5 Mart 2013 Salı

15-Valilik Onaylı Okullarda Cemaat Propagandası

 

Atatürk'ün Gençliğe Hitabesi

Ey Türk Gençliği!

Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir.

Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin, en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahilî ve haricî bedhahların olacaktır. Bir gün, İstiklâl ve Cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şerâitini düşünmeyeceksin! Bu imkân ve şerâit, çok nâmüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklâl ve Cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.

Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerâit içinde dahi, vazifen; Türk İstiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!

 

 

Mustafa Kemal Atatürk
20 Ekim 1927

Açıklama: http://www.ataturkungencligehitabesi.com/ata_imza.gif

 

Atatürk'ün Bursa Nutku

"Türk genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir.
Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır.
Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.
Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, 'Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır.' demeyecektir.
Elle, taşla, sopa ve silahla;nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.

Polis gelecek, asıl suçluları bırakıp, suçlu diye onu yakalayacaktır.
Genç, 'Polis henüz devrim ve cumhuriyetin polisi değildir.' diye düşünecek, ama hiç bir zaman yalvarmayacaktır.
Mahkeme onu yargılayacaktır.
Yine düşünecek, 'Demek adliyeyi ıslah etmek, rejime göre düzenlemek lazım.' diyecek.

Onu hapse atacaklar.
Yasal yollarla karşı çıkışlarda bulunmakla birlikte bana, başbakana ve meclise telgraflar yağdırıp, haklı ve suçsuz olduğu için salıverilmesine çalışılmasını, kayrılmasını istemeyecek.
Diyecek ki, 'Ben inanç ve kanaatimin gereğini yaptım.
Araya girişimde ve eylemimde haklıyım.
Eğer buraya haksız olarak gelmişsem, bu haksızlığı ortaya koyan neden ve etkenleri düzeltmek de benim görevimdir.'

İşte benim anladığım Türk genci ve Türk gençliği!"

*Mustafa Kemal Atatürk'ün, 5 Şubat 1933 günü Bursa'da yaptığı nutuktur

 

Şeriat nasıl birşeydir, kuyruklu mudur, ata mı benzer, boynuzu var mıdır falan.
Adeta trafik canavarı gibi şekli şemali belli olmayan bir şey.
Herkes merak ediyor.
İşte böyle oluyor.
DEVLETİN DİNİ, MEZHEBİ OLUR.
Devletin dininden, mezhebinden olmayanları sıkıntıya sokacak uygulamalar, zorlamalar, telkinler, dışlamalar.
Mahalle baskısı falan işin kibarlaştırılmış hali.
Halen devletin yönetiminde bulunanlar Sünni-Nurcu.
Dayatılan şey de bu.
Şafi bile olsanız, size sıkıntı var.
Adam ölçüyü koymuş.
Şablona ya uyacaksınız, ya uyacaksınız.
Uymadınız ya bu memleketi terk edeceksiniz, ya da kavga edeceksiniz.
Halen resmen değil ama, fiilen devletin dini ve mezhebi var.
Bilmiyorsanız ben söyleyelim.
Devletimizin dini Müslümanlık, mezhebi genelde sünni özelde Hanefi mezhebindendir.
Tarikatı dahi bellidir, Nurculuk tarikatlarının bir koalisyonu tarafından yönetilmektedir.
Adı bilinen, sözü geçen bütün tarikatlar Nurculuğun çeşitlemeleridir.
On kadar imam, en başta İmam Fitnebaz Efendi devleti yönetir.
Resmen değil elbette, fiilen.
Bakanlıkları aralarında pay etmişlerdir.
Böyledir işte.

Oraj POYRAZ

Valilik Onaylı Okullarda Cemaat Propagandası

26 Şubat 2013 - 14:13

Türkiyede eğitim sistemi uçurumlar içerisinde devam ederken, Modern eğitimden cemaat ve kuran kursu eğitimlerine geçişin şaşkınlıkları yaşanıyo

AKP nin devlet kadroları ve Valiler cemaatlerle ortak hareket ederek okullarda propaganda yapılacak.

Nurcu vakıf valilik onayıyla okullara girdi.
Antalya Valiliği, Akdeniz Kültür ve Eğitim Vakfı'nın okullarda seminerler düzenlemesine olur verdi.
Seminerlerde ise cemaatin propagandası yapılacak.

Nur cemaati vakıflarından Akdeniz Kültür ve Eğitim Vakfı, okullarda seminer düzenlemek için Antalya Milli Eğitim Müdürlüğü'ne başvurdu.
Amaçlarının öğrencileri toplumsal hayata hazırlamak olduğunu iddia eden vakıf, psikolojik ve manevi değerleri yükseltici konferans ve seminer düzenleyeceğini belirtti.

Başvuruyu inceleyen İl Milli Eğitim Müdürü Osman Nuri Gülay, Antalya ve ilçelerinde tüm okullarda düzenlenmek istenen ve Nur cemaatinin propagandasını içeren konuların yer aldığı seminerlerin yapılmasına "Sakıncası yoktur" diyerek onay verdi.

EĞİTİMCİLER "NURLU"

Antalya Vali Yardımcısı Turan Eren'den "olur" alan seminer, 2012-2013 öğretim yılında Antalya'daki tüm okullarda verilmeye başlandı.

Seminerde eğitim verenler arasında "Risale-i Nur ışığında çocuk eğitimi" ve "Kendini arayan genç" gibi Said-i Nursi'nin medrese eğitimi hayalini anlatan kitapları bulunan Akdeniz Kültür ve Eğitim Vakfı Başkanı İdris Görmez'in yanı sıra imam hatip lisesi müdürleri, ilahiyatçılar ve bir de müftü bulunuyor.

CEMAAT PROPAGANDASI YAPACAKLAR

20 maddeden oluşan konferans ve seminerin konu başlıkları ise öğrencilere ne tür bir eğitimin verildiğini gözler önüne seriyor.
Eğitim semineri adı altında öğrencilere anlatılan bazı konu başlıkları şöyle:

Eğitim Konularından Bazıları ise şöyle:

  •  Bilim ve din ilişkisi, eğitim-öğretimde başarının sırları

  •  Gençliği bekleyen tehlikeler ve çözüm önerileri

  •  İnancın bireysel ve toplumsal hayata etkileri

  •  İnsanın tanımı ve onu mutlu eden unsurlar

  •  Ahlaki ve manevi değerler

  •  Allah'a ve ahirete imanın, insanın psikolojik ve sosyolojik yapısına etkisi

  •  Kadere imanın, insanın şahsi ve sosyal yaşayışına tesiri.

  •  Ölüm de hayat gibi nimettir.

  •  Hasatlakı ve musibetlerin hikmetli yönleri…

EĞİTİM-İŞ: ÇOCUKLARIN AKLI KARIŞACAK

Eğitim İş Sendikası Antalya Şube Başkanı Mehmet Balık ise, okullarda düzenlenen seminerle ilgili bir açıklama yaparak,"Öğrencilerimizin mecbur tutulduğu bu konferans ve seminer başlıklarının bilimsel dayanağı yoktur.
Ergenlik ve gelişim çağındaki gençlerimizin böyle gereksiz konularla zihinlerinin karıştırılmasının eğitim açısından uygun olmadığı bilinen bir gerçektir"
dedi.

Ali Cemal KARABUDAK – YURT GAZETESİ

a45UyF587661-201303042103-15
^^^^^ - vvvvv

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder