6 Mayıs 2014 Salı

Soner Yalçın-6 Mayıs…


Soner Yalçın-6 Mayıs…

68 Kuşağı -bilinenin aksine Paris'te değil- Vietnam'da dünyaya geldi.

ABD'nin emperyalist saldırısı ve Vietnamlıların kahramanca direnişi dünya gençliğini harekete geçirdi:

"Ho ho ho shi Minh daha fazla Vietnam…"

Küba ve ardından Vietnam "gerilla" stratejisini yarattı.
Dönemi simgeleyen "gerilla" sözü dünyayı değiştirmenin anahtarıydı.

1967'de katledilen Ernesto Che Guevara'nın ölmediğini göstermek istiyorlardı.

Gandi bile haykırmamış mıydı; dövüşmek korkmaktan iyidir.

Çiçek çocukları "gerilla" oldular; biliyorlardı ki, okşamayla elde edilmiş büyük çaplı bir gerçek yoktu.

Var olanın sürgit devam etmeyeceğine inanıyorlardı.

Yalanın iktidarını yıkacaklardı.

Öyle ya, yanlış yaşam doğru yaşanmazdı…

1789…
1848…
1871…
1917…
1949…
1959…

Ve 1968…

Dünyayı yine devrim coşkusu sardı…

Üniversitedeki, sokaktaki, barikattaki genç biliyordu ki:

Kendisi için özgür düşünen, yeryüzündeki tüm özgürlükleri de onurlandırmış olur.

Bu nedenle:

"Yasaklamayı yasaklayın" diye bağırdı.

Türkiyeli gençler dünya devriminin dışında kalamazdı; kalmadılar.
Bir devrimci için en büyük eksiklik direnme gücünden yoksunluktu onlar için.

Zorbalığa karşı özgürlüğün yanında durdular.

Biliyorlardı ki özgür zihin fetheder.

Düşünsel değerlere tutkuyla bağlıydılar.

Hepsi öğrenciydi ve hepsi kendi kendinin öğretmeni.

Kendilerinin efendisi, kendilerinin hizmetkarıydılar.

İradesini başkalarının hakimiyetine vermek istemeyen, müritliği, kulluğu reddeden bir kuşaktı onlar.

Kurnazlığı ve uysallığı bilmeyen bir kuşak.

Fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür, devrimci bir kuşak.

Ölüme "hoşgeldin" diyen bir kuşak.

Diğer yandan…

Beyaz ata binip sevgilisine şiir okuyan bir kuşak.

Evet…

Şairdiler.

Sporcuydular.

Sınıfın en çalışkanıydılar.

Ve hepsi acemi bir aşıktı kuşkusuz.

Türküleri marş gibi söylediler.

Dans partileri düzenlediler.

Gözyaşı da döktüler.

Ve fakat mücadeleden bir adım geri atmadılar.

Kötü niyetin düşmanı oldular.

Zalimlerin karşısında acı çekenin yanında durdular.

O kuşak için ebedi canlılıktı önemli olan, ebedi hayat değil.

Bu nedenle…

İnatçıydılar.

Gözüpektiler.

Şövalye ruhluydular…

Çünkü:

Bağımsızlığa sevdalıydılar…

Vatan dediler.

Enternasyonalizm dediler.

Özgürlük, eşitlik ve kardeşlik dediler.

Zapsuyu'na köprü inşa ettiler.

İşçilerin mücadelelerine omuz verdiler.

Pancar, tütün, fındık, haşhaş mitingleri yaptılar.

Tam bağımsızlık için "Mustafa Kemal Yürüyüşü" düzenleyip, ellerinde Türk Bayraklarıyla Samsun'dan Ankara'ya yürüdüler.

Dinci yobazlar "Atatürk heykellerini tahrip etmesin" diye anıtlar önünde geceler boyu nöbet tuttular.

Kalpaksız Kuvayı Milliye idiler.

Umudun adıydılar…

Ve lakin:

Ceberrut-zalim iktidarlar, yürekleri kor gibi yanan, bu ateşli cesur, romantik gençleri hiç sevmedi.

Onların coşkusundan ihtişamından korktu; hepsini kör bir testereyle biçti.

Ölümleri çok çeşitliydi; ama hepsi çok erkendi.

Bu idealist gençler, kendi hayatlarını riske attılar; ancak kendi dar dünyevi yaşamlarına sonsuzluğun değerini kattılar, ölümsüzlüğe yükseldiler.

Bir avuçtular deniz oldular…

Deniz…

Hüseyin…

Yusuf…

Yaşları genç, ruhları soylu, üç büyük devrimci…

68 Kuşağı'nın yiğit evlatları…

Büyük yürüyüşün en hızlı 100 metresini koşan delikanlıları…

Ali İsmail Korkmazlar'ın, Berkin Elvanlar'ın ağabeyleri…

Bilmenizi isteriz:

Büyük yürüyüş sürüyor.

Sürecek…

Sonuna kadar.


a45UyF587661-201307301451-undefined

  ^^^^^ - vvvvv

 

zaryop:jaro
Aradigini bilmeyen, buldugunu anlayamaz.

CLADUE BERNARD
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Kurmus oldugum gruba uye olun
Moderasyonsuz, sansursuz ve ozgur bir gruptur:
Ozgur_Gundem-subscribe@yahoogroups.com
Ayrilmak isterseniz de :
Ozgur_Gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup Sayfamız :
http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz.
http://orajpoyraz.blogspot.com/


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder