7 Haziran 2011 Salı

Fwd: AKP Bakanı: "Türkiye'nin sınırları yapay"



-------- Original Message --------
From:     Serdar Bolat <serdarbolat@superonline.com>



 

AKP Bakanı: "Türkiye'nin sınırları yapay"
++++++++++++++++++++++++++++++++++
 
Ali Serdar Bolat     6 Haziran 2011
 
Hayır, "AKP Bakanı" derken dilbilgisi hatası yapmadım.
"Türkiye'nin Bakanı değil, AKP'nin Bakanı" demek istedim. Dahan doğrusu ABD'nin Bakanı.
Cumhurbaşkanından Kaymakamına kadar hepsi böyle.
 
Türkiye Cumhuriyeti'nin Bakanı "Türkiye'nin sınırları yapay" der mi?
AKP Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu Beyefendi, New York Times gazetesinden işte böyle ilan etti.
Demek ki Türkiye'nin Bakanı değil.
 
Sadece bu gazeteye yaptığı açıklama söz konusu olsaydı, "Yanlış ifade etmiş, dili sürçmüş" diyebilirdik.
Ama maalesef değil.
 
Ortada kapı gibi uluslararası anlaşma var, yani belge...
 
İmzalanan belge: Avrupa Birliği Müzakere Çerçeve Belgesi
İmzalayan: AKP Hükümeti adına Tayyip Erdoğan ve Abdullah Gül
Belge ile kabul edilen:
Türkiye'nin anlaşmazlık konusu bütün sınırlarının yeniden çizilmesi için
                                                                      Uluslararası Adalet Divanı'na yetki verilmesi.
 
Türkiye'nin "anlaşmazlık konusu sınırları" var mı? Yok.
Sınırlarımız Lozan Antlaşması ile belirlenmiştir. Yapay değildir. Ama ABD'ye göre ve AB'ye göre, yani emperyalistlere göre ve onların işbirlikçilerine göre yapay...
Lozan'ı bir türlü kabul edemeyen emperyalistler, ta o zamandan beri bu teraneyi öne sürerler.
AKP Bakanı Davutoğlu da, AKP Cumhurbaşkanı Gül ve AKP Başbakanı Erdoğan'ın imzaladıkları AB belgesinde kabul ettikleri "Türkiye'nin anlaşmazlık konusu sınırları" dayatmasını daha özlü bir şekilde "yapay sınırlar" olarak ifade etmiştir.
 
Şimdi "Avrupa Birliği Müzakere Belgesi" dayatmasının bu maddesinin uygulanmasına sıra gelmiştir:
"Anlaşmazlık konusu" veya Davutoğlu'nun deyişiyle "yapay" olan sınırlarımızın kaldırılarak "anlaşmazlık konusu olmayacak", yani "yapay olmayan", yani "gerçek" yeni sınırlarımızın çizilmesine sıra gelmiştir.
Bu sınırlar öyle sınırlar olacaktır ki, örneğin Ermenistan veya Kürdistan "Bu sınırları kabul etmiyoruz" demeyeceklerdir.
 
BDP / PKK yetkilisi şahıs, "Irak ile Türkiye arasındaki sınır yapay" diyerek olayı özlü bir şekilde açıklamıştır.
Bu sözün anlamı şudur: Irak ile Türkiye arasında bir sınır olmayacaktır.
Türkiye'nin Güneydoğusu ile Irak'ın Kuzeyindeki Barzani bölgesi birleşerek Büyük Kürdistan'ı oluşturacaklar, böylece sınır Türkiye ile Kürdistan arasında olacaktır.
Müzakere Çerçeve Belgesi'nde dayatılan "anlaşmazlık konusu sınırlar"dan biri işte böyle çözülecektir.
"Avrupa Birliği'ne girmek istiyoruz" diye feryat edenler bunu kabul edecekler mi? Bu şarttan haberleri var mı?
 
Kılıçdaroğlu da "Avrupa Özerklik Şartı'na Türkiye'nin koymuş olduğu çekinceleri kaldıracağım" diyerek Müzakere Çerçeve Belgesi'ne bağlılığını, sınırlarımızın yeniden çizilmesine katkıda bulunacağını dünyaya ilan etmiştir.
 
Özerklik dayatmasına direnen ve CHP'nin Yeni CHP haline gelmesine benzer şekilde Yeni MHP haline dönüşmek istemeyen MHP de, Beşiktaş Terör Örgütü'nün saldırısına maruz kalmaktadır.
Beşiktaş Terör Örgütü'nde yuvalanan Ergenekon Savcı ve Hakimlerinin açtığı tertip davaları için "Adaletin karar vermesini bekleyelim" diyerek ordumuza ve yurtseverlere yapılan saldırılara, komutanlarımızın ve aydınlarımızın Amerika adına esir edilmesine ses çıkarmayan MHP, benzer saldırıya uğramaktan kurtulamamıştır.
11 MHP'li, "Terör örgütü üyesi" olmak iddiası ile tutuklandı.
Bugüne kadar Ergenekon Balyoz vesaire gibi tertip operasyonlarında "Hukuk devleti, yargı sonucunu bekleyelim" gibi açıklamalar yaparak tertiplere karşı tavır almayan Devlet Bahçeli, bu gibi açıklamaları bir yana bırakarak "Kıllarına bile dokunursanız hesap sorarım" dedi.
Umarım artık aynı tutumu Ergenekon, Balyoz ve diğer tertip davalarının mağdurları için de alır.
 
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder