Bakın bu önemli işte.
III. Dünya Savaşı'na işte böyle hazırlanıyoruz.
Kendi ordumuzu tasfiye ederek.
Çok kan akacak, büyük şoklar yaşanacak, ve sonunda kalanlar dönüşecek.
Liderlerimiz sandığımız insanlar, işbirlikçi.
Biz de kendimizi Türk sanıyoruz.
Ama çakma bir milletiz.
Bir süre sonra tarih olacağız.
Büyük olasılıkla, yerimizi İngilizce konuşan, batılı güçlere boyun eğmiş bir hal alacak.
Şimdiden hayırlısı olsun, inşallah, hamdolsun.
Bakalım o günler geldiğinde ne diyeceğiz?
Kurtarıcı mesih mi, evrenin yüce mimarı mı?
Bakacağız.
Saygılar.
Oraj POYRAZ
HAVADA BÜYÜK TEHLİKEPilotların yüzde 15'i ayrılmaya hazırlanıyor
(SÖZ)E Balyoz davası kapsamında tutuklu bulunan havacı askerler ortak bir mektup kaleme aldılar. Orgeneral Bilgin Balanlı ve Korgeneral Rıdvan Ulugüler'in de imzaladığı mektupta "dava süresince yaşanan saçmalıklar" dile getirilidi. Türk Hava Kuvvetleri'nde bu olaylardan dolayı ciddi kopuşun başladığına dikkat çekilen metinde 2071'i hesaplayan siyasilerin bu durumun etkisini değerlendirememesinin mümkün olmadığı vurgulandı. İŞTE MEKTUBUN TAMAMI
"Hava Kuvvetlerinin insan gücünün muharip unsurunu pilotlar teşkil etmektedir. Hava Kuvvetleri komutanı da dâhil olmak üzere üst düzey yöneticilerin hemen tamamı pilottur. ÇAĞI YAKALAYALIM DERKEN Çağı yakalayan Türk Hava Kuvvetleri sadece bölgesel değil küresel ve saygın bir hava kuvveti olma özelliğini kazanmıştır. Barış döneminde varlığıyla caydırıcılık sağlayacak, savaş döneminde sahip olduğu vurucu gücüyle yurt semalarını ve ülke topraklarını savunacak, dünyanın her bölgesinde BM ve NATO kapsamında icra edilen harekâtlarda muharip ve lojistik unsurlarıyla her türlü görevi en etkin şekilde yapacak imkân ve kabiliyete erişmiştir. ÇAĞIN GERİSİNE İTİLDİ Üzüntü vericidir ki Türk Hava Kuvvetlerinin müstakbel komutanı ve seçkin personeli yüzüncü yılına idrak ettiği günlerde arka arkaya tutuklanmıştır. O günlerden bu günlere gelindiğinde çağıyla yarışan Türk Hava Kuvvetleri, "Çağın Gerisine" itilen bir hava kuvveti konumuna düşme tehlikesiyle karşı karşıya getirilmiştir. EL BİRLİĞİYLE SALDIRIYORLARDevam eden davalarda görüleceği üzere, "Ege'de kendi uçağını düşürerek kargaşa ortam; yaratacaktı", "uçan gardiyanlık yapacaktı", "İstanbul Deniz Otobüslerinin işletmesini üstlenecekti", "Büyük Alışveriş Merkezlerini ele geçirecekti" gibi saçma ve düzmece iddialarla bir kısım Hava Kuvvetleri personeli haksız ve hukuksuz bir şekilde cuntacı ilan edilmiştir. Bu yetmiyormuş gibi bir de İzmir Özel Yetkili Mahkemede açılan "Casusluk" davasıyla moral değerlere bir darbe daha vurulmuştur. "Kendi uçağını düşüreceklerdi" yalanıyla başlayan itibarsızlaştırma kampanyası, kendilerini "Savaşan Şahin" olarak niteleyen ve bundan gurur duyan F-16 pilotlarına "Sevişen Şahin" yakıştırmasıyla devam etmiştir. Suriye tarafından düşürülen ve pilotları şehit olan F-4 olayının gizemini koruması, geçtiğimiz yıllarda iç güvenlik harekâtına katılan pilotların isim listelerinin talep edilmesi, basında sürekli yer alan itibarsızlaştırma haberleri, gizli telefon dinlemeleri ve görüntü kayıtları, siyasetçilerin aşağılayıcı tavırları bu ahlaksız sürece katkı sağlamıştır. KOL ARKADAŞLARI İFTİRAYA UĞRADI Bu iddialara dayanarak açılan ve sürdürülen aşağılayıcı yargı süreci, personelin moral değerlerine büyük darbe vurarak çağıyla yarışan Türk Hava Kuvvetlerinin önemli ölçüde güç kaybetmesine neden olmuştur. Mavi üniformayı giyen hiç bir kimsenin dikkate almayacağı türden iddialar mahkemeye resmi raporlar sunularak defalarca yalanlanmış, adaletin tecellisi için sabırla beklenmiştir. Yargı sürecine müdahale etmeme hassasiyetinde ve adaletin mutlaka yerini bulacağı beklentisinde olan tutuklu subayların silah arkadaşları mahkemenin cezai hükmü karşısında büyük bir moral çöküntüsüne uğramıştır. Silah arkadaşının (biz havacıların tabiriyle "kol" arkadaşının) iftiraya uğratılmasına, itibarsızlaştırılmasına, mesleklerinden koparılmasına, adaletsizliğe maruz bırakılmasına, sahip çıkılmayışına an be an şahit olan havacıların nasıl bir moral içerisinde olabileceğini takdirinize sunuyoruz. PİLOTLARIN YÜZDE 15'İ AYRILIYORTüm bu gelişmeler vazifesinin başında olanların sadece moral değerlerine darbe vurmamış, onlar üzerinde endişe, ürkeklik, güvensizlik duyguları yaratmış, sorumluluktan kaçma ve durumu idare etme davranışına yöneltmiş ve özellikle pilotları süratle sistem dışına çıkma arayışına itmiştir. Moral değerler vurulan darbe, yıllardır Hava Kuvvetlerinde sorun olan yetişmiş pilot kaybının daha da artarak devam etmesi sonucunu doğurmuştur. Nitekim bu yıl Ocak-Şubat 2013 döneminde Hava Kuvvetlerinden istifa ve emeklilik yoluyla ayrılmak için müracaat eden pilot sayısı yaklaşmakta olan tehlikenin en büyük habercisidir. Ayrılma müracaatında bulunanların genele oranının yüzde on beş (%15)'lere ulaşacağı anlaşılmaktadır ki bu rakam alarm zillerinin çalması için yeterlidir. Pilot miktarında oluşabilecek zafiyet, harekât esnasında bir miktar uçağın kullanılamayacağı anlamına gelmektedir. Devam eden davalarla tasfiye edilen yönetici ve lider seviyesindeki üst düzey pilot kaybı da göz önüne alınacak olursa sonuç bir felakete dönüşebilecektir. 16 KARTAL TASFİYE EDİLİYORGelinen durum itibariyle çağıyla yarışan bir güce ulaşan Türk Hava Kuvvetlerinin yetişmiş insan gücü heba edilmiştir. Kartalın başı koparılmış, adeta başsız bırakılmıştır. Kartala baş olmaya aday bir Orgeneral ve dört Korgeneral, yedi Tümgeneral, dört Tuğgeneral olmak üzere on altı general saf dışı bırakılmıştır. Diğer bir ifadeyle HAVA KUVVETLERİNDEKİ HER DÖRT GENERALDEN BİRİSİ TASFİYE EDİLMİŞTİR. Bununla birlikte general olmaya aday pilot subaylar da tasfiye listesine dâhil edilmiştir. Her biri rol model olan, yetişmiş ve üstün nitelikli personel düzmece belgelerle "darbeci" ilan edilerek geriye kalanların moral değerleri çökertilmiştir Aslında çökertilen Hava Kuvvetlerinin ta kendisi olmuştur. Yüzüncü yılında çağı yakalayan Hava Kuvvetleri "Çağın Gerisine" itilmiştir. PİLOTSUZ 2071 OLMAZÜlkenin her alandaki stratejik planlamasını 2023 ve hatta 2071 yılına göre şekillendirme becerisine sahip siyasi kadroların Hava Kuvvetlerinin insan gücüne vurulan darbenin günümüze ve geleceğe olabilecek etkilerini değerlendirememesi mümkün değildir. Yaşanan milli güvenlik problemini "zafiyet oluşmamıştır, yerlerine personel bulunur" şeklinde söylemlerle geçiştirmek büyük bir yanılgı ve aldatmacadır. Tarih bu durumu yaratanları kendi hanesine kaydedecek, ancak kaybolan moral değerler ve onun yarattığı acı sonuçlar kolay kolay telafi edilemeyecektir." Orgeneral Bilgin Balanlı, Korgeneral Rıdvan Ulugüler, Hava Pilot Tümgeneral Atilla Özler, Hava Pilot Tümgeneral İsmail Taş, Hava Pilot Tümgeneral Yalçın Ergül, Hava Pilot Tümgeneral Bülent Kocabuç, Hava Pilot Tümgeneral Ayhan Gümüş, Hava Pilot Tuğgeneral. Kubilay Baloğlu, Hava Pilot Tuğgeneral Mahmut Eldem, Hava Pilot Tuğgeneral M. Erhan Pamuk, Hava Per. Kurmay Albay Cengiz Köylü, Hava Pilot Kurmay Albay Çetin Can, Hava Pilot Kurmay Albay Namık Sevinç, Hava Pilot Albay Mehmet Erkorkmaz, Hava Pilot Kurmay Yarbay Cenk Hatunoğlu, Hava Pilot Kurmay Yarbay Süleyman Namık Kurşuncu. |
a45UyF587661-201302031445-15
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Buyuk adamlarin hatalari gunes tutulmasina benzer, onlari herkes gorur.
Cucong
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Ben,Manevi Miras olarak, Daha gun o gun degil, derlenip durulmesin bayraklar. Nazim Hikmet Ran | "Tanri kotulukten ve acidan korumak istiyor mu? | Kurmus oldugum gruba uye olun |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder