DÜNYA DÜZDÜR VE BİR ÖKÜZÜN BOYNUZLARI ÜZERİNDE DURUR.. Bilimsel özgürlük değil mi? Neticete kişilerin dilediği gibi konuşma özgürlüğü yok mu? Var elbette. Misal akıl hastanelerinde de bir sürü insan ben tanrıyım, ben peygamberim demiyor mu? Diyor, deme özgürlükleri yok mu? Var? Hatta dilerlerse, bu konuda bir sempozyum dahi düzenleyebilirler. Buna bir engel var mı yok? Var mı? Varsa da olmaması lazım değil mi?. Sonuç olarak bilimsel özgürlük değil midir? İfade özgürlüğü değil midir? Kişilerin gerçeklerle, deneylerle, gözlemlerle uyumlu olmak gibi bir zorunluluğu var mıdır? Elbette yoktur, hele hele şizofren falansa koyver gitsin. Misal yaradılışçısın, bunu dilediğin gibi ifade edersin, üniversite çatısı altında sempozyum düzenlersin. Elbette dilediğin teoriyi ortaya atabilirsin, gözlemlerle, deneylerle uyum mu? Fosil kayıtları, embriyoloji, genetik bulgularla uyumlu mu? Ne gerek var? Mecbur muyuz yani? Mecbursak ifade özgürlüğü, bilimsel özgürlük nerede kaldı şimdi? Nerde bu devlet, nerde bu millet!.... Bilimsel özgürlük işte budur.... | Pastafaryanizm
Mikelanjelo'nun eseri Adem'in Yaratılışı tablosunun bu sürümü, Uçan Spagetti Canavarı'nın özgün görünüşü olan dolaşık spagetti yığını ve köfteleri, gözleri oluşturan iki makarna sapını ve spagetti uzantılarından oluşan kolları resmeder Pastafaryanizm veya Uçan Spagetti Canavarı Kilisesi (İngilizce: Kökenbilim Pastafaryanizm adı İtalyanca "pasta" (makarna) ve "Rastafaryanizm" sözcüklerinin birleştirilmesiyle oluşturulmuştur Tarihçe Dinin kurulma amacı, ABD'nin Kansas eyaletinin eğitim kurulu tarafından eyalet okullarında Evrim Kuramı'na alternatif olarak Akıllı Tasarım konusunun müfredata alınması kararını protesto etmekti Uçan Spagetti Canavarı'na, yakın geçmişteki popülerliği ve basının yoğun ilgisi nedeniyle Richard Dawkins gibi ateistler tarafından Russell'in Çaydanlığının çağdaş sürümü olarak bolca değinilmektedir İnançlar Henderson, dininin inançlarını Akıllı Tasarım destekçilerinin sıkça kullandığı savlara tepki olarak geliştirdi. Evren, beraberinde bir dağ, ağaçlar ve bir cüce (resimde "cücük" yazıyor) ile birlikte, görünmeyen ve saptanamayan bir Uçan Spagetti Canavarı (USC) tarafından yaratılmıştır Evrim hakkındaki bütün kanıtlar Uçan Spagetti Canavarı tarafından yerleştirilmiştir
Pastafaryan inancındaki Cennet'te göze çarpan iki nokta vardır Pastafaryan dininin metinlerine "Delifişek" denir Duaların ve Delifişek'in belli bazı ayetlerinin vbsonunda "RAmen" denir |
16 – 17 Mayıs tarihlerinde Marmara Üniversite'sinde gerçekleştirilmesi hedeflenen evrim karşıtı sempozyumun mevcut bilimsel gelişmelerle uyumlu olamayacağına yönelik karşı çıkışlar gelmeye devam ediyor.
Bir grup akademisyenin imzaya açtığı "Üniversite, bilimsel düşüncenin topluma taşınmasından taraf olmalıdır" başlıklı metinle yaratılışçı sempozyum eleştiriliyor.
Sempozyumun iptal edilmesinin istendiği metinde bilimin yöntemini uygulamayan inancın, neden bilimsellik sosuyla sunulmaya çalışıldığı soruluyor ve sempozyum çağrıcılarının "bilimsel evrim karşıtlığı" söyleminin gerçek dışı olduğu belirtiliyor.
Bu noktaları anlatmak için üniversite yönetimine iletilen randevu talebine yanıt beklenirken, bu süre zarfında (http://evrimkarsitisempozyumiptaledilsin.blogspot.com/) adresinde imza toplanmaya devam ediyor.
Biz de bu bilim dışı sempozyuma karşı duran metni imzalayan akademisyenlerden Prof.Aslı Tolun'a sorularımızı yönelttik:
Mayıs ayı içerisinde Marmara Üniversitesi'nde "Bilim türler arası evrimi neden kabul etmiyor?" başlıklı bir sempozyumun düzenleneceği duyuruldu.
Bilimsel alanda evrim teorisiyle uyumlu olmayan dolayısıyla reddeden araştırma sonuçları var mı?
Hayır, yok.
Tüm bildiklerimiz evrim kuramını destekler nitelikte.
Biliyorsunuz, evrimi sınamanın en güçlü yollarından biri, genetik bulgular.
Son yıllardaki genom araştırmaları gibi genetik alanındaki gelişmeler sonucunda elde edilmiş bulguların tümü evrim kuramını destekliyor.
Ayrıca, evrim kuramının doğruluğu konusunda uzmanlar arasında görüş farklılığı yoktur.
Evrim bir sav olmayıp, biyolojinin temel kuramıdır.
Bu sempozyum akademik özgürlük çerçevesi içerisinde değerlendirilebilir mi?
Hayır.
Akademik özgürlük kavramı toplumumuzda yanlış anlaşılıyor.
Akademik özgürlük bilim insanının dilediği araştırmayı yapması ve onun sonucunu özgürce açıklayabilmesidir.
Akademik özgürlük bilime saldırı özgürlüğü değildir, ya da bilime karşı istediğini söyleyebilme.
Örneğin, "dünya düzdür ve öküzün boynuzları üzerindedir" konulu bir sempozyum düzenlemek akademik özgürlüğe girmez.
Bu sözüm bilime aykırı gibi gözükebilir, çünkü bilimin doğası gereği, her kuram ya da hipotez tekrar tekrar sorgulanır, yanlışlanmaya çalışılır, yanlışlanamazsa, daha da güçlenir.
Dünyanın yuvarlaklığı ya da güneşin dünyanın etrafında döndüğü konularının tartışılmasından yüzyıllarca önce vazgeçildi.
Sizin bu sempozyuma karşı bir tepkiniz oldu mu?
Evet.
Marmara Üniversitesinin rektörüne ve FEF dekanına yazarak, gerçekten böyle bir sempozyumun yapılıp yapılmayacağını, yapılacaksa, kendi bilgilerinin dâhilinde olup olmadığını sordum.
Rektörlükten yanıt geldi; sanırım bir yetkili yanıtlamış.
Yapılacak olan bilimsel bir etkinlik ile ilgili olarak söylediklerimi hayretle okuduklarını, üniversitenin bilimsel özgürlüğe sonuna kadar inandığını, hiçbir bilim insanının fikrine kısıtlama getirmeyi asla düşünmediklerini, sempozyumun bir öğrenci kulübü etkinliği olması nedeniyle ona lojistik destek sağlamanın ötesinde bir müdahaleyi kesinlikle düşünmediklerini, sempozyum programında yer alan bilim insanlarının görüşlerinin en az karşıt bir bilimsel savı öne süren bilim insanlarınınki kadar değerli olduğuna inandıklarını yazmışlar.
Tabii ki yanıt yazılmış olması bir nezaket, çünkü herkes her yazana yanıt yazmıyor.
Ben de yanıt olarak; tüm akademisyenlerin bildiği gibi, bilimin kişisel görüşlerle hiç ilgili olmadığını, evrim konusunda uzmanlar arasında farklı görüşler olmadığını, öğrenci kulüplerinin bilimsel etkinlikler için uzmanlardan görüş almaları gerektiğini, bunun da bir etkinliğe müdahale amaçlı değil de, etkinliklerin düzeylerini yüksek tutmak amacıyla yapıldığını belirttim.
Örneğin, "dünya düzdür ve öküzün boynuzları üzerindedir" konulu bir sempozyumda konuşacak öğretim üyeleri bulunsa bile, bu konu bilimsel olmadığından, yapılmaması gerektiğini yazdım.
Ayrıca, bir konu üzerinde ancak o konunun uzmanlarının konuşmasının uygun olduğunu ve evrimin bir sav olmayıp, biyolojinin temel kuramı olduğunu bildirdim.
İki yıl once Darwin yılını Vatikan bile kutladı.
Bizim üniversitelerimizde hala sorun var.
Ne üzücü.
(soL-Bilim)
-- . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Kotu insan, herkesi kendisi gibi kotu bilir. Ehl-i hikmet . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Kurmus oldugum gruba uye olun Moderasyonsuz, sansursuz ve ozgur bir gruptur. Ozgur_Gundem-subscribe@yahoogroups.com . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz. http://orajpoyraz.blogspot.com/ Dinlerin kitaplar1n1; Okuyup anlayana 'ateist', Okuyup anlamayana 'dindar', Hem okumay1p hem de anlamayana, 'yobaz' denir. Nikola Tesla ....... Dinler atesbocekleri gibidir: Parlayabilmek icin karanliga gereksinim duyarlar. Tum dinlerin kosulu yaygin olan belirli bir derecede cehalettir. Ki sadece bu havada yasayabilirler ancak. Arthur Schopenhauer . . . . . . . . . . . . . . . . Ey mutsuzlar! Kardeslerinizi bogazliyorlar, goz yumuyorsunuz. Çigliklar duyuluyor ama siz susuyorsunuz. Aramizda dolasip kurbanini seciyor zorbanin teki, sessiz kalirsak bize dokunmaz diyorsunuz. Bok yiyorsunuz! Ne tuhaf yer burasi, sizler nasil insanlarsiniz! Haksizlik varsa bir yerde eger ayaklanmali insan. Ayaklanma olmuyorsa batsin o sehir yerin dibine. Yansin bitsin, kul olsun karanliklar basmadan. Bertolt BRECHT . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Ben, Manevi Miras olarak hicbir Ayet, hicbir Dogma, hicbir Donmus ve kal1plasm1s Kural birakmiyorum. Benim Manevi Miras1m Bilim ve Akildir...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder