Sevgili Türkçe konuşabilen Amerikalılar(ruhen assimile olmuş eski Türkler) ve assimile olmaktan bizi kurtarıyor diye cemaatin kucağına düşmüş gurbet kuşları, Bu haber sizin içindir. Biraz empati yapın. Düzgün insanlar bunları yaşadı ülkemizde. Bir aydır yaşanan kavga ve kıyamet yaşam tarzına haksız şekilde müdahale edilen insanların haklı tepkisidir. Tinerci, ayyaş, alkolik, çapulcu, çakallar, aleviler, imansızlar, çürük çarık nesil diye alenen aşağılanan bir halk kesiminin isyanıdır. Tıpkı bir çocuk gibi terbiye edilmeye çalışılan, edep ve din öğretilmeye çalışılan yetişkin insanların isyandır. Yeniden Müslüman edilmeye çalışılan, din öğretilmeye çalışılan halkın isyanıdır. Bütün bu karmaşanın arkasında tabandan tavan sırasıyla. Cemaatçi devlet memurları, AKP, RT.Erdoğan, Amerikan Devletinin kurumları ve karar vericileri, en tepede de Amerikalı küresel tefeciler vardır. Bu işler böyle devam ederse ülke gerçekten de batı bloğundan kopacak, bambaşka yönlere yönelecektir. Halkın ciddi bir kesimi suçlamayı bu şekilde yapmaktadır. Ciddi şekilde Amerikan Emperyalizmine nefret, bir Amerikan aleytarlığı yayılmaktadır. Ülke her eksende ikiye bölünmüştür. Kürtler-Türkler, Sünniler-Aleviler, İmanlılar-İmansızlar, ulusalcılar-küreselciler, milliyetçiler-NeoOsmanlıcılar. Bütün bu fay hatlarının her biri ayrı ayrı içsavaş potansili taşımaktadır. Ve yukarıda bahsettiğim şebeke bütün bu fay hatlarını daha çok kırmak için nefret söylemini her geçen gün daha da artırmaktadır. Bunları bilmenizi istedim.
| Ama Türkiye'de durum farklıdır. Türkiye'de güçlerine, devlet bürokrasisine hakimiyetlerine güvenerek başka işler yapmaktadırlar. Ülkeyi yeniden fethetme havasındalar. Ülkenin yeteri kadar Müslüman olmadığını ve yeniden Müslüman edilmesi gerektiğini düşünüyorlar. Toplumsal yaşamın, sünni, Nurcu, Fitnebaz Cemaat öğretilerine göre yeniden tanzimini arzuluyorlar. AKP iktidarda kaldığı sürece bütün istekleri ve düşüncelerinde ciddi mesafeler aldılar. Toplumsal yaşamda yaşananlar, artık toplumu diğer kesimlerini rahatsız edecek bir hal almıştır. Bir gün ülkenize geri döndüğünüzde karşınızda tıpkı Şii Şeriatıyla yönetilen İran gibi, tıpkı Vahabi Şeriatıyla yönetilen Suudi Arabistan gibi, Sünni/Nurcu Şeriatıyla yönetilen bir Türkiye bulabilirsiniz. Bu insanlar Türkiye'de Amerikada, Almanya'da durdukları gibi durmuyorlar. Milli ve milliyetçi kesinlikle değiller. Türkçü, Türkçeci de değiller. Bunlar onların cilasıdır. Altında Sünni/Nurcu/Fettullah Gülen adlı imamın şeriat öğretisi vardır. Ve NeoOsmanlı çatısı altında, İslam enternasyonalizmi peşideler. Onların millet dediği Türk milleti değildir, Müslüman milletidir. Bunları dışarıda bilmiyor, görmüyor olabilirsiniz. Ama ülkemiz çok sıkıntıdadır. Yaşanan sıkıntının sıralı sebeplerini yukarıda belirttim. Artık sadakatinizi ekmek yediğiniz Birleşik Devletler'e mi, bazı Amerikalı küresel tefecilere mi, tek ve büyük bir İslam devleti idealine mi, Yoksa tek parça halinde(üniter)/laik(dini esaslara göre yönetilmeyen) bir Türkiye'ye mi gösterirsiniz? Onu da siz bilirsiniz. Yolunuz açık olsun. Oraj POYRAZ |
Sedat ERGİN - Yatak odanızdan içeri biber gazı fişeği girersesergin1@hurriyet.com.trSibel Cıngı (73), 16 Haziran Pazar akşamı İstanbul'un Pangaltı semti Ergenekon Caddesi üzerindeki bir apartmanın hemen giriş üstü katındaki dairesinin sokağa bakan yatak odasında istirahat ediyordu. Sokaktan gelen sesler üzerine kalkıp camdan aşağı doğru baktı. Geçen yıl akciğer kanserine yakalanmıştı Sibel Cıngı ve ağustos ayında geçirdiği bir ameliyatta sağ akciğerinin yarıya yakın bölümü alınmıştı. "Birden bir ses duydum, cam kırıldı. Polisin attığı biber gazı fişeği, camı parçalayıp içeri girmiş, perdeye takılmış ve ardından çıkardığı duman bütün eve yayılmıştı. Sibel Cıngı, şöyle devam etti: "Ben kanser hastasıyım, nefes alamaz hale geldim. Konuşma şekline, ses tonuna bakılırsa olayın travmasını atlatmışa benzemiyordu Sibel Hanım. *** Sibel Cıngı, 16 Haziran akşamı evini üzerinde sabahlığıyla terk etti ve bir daha kapısından içeri girmedi. Tabii evden çıkmasıyla sorunlar bitmedi. Geçen perşembe günü de akciğer ameliyatını yapan doktoruna gitti ve ondan da "Tanımlanmamış dış etkenlere bağlı solunum durumları" şeklinde bir rapor aldı. Sibel Cıngı, Taksim Gezi Parkı direnişi sonrasında karşımıza çıkan mağduriyet vakalarından yalnızca biridir. Göz yaşartıcı gazın kapalı yerlere atılmasının uluslararası sözleşmeler çerçevesinde tümüyle yasak olmasına, bu ilkenin AİHM içtihatlarıyla da teyit edilmesine, açık yerlerde kullanılmasının da belli sınırlamalara tabi olmasına rağmen, son üç haftadır polisin bu silahı sıkça hiçbir kurala bağlı kalmadan gelişigüzel bir şekilde kullandığını görüyoruz. *** Meselenin asıl üzücü olan tarafı hukuki yönü değil, toplum sağlığı açısından ortaya çıkan ve "vahim" sıfatının ifade etmekte yetersiz kalacağı tablodur. Uzman tıp kuruluşları geçen perşembe günü düzenledikleri bir basın toplantısında biber gazının insan sağlığına dönük tehlikeleri konusunda ortak bir uyarıda bulundu, yasaklanmasını talep etti. Toplantıdaki en önemli sunumlardan birini akciğer sağlığı alanındaki uzman doktorların mesleki birliği olan Türk Toraks Derneği adına Yönetim Kurulu Üyesi Prof.Elif Dağlı yaptı. Prof.Dağlı, "Astımı olan ya da astımı olduğunu bilmeyen insanlar üzerinde gaz sıkılmasının son derece tehlikeli sonuçlara yol açacağını düşünmekteyiz" diye konuştu. Türk Farmakoloji Derneği adına konuşan Prof.Atilla Karaalp ise "hayvanlar üzerinde yapılan araştırmalarda biber gazının kanserojenik etkiler de dahil olmak üzere çok sayıda sonuç tespit edildiğine" dikkat çekerek, "Bu sonuçlar insanlara uyarlanamadığından insanlar üzerindeki uzun dönemli etkileri bilinmemektedir" diye konuştu. Muhtemeldir ki, bu etkileri önümüzdeki yıllarda hep birlikte öğreneceğiz, insanların hayatı üzerinden... Basın toplantısı metni için bakınız: http://www.toraks.org.tr/News.aspx?detail=1576
|
^^^^^ - vvvvv
zaryop:jaro
Derin olan kuyu degil, kisa olan iptir... Derin sulara asla isiksiz dalma! (Konfucyus)(Sig sulara da asla baliklama atlama. (M. soyek gozlemi))
Dusuncenin Dusunceli Sozleri
Kurmus oldugum gruba uye olun Moderasyonsuz, sansursuz ve ozgur bir gruptur: Ozgur_Gundem-subscribe@yahoogroups.com | Ayrilmak isterseniz de : Ozgur_Gundem-unsubscribe@yahoogroups.com | Grup Sayfamız : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/ | Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz. http://orajpoyraz.blogspot. |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder