RIFAT SERDAROĞLU: KESE KAĞIDI DAHA DEĞERLİ
Çocukluğumuzda kahverengi kalın kağıttan yapılan ve alt tarafını yapıştırmak için hamur kullanılan "Kese Kağıtları vardı.
Bakkaldan 1 kilo pirinç aldınız diyelim. Bakkal önce kese kağıdını terazinin kefesine koyar ve pirinci tartardı. Kese kağıdının ağırlığı en az 100 gram gelirdi. Yani sizin 1 kilo pirinç otomatik olarak 900 grama düşerdi.
Kese kağıdının size maliyeti 100 gram pirinç tutarı kadar olurdu.
Kese kağıtları bu yüzden içine konulan mala göre değer kazanırdı…
Halen yürürlükte olan Anayasamız var ya AKP İktidarı sayesinde kese kağıdından daha değersiz bir hale getirildi!
Anayasamızın çerçevesini belirleyen "Başlangıç" kısmının 5. Bölümü şöyledir;
"Hiçbir faaliyetin Türk Milli menfaatlerinin Türk Varlığının Devleti ve Ülkesiyle bölünmezliği esasının Türklüğün tarihi ve manevi değerlerinin Atatürk milliyetçiliği İlke ve inkılapları ve medeniyetçiliğinin karşısında koruma göremeyeceği ve Lâiklik ilkesinin gereği olarak kutsal din duygularının Devlet işlerine ve politikaya kesinlikle karıştırılamayacağı…"
Makamı mevkii ne olursa olsun tüm Türk Milleti vatandaşlarını bağlayan Anayasamız böyle emrediyor da takan var mı? Anayasamızı korumakla görevli Cumhuriyetin Yargı kurumları var mı?
Bakın Anayasamız nasıl kese kağıdı haline getiriliyor;
1)Cumhurbaşkanı Erdoğan Çamlıca Camiinde Cuma namazı kıldıktan sonra eline mikrofonu alıp şu konuşmayı yapıyor;
"Az önce okunan Hadis-i Şerif'te küffara (Müslüman olmayanlar) karşı şiddetli olmamızı Rabbim bizlere emrediyor. O bizler kim? Muhammed Ümmeti. Dolayısıyla kendi aramızda da merhametli olmamızı bize emrediyor.
Kendi aramızda merhametli olacağız. Küffara karşı da şiddetli olacağız. Suriye'de olduğu gibi…"
Sizce Türk ordusu Suriye'de Müslüman olmayanlara karşı mı çarpıştı?
TSK Suriye'ye küffara karşı cihad etmeye mi gitti?
Böyle bir iddianın Cumhurbaşkanı tarafından söylenmesinin Türkiye'yi dış dünyada hangi konuma düşüreceğinin bilinmemesi mümkün mü?
Türk Ordusunu "Ümmetin Cihad Ordusu" olarak görmek Cumhuriyeti Türk Devletini ve Anayasamızı inkâr etmek değil midir?
2)Adı Diyanet İşleri olan fakat Türk Milletine-Atatürk Cumhuriyetinin değerlerine ve Demokrasiye "Hıyanet İşleri" gibi görev yapan bu kurumun başındaki Halidi Nakşi mensubu kişi 29 Ekim öncesi verilen hutbede
Türk Milletinin tüm ısrarlarına karşı inatla durarak Atatürk adını anmıyor! Anayasal bir kurum olan diyanetin bu alçaklığı yapmak için emir aldığı ve arkasını dayadığı tek yer AKP İktidarıdır…
3)Atatürk'e "1938'de geberen p.ç" diyen Zübeyde Hanım için en ağır hakaretleri yapan bir Tarikat lideri meczup "Evet Sağlık Bakanlığında biz hakimiz" diyebilme cüretini basın yoluyla gösterebilmektedir.
Değerli Okurlar;
Gerçeklerin en hafif anlatımı sizi en az üzecek olanı budur!
İsterseniz kafanızı kuma gömüp görmezden gelirsiniz isterseniz Çoban Ateşi Hareketine güç verip mücadelemize katılırsınız.
Bizler kimseden emir almadan Türk Tarihine Türk Milletine ve Atatürk'e olan borcumuzdan dolayı bu mücadelemizi sonuç alıncaya kadar demokratik yolla sürdüreceğiz.
Çoban Ateşi Gönüllüleri olarak bizler sadece bir siyasi parti kurmuyoruz.
Kuracağımız parti kanalı ile Büyük Atatürk'ün akıl ve bilim temelinde kurduğu çağdaş devletimizi kuruluş ilkelerine göre yeniden oluşturmaya da talibiz.
Bunun için ilk şart Kendisini peygamber ilan edenlere ses çıkarmayan ve oğlunu ülkedeki tüm tarikatların halifesi yapan AKP iktidarının demokratik yolla yıkılmasıdır.
Bırakın bizim yapacaklarımızı bu yazdıklarımızı Türk Milletine okuyabilecek yüreğe sahip muhalefet liderleri var mı? İster ana ister dana! Var mı?
Not; Bazı Valiler Cumhuriyet Bayramı kutlamalarını yasaklıyor.
O Valileri anında görevden almayan siyasetçilerin ve üstündeki Asker üniformasını zabıta üniforması zanneden satılmış paşaların olduğu bir dönemde Anayasamızın kese kağıdı değeri olmadığı bu günlerde sizlere "Cumhuriyet Bayramınız kutlu olsun" demeye dilim varmıyor.
Cumhuriyet önce hak edilmelidir. Hak ediyor muyuz?
- - - - - - - - - - - - - a45UyF587661 - - - - - - - - - - - - - Uluslar egemenliklerini gecici bile olsa birakacagi meclislere dahi gereginden fazla inanmamali ve guvenmemelidir.
Cunku meclisler bile despotluk yapabilir ve bu despotluk bireysel despotluktan daha tehlikeli olabilir.
Meclislerin oyle kararlari olabilir ki bu kararlar ulusun yasamina giderilmesi olanakli olmayan zararlar verebilir.
Gazi Mustafa Kemal ATATURK
- - - - - - - - - - - - - JEAN MESLIER : SAGDUYU TANRISIZLIGIN ILMIHALI
170. AKIL, INSANI DIN YOKLUGUNA VE ATEIZME SEVK EDER, CUNKU DIN SACMADIR VE RAHIPLERIN ALLAH'I KOTU VE KORKUNCTUR
Her dusunen, her muhakeme eden insan, carcabuk inancsiz olur. Cunku, muhakeme ona kanitlar ki, ilahiyat bir hayal uykusu dokumasindan ibarettir. Din ise, sagduyunun butun ilkelerine karsidir; insanligin butun urunlerinde bir egrilik, bir yanlislik, renkten renge giren bir kararsizlikla kendini gosterir. Korku ve endiseden uzak rahat bir duyguya sahip olan insan, inanmaz olur. Cunku gorur ki, din, insanlari mutlu etmek soyle dursun, insan turu uzerine dusmus en buyuk karisikliklarin, en buyuk felaketlerin birinci kaynagidir. Refahini ve kisisel huzurunu arayan kisi, dini inceler ve kendisini aldanmaktan kurtarir. Cunku kadincagizlari ve cocuklari korkutmak icin yapilmis hayaletlerin onunde titreyerek yasamini gecirmenin rahatsiz oldugu kadar, yararsiz oldugunu da anlar.
Evet, hemen hemen hic muhakeme etmeyen kulhanbeylik bazen din yokluguna sevk ederse, saglam ahlakli insan da dinini arastirir ve onu zihninden uzaklastirmak icin cok sayida yasal neden ve gerekcelere sahip olabilir. Kotu ahlakin derin kokler saldigi kotu adamlari etkileyemeyecek olcude zayif olan dini vaatler; endiseli hayalguclerini araliksiz tedirgin eder, biktirir, ezer. Ruhlar cesaret ve kuvvete sahip olunca, ancak titreyerek tasidiklari boyunduruklari cabuk sarsar ve atarlar. Ruhlar zayif ya da korkak olursa, butun hayatlari boyunca bu boyundurugu tasir, titreyerek yaslanir ve her durumda ezici sikintilar, rahatsizliklar icinde yasarlar.
Rahipler, Allah'tan o kadar kotu, o kadar korkunc, o kadar yasakci bir zat yapmislardir ki, gizli vicdanlarinda Allah'in var olmamasini istemeyecek pek az insan vardir. Hep titrenildigi zaman, asla mutlu yasanmaz. Ey sofular, ey ibadet edenler! Korkunc bir Allah'a tapiyorsunuz. Pekala! Onu sevmiyorsunuz, onun olmasini istiyorsunuz. Fikri, ruha acidan ve rahatsizliktan baska bir sey vermeyen bir hudavendin yok olmasini, mahvolmasini istememek mumkun mudur? Yurekleri isyan ettiren ve dusmanligi reddetmeye yurekleri mecbur kilan, rahiplerin tanrisalligi tasvir etmek icin kullandiklari kara renklerdir. - - - - - - - - - - - - - Insan uretmeden tuketen tek yaratiktir.
Sut vermez, yumurta yumurtlamaz, sabani cekecek gucu yoktur, tavsan yakalayacak kadar hizli kosamaz.
Yine de, tum hayvanlarin efendisidir.
George OrwellHayvan Ciftligi
- - - - - - - - - - - - - Din ustune ne kadar cok calisirsam, insanligin taptigi seyin kendilerinden baska bir sey olmadigina daha cok ikna oluyorum.
BURTON,RICHARD FRANCIS (1821-1890) Ingiliz ksif ve yazar.
Ateistin Kutsal Kitabi - Aforizmalar - Derleyen Joan Konner
- - - - - - - - - - - - -