Erdoğan Kurtlar Sofrasında
Yetiştikleri karanlık odalarda, merdiven altlarında kinle beslendiler. O karanlık odalarda iftira ile beslendiler. Beslendikçe daha çok zehirlendiler. Bir gün birileri bu kin ve nefreti kullanıma açtı.
Buyurun deyip, dümeni teslim ettiler. Dümeni teslim ederken de "önlerine bir fatura koydular."
Ankara'nın şerrinden Bürüksel'in şefaati iyidir diyerek başladılar işe. Baba baskısından kaçan cahil genç kızlar gibiydiler.
Yılların ezikliği ile her gölgeyi düşman bellerken, yılların açlığı ile de ülke varlıklarının tepesine çöktüler.
Kendilerini dümene oturtanlara sadakat göstererek efendilerinin çıkarını ülke çıkarının üzerinde tuttular.
Türkiye her yönden kuşatılırken, göbeğinden emperyalist devletlere bağlı medyayı kullanarak halkı uyuttular.
Mirasyedi bir evlat gibi ne var, ne yok acımasızca sattılar.
Üretim, helal kazanç yerine tefecilik tercih edildi. Faiz kıskacında tüketim ekonomisi ile sefa sürdüler.
Küresel elite sadakatle bağlı hayırlı evlatlar oldukları için ülkeye sokulan kaynağı belirsiz paralar suni bir rahatlık yarattı.
Efendi ile uşaklarının düşmanı ortaktı. Anadolu'ya geldiği gibi gidenler ile o yıllarda geldiği gibi gidenlere yataklık edenlerin torunları 100 yıl sonra yeniden buluşma fırsatı yakalamıştı. İşbirlikleri Damat Ferit'i bile kıskandırdı(!)..
ABD'li müttefikleri; "bizim çıkarlarımız doğrultusunda çok iş yaptılar" diye övgü yağdırıyordu.
Büyük Ermenistan ve Büyük İsrail'i kurmak isteyenler, Türkiye'nin Asya ile bağını koparıp, Türk'ü nefessiz bırakarak boğmayı planlarken, evlatlıkları planın işlemesi için her şeyi yapıyordu.
AKP'nin dümene oturtulmasından sonra birçok ülkenin sözde soykırımı tanıması tesadüf değildir.
Gelin biraz beyin jimnastiği yapalım:
Türk Telekom sözde Ermeni soykırımını tanıyan tek Müslüman ülke Lübnanlı bir iş adamına hediye eder gibi satıldı. Hariri'nin Ermenistan'da soykırım anıtı önünde gözyaşları içinde saygı duruşunda durması Erdoğan için bir engel teşkil etmemişti.
Orhan Pamuk ve intihalci Elif Şafak Türk Milleti'ni soykırımcı ilan ettiğinde gösterilen tepkilere veryansın edip her ikisine sahip çıkan kimdi?
Abdullah Gül, R. Tayyip Erdoğan…
Halaçoğlu Türk Tarih Kurumu'nun başından ne zaman alındı?
Türkiye'de bulunan kripto Ermeniler'i bir bilim adamı olarak açıkladıktan sonra...
Belgeye dayalı bilgileri paylaşınca önce basının kripto Ermenileri ve küresel elite çalışan basının konsomatrisleri ayağa kalktı. Halaçoğlu azgın bir saldırı ile adeta linç edildi. Faşist ilan edildi. Sonra ne oldu?
Halaçoğlu görevden alındı. Halaçoğlu'nun görevden alınması kime kıyak oldu? "Alınma sözünün" İsviçre'de Ermenistan yetkilileri ile yapılan gizli görüşmede verildiği söylendi.
Sınırlarımızı tanımayan Ermenistan'a gidip gülücükler dağıtan kimdi?
Abdullah Gül!..
Ermenistan sınırını açmaya kalkıp, şartları kabul etmeyen bir avuç Ermeni karşısında aciz kalan kim?
AKP!!.
Azerbeycan bayraklarını Bursa'da stada sokmayarak Ermenistan'a yalakalık yapan kim?
AKP!!.
Azerbaycan nerede ise nefes alabileceğimiz tek pencere. Bu pencereyi kapatmak isteyen kim?
AB-D ve İsrail!!..
O zaman AKP kimin hesabına çalışmış oluyor?
Türkiye'nin aleyhine, AB-D ve İsrail'in çıkarına…
Türkiye'nin soykırım yapmadığını Rus arşivlerinden bulduğu belgeler ile ispatlayan Mehmet Perinçek nerede?
Silivri esir evinde bertaraf edildi.
İsviçre'nin sözde soykırım yalanını meclisinden geçirmesine karşılık İsviçre'de gösterdikleri tepki ile İsviçre yargısını sallayan Talat Paşa komitesi nerede?
Denktaş'ı ABD'nin talimatıyla bertaraf edip Ergenekon'dan tutuklamaya kalktılar. Denktaş gibi bir milli kahramanı aslında arkasından hançerleyerek ölmeden öldürdüler.
Perinçek'i Silivri'ye tıktılar.
PKK'nın Ermenistan'a yerleştiğini, Ermenistan'ın PKK'nın önde gelenlerine vatandaşlık verdiğini anlatan Kemal Kerinçsiz'i Silivri'de esir ettiler.
AKP İstanbul Milletvekili olmayan soykırım için "özür" diledi. Peki Erdoğan'ın gıkı çıktı mı? Çıkmadı.
Sükut ikrardan gelmez mi? Gelir.
Zamanında meclis başkanına bile işine gelmeyen konuşmayı yapan vekil için "ya bu adamı sustur, ya da ben susturayım" diyen Erdoğan bu vekile niye sessiz kalıyor?
AKP'nin küresel elitin Türkiye üzerindeki planlarında taşeron rolünü üstlendiği için olabilir mi?
Bu gelişimi takip edemeyenler, Fransa'nın Türkleri soykırımcı ilan etmesine AKP'nin hiçbir yaptırım uygulamayacağını anlayamaz.
Azarbaycan'a Ermeni bir sanatçıyı içeri almadı diye AKP nota vermişti, hatırlayan var mı?
Peki, Ermenistan Cumhurbaşkanı kendi gençlerine "biz Karabağ'ı aldık, siz de Ağrı'yı alacaksınız" dediklerinde ne yaptılar?
Cevap bile veremediler. Veya sükut ikrardan gelir misali, Ermenistan Cumhurbaşkanı'na hak verdiler(!)..
Oysa bir devletin başka bir devletten toprak talebi savaş sebebidir. Tabii o ülkeyi devlet adamları yönetirse bu kurallar işler. Taşeronlar dümende ise işlemez, işleyemez.
Hakkını yemeyelim, AKP Fransa'ya müthiş bir yaptırım uygulamış(!)..
YENİÇAĞ, Güney Akım projesinin 'devlet destekli' ortağı Fransız EDF firmasının yüzde 15 pay alacağını dün manşetinden duyurdu(!)..
Ortadoğu 3. Paylaşım savaşının tam merkezine oturtulurken, taraflar hızla yerlerini alıyor. Elimizde olansa, ülkenin kaderini ABD'ye bağlayan Erdoğan ile Kraliçe'nin manevi evladı Gül…
3. Paylaşım savaşında farklı cephelerde yer alan ülkelerin savaşı ülkemize taşınıyor. Ajan cenneti olan ülkemiz AKP sayesinde operasyon merkezi de olacaktır.
"35 köylüyü ABD predatörü vurdu (Aydınlık)" haberi yapıldığında İlker Başbuğ içeri alınarak olay örtüldü.
ABD verdiği bu bilgiyle, bir mesaj mı yolluyordu?
Predatörlerin Pakistan'da yaptığı katliamlar hükümete hatırlatılmış, İncirlik'te konuşlanmasına izin vermeyin denmişti ama Erdoğan iradesini çoktan ABD'ye bağladığı için hür olmayan iradesi ile yapabileceği bir şey yoktu.
Daha önce WikiLeaks belgeleri ile ufaktan İsviçre hesapları açıklanmış, "söyleriz ha" şantajı yapılmıştı.
Erdoğan küresel elitin elinde tutsaktır. Hırslarının tutsağıdır. Bir millete karşı işlediği suçların tutsağıdır. 3. Paylaşım savaşında kurtlar sofrasında şaşkın bir ördektir.
İnandıkları masal bitmiş, Türkiye'yi Hz. İbrahim'i ateşe atan Nemrut gibi ateşe atmaktan çekinmeyenlerin yaktığı ateş kendi paçalarından tutuşmaya başlamıştır.
Verilen sözler boyunlarında yağlı urgan, Silivri-Hasdal yargısı ayaklarında prangadır.
Ortadoğu'da liderliğe soyunurken, yalancı pehlivan durumuna düşmüşlerdir.
Ava giderken avlanmış, şantajla devlet yöneteyim derken şantaja boyun eğmek durumunda kalmışlardır.
Düşmanımın düşmanı(Atatürk ve kurduğu T.C.) dostumdur diye yola çıkanlar, aslında kendileri bertaraf olmuştur.
Banka hesaplarından başka sığınacak yeri olmayanlara, ABD'nin kullanıp kafese kapattığı piyonlar acaba ne ifade ediyor?
Sahi; "Asiye nasıl kurtulur?"
26. 01. 2012
zahide@zahideucar.com
-- . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Isler yolunda gittigi zaman mutlaka bir terslik vardir. Murphy Kanunlari . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Kurmus oldugum guruba uye olun Moderasyonsuz, sansursuz ve ozgur bir guruptur. Ozgur_Gundem-subscribe@yahoogroups.com . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz. http://orajpoyraz.blogspot.com/
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder