2 Nisan 2015 Perşembe

Re: "ÖNCE VATAN" BU RESIM EKMEK ALMAYA GIDEN BERKIN ELVAN"IN BIR FOTO MONTAJI MIDIR?

Geçmişte şöyle olsaydı böyle olurdu tarzı düşünmek bana göre ters.
Biz buna halamın testisleri olsaydı amcam olurdu diyoruz.

Her konuda ve her şey için borçlanarak büyüme yerine, olabildiğince borçlanma yolunda kaçınarak tasarrufla büyüme stratejisi olsaydı nasıl olurdu?
Bunu bilmek şu an mümkün değil.
Ancak, ben ölçüsü, hesapsız bir borçlanma stratejisini kesinlikle iflas getireceğinden eminim. Hesaplı ve ölçülü borçlanmanın dahi başarılı olacağını düşünmüyorum. Aynı zamanda tasarruf ederek büyüme stratejisinin denenmiş ve başarılı bir yaklaşım olduğundan fazlasıyla eminim.

Borçlanarak yatırım yapmak, başkasının parasıyla zengin olmaya kalkışmaktır.
Ya da derenin taşıyla derenin kuşunu avlamayı hayal etmektir.

Gelişmiş ülkelere baktığımızda, IInci Dünya Savaşı mağlubu ve yorgunu bütün ülkelerin ilk anda borçlanmaya boyun eğdiğini ancak tasarruf imkanı bulduğu ilk andan itibaren öz kaynaklara dayanarak büyüme yolunu seçtiğini görürüz.
Çin'in ilk anda kapılarını ardına kadar yabancı sermayeye açtığını görüyoruz. Ancak, Çin yeteri sermaye birikimi oluşturmaya büyük önem vermiştir. Şimdi Çin dünyada en çok milyarder bulunduran ülkedir. Ve artık Çin uluslar arası aşırı boyutlu para hareketleri karşısında eskisi kadar hassas değildir. Çinde giderek bir orta sınıfı gelişmiştir. Onlarda da tüketim ekonomisine entegre bir nüfus vardır. Artık Çin iç piyasası dünyanın en büyük piyasasıdır. Ayrıca son yıllarda Çin'den Afrika'ya ve benzeri ülkelere stratejik öncelikler nedeniyle sermaye ihracı başlamıştır.
Japonya II. Dünya Savaşı ardından yoğun şekilde yabancı sermaye kullanmıştır. Ancak, zaman içinde çok yüksek iç tasarrufları nedeniyle 80'li yıllardan bu yana sermaye ihraç eden bir ülkedir.
Almanya için de aynı şeyleri söylemek mümkün.

Yabancı sermaye, özel ya da kamu borçlanmaları batmış ülkelerin ilk anda çaresizlikten kabul ettikleri, boyun eğdikleri şartlardır.
Eskiden savaş yorgunu, ağır mağlubiyet şartları dikte edilmiş olan bu ülkeler, ilk fırsatta borçlanma ekonomisinden çıkmıştır.
Bunlar halen dünya ekonomisin yönlendiren bütün büyük ülkeler haline gelmiştir.

Koç grubunu kurucu patronu Vehbi Koç'un borçlanma, ipotek, özkaynak hakkında yüzlerce veciz sözü vardır.

Özellikle kişisel olarak borçlanmanın tam bir felaket olduğunu söylemek isterim. Borçlanarak varlıklarınızı azaltır, taahütlerinizi artırırsınız. Borçlanma ancak kısa süreler için kabul edilebilir. Sürekli borçlanma asla kabul edilemez.

Ömrüm boyunca çeşitli ticari girişimler içinde oldum. Her zaman köylü kurnazı diğer girişimciler gibi başkalarının parasıyla zengin olmayı hayal ettim. Hep derenin taşıyla derenin kuşunu avlamaya çalıştım. Çünkü hayata atıldığın zamanlardan bu yana hiç bir zaman elimin altında büyük paralar bulmadım. Bunca yıl boyunca benzeri şekilde ticari yaklaşım içinde olan çok sayıda girişimci tanıdım. Bütün bu teşebbüslerin zaman içinde faiz, döviz kur farkı, bankacılık sisteminin giderleri içinde tükenip gittiğini gördüm.

Kişileri ve şirketlerin iflası da zaman alır. Muhasebesi iflas etmiş bir işletmenin fiili iflası için birkaç sene gerekir. Ortada dönen para ne kadar büyükse fiili iflas o kadar gecikir.

Konu eğer ülkeyse bir ülkenin muhasebe iflasının fiili iflas haline gelmesi onlarca yıl alır.

Çok açık ve net olarak belirteyim. Ben bu güne kadar başkasını parasıyla zengin olan görmedim. Derenin taşıyla derenin kuşunu avlamak mümkün değil.

Yapılacak hareket eğer ilk fırsatta borçlanma stratejisini terk etmektir.

Oraj POYRAZ(cimcime@neomailbox.net / oraj.poyraz@openmail.cc)            L2fSIJNoA0xfSNxA    

On 02.04.2015 13:30, zeki kentel wrote:
SEVGILI  ORAJ
 
BORCLARIN  VE MB EMISYONUNUN AKILLICA KULLANILMADIGINDA HEM FIKIRIM

FAKAT  BU BORCLANMA VE MB  EMISYONU OLMASAYDI  KASABALARDAKI  

CARIKCI  CARSILARI

MESAILERINE  BUGUN DE DEVAM ETMEKTE OLACAKLARI  KESINDI

BEN CARIK GIYEN BIR COCUKTUM.........COCUKLARIM  BILE   1950 - 1960  LARDA BIRAZ NOSTALJI  FAKAT  KOY ARKADASLARINDAN CARIK GIYDILER,,

FAKAT  BUGUN ARTIK  KARASABAN   VE CARIK  EVET  ANCAK   BU  AMERIKAN MARSCHAL YARDIMLARI   BORCLANMALAR  MB  EMISYONU ILE  OLDU

BUGUN KOYDE  MUZEYE KOYMAK  ICIN  KARASABAN,  HARMAN DOGENI,   DEGEL  ORAK BILE BULMAK  MUMKUN DEGEL.................SELAMLAR



On Thursday, April 2, 2015 12:12 PM, Oraj Poyraz <murti@emaildodo.com> wrote:


Zeki Bey,
AutoResizeImage.file:///C:/Users/DR-KRA~1/AppData/Local/Temp/nsgB86.tmp/ContainedTemp/ARI/ARI.jpeg
Siz küçümsüyorsunuz.
Halkı da yanlış yöne sevk ediyorsunuz.

Kişisel olarak, aile olarak, kurumsal olarak, devlet olarak.
Ne gözle bakarsanız bakın.
Borç harcayan kendi kesesinden harcar.

Borçlanarak faiz giderinin üzerinde kar elde etmeyi hesap ettiyseniz yatırım amacıyla çok hesaplı borçlanmalar anlaşılabilir.
Ancak, tüketim için borçlanmak tam bir çılgınlıktır.

Bizim onlarca yıldır yaptığımız tüketim için borçlanmaktır.
Sigara içmek için, her sene elimizdeki cep telefonlarını bir ileri modele taşımak için, araba almak için, çaput almak için, ithal lüks gıda maddeleri almak için borçlanıyoruz.
Biz fabrika kurmak için borçlanmıyoruz.

Borçlanarak faiz tuzağına düşen yüz binlerce aile vardır.
Visa kart sarmalına girip temerrüte düşen yüz binlerce insan riskli müşteri listelerine dahil olmuş ve ekonomik yaşamdan dışlanmıştır.
Borçlanarak faiz tuzağına düşen, faiz ödemek için mafyadan borçlanmak zorunluluğuna düşmüş çok sayıda kasaba eşrafı vardır.
Altta kalanın canı çıksın.
Ahmaklar cezalarını çeksin demek mümkün değil.
Çokluğuna bakarsanız bu insanların aslında millet olduğunu siz de kabul etmek zorundasınız.

Benim memleketimde beş kuşaktır zengin, eşraftan sayılan sayılı ailelerden bu gün ayakta durabilenler bir kaç ailedir.
Çok sayıda işletme el değiştirmiştir.
Arsalar iflaslar nedeniyle yok pahasına satılmıştır.
İflas  eden ve intihar eden evlatların borçları dul analarına miras kalmıştır.

Anlıyorum ki sizin pipiniz testislerinize denk düşmüş.
Tuzunuz kuru, keyfiniz yerinde.

Ancak, ben yakın çevremdeki insanlara baktığımda büyük bölümünün asgari ücretin altında gelir sağlayabildiğini görüyorum.
İki bacanağım var, her ikisi de okumuş insanlar.
Küçük olana beş yıldır kayınpederim bakıyor.
Emekli astsubay maaşıyla iki kazan kaynatıyor.
Büyük olan da 7 aydır maaş alamıyor ve hala daha maaş alabilirim umuduyla çalışmaya devam ediyor.

Eşim sosyal yardım faaliyetlerinde çok fazla vakit harcar.
AutoResizeImage.file:///C:/Users/DR-KRA~1/AppData/Local/Temp/nsgB86.tmp/ContainedTemp/ARI/ARI-1.jpegNeşeyle sokak çocuklarının koşturduğu mahallelerde perdeleri sımsıkı kapalı, karanlık, loş, ağır bir depresyon kokusuna boğulmuş evler var.
En ufak bir yağmurda koca kentte bütün zemin ve bodrum katları su basıyor.
Ve bu hanelerde on binlerce insan yaşıyor.

Evet, sizin Allahınız gerçekten de fakirleri sevmiyor.
Allah zengin dostu bu çok açık.
Ben de zaten bu yüzden onu sevmiyorum.

Bu ülke onlarca yıldır hesapta İslamın sosyal adaletini halka ileten iktidarların yönetiminde.
Sonuç ortada.
Demek ki, anlatılanlar yalan, abartı, mizansen.

Afetler herkesden önce fakirleri vuruyor.
Sel basıyor fukaranın oturduğu bodrum katları su altında kalıyor, fukara kanalizasyon suyu içinde boğuluyor.
Lodos esiyor ve hala daha sobada talaş, artık kağıt, çerçöp yakarak ısınmaya çalışan karbonmonoksit gazında boğuluyor.
Eski ahşap evde korozyona maruz kalmış elektrik tesisatında yangın çıkıyor, koca ev çıra gibi içinde çoluk çocuk yanıyor.
Üst katta acar bir çocuk koşuyor ve koca bir betonarme apartman çöküyor, çünkü bina çok eski, kolonlar materyal yorgunluğundan artık üstündeki yükü taşıyamaz halde.

AutoResizeImage.file:///C:/Users/DR-KRA~1/AppData/Local/Temp/nsgB86.tmp/ContainedTemp/ARI/ARI-2.jpegFukaranın mahallesinde işsizlik var, gençler kıraathanelerde vakit öldürüyor, kumara, esrara, suça bulaşıyor.
Fukaranın mahallesinde okullar kalabalık, sınıflar öğrenci deposu, havasız, et kokusu.
Hastalıklar da fukarayı ağır vuruyor.
Siz deryaları aşıyorsunuz, onlar bir küçük derede boğuluyor.

Ve bingooo.
Fukara mahallesinde her köşe başında cami var.
Kur'an kursu var.
Bir sürü imam halkı fikir kanseri yapıyor.

Bütün bu sorunlar borçlanarak aşılamaz.
Esasen bütün bu sorunları büyüten borçlanma zihniyetidir.

Çünkü her borcun bir de faizi vardır.
Faiz paranın kirasıdır.
Birilerinden para kiralıyorsanız, o para üzerinden kira bedelinden çok daha fazla para kazanmalısınız.

Ve sizin halkınız hesap kitap özürlü.
İlahiyatçılar onlara matematiğin, sayıların, paranın değersiz ve anlamsız olduğunu öğretiyor.
İlahiyatçıların etkisi altındaki halkı sayılarla kandırmak çok kolay.
İşte Müslümanlar bu yüzden çok kolay sömürülüyorlar.
Sizler de buna çanak tutuyorsunuz.

Açlığa, tokluğa ve hiç birşeye faydası olmayan şeyleri evrenin en gerçek, en önemli şeyleriymiş gibi gösteriyorsunuz.
AutoResizeImage.file:///C:/Users/DR-KRA~1/AppData/Local/Temp/nsgB86.tmp/ContainedTemp/ARI/ARI-3.jpegHalkın mental ve maddi enerjisini lüzumsuz, anlamsız, değersiz şeylerle harcıyor ve tüketiyorsunuz.
Bir imamın halka öğrettiği faydalı ne vardır?
Bir imamın eğitiminden geçmiş insan kendine artı değer kazandırmış yeni ve farklı ne biliyor olabilir?
Fatiha Suresi karın doyuruyor mu?

Ayetel Kürsi insanları kazalardan, belalardan koruyormuş.
Bunu iddia ediyorsunuz.
Kim bu şekilde korunmuş.
İsim verin, sayı verin.
Uydurup durmayın, halkı kandırmayın.
Yeter artık.

Halk her tarafından kenelerle sarmalanmış bir sokak köpeği gibi oldu.
Siz bir yandan kanını emiyorsunuz.
Halkı bir de, göya sizin mezaliminden koruduğunuz kafirler ayrı sömürüyor.

Hiç utanmıyor musunuz?
Bu kadar büyük yalanlar söylerken hiç mi vicdanınız sızlamıyor?

İlahiyaçılar ve din asla halkın ya da milletin değerleri değildir.
Bunlar en iyimser ihtimalle halkın kusurları, arızaları, hastalıklarıdır.
Bana lütfen milletin değerleri teranesini iletip durmayın.

Bana sorarsanız Rönesans tam olarak budur.
Antikiteyle yeniden bağ kurmak, yenilenmek deniyor.
Hayır, gerçeği en açık şekliyle kafanıza çakayım.
Rönesans ilahiyatçıları yeniden tapınaklara hapsetmek demektir.
Halkı ikna etmek ve kazanmak demektir.
Bu şekilde ilahiyatçılara soru sormayacaklar.
İlahiyatçılar da olur olmaz, yırtık dondan çıkar gibi çıkıntılık yapmayacak, aslında zır cahil oldukları konularda söz söylemeyecekler.
Tersini yapan utanacak.

Oraj POYRAZ(cimcime@neomailbox.net / oraj.poyraz@openmail.cc)            L2fSIJNoA0xfSNxA     

On 02.04.2015 07:42, zeki kentel wrote:
SEVGILI  DOKTOR  ERTUGRUL
  
KAFASINI  FENA HALDE  ENFLASYONA  (BORCA  /  PARA BASMAYA)  TAKMIS DURUMDA

HAZINEDE BES KURUSUN YOKSA  DEVLETI YONETMEK ICIN PARA (BORC  VEYA DEVLET SENEDI)    GEREKIR

ELBETTE BUNU COK DIKKATLI  (URETIMDE)  KULLANMAK GEREKIR

EVET ENFLASYON OLMUSTUR  OLMUSTUR  AMA ULKE  KARASAPABNDAN  TRAKTORE   BU ENFLASYON ILE GECMISTIR

15  - 20  MILYONLUK ULKE BUGUN DUNYAYA YARDIM EDEN BIR ULKEDIR

BU 80  MILYON HALK O ENFLASYONLU YILLARIN  ICINDEN  GECMESEYDI    BUGUN SOMALI"DEKI,  ERITRE"DEKI   ACLAR  KAMPLARINDAN DAHA BERBAT  DURUMDA OLURDU

BU BIR DENEME YANILMA FAKAT GELISME SURECIDIR  VE BASARILMISTIR

ONUMUZ ACIKTIR    SELAMLAR 



On Wednesday, April 1, 2015 10:14 PM, "gtiecer@aol.com" <gtiecer@aol.com> wrote:


Oraj Pooyraz, bu sefer yazdiklarinin ilk yarisida ayni fikirdeyim.

Yalniz, senden ayrildigim nokta, iste tam da bu yuzden 'cozum'e dort elle saarilmaliyiz diyorum.

Bir de sayin doktor ertugrul beyin her seyi tersinden gorerek yaptigi su yorum var:

Terör  Türkiye'ye 14 Mayıs 1950 de iktidar ortağı olarak geldi. Türkiye'de bir iç harp yaparak Türkiye Cumhuriyetini, yıkmak üzere geldi. Uluslar arası kuvvetli bir devletin desteği ile geldi.( sayn doktor -aman dr demeyi unutmayalim- Ertugrul beyefendi)
Oglum doktor, 1950'de kac yasindaydin sen?

Hangi teror?
1950'de, sokaklarda bayram vardi.
Koyluler en iyi elbiseleriyle kasabalara akin ettiler.
Ilk defa demokrasi senligi vardi.
llk defa serbest bir secim yapilmisti.

Sokak terorunu 1957'den sonra, Demokrat Parti'yi cekemeyen CHP, koylunun demokrasi var diye gezinmesine tahammul edemeyenler, ezanin Arapcaya geri goturulmesine sinirlenenler getirdi. Hem de Ingilizlerle isbirliigi yaparak.

Cumhuriyet'in en basindan beri 27 sene muhalefet neden yasaklandi saniyorsun?
Cunku, ilk serbest secimde, cogunlugun sandikta idareyi Kemalistlerin elinden alacaklari biliniyordu da ondan.

Bu cogunluk hic degismedi. Her serbest secimde kendi iktidarini getirdi.
Kemalist subaylar ve muhalefet, ve bilhassa CHP Ingilizlerle, Amerika ile is birligi yaparak careyi darbeelerde buldular.

Cumhuriyet doneminde isbirlikciler hep subaylar ve CHP idi; demokrasiye sarilanlar hep Anadolu'nun dindar, fakir insanlariydi.

CHP ve subaylarin, sokaklarda teror estiren mashalari da solcular, irkcilar, ve kafasi henuz calismayan diger angutlardi.

Gunes


-----Original Message-----
From: Oraj Poyraz <cimcime@neomailbox.net>
To: YAVUZ H. TAN <yavuzhtan@gmail.com>; ne_mutlu_turkum_dyene <ne_mutlu_turkum_dyene@googlegroups.com>
Cc: cumok Cumhuriyet okurları <cumok@yahoogroups.com>; Ataturk millliyetcileri <ataturkmilliyetcileri@googlegroups.com>; meraklilar gurup <meraklilar@yahoogroups.com>; duog <duog@yahoogroups.com>; harbiye 1967 <harbiye67@yahoogroups.com>; harbiyel 63 <harbiyeli63@gmail.com>; aydinlik-gelecek-hareketi <aydinlik-gelecek-hareketi@googlegroups.com>; zeki kentel <zkentel2001@yahoo.com>; Ahmet Dogan SIMSEK <ahmetdogan.simsek@gmail.com>; Dr. Kayaalp Buyukataman <kbuyukataman@gmail.com>; Ali YUCEL <ali.yucel@ibb.gov.tr>; neval kavcar <nevalkavcar@yahoo.com>; Dogan KEKEVI <dog.kekevi@t-online.de>; \Güneş T. ECER\ <GTIecer@aol.com>; Zubeyr RAUF <zubeyrauf@yahoo.com>; Oraj POYRAZ <orajpoyraz@emaildodo.com>; H9Yfbr GURUP <H9yfBR@yahoogroups.com>; Seckin AYDINLAR <murti@emaildodo.com>; ONEMLI KISILER <murte@emaildodo.com>; Ozgur_Gundem <Ozgur_Gundem@yahoogroups.com>; lale <lakcan199@gmail.com>
Sent: Wed, Apr 1, 2015 4:58 am
Subject: Re: "ÖNCE VATAN" RE: BU RESIM EKMEK ALMAYA GIDEN BERKIN ELVAN"IN BIR FOTO MONTAJI MIDIR?

Ben bu işlere biraz daha yukarıdan, biraz daha uzaktan bakmak gerektiğini düşünüyorum.
Ağaca bakarken ormanı kaçırmamak gerekir.

12 Eylül öncesi günleri hatırlayın.
Gelişmeler bana o günleri hatırlattı.
Solcuların vatan kurtarmaya hevesli kullanışlı militanları vardı.
Sağcıların hem meczupları hem de onları kullanan örgütçüleri vardı.
Ancak, hepsinin de arkasında tıpkı bir mikser gibi ülkeyi karıştıran, 12 Eylül darbesine zemin hazırlayan güçler vardı.
O yıllarda Karaköy vapur iskelesindeki gazetecilerde satılan ham kağıttan daha ucuza basılmış sonsuz sayıda sol içerikli yayını kimin finanse ettiğini düşünmüştüm.
90'lı yıllarda hem Güneydoğu Anadolu'muza hem de K. Irak'a maliyetinden daha ucuza ülkeye sokulmuş Kalaşnikofların kaynağını merak ederdim.
Bizler dünyanın en pahallı gayrimenkulü üzerinde yaşadığımızı hiçbir zaman unutmamalıyız.

Bu son olayda olayın ardında muhakkak bir gizli servisin olduğunu düşünüyorum.
Doğrusu ölenler arasında taraf tutmak bana çok akılcı gelmiyor.
Çünkü bu eylemi organize eden en tepedekilerin amacı zaten buydu.

Onun yerine bu eylemde kullanılan militanlar o son noktaya kadar getiren süreç,
bu eylemde gerekçe olarak kullanılan sokak olaylarını ve
toplumda giderek derinleşen yarılmayı düşünmeliyiz.

Bataklık günden güne genişliyor.
Sonra bu kadar sivri sinek nereden geldi diye yalandan hayret etmemeliyiz.

Ben bunca zamandır önümüzde çok taraflı bir iç savaş,
buna eşlik eden komşularımızla en az iki buçuk cepheli savaş,
yabancı güçlerin müdahaleleri,
işgaller ve uzun yıllar devam eden çok kanlı bir kargaşa ortamına karşı halkı uyarmaya çalışıyorum.

Kin yeni kinler üretiyor.
Öfkeler yeni öfkeler yaratıyor.
Suistimal etmek isteyenleri için de malzeme üretiyor.

Gezi Parkı olayları sırasında hükumetin ve polisin olayları bir tür rövanş, cezalandırma vesilesi olarak gördüğünü, tavrının hayli sert olduğunu hepimiz hatırlıyoruz.
Devletin bütün kurumlarında mezhep ve cemaat tabanlı bir kadrolaşma olduğunu çok iyi biliyoruz.
RTE'nın her açıklamasının bir nefret bombası olduğunu hepimiz biliyoruz.
Halkın her eksende bölündüğünü ve günden güne kesimlerin birbirinden nefret etme noktasına geldiğini de biliyoruz.
Hükmetin kendisini sünnilerin iktidarı olarak gördüğünü ve gösterdiğini biliyoruz.
Hepimiz onlarca yıl kinini biriktirmiş bir mürteci kesimin TANRILARIN ADINA GÜÇ BENDE dediğini duyuyoruz..
Şiirleri, şarkıları, efsaneleri ve her şeyiyle toplumun bir kesiminden diğer kesimlerine çarpan bu nefret dalgasının karşılıksız kalması beklenmemeli.

Hiç değilse bu vakitten sonra hükumetin, onun fikir adamlarının, cumhurbaşkanının toplumun kalanını da kucaklayan demeçler vermesini bekliyorum.
Sünni-alevi, mürteci-çağdaş, Türk-Kürt ayrışmalarını tahrik eden açıklamalar, azmettirmeler artık bir son bulmalı.
Bütün sivil toplum önderlerinin, özellikle de cemaat imamlarının sükunet, sağ duyu, akıl ve bilinç çağrıları yapmasını bekliyorum.
Ve en önemlisi hiç değilse bu noktadan itibaren milli bir dış ve iç politika ve vizyon bekliyorum.
Haaa milli derken İslam milleti değil, Türk milletini söylüyorum ki, en çok kafa karışıklığı ve nifak çıkan konu budur.

Oraj POYRAZ( cimcime@neomailbox.net/oraj.poyraz@openmail.cc)            L2fSIJNoA0xfSNxA    


On 01.04.2015 13:02, YAVUZ H. TAN wrote:
Sayın Aytekin Ertuğrul..

Bir kaç ay öncesine değin Berkin Elvan için ben de çok üzülüyordum.Ama bazı arkadaşlar internetten öyle fotoğraflarını paylaştılar ki..!

Berkin'in sözde PKK bayrağı önünde çekilmiş fotoğrafları ve daha neler neler..Bir anda içim karardı.Şu anda olduğu gibi Berkin vurulduğu anda da o kahpe basınımız gerçekleri saklayıp,işin masum tarafını göstermeye çalıştı.Nasıl şimdi HDP'nin barajı üzerine tartışıp,işin arka planını gizliyorlarsa,Berkin işinde de öyle yaptılar.PKK'lı da olsa bir çocuğun öldürülmesi elbette üzücü..Ama sanırım bu çocuk zaten polis tarafından izleniyordu.

1 Nisan 2015 12:53 tarihinde aytekin ertugrul <draertugrul@hotmail.com> yazdı:
Sayın Zeki Kentel bu fırsatı iyi değerlendirmiş. Terör  Türkiye'ye 14 Mayıs 1950 de iktidar ortağı olarak geldi. Türkiye'de bir iç harp yaparak Türkiye Cumhuriyetini, yıkmak üzere geldi. Uluslar arası kuvvetli bir devletin desteği ile geldi. Daha fazla yazmak istemiyorum.  Bu gün devam ediyor. THKPC ile PKK arasında bana göre zerre fark yoktur. Acımız sonsuzdur. Savcimiz şehit olmuştur. Bütün bunların sebepleri arasında %75 hissenin açık bütçe ve Laik eğitimden ve tam bağımsızlıktan uzaklaşmak olduğunu milletimize anlatan da yoktur. Sayın Başbakan herkes tavrını alsın diyor. Biz tavrımızı 1968 den beri aldık. ABD doları o zaman 13 TL idi. Bu gün 2.600.000 dir. İşte terör budur. Terörün kaynağı budur. Değerli Savcı Mehmet Selim Kiraz'ın katili budur. Allah rahmetini esirgemesin kalanlara da sağ duyu ve akıl ihsan etsin.
 


To: draertugrul@hotmail.com
From: murti@emaildodo.com
Subject: Re: BU RESIM EKMEK ALMAYA GIDEN BERKIN ELVAN"IN BIR FOTO MONTAJI MIDIR?
Date: Wed, 1 Apr 2015 11:35:07 +0200

O resim gerçek olabilir.
Velev ki, elinde sapan tutan, yüzünde kırmızı eşarp maskesi olan Berkin olsun.
Velev ki, elleriyle zafer işareti yapmış, slogan atmış olsun.
Bu haldeyken bile vurulup öldürülmesi haklı olmaz.

Bu resmi guruplara ileterek Berkin'in öldürülmesinin haklı olduğunu ima edenler insanlıktan nasip almamış vahşilerdir.

Eğer bu resmi iletenlerin ahlak ölçülerine muteber saymak mümkün olsaydı, bu durumda elinde sapan olan her sokak çocuğunu, her bağıran çağıran gösterciyi, yüzü kapalı şekilde gezen her kara çarşaflıyı, eliyle zafer işareti yapan herkesi alnının çatından vurmak gerekirdi.

Dahası Berkin'in ölümü ile savcının öldürülmesini bir birine denk sayanlar da aynı şekildedir.
Allah sizin bin belanızı versin.

Ben Allaha on yıllardır böyle dualar gönderiyorum.
Samimiyetle hak ettiğinizi düşünüyorum.
Vee etkisi olmadı.
Ve ben de Allahla konuşmayı bırakalı çok zaman oldu.

Oraj POYRAZ( cimcime@neomailbox.net/oraj.poyraz@openmail.cc)            L2fSIJNoA0xfSNxA    

On 01.04.2015 11:00, Zeki Kentel wrote:
SEVGILI   ARKADASLAR  BU  RESIM  EKMEK ALMAYA  GIDEN BERKIN ELVAN"IN  BIR FOTO  MONTAJI MIDIR?      LUTFEN  UZMANLAR  BIR YANIT 

SEVGILI   ARKADASLAR  BU  RESIM  EKMEK ALMAYA  GIDEN BERKIN ELVAN"IN  BIR FOTO  MONTAJI MIDIR?      LUTFEN  UZMANLAR  BIR YANIT  VERSIN !....SELAMLAR
BIR DUSUN ICINDE BIR DUS
. . . . . .
Alnina konsun bu opus!
Ve, simdi senden ayrilirken,
Itiraf edeyim ki-
Gunlerimi bir dus
Sayarken yanilmiyorsun;
Ama, umut gitmisse uzaklara
Bir gece ya da bir gun
Bir goruntude ya da bir seyde olmaksizin
Fark eder mi bu yuzden?
Butun gordugumuz ve gorundugumuz
Yalnizca bir dus icinde bir dus.
Kirilan dalgalarin dovdugu bir kiyinin
Haykirislari icinde duruyorum:
Ve altin kum taneleri
Tutuyorum avucumda-
Ne kadar az! Ama nasil da
Suzuluyorlar parmaklarimin arasindan derinlerine
Ben aglarken - ben aglarken!
Ah Tanrim! Daha $iki
Tutamaz miyim onlari?
Ah Tanrim! Tekini bile kurtaramaz miyim acimasiz
dalgadan?
Bir dusun icinde bir dus mu
butun gordugumuz ve gorundugumuz?

Edgar Allan Poe

MEKTUBAT Risalesi, 19.Mektup .
Mucizat-i Ahmediye sayfa 135

Altinci cocuk: Resul-i Ekrem Aleyhissalatu Vesselam namaz kilarken, hircin bir cocuk namazini kat edip gectiginden, Resul-i Ekrem Aleyhissalatu Vesselam : ( Elleahummeakta eserahu) ( Allahim, onun yerden izini kes ) demis.
Ondan sonra cocuk daha yurumemis, oyle kalmis, hircinliginin cezasini bulmus.

Tarihte emsali gorulmemis olan bu vahsetin faili Ermeniler olup, Muslumanlar ancak namus ve hayatlarini muhafaza kaydiyla mukavemet ve mudafaada bulunmuslardir.
Yirmi gun devam eden Maras katliaminda Muslumanlarla birlikte sehirde kalan Amerikalilarin bu hadise hakkinda Amiral Bristol a cektikleri telgraf, facia sebeplerini, tekzip edilemez bir sekilde tayin etmektedir.
General Keret in geri cekilmesiyle neticelenen bu muharebelerden sonra Kuvayi Milliye ye teslimiyet arz eden muharip Ermeni kuvvetlerine karsi hicbir ceza tatbik etmeyip bilakis onlari sefkatli sinesine ve himayesine alan milletimizin alicenapligini Maras Ermenileri de minnet ve sukran ile teyit etmektedirler.
Su halde Ermenilerin intikam fikri ve tecavuzleri neticesi meydana gelmis bazi vakalar var ise, bunlarin mesuliyeti milletimize degil bizzat Ermeni milletine ve onun tahrikcilerine ait olmak lazim gelir.

(20 Subat 1920)
K.ATATURK


Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/







This eMail was sent by Oraj Poyraz at cimcime@neomailbox.net.
For questions and changes contact the Group Administrator: at cimcime@neomailbox.net.
If you want to unsubscribe from this murti@emaildodo.com Group click here
To file a complaint please send an eMail to: complaints@emaildodo.com
--
"BU ÖBEK;TÜRK-TÜRKÇE-ATATÜRKÇE,DÜŞÜNEN,EBEDİ BAŞKOMUTAN ATATÜRK DEVRİMİ VE İLKELERİNE RUHUYLA BAĞLI,HER ŞEY VATAN İÇİN DİYENLER VE KAHRAMAN TÜRK ORDULARINA,TÜRK POLİSİNE KANIYLA CANIYLA BAĞLI"NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE-DÜNYA DURDUKCA ÜLKÜSÜNDE
BİR ÖBEKTİR.."
.........................KURULUŞ TARİHİ 28.12.2007
---
Bu iletiyi Google Grupları'ndaki ""NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE"" grubuna abone olduğunuz için aldınız.
Bu grubun aboneliğinden çıkmak ve bu gruptan artık e-posta almamak için ne_mutlu_turkum_dyene+unsubscribe@googlegroups.com adresine e-posta gönderin.
Bu gruba yayın göndermek için, ne_mutlu_turkum_dyene@googlegroups.com adresine e-posta gönderin.
Bu grubu http://groups.google.com/group/ne_mutlu_turkum_dyene adresinde ziyaret edebilirsiniz.
Daha fazla seçenek için https://groups.google.com/d/optout adresini ziyaret edin.


--
Sokrates Tanrinin devletin basina musallat ettigi bir at sinegidir.
Her gun her yerde yoneticileri durter, $ikistirir, azarlar, peslerini birakmaz.

Sokrates

Numan bin Besir ( Radiyallahu Anh ) soyle dedi : Rasulullah ( Sallallahu Aleyhi ve Sellem ) :
Suphesiz kiyamet gununde ates ehlinin en hafif azaplisi soyle bir adamdir ki , onun iki ayagi altinin cukurlarinda iki ates parcasi vardir da , bunlarin sicakligindan onun beyni bakir tencere ve kumkuma adindaki madeni kabin kaynamasi gibi kaynayacaktir buyurdu.

( Buhari - Tirmizi )
Cehennemle ilgili hadis. Sahihmis bilenler denetlesin.

Hayat, her hangi bir tabiat harici etkenin mudahalesi olmaksizin dunya uzerinde tabii ve zaruri bir kimya ve fizik seyri neticesidir

Mustafa Kemal ATATURK
(Afet Inan Ataturk Hakkinda 1930)


Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/





\u001A


Toplum icin tehlikeli olan, inancsizlik degil, inanctir.

George Bernard Shaw

Apacik Kur an
EN AM 38.yeryuzunde yuruyen hayvanlar ve (gokyuzunde) iki kanadiyla ucan kuslardan ne varsa hepsi ancak sizin gibi topluluklardir.
Biz o kitapta hicbir seyi ek$ik birakmadik.
Nihayet (hepsi) toplanip rablerinin huzuruna getirilecekler.
KAMER 32.andolsun biz Kur an i, anlasilip ogut alinmasi icin kolaylastirdik.
O halde dusunup ogut alan yok mu?
KAMER 40.andolsun biz Kur an i, ogut almak icin kolaylastirdik.
O halde dusunup ibret alan yok mu?
HAC 16.iste boylece biz o Kur an i acik secik ayetler halinde indirdik.
Gercek su ki Allah diledigi kimseyi dogru yola sevkeder.
HADID 9.sizi karanliklardan aydinliga cikarmak icin kuluna apacik ayetler indiren o dur.
Suphesiz Allah, size karsi cok sefkatli, cok merhametlidir.

Varolma nedenleri bize gore bir Tanri tarafindan, aslinda sadece insanin zaafinin bir yansimasindan baska bir sey olmayan bir Tanri tarafindan belirlenmis olan, bu yaratilmis seyleri odullendiren ve cezalandiran bir Tanri tasavvur edemiyorum.
I cannot imagine a God who rewards and punishes the objects of his creation, whose purposes are modeled after our own a God, in short, who is but a reflection of human frailty.
Neither can I believe that the individual survives the death of his body, although feeble souls harbor such thoughts through fear or ridiculous egotisms

Albert Einstein, quoted in The New York Times obituary, April 19, 1955; from George Seldes, ed., The Great Thoughts, New York: Ballantine Books, 1996, p.134.)


Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/






This eMail was sent by Oraj Poyraz at cimcime@neomailbox.net.
For questions and changes contact the Group Administrator: at cimcime@neomailbox.net.
If you want to unsubscribe from this murti@emaildodo.com Group click here
To file a complaint please send an eMail to: complaints@emaildodo.com


KAPALICARSI
. . . . . .
Giyilmemis camasirlar nasil kokar bilirsin,
Sandik odalarinda;
Senin de dukkanin oyle kokar iste.
Ablami tanimazsin,
Hurriyette gelin olacakti, yasasaydi;
Bu teller onun telleri,
Bu duvak onun duvagi iste.
Ya bu camekandaki kadinlar?
Bu mavi mavi,
Bu yesil yesil fistanli...
Geceleri de ayakta mi dururlar boyle?
Ya bu pembezar gomlek?
Onun da bir hikayesi yok mu?
Kapalicarsi deyip gecme;
Kapalicarsi,
Kapali kutu.

Orhan Veli KANIK

Cabir bin Abdullah ( Radiyallahu Anh ) soyle dedi :
Bayram gunu Rasulullah ( Sallallahu Aleyhi ve Sellem ) ile namazda beraberdim. Hutbe okumadan once ezansiz ve kametsiz namaza basladi. Sonra Bilal ( Radiyallahu Anh ) a yaslanarak ayak ustu durup Allah a karsi takvali olmaya , ona itaatli olmaya tesvik ederek halka vaaz ve nasihatte bulundu. Sonra kadinlarin oldugu yere geldi. Onlara da vaaz ve nasihat etti ve :
Sadaka verin , zira siz kadinlarin cogu cehennem kutugudur buyurdu. Kadinlarin en hayirlilarindan yanaklari kirmizi olan bir kadin ayaga kalkip :
− Ya Rasulallah ,nicin dedi. Rasulullah ( Sallallahu Aleyhi ve Sellem ):
− Cunku siz halinizden cok $ikayet eder , kocalarinizin ihsanina karsi nankorluk edersiniz buyurdu. Bunun uzerine kadinlar kendi ziynet esyalarini tasadduk etmeye basladilar. Bilal ( Radiyallahu Anh ) in elbisesinin icine kupelerini ve yuzuklerini atiyorlardi.

( Muslim - Ahmed )
Cehennemle ilgili hadis. Sahihmis bilenler denetlesin.

EINSTEIN ve DINLER
Bir insanin etik davranisi, esasli bir sekilde, iyi iliskilere, egitime, sosyal baglara ve ihtiyaclara dayanmasi gerekir; dinsel hicbir temele gerek yoktur.
Eger kisi, cezalandirilma korkusu ve olumden sonra odullendirilme umuduyla davranmak zorunda olsaydi gercekten de acinacak halde olurdu.
Bu nedenle dinsel kurumlarin neden daima bilime karsi savastigini ve onun yolundan gidenlere karsi baski yaptigini anlamak kolaydir.

A man s ethical behavior should be based effectually on sympathy, education, and social ties and needs; no religious basis is necessary.
Man would indeed be in a poor way if he had to be restrained by fear of punishment and hopes of reward after death.
It is therefore easy to see why the churches have always fought science and persecuted its devotees

Albert Einstein, Religion and Science, in the New York Times Magazine, November 9, 1930, pp.3-4; from Alice Calaprice, ed., The Expanded Quotable Einstein, Princeton, New Jersey: Princeton University Press, 2000, pp.205-206.


Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder