5 Nisan 2014 Cumartesi

Re: //Herşey{Free}// Hazin bir seçim gününün ardından...

Sözleriniz hiç şüphe etmeten, sormadan, soruşturmadan önüne sürüleni olduğu gibi, kabul etmiş bir insanın laflarıdır.

Doğayı izah eden teorilere şöyle ya da böyle, kısmen ya da tamamen karşı olmak mümkündür.
Gerçekten ilahi metinler gibi sabit ve değişmez olma iddiası da yoktur.
Bilim öğrendikçe gelişen bir şeydir.

Ancak bir teoriye karşı olduğunuzda, ortaya çıkan fikri boşluğu doldurmanız gerekir.
Yapmanız gereken doğada görülenlere, deney ve gözlemlere inkar ettiğinizden çok daha tutarlı, geçerli cevaplar üreten yeni bir teori üretmektir.
Tek bir aykırı gözlem ya da deney varsa teoriniz yanlışlanmış olur..

Monoteist dinlerin hiçbirisi, İslamiyet dahildir buna.
Doğada görülenlere, deney ve gözlemlere tezat, çelişki üretmeden izah eden bir model üretmemiştir.
Kur'an, Tevrat, İncil'de anlatılan evren modeli bir çok kez yanlışlanmıştır.
Dini  kaynakların tamamı da bilimsel, tarihsel çelişkilerle doludur.
Aynı zamanda bu kaynakların büyük bölümü kendi içinde de çelişkiler barındırır.
Dil ve yorumlar arasındaki çelişkiler de çok fazladır.

Günümüzde aklı başında ilahiyatçılar görülen çelişkileri sufi, mecazi, akla uygunluk sağlayacak şekilde yan yollara saparak çözümlemeye çalışmaktadır.
Bu gün büyük imamların Kur'an, sünne ve diğer dini kaynaklara dayanarak ortaya koydukları evren modelini kabul etmenin imkanı kalmamıştır.
Monoteist dinlerin tamamı da modern bir peri masalından farklı değildir.
İslamiyetin evreni açıklamak ve geçerli olma anlamında, Zeuz, İsis, Mitra dinine bir üstünlüğü yoktur.

Raslantı konusuna gelince....
Evrim ve kuantum teorisindeki istatistik yaklaşımlardan dolayı söylenir bu.
Henüz kuantum teorisinde daha estetik, daha basit, daha kullanışlı matematiksel modeller keşfedilmemiştir.
Hem kuantum teorisinde, evrim teorisinde, hatta başka bilim alanlarında da kullanılan istatistiksel yöntemler deney ve gözlemleri başarıyla izah edebilmektedir.
Bizim sağduyumuza aykırı gelse de, bu model gözlem ve deneyleri açaklamakta başarılıdır.

Rastlantı henüz tam olarak bilemediğimiz ve anlayamadığımız bir kavramdır.
Yine sizin deyiminizle kafirlerin gayretleriyle bu konuda araştırılmaktadır, eğer bir gün daha iyi bir noktaya gelirsek bunun şerefi de kafirlere ait olacak gibidir.
Paralel evrenler ve çok boyutlu evren açıklamalarının bir yerlerinde rastlantı kavramını da bulacağımızı tahmin ediyorum.
Rastlantı diğer boyutlardan farklı olarak zamanın neden tek yönlü olduğuyla da ilgili gibi görünmektedir.
Ancak, henüz bu konu açık değildir.

Dini metinlerin bu konularda geçerli ve hepsinden önemlisi ANLAMLI sayılabilecek tek satırı yoktur.
Ya geçerli değildir, ya anlamlı değilidir.
Dini metinler büyük oranda kahve falı gibidir.
Bakana göre değişir.
Kahve falını geçerli bilim saymak ne kadar mümkünse öyledir.

Dinsel metinlerde görülen çelişkiler nelerdir diye sorarsanız, bunu araştırmanın sorumluluğunu size bırakıyorum.
Günümüz şartlarında sahte bilgiye olduğu kadar, gerçek bilgiye de ulaşmanın imkanları sonsuz derecede fazladır.
Şüphe etmek, merak etmek, araştırmak yeterli olacaktır.
Benden bir anda kitaplar dolusu makaleyi bir anda ortaya koymamı beklemek insafsızlık olur.
Bu neredeyse bütün bilimleri tek bir makalede izah etmeye benzer.
Dolayısıyla sorumluluk sizin üzerinizdedir.

Allah bu güne kadar hiçbirşey yapmamıştır.
Yapılan dualar, namazlar, niyazlar tamamıyla boşlukta kalmıştır.
Allahı hoşnut edenlerden kimseler mesut, bahtiyar, başarılı olmamıştır.
Tam tersine Allah'ın nefretini çekenlerden kimselerin başına belalar, kötülükler gelmemiştir.
Aynı durum Yehova ve diğer ilahlar için de geçerlidir.
2014 yılı itibariyle doğrudan askeri işgal altında, ya da idari, askeri, ekonomik vesayet altında olmayan tek bir Müslüman toplum yoktur. (O.P.)
Dört dörtlük bir başarısızlık, gerçeksizlik hikayesidir.

Bu nedenle hidayete ulaşmak ya da ulaştırmak için daha çok bekleyeceksiniz.

Sözlerim ruhunuzda şiddetli tepkimeler yaratabilir.
Ancak, yapacak birşey yok, doğru bildiğimizi söylemek zorundayız.

Oraj POYRAZ

On 04.04.2014 23:14, Messut wrote:

Anladığım kadarıyla Allaha inanmayan birisin. Allahı bulamayan bir kişiye ne söyliyeyim bilmemki Bu kadar düzenin raslantı eseri olduğuna inanan insana bir şey anlatamam ki Bence akıldan  en son bahsedecek insansınız. Sizin biliminiz bizim 1400 sene önceki kitabımızın bilminin bir kısmını daha yeni keşfediyor. Allah hepimize hidayet versin

4 Nis 2014 14:32 tarihinde "Oraj POYRAZ" <oraj.poyraz@openmail.cc> yazdı:
Sayın Erçin,
Tek taraflı konuşan sizsiniz.
Ben değilim.
Ben herkesin halk olduğunu söyleyen kişiyim.
Ötekileştiren, kalabalığın bir bölümünü halk diğerini halktan kopuk sayanlar sizlersiniz.

Hak konusu ayrı bir konu, diğer solcuları bilmem, onların nam ve hesabına konuşamam.
Ancak, ben hakka uzak olmaktan gurur ve şeref duyarım.
2014 yılında peri masallarıya avunanlardan olmak beni ancak utandırırdı.
Hak dediğiniz ilaha yakın olmak bir kuruntu, bir vesvesedir, o kadar.
50 yaşındayım daha bu güne kadar ilahların başlattığı, bitirdiği, değiştirdiği tek iş görmedim.
Siz ben gördüm diyeceksiniz, o gördüklerinizin hepsi de bu evrenin kendi mevzuatı içinde yürüyen işlerdir.

Sizleri doğru yola, akla, bilime, çalışmaya, yorulmaya, öğrenmeye, bilmeye davet ediyorum.

Oraj POYRAZ


On 03.04.2014 22:05, YAŞAR ERÇİN wrote:

Tabi sadece chp ye oy verenler halk demi.kumsallarda yasayanlar gibi.ic anadoloda yasayanlar halk degil doguda yasayanlar halk degil.adiyla bu kadar celisen bi parti chp...halka uzak hakka uzak...

03 Nis 2014 15:57 tarihinde "Oraj POYRAZ" <oraj.poyraz@openmail.cc> yazdı:
Sizin halk halk dediğiniz sade AKP seçmenleri midir?
Kalan kişiler Fransız, İngiliz, Alman falan mıdır?
Egonuz ne kadar şişkin.
Kendinizden başkasını halk saymıyorsunuz.

Kaldı ki, halklar da hata yapabilirler.
Halklar hata yaparsa bedelini öderler.
Netekim Almanlar, Japonlar, Osmanlı bol bol bedel ödemiştir.
Çok olanlar haklı olacak, diye bir kaide yok.
Gerçekler oylamalarla belirlenemez.

Son seçimde seçim hileleri vardır.
Yaygındır, sistematiktir.
Çok yerde ihtilaf vardır.

İnadına AKP'miş...
Bu arada siyasit işleri çocukça inatlaşmalara konu olabilecek birşey değildir.
Büyüyün, artık tercihleriniz inadına olması, akılla olsun.

Farkında değilsiniz, ama siz ahlaksızlığa onay verdiniz.

Oraj POYRAZ

On 03.04.2014 14:33, gulburnu wrote:
HELAL OLSUN BE KARDEŞ
İLK DEFA BUNLARA BENDEN BAŞKA CEVAP VEREN OLDU



3 Nisan 2014 14:30 tarihinde YAŞAR ERÇİN <yasarercin@gmail.com> yazdı:

İşte bütün bunlardan dolayı akparti kazandı demi.siz hiç özeleştiri yapmayın hep Halkı suçlayın.inadına akp. Ha bu arada sarigülün reklaminin sonunda "oyumu sarigule veriyorum" diye bagiran teyze iki universite bitirdi demi.
02 Nis 2014 10:11 tarihinde "Oraj POYRAZ" <oraj.poyraz@openmail.cc> yazdı:


>
> ________________________________
>
> Değerli dostum ve abim Doğan Sılay'ın kızının görevli olduğu seçim bölgesindeki izlenimleri bize Türkiye gerçeğini gözler önüne seriyor;
>
> Herkese Merhaba!
>
> Başlığa bakıp, seçimi yine AKP kazandı,mutsuzum ve bu yüzdenyazıyorum diye düşünmeyin lütfen.
> O vehamet başka bir boyut, Atatürk'ün kurduğu cumhuriyetten giderek uzaklaşıyor olmamız yalnızca mutsuzlukla açıklanamaz…
>
> Ben yalnızca dün seçim sırasında yaşadıklarımı yazacağım – bunu özellikle annem istedi.
> Aslında benim bunları bile yazacak hevesim ve halim yok.
> 2009 seçimlerinde görevli olduğum sandık Beşiktaş'taydı.
> Bu sefer Oy ve Ötesi oluşumuyla Gaziosmanpaşa'da görev aldım.
> Mümkün olduğunca nesnel bir şekilde gözlemlerim ve olanlar şu şekilde:
>
> - Gaziosmanpaşa İlçesi'ne bağlı Karayolları Mahallesi'nde bulunan Küçükköy Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi 3188 numaralı sandıkta gözlemciydim (3 sandıkta aynı anda görevli olmam istendi ama bu ne yazık ki mümkün olmadı).
>
> - 317 seçmenin kayıtlı olduğu sandığın çoğunluğu Bingöllü ve Siirtli idi.
>
> - Bu seçmenlerin büyük bir kısmı dün sabah (!) saat 7:00 uçağı ile Istanbul'a geldiklerini söylediler – aceleleri vardı, zira öğle uçaklarına yetişeceklerdi (!).
> Hepsinin GOP'tan seçim kağıdı olduğundan, kendi illerinde de ikametgahları var mı ve mükerrer (hatta defalarca) oy kullandılar mı, bunu ispatlamam mümkün değil.
> Bunu partiler mutlaka yapmalı.
>
> - Kadının adı, düşüncesi, eğitimi, beyni, siyasi bir eğilimi, hatta dili yok…
> Bu kadar net!
> Tamamı başı kapalı (yarı yarıya da kara çarşaflı) kadınların zaten çoğunluğu Türkçe bilmiyor.
> Zarf, oy pusulası, damga onlar için uzay aracı.
> Zaten bu yüzden değerli oğulları, kocaları, babaları onların adına karar verdiklerinden, kadını kolundan çekiştirip nüfus kağıdını da suratıma uzatıp, onlarla oy kullanma kabinine rahatça girmeyi doğal sayıyorlar.
>
> - İtiraz edip, avukat çağırıp (Av.Vakur Bey), bunun kanuna aykırı olduğunu ilgili kanun maddesini yüksek sesle okuyup, durumu engellemeye çalışınca, önce sandık başkanının "ama ne var ki, ailesi yardımcı olsun" cümlesini duymak, dehşet vericiydi.
> Bu duruma müsaade etmeyeceğimi belirtince ve avukat da beni teyid edince, akrabaları ile birlikte (!
> ) oy veren insan irisi gençlerin bana bakarak bozuk bir aksanla "bu karı da nereden çıktı, biz yıllardır burada böyle oy veriyoruz, babam okuma yazma bilmez, zaten Türkçe de bilmiyor" laflarını yemek de cabası.
>
> - Amca oy kullanmaya ehil değil, adını bile söyleyemiyor itirazlarıma ise "Yüksek Seçim Kurulu seçmen kağıdını göndermiş bir kere, sen mi daha iyi bileceksin, devlet mi" cümlelerine boyun eğen sandık başkanları…
> Sahi bunu bütün gün düşündüm, hele kara çarşaflı teyzeler birbirinin aynı.
> Evde yatan/ehil olmayan pek çok kişi yerine, onların nüfus cüzdanı ve seçmen kağıdıyla oy kullanan "yardımsever" vatandaşlara ne yapılabilir, bilmiyorum.
>
> - "Evet" mührü zaten çok zor (!).
> Tepesinde "evet" yazısı yazan yeri damgalamaya çalışıp "bu bozuk olmuyor" diye elini damgalayandan tutun da, gün ortasında mührün kırılmasına kadar!
>
> - Eşler ve erkek çocuklar kadınların yerine, onların yanında oy kullanamazlar kuralını çiğnetmeyeceğimi anlayan sandık başkanı, ben yardımcı olayım ve onlara anlatayım dedi.
> Kadınlar ve erkekler perdeyle ayrılmış yan yana iki alanda oy kullanırlarken, yanda erkek bağırıyor (Kürtçe) ve sanırım kadına nereye oy basacağını söylüyor…
> Oy pusulasını gösterip, bak buradan sekiz tane say ve mührü bas diye "kadını" direkt yöneten erkekler, her üç pusulada 8.parti farklı, canım benim.
> Bu yüzden birer ikişer oy alan adını kimsenin duymadığı parti bu sandıktan niye çıktı diye sorulmamalı :)
>
> - Nüfus cüzdanları kadınlarda durmuyor, hep erkeklerin elinde ve cüzdanlarında.
> Kadının bir kimliği olmadığından, atacağı oya da kendi karar verecek değil ya.
> Hatta bir adamla tartıştım "siz eşiniz adına karar veremezsiniz, oyunu kendi kullanacak, çekilin oradan" dediğimde, adam "bizde ayrı gayrı yok, ben ne dersem o" demesin mi…
> Güler misin ağlar mısın…
>
> - İmza atmayı bırakın, kalem tutamayan kadınlar (ve erkekler).
> İmza yerine parmak basanların hepsi kadın ne yazık ki...
>
> - "Bu kimlikte TC kimlik numarası yok, geçerli kimlik verin" sorusuna cevabın "aha buyur bacım, söylüyorum sana" diye cep telefonundan TC kimlik numarasını okumaya çalışan amca…
> Tabii öğleden sonra geçerli bir kimlikle geri geldiğinde bana zerre kadar gülmüyordu, o ayrı.
>
> - "Evet" mührü kullanımı birkaç kere sandık başkanı tarafından boş kağıtta gösterilmeden oy kullanmaya gitmeyenler (hemen hemen tüm kadınlar) arasında bir tanesi beni hepten üzdü.
> Mührü "erkek" sandık başkanın elinden almak istemeyen kadın, bir de üstüne "bunun temizi yok mu?" diye sordu.
> Eh boşbakanın pek değerli zevcesi "domuz pişmemiş tava" soruyorsa, "erkek eli değmemiş" mühür talep etmek vatandaşımın en doğal hakkı.
> Bence zaten bir sonra "eğer" seçim olursa (diktatörlükte seçim zaten lüks ve gereksiz), kesinlikle haremlik selamlık olsun ve herkes rahat etsin diyeceğim.
> Belki o zaman kadınlar oy hakkına sahip olur – şu anda bu haliyle gerçekten kadınlar oy kullanmıyor, eşleri, babaları veya oğulları oy kullanıyor!
>
> - Oy sayımına geçildiğinde, AKP'yi cidden takdir ettim.
> Akbabalar gibi her sandığın başındalar.
> CHP'den kimseye gün içinde denk gelmedim.
> Sanırım GOP onlar için değersiz bir bölgeydi.
> Yardımsever ve uyanık AKP görevlileri, sandıktan mühürsüz çıkan zarfları ve hatta bir tane de pusulayı, "yalnızca" yardım amaçlı "verin damgayı, hemen mühür vuralım" dediler!!!
> Buna asla izin vermeyeceğim ortaya çıkınca, AKPli yandaş, bir tutanak tutturup, bizim sandık başkanına imzalattı!
> Ben hemen avukatı çağırdım – "lütfen itiraz dilekçesine bakın, biz haklıyız, bu pusula da damga yok ve oy geçersiz" diye.
> Sandık başkanının okumadan imzaladığı itiraz aynen şöyle: "Diğer partilerin geçersiz oyları geçerli sayılırken, AKP'ye ait bir oy geçersiz sayılıyor!".
> Kafayı mı yersiniz, sandık başkanını mı boğmak istersiniz.
> Avukat sandık başkanına itiraza bir cümle daha ilave ettirip imzalattı.
> Yani kısaca yaklaşık oyların %50'sinin AKP çıktığı bir sandıkta bile tek bir oy için akbaba gibi takipçi olan AKP'yi gerçek anlamda takdir ettim.
> Tabii ki itirazında haklı değildi ama ben o sandıkta olmasaydım, iyiliksever kardeşimiz o pusulayı da bir güzel mühürleyip bir oy daha AKP'ye kazandıracaktı.
> Helal valla!
>
> - Sandık başkanının ve üyelerininkurallardan bihaber olması, oylar sayılırken, tutanak tutulurken ve hatta çuvallar kapanırken de kendini gösterdi.
> Tahmin edebileceğiniz gibi, burada insiyatifi ele alıp, süreci bildiğim kadarıyla yönettim.
> Çuvalı eliyle bir fiyonk şeklinde bağlayıp, üzerine mührü basmayan sandık başkanı yerine, bu sefer adam akıllı bağlayıp, eritilen balmumu üzerine mührü bastıktan sonra, ıslak imzalı oy tutanağımı bina sorumlusu Banu Hanım'a teslim ettikten sonra, daha önceki seçimde yaptığım gibi polisle ve sandık başkanıyla oyları teslim etmeye ilçedeki YSK'ya gitmedim gidemedim.
> Bunun için vicdan azabı da duyuyorum, evet…
> Gün boyunca kendi müşahitlerine sürekli yemek ve su getiren AKP ve HDP çalışanlarının yanı sıra, gün için getirdiğim sandviç ve meyveyi yanında bir şey getirmemiş sandıküyesi (türbanlı ve o okulda Din ve Ahlak Kültürü hocası efendi bir bayan) ile paylaştığımdan, saat 22:30'da tamamen bitap düşmüştüm.
> Ben insanım, yiyeceğimi herkesle paylaşırım.
> Bir bardak suyu bile bizden esirgeyenvicdansız AKPlilere içimden saydırdım, o kadar.
> Türbanlı sandık üyesine bile yiyecek vermediklerine göre, benim zaten oradakivarlığım onlara zul gelmiş olmalı.
>
> - Ha merak ettiyseniz, benim sandıktan Büyükşehir Belediyesi için 14 CHP oyu ve İlçe için de 10 CHP oyu çıktı…
> 317 seçmenden, 26'sı oy kullanamadı – "kullanamadı" diyorum, çünkü en azından biri sabah uçağını kaçırmış J Akrabası öyle dedi – onun yerine de oy kullanmak istedi saf kardeşim J
>
> - Gün sonunda şunu sordum kendime.
> O insanlar da Türkiye'de yaşıyor, ben de…
> Gerçekten öyle mi?
> Ben oraya ne kadar ait değilsem, onlar da benim yaşadığım/yaşamaya çalıştığım Atatürk'ün kurduğu Türkiye'den, cumhuriyetten, laiklikten, kadın ve erkek eşitliğinden bir o kadar uzaklar.
>
> - Biz neyi seçtik?
> Seçim adil mi sorusunu sormak bile anlamsız.
> Tevekkeli değil, padişahımız "sandıkta görüşürüz" diyor – adamlarda her türlü katakuli mevcut ama feci örgütlüler, çok iyi çalışıyorlar!
>
> - Oy ve Ötesi çabasını takdir ediyorum…
> Gerçekten canla başla çalıştılar – sürekli bilgilendirme, telefonla yönlendirme.
> Eğer bir daha bu ülkede seçim olursa, lütfen "kayıp" bölgelerde organize olalım.
> Beşiktaş, Şişli, Kadıköy gibi yerlere CHP gidiyor ama asıl ücra yerlerde varlık gösterirsek, o cahil sandık başkanları ve üyeleri yerine biz çalışırız, daha faydalı oluruz.
> Ben böyle düşünüyorum.
>
> Aydınlık günler görmek dileğiyle,
>
> Didem Sılay
>
>  
>
>
>  
> ________________________________
>
> a45UyF587661-201307301451-undefined
>
>   ^^^^^ - vvvvv
>
>  
> zaryop:jaro
> Kadini asla kucuk gormeyin. Tabii yasi ve kilosu disinda...
>
> Shelley Winters
> - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
> Kurmus oldugum gruba uye olun
> Moderasyonsuz, sansursuz ve ozgur bir gruptur:
> Ozgur_Gundem-subscribe@yahoogroups.com
> Ayrilmak isterseniz de :
> Ozgur_Gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
> Grup Sayfamız :
> http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
> Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz.
> http://orajpoyraz.blogspot.com/
>
>
> --
> Bu iletiyi Google Grupları'ndaki "Hersey{Free}" grubuna abone olduğunuz için aldınız.
> Bu grubun aboneliğinden çıkmak ve bu gruptan artık e-posta almamak için herseyfree+unsubscribe@googlegroups.com adresine e-posta gönderin.
> Daha fazla seçenek için https://groups.google.com/d/optout adresini ziyaret edin.
--
Bu iletiyi Google Grupları'ndaki "Hersey{Free}" grubuna abone olduğunuz için aldınız.
Bu grubun aboneliğinden çıkmak ve bu gruptan artık e-posta almamak için herseyfree+unsubscribe@googlegroups.com adresine e-posta gönderin.
Daha fazla seçenek için https://groups.google.com/d/optout adresini ziyaret edin.

--
Bu iletiyi Google Grupları'ndaki "Hersey{Free}" grubuna abone olduğunuz için aldınız.
Bu grubun aboneliğinden çıkmak ve bu gruptan artık e-posta almamak için herseyfree+unsubscribe@googlegroups.com adresine e-posta gönderin.
Daha fazla seçenek için https://groups.google.com/d/optout adresini ziyaret edin.
zaryop:jaro
COCUK KUS
. . . . . .
Bir kustu,
Alli alli bir kus.
Her tuyune bir cicek bagladilar
Ucmadi o.
Bir kustu,
Mavili mavili bir kus.
Her tuyune bir boncuk bagladilar
Ucmadi o.
Bir kustu,
Yesilli yesilli bir kus.
Her tuyune bir cocuk kordelasi bagladilar
Uctu o.

Fazil Husnu DAGLARCA
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Kurmus oldugum gruba uye olun
Moderasyonsuz, sansursuz ve ozgur bir gruptur:
Ozgur_Gundem-subscribe@yahoogroups.com
Ayrilmak isterseniz de :
Ozgur_Gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup Sayfamız :
http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz.
http://orajpoyraz.blogspot.com/


--
Bu iletiyi Google Grupları'ndaki "Hersey{Free}" grubuna abone olduğunuz için aldınız.
Bu grubun aboneliğinden çıkmak ve bu gruptan artık e-posta almamak için herseyfree+unsubscribe@googlegroups.com adresine e-posta gönderin.
Daha fazla seçenek için https://groups.google.com/d/optout adresini ziyaret edin.
--
Bu iletiyi Google Grupları'ndaki "Hersey{Free}" grubuna abone olduğunuz için aldınız.
Bu grubun aboneliğinden çıkmak ve bu gruptan artık e-posta almamak için herseyfree+unsubscribe@googlegroups.com adresine e-posta gönderin.
Daha fazla seçenek için https://groups.google.com/d/optout adresini ziyaret edin.
zaryop:jaro
Brevitatis causa
Kisaca soyle

Latince Atasozleri
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Kurmus oldugum gruba uye olun
Moderasyonsuz, sansursuz ve ozgur bir gruptur:
Ozgur_Gundem-subscribe@yahoogroups.com
Ayrilmak isterseniz de :
Ozgur_Gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup Sayfamız :
http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz.
http://orajpoyraz.blogspot.com/


--
Bu iletiyi Google Grupları'ndaki "Hersey{Free}" grubuna abone olduğunuz için aldınız.
Bu grubun aboneliğinden çıkmak ve bu gruptan artık e-posta almamak için herseyfree+unsubscribe@googlegroups.com adresine e-posta gönderin.
Daha fazla seçenek için https://groups.google.com/d/optout adresini ziyaret edin.
--
Bu iletiyi Google Grupları'ndaki "Hersey{Free}" grubuna abone olduğunuz için aldınız.
Bu grubun aboneliğinden çıkmak ve bu gruptan artık e-posta almamak için herseyfree+unsubscribe@googlegroups.com adresine e-posta gönderin.
Daha fazla seçenek için https://groups.google.com/d/optout adresini ziyaret edin.
zaryop:jaro
TENHA..
. . . . . .
Ben olecegim, kimse seyretmesin,
Gunes ve dusunceler icinde.
Soyunacagim elbiselerden ve hatiralardan,
Bir semalar sessizliginde.
Asude ve mahzun ellerimle,
Nasibimi bir kenara birakip.
Eski sarkilar soylerken,
Daglarda atesler yakip.
Kimse seyretmesin, ask ve sonsuzluk,
Garip mezarliklar -arasindan gidecegim.-
Kokulu sularla yikanarak
Karanliklarda zevk edecegim.

Fazil Husnu DAGLARCA
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Kurmus oldugum gruba uye olun
Moderasyonsuz, sansursuz ve ozgur bir gruptur:
Ozgur_Gundem-subscribe@yahoogroups.com
Ayrilmak isterseniz de :
Ozgur_Gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup Sayfamız :
http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz.
http://orajpoyraz.blogspot.com/


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder