Faziletler....

Bilge kişilere göre fazilet: Friedrich Hegel: Erdem, varlığın bilincidir. Kallikles: Erdem, güçsüzün işine gelendir. Spinoza: Erdem, akla uygun davranmaktır. İnsanın güçlerini kullanmasıyla eşanlamlıdır. Samuel Clark: Erdem, nesnelerin doğal niteliklerine uygun davranmaktır. Aristippos: Erdem, haz almada ölçülü olmaktır. Joseph Butler: Kişinin kendi kendinin yargılamasıdır. Immanuel Kant: Erdem, bir içgüdü işi değil, bir akıl işidir. Berkeley: Erdem, sonsuz güçlü ruhun idrak ettirdiği bir fikirdir. Friedrich Nietzsche: Erdem, insanın insanüstüne ulaşmak için harcadığı çabadır. Plautus : Gerçek erdem nedir, bilir misiniz? Kendini beğenmemek, yaptıklarını yeter bulmamaktır. Descartes: Erdem düşünce ölçüsünü kullanmaktır. İyi sandığımız şeyleri işlemekte gösterdiğimiz karardan ibarettir. Heraklitos: Evren, yaratmayla yok olmanın sonsuza kadar birbirini kovalamasıdır. Her şey ancak karşıtların kavgasından doğar... Sokrates: Tek kesinlik, erdem bilgisindedir. Erdem öğrenilir. Kişiler bilmedikleri için kötüdürler. Erdem birdir, bölünmez, ayrılmaz. Erdem, insanın kendini bilmesi, tanımasıdır. Nietzsche: Bir inancı sırf âdettir diye kabullenmeye namussuzluk, korkaklık, tembellik denir. Montaigne: Biz insanlar, kendimizi kötülemede gösterdiğimiz zekayı hiç bir yerde göstermeyiz. Kafamızın o her şeyi bozabilen tehlikeli aletin peşine düştüğü öldürmeye kastettiği av kendi kendimizdir. İnsanı öldürmek için gün ışığında geniş meydanlar ararız. İnsanı yaparken gizlenip utanmak, bir ödev onu öldürmesini bilmekse birçok erdemleri içine alan bir şereftir.

Arapça, olgunluk, erdemlilik, üstünlük gibi anlamları ihtiva eder.
Fazilet insanın doğuştan getirdiği iyi yönlerinin, olgunlaştırılmış şekli.

İnsan yaradılışındaki bütün iyi huylar, erdem.

İnsanda iyilik etmeye ve fenalıktan çekinmeye olan devamlı ve değişmez istidat, güzel vasıf.

Kişiyi, ahlaklı ve iyi hareket etmeye yönelten manevi kuvvet..

İnsanın yaratılışındaki iyilik, iyi huy, erdem. 

Değer. Meziyet, iyilik, ilim ve iman, irfan itibarı ile olan yüksek derece.

Dini ve ahlaki vazifelere riayet derecesi.
Fazl ve hüner cihetiyle olan yüksek derece.
Bir şeyin başka şeylerden cemal ve kemal ve fayda cihetiyle üstünlüğü, müreccah olmasına sebep olan keyfiyet. (Zata mahsus hasletin cem'i "fazail" dir.
Şecaat, in'am ve ihsan gibi, müteaddid meziyete dair faziletlerin cem'i "fevazıl"dır.)

Böyle açıklamışlar...

Pek nelerdir bu fazilet denilen şeyler?
Arapçaya başvurmadan dünyayı anlatamayanların yaptığı bir sürü islami açıklama var.
Günah ve sevap bağlantılı, Allahı hoşnut ettiği düşünülen her şey.
Allaha değil de başka tanrıya inananları, ya da tanrıya da nanmayanları boşlukta bırakan bir referans sistemi.
Ancak, evrensel olan açıklamayı ararsak, iyi huyları sıralamak gerekir.

İyi ahlak
Alçak Gönüllülük
Adalet
Hoşgörü
Dayanışma
İyilik
Merhamet
Alçak gönüllülük.
Yiğitlik
Doğruluk
Kararlılık.
Paylaşmacılık,
Topluma ve çevreye hizmet.
Cesaret,
Sözünün eri olmak,
Ağzı sıkı olmak,
Vicdan sahibi olmak.
Bilgili olmak,
Öğrenmeye ve yeniliğe açık olmak,
Başkalarına fenalık yapmaktan çekinmek.
İyiyi kendi başına seçebilecek yetenekte olmak.
Sorumluluk sahibi olmak.

Bir zamanlar pir partinin isminde de yer alıyordu.
Fazilet Partisi.
Yani bütün erdemlerin öbeklendiği bir parti.
O dönem az çok önem verilen bir şeymiş.
Şimdi matah bir şey değil.

Şimdi çalsın ama hizmet etsin dönemi.
Herkese hizmet etmese de olur, bize hizmet etse yeter dönemi.

Bir ben çalayım, bir sen çal dönem.
Gözünü kırpmadan yalanın feriştahını at dönem.
Gemini kurtar, yolunu bul dönemi.
Bal tutan parmağını yalar, uzanan el bizden olsun dönem.
Gaddar, merhametsiz, kan dökücü dolmanın zamanı.
Kıskançlık, açgözlülük, saldırganlık, terbiyesizlik, adileşmenin dönemdir.

Son yıllarda giderek artan şekilde cehaletin yüceltildiği, bilginin ve bilgenin aşağılandığı bir kötü dönem.
Bilgiye karşılık, inancın, bilime karşılık, bilim dışı hurafelerin, öğrenmeye ve şüpheye karşılık dogmalara boyun eğmenin.
İlahiyatçıların bilim yaptığının sanıldığı, ilahiyatın bir bilim sanıldığı, kanıtlanamaz şeyler üzerine toplumun formatlandığı bir karanlık çağ.

Ve dikkat edin her şey tek taraflı.
Ben merkezci.
Bütün güzellikler bana, fenalıklar başkalarına olsun yani.

Ahlak nasıl bozulur, daha fazla anlatmaya gerek var mı?
Koca bir ülkenin, milyonlara varan sayıda halkın ahlakı bozulmuş.
Çoğunluk fazilet olarak bilinenlerin zıdlarının kümelendiği bir partiyi, on yıldır tekrar tekrar oylamış ve onaylamış.
Göz göre göre söylenen yalanları, iftiraları, sahtecilikleri, ihanet, işbirlikçiliği, nifakı, düşmanlığı, talanı.
Evet halk erdemsizlik kabul edilenler onaylamıştır.

Oraj POYRAZ
L2fSIJNoA0xfSNxA

---

ESKİDEN MADEN DE KAZAZEDELERE 4 GÜN BEDEN GÜCÜ İLE YARDIM EDEN BİR BAŞBAKANIMIZ

Bir maden kazası olmuştu, evindeydi.

Haberi duyar duymaz sefer tasına yemeğini koydu ve makam aracına binerek, kazanın olduğu madene doğru yola çıktı, yolu uzun, yol şartları zordu...

Umursamadı ve kazadan saatler sonra kaza olan madene ulaştı.

Derhal talimat verdi ve kendisi için madenci kıyafeti istedi...

- Aman efendim...
dediler.

Umursamadı, kıyafeti yeniden istedi, gelen kıyafeti giydi ve kurtarma çalışmalarına destek vermek için madene doğru yürüyerek, gönüllü madencilerin arasında gözden kayboldu !

Bu kişi kimdi biliyor musunuz?
!
!
!

Kendisi , Bülent Ecevit'ti...

Türkiye Cumhuriyeti başbakanıydı...

4 gün o madende sıradan bir işçi gibi gönüllü olarak çalıştı.

Madende kaldığı dört günü mazeret izni olarak, kaleme aldığı bir dilekçeyle...
o ay ki maaşından düşürttü.

Makam arabası Renault marka sıradan bir arabaydı, üzerine kayıtlı iki tane kooperatif evi vardı...
Hiç bir gün ağzından terbiyesiz sözler, küfürler çıkmadı, hiçbir vatandaşına yumruk atmadı.

Yakınlarına vakıf kurmadı, gemicik almadı, yaşama geçirmek istediği köy-kent projesi çok büyük bir kalkınma hamlesi başlattı ama kapitalist sistem anında petrol ambargosu uygulayarak hükümetinin devam etmesini engelledi...
Adı kara oğlandı ama alnı ak olarak vefat etti..

---

a45UyF587661-201307301451-undefined

  ^^^^^ - vvvvv

 

zaryop:jaro
Kendiniz icin degil, bagli bulundugunuz ulus icin elbirligi ile calisiniz.
Calismalarin en yuksegi budur.
Denebilir ki, hicbir seye muhtac degiliz, yalniz bir tek seye ihtiyacimiz var: Caliskan olmak! Servet ve onun dogal sonucu olan rahat yasamak ve mutluluk, yalniz ve ancak calisanlarin hakkidir.
Yasamak demek calismak demektir.
Turk, ogun, calis, guven.

K.Ataturk
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -

Kurmus oldugum gruba uye olun Moderasyonsuz, sansursuz ve ozgur bir gruptur: Ozgur_Gundem-subscribe@yahoogroups.com

Ayrilmak isterseniz de : Ozgur_Gundem-unsubscribe@yahoogroups.com

Grup Sayfamız : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/

Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz. http://orajpoyraz.blogspot.com/