Benim zaman içerisinde guruplarda yayınlamış olduğum epostalardan bir demet bulacaksınız
29 Mayıs 2013 Çarşamba
15-Prof.Dr. Recep Akdur: DİN MEZHEP ETNİSİTE IRK VE MİLLİYET
Prof.Dr. Recep Akdur: DİN MEZHEP ETNİSİTE IRK VE MİLLİYET
29 Mayıs 2013
Etimolojik olarak Arapça kökenli olan din sözcüğü, "yol, hüküm, mükafat" gibi anlamlara geliyor. Türk Dil Kurumu sözlüğünde: "Tanrı'ya, doğaüstü güçlere, çeşitli kutsal varlık-lara inanmayı ve tapınmayı sistemleş-tiren toplumsal bir kurum, diyanet"ve"bu nitelikteki inançları kurallar, kurumlar, töreler ve semboller biçiminde toplayan, sağlayan düzen"şeklinde tanımlanır. Genellikle doğaüstü, kutsal ve ahlaki öğeleri, kendine özgü değer ve kurumları olan, inançlar uygulamalar ve ibadetler bütünüdür.
Zaman zaman inanç sözcüğünün yerine kullanıldığı gibi, bazen de inanç sözcüğü din sözcüğünün yerinde kullanılır.
Aynı dinin, farklı kültür, topluluk ve bireylerde farklı biçimlere sahip olduğu bilinmektedir. Dinler tarihine bakıldığında, her çağda, coğrafyada ve kültürde dinlerin mensupları tara-fından yeniden içeriklendiği ve biçimlendirildiği görülür.
Mezhep de Arapça kökenlidir. Aynı dinin görüş ayrılıkları nedeniyle ortaya çıkan kollarından her birine verilen addır. Mezhepler aynı zamanda kişilerin ve toplumların dini algısıdır. Bu algı, kişinin kendine özgü nedenlerle dinin kendisinden/ genel algıdan farklılık gösterebilir. Yani "herkesin kedine göre bir dini vardır" denilebilir.
Etnisite kavramının kökü Yunanca ethnos kelimesinden geliyor, kabile veya ırk/soy demektir. Ancak günümüzde anlam olarak değişikliğe uğrayarak ırkı(race) ifade eder olmaktan uzaklaşmıştır. Daha çok kültür farklılıkları ile diğerlerinden ayrılan gruplar anlamında kullanılmaktadır. Bu haliyle ırk kavramına göre daha geniş bir kapsayıcılığa sahiptir. Buna karşılık ülke ya da millet kavramlarına göre daha dar bir kapsamı vardır. Bazı ülkeler ya da milletler onlarca etnik grubu içerir. "Amerika'daki zenciler kültür açısından yaygın kültür içinde tümüyle eritilmişlerdir. Bu bağlamda beyazlarla ırk farklılığından başka bir ayırtları kalmamıştır". Bu iki tümce ırk ve kültür arasındaki farkı ya da bu kavramların anlamını çok güzel açıklamaktadır.
Ulus ya da millet, çoğunlukla aynı topraklar üzerinde yaşayan, aralarında dil, tarih, ülkü, duygu, gelenek ve görenek birliği olan insanların oluşturduğu topluluktur. Ulus ya da millet kavram ve tanımı feodalitenin yıkılışı ve kapitalist düzenin oluşumu sürecinde ortaya çıkmıştır. Başka bir anlatımla feodaliteyi yıkamayanlar millet olmamıştır.
Genelde bu tanımda olduğu gibi, özelde ise Atatürk'ün oluşturduğu ve tanımladığı Türk Milleti, ırka dayalı bir ulus ya da millet değildir. İçinde onlarca etnisiteyi barındıran tama-men kültüre dayalı bir birlikteliktir. Onun içindir ki ulu Önder, "Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran Türkiye halkına, Türk Milleti denir" diye tanımlamıştır. Burada ırki bir Türklükten, Türkmen'den, Yörük'ten, Tatar'dan, Karaman'dan, Akkoyunlu'dan söz etmek yerine halk terimini kullanarak etnisiteler topluluğunu kapsayan bir kültürden, kimlikten, aidiyetten söz etmiştir.
Günümüz dünyasında yaşayan "Türk Irkı" ya da "Türk Soylular" için, "Türk Milleti" kavramı değil "Türk Dünyası" bazen de"Türkeli" kavramları kullanılmaktadır. Oldukça geniş bir alana yayılmış olan Türk soylular en batıda Kosova, Karadağ ile en doğuda Moğolistan'a dek uzanan bir coğrafyada yaşamaktadır.
Türk Dünyası, moda deyimi ile "Türk Diasporası" kavramı, Orta Asya, Anadolu, Kafkasya, Rusya-Sibirya, Orta Doğu, İran ve Balkanlar coğrafyasında yaşayan Türk Soyluları ve Türk devletlerini ifade eder. Türk Dünyası'nın toplam nüfusu 250 milyona yakındır. Başka bir söylemle Türk Irkı dünyanın oldukça büyük nüfuslu ırklarından biridir. Yalnızca bağımsız Türk devletlerinde 136-140 milyonluk bir nüfus vardır.
Türk Irkı'nı yok ya da kötü göstermek isteyenler bu sayıları ve bu coğrafyayı unutturmak için içerde ve dışarıda çok büyük bir gayret ve işbirliği içindeler. Atatürk'ün ırkçılıktan uzaklaştırarak Türk halkı dediği ve kültürel bir tanım getirdiği"Türk Milleti"ni etnik gruplara bölerek ayrıştırmaya çalışmaktalar. Ancak o etnik grupların büyük çoğunluğu-nun Türk soylu olduğunu unutmuş görünüyorlar.
Etnik gruptan hareketle, mikro milliyetçilik yapan birileri sürekli nüfustan söz ediyor. Kendine göre etnisitesinin nüfusu çok büyük.! Bunlar, karşılarına birileri çıkıp da sen 250 milyonluk Türk dünyasının onda biri bile olamazsın demelerini mi bekliyorlar?
Britannica Ansiklopedisi'ne göre dünyada 4 bin 300 kadar din ve mezhep var. Sayıları az veya çok bunların hepsine inanan Türk soylular var. Türk soyluları dinlere ve mezheplere ayırma ya da ümmetleştirme hevesleri her seferinde başarısız kalmıştır. Bu sefer de başarısız kalacaktır. Bunu bilen emperyal güçler, din mezhep oyununun yanına bir de Türk Milletini etnisitelere bölme oyununu sahneye koydu. Akilleri il il dolaşıyor. Türk Milletini ikna edecekler.!
Etnikçiler, dinciler, mezhepçiler hepsi el ele verdi sürekli Türk soyluların sabrını test ediyorlar. Oluşmuş kültürü, kurulmuş köprüleri, kökleşmiş akrabalık ve kardeşliği söküp atmaları için ellerinden geleni artlarına koymuyorlar. Ama 'Türk Soylular' da"Türk Milleti' de bu kışkırtmaya gelmeyecek. Anadolu toprakları üstündeki müstesna kardeşliği kimse bozamayacak. Türk Soyluların da Türk Milletinin de sabrı taşıyor. Sürekli "oğlum bak git" demeye başladı bile. Ancak sabrı taştığında bölücülerin beklediğinden başka bir şey yapacak. Emperyal güçleri de, yerli işbirlikçilerini de yardakçılarını da süpürge ile süpürecek…….
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder