Vatandaş bakıyor ve diyor ki,
"vaaaay be, ne yiğit bir başbakanımız var, kanun, kural, kitap, mahkeme dinlemiyor, dümdüz gidiyor...!"
İşte entellektüel kapasite böyle olunca başımıza bir değil, iki değil, üç değil, onlarca felaket geliyor.
Bol lafın azı, başkapan ben kanun, kitap, yasa falan dinlemem diyor.
Ezer geçerim, kimse bir halt edemez diyor.
Şimdi bir sorum var çocuklar.
Haydi sor, sor dermişsiniz gibi geliyor.
Bir hükümet nasıl anayasa suçu işler.
Bir hükümet darbe yapabilir mi?
Görülen o ki yapabilir, hem zaten yapmış bile demek mümkün.
Bir hükümet Anayasal nizamı nasıl çiğneyebili?
Hükümet mahkeme kararlarını tanımaz.
Yasaları göz göre göre çiğner.
Kendisini engelleyen ya da mahkum eden mahkeme kararlarını, o kararları alan kurumları ve heyetleri ezer geçer.
Hele bir de bu işi sistematik ve sürekli bir hale soktuysa o zaman tam olmuştur.
Anayal düzeni bozmak için herşeyden önce muktedir olmak gerekir.
Üstelik bu iş için, bir hükümetten daha muktedir bir güç olamaz.
Peki soruyorum, yarın en basitinden şu haberde yapılan iş Anayasa Mahkemesinde yargılansa Anayasayı tebdil, tağgir ve ilga etmek suçu gerçekleşmiş denir mi, denmez mi?
Olmasa bir Anayasa Mahkemesi ne işe yarar?
Yasaya/lara bilerek, isteyerek ve sürekli olarak muhalefet etmek.
Güç kullanma unsuru mu arıyorsunuz, o da var.
Devletin emniyetinin bu işler için kullanıldığını unutmayın.
Unutmayın, daha ortada fol ve yumurta yokken, üstelik işin üzerinden üç beş yıl geçmişken bir sürü insan darbeci diye mahkum edildi.
Bilfiil anayasal nizamı çiğneyene neler yapılmaz?
Yahu kendimle çelişiyorum.
Ben bu iktidar iktidarda kalsın, The Cemaati bitirsin ondan sonra ittirolsun gitsin diyorum.
Ama olmuyor, adam rahat durmuyor, illa ki bir laf söz edilecek iş yapıyor.
Neyse on yıl sabrettik, bir dört yıl daha sabredelim, belki bu arada The Cemaat tüketilir.
Bu önemli bir görev.
Tahminim dönemin sonuda RT. Erdoğan ve as kadrosu zaten en iyi ihtimalle Yüce Divana gidecek, o kesin gibi.
Benim bilemediğim senaryolar Mübarek, Marcos, Çavuşesku, Kaddafi ailelerininki kadar kötüleşebilir mi?
Oraj POYRAZ
TOKİ 15:00'da yeni ihale açıyor
Aysel ALP/ANKARA
10 Mart 2014
TOKİ, Atatürk Orman Çiftliği'nde (AOÇ) yapımı devam eden Başbakanlık binası çevresinde ilave inşaat için bugün saat 15'te ihaleye çıkıyor.
Mimarlar Odası Ankara Şubesi, mahkeme kararı gereği Başbakanlık binasının yapımının durdurulması gerekirken yeni inşaat yapımı için ihaleye çıkılmasına sert tepki göstererek "Bu hukuka aykırıdır.
İhalenin iptali için TOKİ'ye yazı gönderdik" açıklamasını yaptı.
Mahkeme geçen günlerde AOÇ'ye yapılan Başbakanlık binasının inşaatı için yürütmeyi durdurma kararı almıştı.
Ankara 11.İdare Mahkemesi, geçen hafta TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şubesi, Şehir Plancıları Odası Ankara Şubesi ile Peyzaj Mimarları Odası, Çevre Mühendisleri Odası ve Ziraat Mühendisleri Odası'nın açmış olduğu davada AOÇ'nin 7 hektarlık alanının tarihi sit statüsünün kaldırılmasına ilişkin kararı iptal etti.
Başbakan Erdoğan, bu karar üzerine yaptığı açıklamada, "Hukuksuz olarak yaptığımız hiçbir şey yok.
Güçleri yetiyorsa yıksınlar.
Yürütmeyi durdurdular, bu binayı durduramayacaklar.
Açılışını da yapacağım, içine de girip oturacağım" demişti.
MAHKEME KARARINA RAĞMEN...
Mahkeme iptal gerekçesinde, "…idarece gerekli ve yeterli inceleme yapılmadan, salt uyuşmazlık konusu alanın tarihi açıdan bir özellik ve nitelik taşımadığı; AOÇ içerisinde yer alan yaklaşık 7 hektarlık alanın Tarihi Sit statüsünün kaldırılmasına ilişkin işlemde hukuka uygunluk bulunmamıştır" dedi.
Ancak mahkemenin bu kararına karşın Başkanlık Sarayı inşaatı durmadığı gibi, bugün de TOKİ Başbakanlık Hizmet Binası çevresi için ihale yapıyor.
Mimarlar Odası Ankara Şubesi, Ankara'da bugün saat 15.00'te yapılacak ihalenin hukuka aykırı olduğu ve derhal durdurulması gerektiği konusunda TOKİ'ye bir yazı gönderdi.
Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan "Başbakanlık Hizmet Binası Yerleşkesi Yapım İşleri ile Altyapı ve Çevre Düzenleme ihalesi kapsamında güvenlik işletme binası, kafeterya, kreş, cami, kongre nizamiye binası gibi yapıları kapsıyor.
Anılan mahkeme kararları açıkça Başbakanlık Hizmet Binası inşaatının devam ettiği ve Atatürk Orman Çiftliği'nin kalbi konumundaki tarihi çekirdek alanının SİT statüsünün devam ettiğini hukuken ortaya koyan kararlardır.
Bu itibarla bugünkü ihalenin yapılması yargı kararlarına, hukuka aykırıdır.
İhalenin yapılmayarak iptal edilmesi hukuk devletinin gereğidir.
İhalenin iptal edilmesi için TOKİ'ye resmi yazı yazdık.
Uyarılarımızı yaptık.
Yaptıkları AOÇ'de yeni yapılaşmalar demektir.
AOÇ'yi bitirmelerine izin vermeyeceğiz" dedi.
"İNŞAATI BİZ MÜHÜRLEYECEĞİZ"
Candan AOÇ'de talanın durmadığını söyleyerek, 12 Mart'ta Başkent Dayanışması olarak, Başbakanlık Hizmet Binası önünde saat:12.30'da inşaatı mühürleme eylemi yapacaklarını anımsattı.
Bunun için saat 12'de Meşrutiyet Caddesinden otobüs kaldırılacağını ve tüm Başkentlileri, kentin akciğerleri olan AOÇ'ye sahip çıkmak için eyleme destek vermeye çağırdı.
a45UyF587661-201307301451-{{SN}}
DENIZ
. . . . . .
Ben deniz kenarindaki odamda,
Pencereye hic bakmadan
Disardan gecen kayiklarin
Karpuz yuklu oldugunu bilirim.Deniz, benim eskiden yaptigim gibi,
Aynasini odamin tavaninda
Dolastirip beni kizdirmaktan
Hoslanir.Yosun kokusu
Ve sahile cekilmis dalyan direkleri
Sahilde yasayan cocuklara
Hicbir sey hatirlatmaz.
Orhan Veli KANIK
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
| Kurmus oldugum gruba uye olun Moderasyonsuz, sansursuz ve ozgur bir gruptur: Ozgur_Gundem-subscribe@yahoogroups.com | Ayrilmak isterseniz de : Ozgur_Gundem-unsubscribe@yahoogroups.com | Grup Sayfamız : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/ | Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz. http://orajpoyraz.blogspot.com/ |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder