Benim zaman içerisinde guruplarda yayınlamış olduğum epostalardan bir demet bulacaksınız
24 Haziran 2013 Pazartesi
15-Beni deliğe süpürmeyin mitingleri…
Beni deliğe süpürmeyin mitingleri…
24 Haziran 2013
Yıl 2003, başdanışmanı Cüneyt Zapsu "Erdoğanı delikten aşağı süpürmeyin, kullanın" diyor.
Yıl 2013, başbakan "Beni süpürüyorlar, beni kurtarın"mitingleri yapıyor. On yıl sonra!
Önceki gün Samsun'da, yine camilerden ve türbanlı bacılardan medet umdu. Konuşurken karşısındaki Meydan Camisinin kubbelerinden ona bakan kara dedi kuyruklarını görmüyordu. Hilal yerine konulmuş o kara kedi kuyruklarını…
Protestan kuyruğu!
Camileri böyle Protestan Camisine çevirmesini isteyen lobi ile arasına kara kedi girmiş demek.
Yık öyleyse o kara kubbeleri, getir yukarıya bakan sarı hilalleri, ben de sana inanayım!
Sen tadilat diye girdiğin camilerde mihrap yıktın, tadilat diye çıktığın minareye kara kedi koydun…
Bu tadilatların ihalesinden hangi lobiye para kazandırdın, onu söyle.
Senin zulmünden kaçarken camiye sığınan gençlere iftira ediyorsun, yaralılara şefkat gösteren doktorlara soruşturma açıyorsun, kendi yaptırdığın camilere bir bak! Namaz kıldığın Kasımpaşa Büyük Cami'nin tepesinde üç tane Protestan kuyruğu var, dur da bir bak.
Yeri gelmişken sorayım, Silvan Selahattin Eyyübi Camiinde o minber nasıl beyaz alçıyla kapatıldı? Kim girdi o kutlu camiye... Bitlis Gökmeydan Camisinin en tepesinde hilal nasıl eğrildi ve minberiyle mihrabı nasıl beyaz alçıyla kapatıldı? Yoksa, Selahattin Eyyübi'den kuyruk acısı olan haçlı AB'nin Soroscu Akil adamlarına tadilat-tahrifat ihalelerini vermiş olmayasın!
Dönelim başa.
Cüneyt Zapsu'ya sormak gerek, ne oldu da on yıl sonra deliğe süpürüyorlar onu; T.C.yi silme ihalesi on yıllık mıydı, da, işi bitiremedi diye Erdoğan'ın işini bitiriyorlar?
Bugüne kadar AB'si, ABD'si, İngiliz'i, Fransız'ı, bütün aç kurtlar küresel lobiler "Yeniden Sevr" için elbirliği içindeydiler de, şimdi ne oldu? Küresel paylaşım krizi kapıya dayandı da aceleleri mi var? Kendi aralarında anlaşmazlığa mı düştüler?
Bunlar bana İskender'in zehirlenerek deliğe süpürüldüğü dönemi anımsatıyor.
MÖ.334 yılında Asya'yı yağmalama seferine çıktığında, onu sefere gönderen mali merkezde ikili ittifak vardı; Atina ve Selanik şehir oligarkları. Atina ile Selanik'in korsan, tefeci ve köle ticareti yapan elitleri kendi aralarında ilk defa anlaşmışlar, ortak bir ordu toplamışlar, başına İskender'i koymuşlar, yanına da 700 kişilik yağma toplayıcı Ekustriyani Yahudi Bölüğünü vermişlerdi. Ekustriyaniler savaşmaz, hazineleri toplar, iyi para edecek bilge kadın ve erkekleri, Miletli becerikli Amazon kadınlar ve Diojen gibi bilim adamlarını esir alır, Atina'da köle satarlardı.(Attika'da Amazonya Mahallesinin öyküsü buna dayanır.)
Yunanistan'da güney ile kuzeyin sermaye ve ordu birleştirmesi ilk bu olaydır ve bu tarihten sonra Yunanistan'a Hellen ülkesi denilmiştir. Hellendiler, kaynaştılar. "Onlara bu adı biz verdik"der Halikarnas Balıkçısı.
Onun Anadolu'da Asya'ya doğru ilerleyişini "batıyla kaynaşıyoruz" diye algılayan ve bu algıyı vermeye çalışan çok kişi vardı. Hatta Pers Beli (Persepolis) kentinde Roksana (Rahşan) adlı Oğuzlu prensesle evlendirildi, bir de oğlu oldu ondan. Batı ile birleşiyorduk ya…
Örneğin, Amasra Kraliçesi Amastris(Maz-Toros), Atinalı bir komutanla evlenmek için çocuklarını bırakıp gitti, İskender öldürüldükten sonra dönüp geldi, ama iki oğlu onu daha limana girmeden karşıladı ve oğulları tarafından öldürüldü. Miletli Amastris, Atina donanmasını Bodrum açıklarında denize mıhlayan 2.Artemis'in kuzeniydi. Atina tarihçileri işbirlikçi Amastris'i pek severler, ama Artemis'i hiç anmazlar.
İskender'in birleşik Helen orduları komutanı olarak hükümranlığı 12 yıl sürdü, zehirlenerek öldürüldü. Karısı intihar etti, töreye göre cesedi yakıldı, küçücük oğlu da öldürüldü. Tarihe "büyük" İskender diye geçen bu adam sadece iyi kılıç kullanan savaşçıydı, ne politika ne yönetim bilirdi, şan olsun kendini kullandırdı. Peki onu zehirletenler kimdi, bilmiyoruz. Sorun değil, ABD başkanı Kennedy'yi kim öldürttü onu da bilmiyoruz. Ekustriyani yağmacı "ittifak" bölüğü kendi arasında pay kapmakta anlaşmazlığa düşmüş olmalıydı. İskender Ege sahillerinde 50 bin yağmacı Helen askeri bırakmıştı. Onları denize süpürmek yine Darius hanedanından Sinoplu Milet beyi 1.Mitri Dates'e (Dedesi Bedri) kısmet oldu; MÖ.305'de Amasya'da topladığı Oğuzlu Ordusuyla Efes'e kadar gitti, işi bitirdi. Adına yapılan Zafer Kapısı orada Kuretler Caddesinin başında, 1.Artemis'in kütüphanesinin yanındadır. Parasında ay-yıldız vardır. Zafer Kapısının üzerinde Mazeus Mitridate yazar, cadde boyunca üç hilalli mermer mezarlar dizilidir.
Recep Tayyip Erdoğan'ı İskender'e çok benzetenler olmuştu. Onu "Büyük İskender" gibi, Cengiz Han gibi, batıya en çok para kazandıran liderler içinde sayıyorlardı. İskender'in sonu gibi olsun istemem, ama iktidar süresini benzetebilirim.
İktidar şöhretiyle sarhoş oldu, küresel tekellerin at koşturacağı bir Türkiye için onun eliyle taşları temizlettiler, ateşi ona tutturdular. O da bu halk bunlara nasıl sahip oldu hiç düşünmeden babalar gibi sattı, deliğe süpürdü, meydanı yabancı sermaye için temizledi. Örneğin, eğitimi yabancı sektöre devretme yasaları bir bir geçti; eğitim şirketleri patır patır geliyor, bol reklamlı yabancı okullar, yabancı üniversiteler açılıyor.
Sırada yabancı tekellerinin pastayı paylaşması var ve işte bu noktada belli ki yağmadan pay isteyenlerle arası açıldı. Örneğin, yabancılar için kolaylaştırıcı Petrol Yasası geçti, fakat şimdi kimin tekeli postu pazara serecek kavgası başlıyor.
3.küresel tekeller arası savaş daha yeni başlıyor.
Ne diyeyim…
Ülkesini iç savaşın eşiğine getiren, çocuklarımızın geleceğini deliğe süpüren bir başbakanın, kendisi deliğe süpürülürken kimseden merhamet dilemeye hakkı yoktur. 100 bin beyaz şapka da dağıtsa, üstüne para da verse, yaldızladığı Diyarbakır'da tüm tarikatları toplasa da, kendini kurtaramaz.
Yapacağı bir şey var; Türk milletinden özür dilesin, bütün mal varlığını yoksullara dağıtsın, sonra o lobilerle anlaşarak geçirdiği 5544 sayılı eğitimde afetin MYK'sı gibi halktan gizli kapalı oturumlarda geçirdiği hain yasaları kaldırsın ve imzaladığı yabancı sözleşmeleri iptal etsin, bunları halka açıklasın, sonra da keşiş gibi kendini yaptırdığı Protestan camisine ömür boyu kapatsın. Yoksa, Amerikan usulü deliğe (mezar çukuruna) süpürülmek de var.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder