18 Temmuz 2013 Perşembe

15-Basından....



Flaş...Flaş...Altında rekor yükseliş

17.07.2013 - 15:03

Aylardır değer kaybeden altın, geçen son 6 günde yüzde 5.8'lik artış ile toparlanmaya başladı.

4 hafta üstüste yaşadığı değer kaybının ardından altın, 2011'den bu yana en büyük haftalık toparlanmasını yaşadı.

CNN Money'de yer alan habere göre, bu durum bazı kesimler tarafından altının ivme kazanarak yeni bir döneme girmiş olabileceği şeklinde değerlendiriliyor.

Değerli metaller alanında danışmanlık veren şirket American Precious Metals Advisors'ın yöneticisi Jeff Nichols "Dibi bulmaya çalıştığımız bir dönemdeyiz" dedi.

Altın yatırımcılarına sabırlı olma çağrısında bulunan Nichols, gelecek 3 ile 5 yıl arası dönemde altın fiyatlarının 2011'de gördüğü 1900 doların üzerine çıkacağına inandıklarını ifade etti.
Ancak Nichols, " Yine de net bir şey söylemek mümkün değil.
Belki de düşünülenden çok daha hızlı bir toparlanma yaşanabilir"
diye konuştu.

Nisan ayından bu yana daha karlı yollar arayışına giren yatırımcıların altından çıkmasıyla birlikte altında, 2011'den bu yana en sert düşüş yaşanmıştı..

Her ne kadar geçen hafta büyük ölçüde toparlanma kaydedilmiş olsa da altın, yılbaşından bu yana gerçekleşen toplam yüzde 24'lük değer kaybını sürdürüyor.

Altın, ABD Merkez Bankası FED'in tahvil alımını azaltarak sonlandırağını açıklamasının ardından sert düşmüş, bu duruma paralel olarak dünyanın en fazla altın alan ülkeleri arasında yer alan Çin ve Hindistan gibi gelişen piyasalardaki ekonomik yavaşlamaya işaret eden veriler de altındaki sert düşüşün bir diğer sebebi olmuştu.

-                   -                   -                   ^^^^^ - vvvvv

'Muhalefete rüşvet teklifi'

17.07.2013 - 13:33

'Geçir 48 maddeyi al tutuklu vekilleri'

AA

MHP Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin'in, yeni anayasada mutabakata varılan 48 maddenin Meclis'ten geçmesi durumunda tutuklu milletvekili sorununun çözülebileceğine yönelik sözlerini eleştirerek, "Rüşveti kelam şeklinde bir yaklaşım.
Muhalefete rüşvet vererek, muhalefeti parlamentoya çekmek istiyor"
dedi.

Yeniçeri, TBMM'de düzenlediği basın toplantısını, Meclis çalışmalarının yer aldığı 8 ciltlik kitapla yaptı.

24.Dönem 3.Yasama Yılı'nda, 66 basın toplantısı düzenlediğini anlatan Yeniçeri, imzasının bulunduğu 20 kanun teklifi, 51 Meclis araştırma önergesi, 2 gensoru önergesi, 99 Genel Kurul konuşması ve bin 866 soru önergesi verdiğini kaydetti.

TBMM Başkanlığı'nın, yürütme adına yasamayı filtrelediğini, sundukları soru önergelerini geri gönderdiğini savunan Yeniçeri, "TBMM Başkanlığı vardır, TBMM ağalığı yoktur.
Kimse başkanlık ile ağalığı karıştırmasın"
dedi.

Yeniçeri, vatandaşların adeta bir kısmının açlık, diğer kısmının cinsel cinnetin tehdidi altına girdiğini öne sürerek, bu durumda, toplumsal ahlak, adil yargılama ve gelir dağılımı konularının her zamankinden çok daha fazla gündeme geldiğini ifade etti.
Yeniçeri, toplumda cinsel cinnet geçirenlerin sayısının giderek arttığını söyledi.

Türkiye'de son yıllarda fuhuş sektörünün giderek gemiyi azıya aldığının görüldüğünü belirten Yeniçeri, "Raporlara göre son 8 yılda 4 kat artan fuhşun temel nedenleri arasında ekonomik sorunlar yer alırken, herhangi bir caydırıcı yaptırımın da bulunmaması fuhuştaki artışı körüklüyor.
Adalet Bakanlığı'nın raporuna göre fuhuş oranlarının 2002 yılından 2010 yılına kadar 4 kat arttığı ortaya çıktı.
Fuhuş suçundan 2002'de 2 bin 669 kişi hakkında dava açılırken 2007'de 4 bin 494 ve 2010'da ise 8 bin 409 kişi hakkında dava açıldı.
Raporlara göre fuhuş suçunun artışında en önemli nedenin ekonomik olduğu ortaya çıktı.
Ekonomik koşullar, fuhuştaki artışı yüzde 91,4 gibi yüksek bir oranla doğrudan etkiliyor"
diye konuştu.

Yerel seçimlerde MHP'nin CHP ile ittifak yapacağına yönelik çıkan habelerin sorulması üzerine Yeniçeri, böyle bir şeyin bulunmadığını, AK Parti'nin bir operasyonu olduğunu savundu.
Yeniçeri, MHP'nin seçimlere kendi adaylarıyla gireceğini, AK Parti'nin, vaatlerle MHP'den çektiği oyları da geri alacaklarını savundu.

Yeniçeri, bir soru üzerine, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin'in, yeni anayasada mutabakata varılan 48 maddenin Meclis'ten geçmesi durumunda tutuklu milletvekili sorununun çözülebileceğine yönelik sözlerini de değerlendirdi.
Yeniçeri, bunun "rüşveti kelam" şeklinde bir yaklaşım olduğunu öne sürerek, şu ifadeleri kullandı:

"Meclis'i açmaya çalışmaları, İmralı'daki caninin talebidir.
Meclis'i açarak, bir taraftan '48 maddeyi getirdik, birinci aşamayı tamamladık, ikinci aşamada şu şu faaliyetleri yapıyoruz' demek için Meclis'i toplamaya çalışıyorlar.
48 madde üzerinde kimsenin itirazı yok.
Ama bu kadar acale, canhıraş şeklinde gündeme getirmenizin nedeni nedir, PKK ile yaptığınız pazarlığın yansıması mı?
Böyle olduğu çok açık.
Hükümet, PKK'ya verdiği söz nedeniyle parlamentoyu açmak, 48 maddeyi de onun için getirmek istiyor.
Şahin'de yuvarlak ifadeyle 'belki milletvekilleri de çıkar' diyor.
Muhalefete rüşvet vererek, muhalefeti parlamentoya çekmek istiyor.
Onun için çok ciddi alınır bir yanı yok."

BDP'Lİ BALUKEN: TALİHSİZ BİR AÇIKLAMA

BDP Grup Başkanvekili İdris Baluken, "Tutuklu vekillerin durumunun 48 maddenin görüşülmesi şartına bağlaması son derece yanlış ve talihsiz bir açıklama.
Bu, hiçbir pazarlığın konusu olmamalıdır"
dedi.

Baluken, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, köye geri dönüşle ilgili hazırladıkları kanun teklifine ilişkin bilgi verdi.

Sürecin normalleşmesi, travmaların geride kalması için köy boşaltmayla ilgili mağdur edilen vatandaşların doğdukları topraklara dönmelerinin son derece önemli olduğunu belirten Baluken, bu konuda hükümetin ve Meclis'in gerekli duyarlılığı gösteremediğini savundu.

Çözüm sürecinin başarıya ulaşması için köylerinden zorla göç ettirilen, köyleri boşaltılan, yakılan insanların bu mağduriyetlerinin giderilmesinin hayati olduğunu belirten Baluken, hazırladıkları kanun teklifini, ilgili kesimlerin görüşlerini aldıktan sonra TBMM Başkanlığı'na sunacaklarını bildirdi.

Teklifin isminin "Kadim Yurtlara Dönüş Kanun Teklifi" başlığını taşıdığını ifade eden Baluken, teklifle, "Barış Komisyonu, Yerel Kurullar Komisyonu, Kadim Yurtlara Dönüşleri Koordinasyon Kurulu" oluşturulmasını önerdiklerini aktardı.

Baluken, teklifin, "faili meçhul ve toplu mezarlar, faili meçhul kişilerin adlarının yaşatılması, zararların maddi ve manevi tazmini, barış anıtları, barınma ve alt yapıyla yükümlülüklerin yerine getirilmesi, çalışma hakkı, eğitim, sağlık, ağaçlandırma" gibi konularda düzenlemeler içerdiğini dile getirerek, geri dönüşlerle ilgili düzenlemenin barış sürecinin içine bir bileşen olarak katılması gerektiğini kaydetti.

Baluken, "İkinci aşamayla ilgili hazırlık yaptığını söyleyen hükümet, mutlaka köye dönüşlerle ilgili çalışmayı da önüne koymalı" ifadesini kullandı.

Tutuklu vekiller

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin'in "48 madde tutuklu vekil sorununu çözer" açıklamasının sorulması üzerine Baluken, "Tutuklu vekillerin durumunun 48 maddenin görüşülmesi şartına bağlaması son derece yanlış ve talihsiz bir açıklama.
Bu, hiçbir pazarlığın konusu olmamalıdır.
Vekillerin cezaevinde bulunması kara leke ve utançtır.
Bu leke kaldırılmalıdır"
dedi.

"PYD'nin Suriye'de özerklik ilan edeceği" haberlerinin anımsatılması üzerine ise Baluken, "Hem Türkiye'nin hem uluslararası camianın, başta Kürtler olmak üzere Suriye'deki halkların iradesine saygı göstermesi gerekir" diye konuştu.

-                   -                   -                   ^^^^^ - vvvvv

'ABD ikisini de gözden çıkardı!'

16.07.2013 - 11:51

''Mısır-Türkiye-Katar üçgeni çöktü...''

Bir Rus internet sitesinde, Mısır'daki gelişmeleri ve Suriye'yi ele alan bir Ortadoğu uzmanı, Mısır-Türkiye-Katar üçgeninin çöktüğünü savundu.

Rusya'nın Ortadoğu konusunda analizlere yer veren tanınmış internet sitesi www.iarex.ru'da, Türkiye'nin dış ve iç politikasını ele alan bir yazı yayımlandı.

Stanislav Tarasov tarafından kalem alınan ve Rusya Analiz sitesinde Türkçe olarak yayımlanan "Erdoğan'ı 'Arap Kabusu'na hazırlıyorlar" adlı makalede, Ortadoğu'da Mısır-Türkiye-Katar üçgeninin çöktüğü savunuldu.
Türkiye'nin Suriye ve Mısır'da çelişkili politikalar izlediği öne sürülen yazıda, Gezi Parkı olayları sonrasında ABD'nin Erdoğan'ı gözden çıkardığı görüşü iddia edildi.

Makalede şu ifadelere yer verildi:

"Ankara hangi sebeple Mısır'da yapılan darbeyle ilgili olarak, ordunun demokratik yollarla seçilmiş Cumhurbaşkanı Mursi'yi devirdiğini açıklarken, Suriye Cumhurbaşkanı Beşşar Esad ile ilişkiler konusunda ayan beyan bir şekilde demokratik olmayan bir senaryoyu tercih ediyor?

Geçtiğimiz günlerde Katar, göreve yeni atanan Mısır Cumhurbaşkanı'nı kutladı.
Cumhurbaşkanı Mursi'nin devrilmesinin hemen ardından, Mısır'a 8 milyar dolara kadar karşılıksız yardım ve kredi verme konusunda hazır olduklarını açıklayan Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan da aynı şekilde kutlama mesajı gönderdi.

Böylece, Mısır-Türkiye-Katar üçgeninin çöktüğünü söylemek mümkündür.
Burada safdışı edilen Türkiye olmuştur.
Bize kalırsa, bunun tek ve başlıca nedeni, Türkiye'de iktidarda olan Adalet ve Kalkınma Partisi'nin bölgesel liderlik konusunda kendi pozisyonunu sağlamlaştırmak ve Körfez ülkelerindeki olaylarda baskı oluşturma adına "Müslüman Kardeşler" üzerinden ilerleme çabasının başarısızlıkla sonuçlanmış olmasıdır.
Şimdi ise, Türkiye bölgesel yalnızlaşma gibi reel bir tehditle karşı karşıyadır.

Görünen o ki, Gezi Parkı'nın yeniden inşaası ile ilgili olarak çıkan protesto olaylarında Erdoğan'a destek vermeyi reddeden ABD, tıpkı eski Mısır cumhurbaşkanı Mursi'ye yaptığı gibi, Erdoğan'ı da gözden çıkarmıştır.

Katar, Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan'ın, cumhurbaşkanlığı seçimleri sonrasında Türkiye'den hangi lideri tebrik edeceği merak konusudur."

-                   -                   -                   ^^^^^ - vvvvv

Ankara'da şaşırtan görüntü

13.07.2013 - 10:38

Polis caddeyi kapatmak isteyince bir grup kadın eylemci...

AA

Başkent'te Gezi gerginliği devam ediyor.
Gece yarısı Kennedy Caddesi'ni trafiğe kapatmak isteyen gruba polis müdahale etti.
Bazı kadın eylemcilerin TOMA'ların önünde dans etmesi de dikkat çekti.

Gece yarısı Kennedy Caddesi'nde toplanan gruba polis dağılmaları yönünde uyarıda bulundu.
Buna rağmen yolu trafiğe kapatmak isteyen gruba polis tazyikli suyla müdahale etti.

Ara sokaklara dağılan gruba biber gazı da sıkılarak tekrar toplanmalarına izin verilmedi.
Bir süre sonra eylemciler dağıldı.

Bu arada, bazı kadın eylemcilerin TOMA'ların önünde dans ettiği gözlendi

-                   -                   -                   ^^^^^ - vvvvv

Bu da oldu: Haber 7 çalışanı Taksim'i Gazze sandı

Gezi eylemleri boyunca yaptıkları habercilikle yalana doyamayan gerici basın, alay konusu olmaktan da kurtulamıyor.
Taksim'de polis ablukasında iftar düzenleyen eylemcilerin fotoğrafını Gazze sanan Haber7 muhabiri, twitter hesabını kapatmak zorunda kaldı.

12 Temmuz'da attığı bir tweetle Taksim'de eylemcilerin kurduğu iftar sofrası başında silahlarıyla duran çevik kuvvetin fotoğrafını paylaşan Haber7 muhabiri Meryem Aybike Sinan, fotoğrafın altına "Yahudiler Gazze'de böyle iftar bastılar.
Allah onları kahretsin!"
yazdı.

Fotoğrafın Taksim'de çekildiğini anlayınca twitter hesabını kapatan Sinan, "Kaçamazsın Meryem", "yandaş medya zekadan yıkılıyor", "Meryem Hanım Gazze'de durumlar nasıl" tweetleriyle alay konusu olmaktan kurtulamadı.(soL-Haber Merkezi)

-                   -                   -                   ^^^^^ - vvvvv

İtalyan doktordan devrim gibi tedavi!

13.07.2013 - 03:51

Doktor AIDS olarak bilinen Luigi Naldini, çaresi bulunmayan iki ayrı genetik hastalığı, kötü huylu içerikten temizlenmiş HIV virisüyle tedavi etmeyi başardı...

TIP alanında araştırmalar yapan İtalyan bilim adamları, aralarında 4 yaşındaki Canalp Çınar'ın da bulunduğu 6 çocuğun çaresi bulunamayan genetik hastalığını, kötü huylu içerikten arındırılmış HIV virüsüyle tedavi etmeyi başardı.
Dünyanın tek gen tedavi merkezi olan Milano San Raffaele-Telethon Gen Tedavisi Enstitüsü'nde (TİGET), iki ayrı genetik hastalık üzerine gerçekleştirilen bu tekniğin, tıp tarihinde bir ilk olduğu açıklandı.

Altı çocuk iyileşti

Milano Gen Tedavisi Enstitüsü tıp tarihine geçecek bir tedaviye imza attı.
1995 yılında kurulan enstitüden yapılan açıklamaya göre genetik hastalıklarından dolayı hayati tehlikesi olan 6 çocuk, AIDS'e neden olan kötü huylu içerikten temizlenmiş HIV virüsü sayesinde yaşama sarıldı.
Söz konusu arındırılmış virüs (lentivirüs), laboratuvarda çocukların kök hücrelerine bulaştırılarak, sağlam geni taşıyacak şekilde değiştirildi ve hasta olanın yerine kondu.
Tedavi edilen kök hücreler tekrar çocuk hastaların kanına enjekte edildi.
Bazen olumlu bazen olumsuz tepkime alınsa da uzun süren laboratuvar denemelerinin ardından yarısı bağışıklık yetmezliği hastalığı Wiskott Aldrich Sendromu (WAS), yarısı ise sinir sistemini etkileyen metakromatik lökodistrofiden hastalığına sahip olan 6 çocukta oluşan DNA hasarında büyük oranda iyileşme tespit edildi.

Söz konusu genetik tedavi yöntemi, tıp dünyasında önemli bir gelişme olarak kaydedilirken, diğer genetik hastalıklara da çare olacağı düşünülüyor.
Bu keşfi gerçekleştiren kişi ise, "Doktor AIDS" olarak anılan Luigi Naldini.

4 yaşındaki Canalp artık iyi

4 yaşındaki Canalp Çınar da, 2011 yılından beri bu enstitüde tedavi gören hastalardan biri.
Bir tür kalıtsal bağışıklık yetmezliği hastalığı olan WAS rahatsızlığına sahip Canalp, şimdi hayata umutla bakıyor.

-                   -                   -                   ^^^^^ - vvvvv

BAZI LİNÇLER GÜZEL BAZI KATLİAMLAR MEŞRU MUDUR

22.10.2011 04:05

Muammer Kaddafi linç edilerek öldürüldü.
Burada Kaddafi'nin diktatörlüğünü tartışmıyorum, evet, o bir diktatördü.
Burada Kaddafi'nin sonunu getiren sürecin nasıl bir insanlık, nasıl bir özgürlük anlayışı olduğunu sorguluyorum.

Kaddafi'nin linç edilerek öldürüldüğü görüntüleri yayınlandıktan sonra dünya liderlerinden hiçbiri bunun yanlış olduğunu söylemedi.
Hatta bu hoşlarına bile gitti.
Peki ya Kaddafi yanlıları?
Şu ana kadar kaç tanesi, nasıl öldürüldü?
Bundan sonra Kaddafi yanlısı olduğu gerekçesiyle kaç kişi, hangi koşullarda infaz edilecek?

Libya'da bütün dünyanın gözleri önünde açık bir katliam yaşanıyor ve bunun Libya'ya özgürlük, demokrasi, barış getireceği söyleniyor.

Libya'da yaşananları görünce, gelecek olan demokrasinin nasıl olacağını da anlamak pek güç değil.
Çünkü oraya "demokrasiyi" götürenler bir yıl önce el sıkıştıkları liderin linç edilmesini haklı görebiliyorlar.

Mehmet Yiğittürk

Odatv.com

a45UyF587661-201307171552-15
^^^^^ - vvvvv

--

zaryop:jaro

Nelerin esiri oldugunu bilen hurriyetin esiginde demektir.

Nureddin Topcu
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Kurmus oldugum gruba uye olun
Moderasyonsuz, sansursuz ve ozgur bir gruptur:
Ozgur_Gundem-subscribe@yahoogroups.com
Ayrilmak isterseniz de :
Ozgur_Gundem-unsubscribe@yahoogroups.com

Grup Sayfamız :
http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz.
http://orajpoyraz.blogspot.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder