlaşmayı bozup Edirne'ye doğru harekete geçmeleri, Osmanlı'yı bir bunalımla karşı karşıya bırakır. Tahtta 12 yaşında bir çocuğun bulunması, haçlılara cesaret verdiği gibi, Osmanlı devlet adamlarını da kara kara düşündürür. Bu sırada II. Mehmed'in babasına, "Hükümdarsan gel ordunun başına geç, yok eğer ben hükümdarsam, emrediyorum gelip ordunun başına geç" dediği anlatılır. Ancak bu bilgiye dönemin kaynaklarında rastlanılmadığı gibi, Fatih'in babasını çağırma niyetinde olmadığı, lalalarının etkisiyle savaşa kendisinin gitmek istediği anlaşılmaktadır. Onun bu niyetini gerçekleştirmesine, Veziriazam Çandarlı Halil Paşa engel olur; adam gönderip II. Murad'ı çağırtarak ordunun başına geçirir. II. Murad geldikten sonra dahi, II. Mehmed babasının Edirne'de kalması, kendisinin ise düşmana karşı gitmesi yönünde ısrar ettiyse de, bu fikri kabul görmez. 5 - Varna Savaşı'nın etkileri neydi? Macar, Leh, Papalık, Venedik ve Balkanlar'daki çeşitli milletlerden oluşan haçlı ordusu, Türklere karşı kazandığı başarılarla şöhrete kavuşan Jan Hunyadi komutasında ilerlerken, donanmaları da Çanakkale Boğazı'nı kontrol ediyordu. Çandarlı ve devletin diğer ileri gelenlerinin çağrısıyla harekete geçerek, yanındaki Anadolu askerleriyle İstanbul Boğazı'na gelen II. Murad, asker başına bir duka altını vererek Ceneviz gemileriyle Rumeli'ye geçti. Edirne'ye yaklaştığında, halk ve devlet adamları tarafından sevinçle karşılandı. Kente girmeyen II. Murad ordunun komutanlığını üzerine aldı ve oğlu II. Mehmed'i ve veziriazamı Edirne'nin muhafazası için bırakarak, Tuna'yı geçtikten sonra Varna'ya doğru ilerleyen haçlıları karşılamak üzere hareket etti. İki ordu bir burun üzerine kurulmuş Varna kentinin önlerinde karşılaştılar. Sultan Murad'ın bulunduğu yerin önündeki hendeğin kenarına bir mızrak dikilmiş ve ucuna da haçlıların bozduğu Segedin Antlaşması'nın metni asılmıştı. Osmanlı tarihinin en önemli savaşlarından biri olan Varna Savaşı, 10 Kasım 1444'te gerçekleşti. Hunyadi'nin şiddetli saldırılarıyla sarsılan Osmanlı ordusunda panik havası yayılmak üzere iken, çekilmesini tavsiye edenlere uymayan II. Murad kuvvetlerini düzenledi. Hunyadi Yanoş, elindeki kuvvetleri savaşın gidişatına göre kullanmak istediği için, Macar ordusunu ihtiyata almıştı. Ancak Osmanlı ordusunun dağılma emareleri göstermesi üzerine, zaferin şerefini tamamen Hunyadi'ye bırakmak istemeyen Macar Kralı Ladislas (Wladislas) yerini bırakarak savaşa katıldı. Osmanlı ordusu merkeze saldıran düşmanı içeri çekmek için yanlara doğru açıldı. Araya giren düşman askerleri şiddetli saldırılarla yok edildiler. Varna Savaşı, tarihin en büyük imha muharebelerinden biridir. Bu savaştan önceki iki yılda, Macarlar karşısında uğranılan yenilgiler durdurulmuş ve buhran sona erdirilmiştir. II. Murad'ın Varna Savaşı'nda kazandığı büyük başarı, II.Mehmed'in hükümdarlığını iyice gölgeler ve tahttaki durumunu zora sokar. Bu yüzden lalaları II. Mehmed'i, Varna Savaşı'ndan daha büyük bir başarıya yönlendirirler: Bu da İstanbul'un fethidir. 6 - II. Mehmed tahttan nasıl indirildi? Varna Savaşı'nı kazandıktan sonra II. Murad, Manisa'ya çekilir. Ancak Veziriazam Çandarlı Halil Paşa, II. Murad'ın tekrar tahta çıkmasını arzulamakta; II. Mehmed'i destekleyen Şehabeddin, Saruca ve Zağanos paşalarla anlaşamamaktadı 1446 yılında Edirne'de Osmanlı tarihinin ilk yeniçeri ayaklanması gerçekleşir. İsyanın görünüşteki nedeni paranın değerinin düşürülmesidir. Bu durumdan rahatsız olan asker, ayaklanarak Rumeli Beylerbeyi Şehabeddin Paşa'nın evine saldırır sonra da kentin doğusundaki bir tepeye çekilir. İsyan, yeniçerilerin maaşlarına yarım (buçuk) akçe zam yapılarak bastırılır. Ancak asker, tahtta II. Murad'ı görmek istemektedir. İsyan, Çandarlı Halil Paşa'nın tertipleriyle, genç padişahı tahttan uzaklaştırmak için çıkarılmıştır. Padişahın bir numaralı adamı Şehabeddin Paşa hedef alınmış ve II. Mehmed'in hükümdarlığı tehlikeye düşürülmüştür. Edirne'de iktidar boşluğu meydana geldiği için, Çandarlı'nın gizlice haber gönderdiği II. Murad, Edirne'ye gelerek tahta geçer. II. Murad tahta geçtikten sonra 6 yıl devam eden bu yeni hükümdarlık döneminde, II. Kosova Savaşı ile haçlıları bir kez daha mağlup eder. 7 – II.Murad kaç kez tahta geçti? Bazı kitaplar, Varna Savaşı'nda II. Murad'ı tahta geçmiş gibi gösterirler. Savaş sona erdiğinde ise tahtı tekrar oğluna bıraktığı söylenir. 1446'da meydana gelen ayaklanmadan sonra da II. Murad'ın tekrar hükümdar olması göz önüne alınırsa, üç defa tahta geçtiği düşünülebilir. Aynı durum, II. Mehmed için de geçerlidir. O da bazı tarih kitaplarında, üç kez tahta çıkmış olarak zikredilir. Ancak Varna Savaşı'nda II. Murad tekrar tahta geçmemiştir. Sadece ordunun komutanlığım üstlenmiş, savaşın ardından da Manisa'ya geri dönmüştür. Varna Savaşı'ndan sonra İslam ülkelerine gönderilen fetihnameler, II. Mehmed adına yazılmış, cevaplar da ona hitaben gelmiştir. Bu belgeler açıkça gösterir ki II. Murad, Varna Savaşı sırasında tahta tekrar geçmemiştir. Bu durumda, II. Murad'ın iki defa tahta geçtiği ortaya çıkmaktadır. II. Murad'ın 3 Şubat 1451'deki ölümü üzerine, 18 Şubat'ta tahta geçen Fatih de üçüncü defa değil, ikinci kez hükümdar olmuştur. 8 - Büyük oğlu Alaeddin Ali Çelebi öldürüldü mü? II. Murad'ın büyük oğlu Alaeddin Ali esrarengiz bir biçimde ölmüştür. Dönemin kaynakları bu konuda fazla ayrıntı vermezler. Bizanslı tarihçi Halkondil, Şehzade'nin, Orhan Gazi'nin oğlu Alaeddin Paşa gibi, bir av sırasında attan düşerek öldüğünü belirtir. Ancak bazı Osmanlı tarih kitaplarında, Alaeddin'in Dayı Karaca Bey tarafından öldürüldüğüne dair bilgiler bulunmaktadır. Ama bunun nedeni, açıklanmaz. Amasyalı Hüseyin Hüsameddin ise Şehzade'yi, onun tahta çıkmasını istemeyen devşirmelerin, iki oğluyla birlikte öldürttüklerini ileri sürerse de bu iddiasını destekleyecek bir delil göstermez. Şehzade'sinin ölümünden birkaç yıl sonra yazılan vasiyetnamesinde, II. Murad'ın da öldüğünde, Bursa'da gömülü oğlunun kabrinin yanına gömülmesini istemesi, oğlunun acısını unutmadığını gösterir. 9 - Dönemin kültürel faaliyetleri nelerdi? Kültürel bakımdan, II. Murad dönemi oldukça önemlidir. Timur istilasından sonra Anadolu'da aşiret kimliği tekrar canlanmıştı. Osmanlılar, Timur'un halefleri karşısında meşruiyetlerini sağlamak ve Türkmen çevrelerinde nüfuz kazanmak için, daha önce pek ön plana çıkarmadıkları Oğuzlar'ın Kayı koluna mensubiyetlerini, II. Murad döneminde iyice vurguladılar. Paralara ve toplara Kavı boyunun damgası vuruldu. Arapça ve Farsça'dan yapılan çeviriler, Osmanlı-Türk kültürünün gelişmesi bakımından oldukça önemlidir. Bu dönemde, Türkçe ön plana çıkar ve edebi bir dil olarak gelişir. Dönemin en önemli yazarları, Yazıcızade kardeşlerdir. Yazıcızade Ali'nin İbn Bibi'den çevirdiği ve ilaveler yaptığı 'Selçukname' isimli yapıtta, Oğuz boyu ve Kayılar öne çıkarılmıştır. Yazıcızade Mehmed'in yazdığı 'Muhammediye' adlı yapıt ise asırlarca köy odalarında okunan bir tasavvuf eseri olmuştur. Osmanlı'nın bilim hayatı da II. Murad devrinde büyük bir ilerleme gösterir. Bu dönemde, Türkistan, Arabistan ve Kırım'dan birçok bilim adamı Osmanlı ülkesine gelir. Bu dönemde yaptırılan Edirne'deki Üç Şerefeli Cami (Yeni Camii) klasik Osmanlı mimarisindeki ilk büyük cami tipidir. Bursa'da yaptırdığı Muradiye Cami ve külliyesi de bu kentin en önemli yapıtlarından biri olmuş, daha sonraki tarihlerde vefat eden birçok hanedan mensubu buraya gömülmüştür. 10 - II. Murad'ın Osmanlı tarihindeki yeri nedir? Timur istilasından sonra başlayan kargaşa döneminin noktalanmasında, II. Murad önemli rol oynamıştır. II. Murad Anadolu'daki temkinli hareketleriyle bu tehlikeyi bertaraf etmiştir. Varna ve II. Kosova savaşlarında kazandığı başarılar Balkanlar'daki haçlı ilerleyişine son vermiş ve İstanbul'un fethi için gerekli zemini hazırlamıştır. Anadolu beyliklerinin hakimiyetlerini korumak için yaptıkları son çırpınışlar da II. Murad tarafından bertaraf edilmiş, böylece Fatih devrinde Anadolu'da fazla bir muhalefet kalmamıştır. Onun dönemi, Fatih Sultan Mehmed'in büyük fetihlerle oluşturduğu imparatorluğa hazırlık safhası olmuştur. Halil İnalcık, daha sonraki dönemlerde hükümdarlık yapmış olsaydı, II. Murad'm 'zayıf bir sultan' sayılacağını, ancak o devirdeki dinamik Osmanlı toplumu ve sürekli fütuhat isteyen askerlerin sürüklemesiyle kazandığı zaferlerle, onun en büyük Osmanlı hükümdarları arasında yer aldığını belirtir. Gazavât-ı Sultan Murad b. Mehemmed Han, neşr. Halil İnalcık-Mevlüt Oğuz, Ankara 1978 Mustafa Cezar vd., Mufassal Osmanlı Tarihi, I, İstanbul 1957 Zeynep Tarım Ertuğ, Osmanlı Devleti'nde Cülus ve Cenaze Törenleri, Ankara 1999 Halil İnalcık, "Murad II", İslâm Ansiklopedisi, VIII, 598-615 Halil İnalcık, "Osmanlı Tarihine Toplu Bir Bakış", Osmanlı, I, Ankara 1999, s. 69-70 Halil İnalcık, Fatih Devri Üzerine Tedkikler ve Vesikalar, Ankara 1954 Abdulkadir Özcan, "Buçuktepe Vak'ası", TDV İslâm Ansiklopedisi, VI, 343-344 Ramazan Şeşen, "Onbeşinci Yüzyılda Türkçeye Yapılan Tercümeler", Mimar Sinan Üniversitesi Fen/Edebiyat Fakültesi Dergisi, sayı: 1 (İstanbul 1991), s. 213-233 İsmail Hakkı Uzunçarşılı, Osmanlı Tarihi, I, Ankara 1988
Benim zaman içerisinde guruplarda yayınlamış olduğum epostalardan bir demet bulacaksınız
28 Şubat 2011 Pazartesi
On soruda II.Murad
II MURAD
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder