Ancak, kime sorduysam, bilen herkes aynı şeyi söyledi.
Çizgi romanlarda, masallarda, efsanelerde gördüğümüz gerçek üstü bir kahraman, bir vatansever, bir yiğit.
Ölene kadar hep aynı.
Oraj POYRAZ 2fSIJNoA0xfSNxA
KAHRAMAN BİR TÜRK İSTİHBATÇISININ (SUBAYININ) PORTRESİ : KAŞİF KOZİNOĞLU
Bazen, "Susmayacak" önceden öldürülür ama tarih mutlaka onu konuşturur
İstihbarat örgütlerinin "Vücut dilini" izleyenler bilirler ki, "Kalp krizi" en temiz temizleme işlemidir.
Çünkü arkada soru işareti bırakmaz.
*****
Kaşif Kozinoğlu'ndan söz ediyorum.
Binbaşı olarak emekliye ayrıldıktan sonra MİT'te görevine devam eden ve pek Türkiye'ye uğrayamayan bir insan.
Osmanlı'dan bakiye kalan topraklarda Türk adı yel gibi essin diye canını dişine takan bir Türk.
Vücudunda iki kurşun yarası vardı.
Biri Bosna'da, Sırplara karşı savaşırken diğeri Afganistan'da Türk soydaşlarımızı korurken saplanmıştı bedenine.
"Arap baharları" uydurmadan, ABD, İsrail veya İngiltere için değil öz be öz Türk varlığı için oralarda koşturan bir insan.
Ergün Gedek : Kaşif Kozinoğlu'nun Mezara Götürmediği Sırlar (El Yazıları Tıpkıbasım) Aydınlık Yayınları / Siyaset Dizisi
Türkçe 248 s. -- 3. Hamur-- Ciltsiz -- 14 x 20 cm İstanbul, 2012 ISBN : 9786056290305 |
Ve hedefte olacağı da malum.
Bu topraklarda ABD'nin, İngiltere'nin şunun bunun anasını ağlatacak bütün vatansverler gibi O'nun da susturulması gerekiyordu.
Kendisine Oda TV piyangosu vurdu. Bambaşka bir şey de olabilirdi ama, "Oda TV kazanı açılmış ve o da bu kazana atılmıştı", yani arada kaynatılmıştı.
Çekirdek Türk Devleti'nin Afganistan'ı emanet ettiği bir isim ise, "Devletin gizli bilgilerini" aylardır uğramadığı Ankara'daki evinde ulu orta bırakacak kadar istihbarattan uzaktı (!)
Buna sadece gülerler.
*****
Bu arada duruşma tarihi yaklaşıyordu.
Acaba, "Kozinoğlu ne anlatacaktı?"
Tek tek olayları saymasa bile, "Bu sözde davalar ABD ve Fetullah organizasyonu" deseydi en azından bu saçma davaların MİT parantezini kapatmış olmayacak mıydı?
Malum… TSK daha önce kendisi ile ilgili parantezi kapattı ve sözde davaların sakil ve yıkma amaçlı olduğunu defalarca vurguladı.
*****
Kozinoğlu'nun vefat haberini aldığımızın ertesi gün haber toplantısında, "Yandaş basını dikkatli takip edelim" dedik ve çok geçmeden de karşılığını aldık.
Bu sefer Bugün gazetesinden Adem Yavuz Arslan'a öne çıkma emri verilmiş ve, "MİT'Çİ KOZİNOĞLU SIRLARIYLA GİTTİ" başlıklı bir makale yazması istenmişti.
Yazının en can alıcı noktası, Kozinoğlu için, "Gizli tanık olmayı kabul ettiği" iddiası idi.
Bu tip, "Kalp krizi" operasyonlarına imza atan odaklar, hemen ardından suyu bulandırmak ve ilk kurşunu atan olmak için dezenfarmasyona başlarlar ve çoğu zaman yazıya imza atan kalemin bundan haberi bile olmaz.
Bunda da aynısını yaşadık.
Kozinoğlu gizli tanık olarak örgütün (!) tüm suçlarını anlatacakmış ama bir türlü bulamadığımız malum Ümraniye Terör Örgütü onu susturmuş.
Yani savcılar "Komedi dükkanına" dönen davalar konusunda kamuoyunu tatmin etmek için kullanılabilecekleri gizli tanık (!) Kozinoğlu'nu özel koruma altına almayı düşünmemişler.
Ve malum odaklar hiçbir hastalığı olmayan bir insan için, "Kalp krizi" seçeneğini uygun görmüşler.
Gelinen tıp teknolojisinin otopside bile bulunamayan ilaçlarla kalbi durdurduğunun bilindiği bir ortamda, Kozinoğlu'nun ortadan kaldırmak isteyenlerin, "Böbrek yetmezliği" veya "Kanser" gibi seçeneklerle uğraşması beklenemezdi.
Biliyoruz ki, bu sözde davalarda yakında makyajı akacak olanlar kimse, Kozinoğlu'nun katilleri de onlardır.
*****
Kozinoğlu'nun kahramanlığına dair ne söylesek, "Körelmiş vicdanlardan sekecektir".
Başbuğ Atatürk'ün bile hain ilan edilebildiği bir ortamda O'nun kahramanlığının duyurulmasını tarihe bırakalım.
Emin olduğumuz birşeyi yazalım.
Kozinoğlu sırlarıyla gitmedi.
Çünkü iki kişinin bildiği asla sır değildir.
O diğer kişiyi de elbet tarih yakında çıkarır.
Çelik Çelikyaman askerhaber.com
a45UyF587661-150629152245 Oraj Poyraz <oraj.poyraz@openmail.cc>
2015/06/30 02:30 6 64 1 undefined kemalistiz@googlegroups.com
Sirri erdemli olandan baskasina verme.
Hz.Ali
Kuran-i Kerim ve Risale-i Nur un indirilisi aziz ve hakim olan Allahtandir....
iste o nur hem Kuran-i Kerim dir hem de Risale-i Nurdur...
Said-i Nursi
Pluton, Mars ve NASA da ne dolaplar donuyor
23 Temmuz 2013
Ilkokuldan beri hepimizin severek takip ettigi bir gezegeni futursuzca silmeye calismak kamu vicdanini yaralar. NASA burada ileri gitmistir. Haddini ve maksadini asmistir. Boylesine bir karar utanc verici oldugu kadar gereksizdir de. Sanki en onemli sorunumuz buymus gibi, sanki butun halk Aman su Pluton gezegenlikten cikarilsa da bi rahat etsek demis gibi... Yok boyle bir sey!
Halkin ihtiyaci bu degil. Halk ekmek istiyor, as istiyor, is istiyor. Pluton u gezegenlikten cikarinca ciftcinin, esnafin yuzu mu guldu, emeklinin bogazina fazladan bir lokma mi girdi? Tamamen keyfi olan bu karar ayrica sunu da ortaya koydu: NASA da adamin varsa istedigin gok cismini gezegen, meteor yaparsin.
NASA nin tek vukuati bu degil. Bakin yillardir cesitli yildizlar kesfediyorlar. Bu yildizlar kainata, dolayisiyla hepimize ait. Ama ne acidir ki bu yildizlara isim verilirken dunyanin ortak mirasi isimler koyulmuyor, yildizi bulan astronotun adi veriliyor.
TEKSASLI YETIMIN HAKKI YENIYOR
Peki ayni astronot birden fazla yildiz bulursa ne oluyor? Hemen soyleyeyim, kedisinin, kopeginin adini, halasinin enistesinin ismini koyuyor yildiza. Helen diyor, Wilma diyor, Lessie1013 diyor. Okuyucularimizin daha net anlamasi icin soyle soyleyelim: Hayriye koyuyor yildizin adini mesela, Vildan1045 koyuyor, Haydut koyuyor. Ciddiyetsizlik diz boyu. Bilim bu kadar ayaga dusmemeli. Ayiptir!
NASA da bir yagma duzeni hukum suruyor ve birilerinin artik bunu gormesi lazim. Bakin yillardir ABD li kardeslerimizin vergileriyle ayakta duran bir kurum bu. Teksasli yetimin de hakki var burada, Harlemli oksuzun de. Peki bu NASA kuruldugundan beri kac tane adam gibi, yasanabilir gezegen buldu? Cevabinizi duyar gibiyim: Sifir. Evet, yaziyla da sifir, rakamla da sifir. Ne buldular peki? Yasamla alakasi olmayan, yamuk yumuk gereksiz gok cisimleri... Buna ragmen butun astronotlarin maasi, sigortasi, uc ayda bir cift maasi tikir tikir yatiyor. Ticket lar da cabasi.
Gezegen bulmayi da abartmiyorlar mi,sinirden duvarlari yumruklayasim geliyor.
Allah inizi severseniz, bugun herhangi birimiz bir uzay aracina atlasa, uzaya dogru soyle bir acilsa, illa bir gezegene denk gelmez mi zaten? Uzayin sonsuz oldugunu soyleyen gene NASA degil mi? Illa bulacaksin gezegen. Uzayin sonsuz olmasi astronotlarin isine geliyor tabii. Binlerce yil boyunca birbirinden luzumsuz gezegenler kesfedip maaslarini catir catir yiyebilirler. Uzay sonsuz nasil olsa, ye babam ye. Haram olsun.
MARS TA SU OLSA NE YAZAR?
Bakin 30 yildir arastirma icin Mars a gidiyorlar. Hic utanmadan cikip Efendim cok kucuk de olsa, Mars ta su olma ihtimali var. Bak sen! Mars ta su olma ihtimali varmis. Yahu Mars ta su olsa ne yazar, olmasa ne yazar? Su burada dolu var. Dunyanin dortte ucunun su oldugunu soyleyen gene siz degil misiniz? Ne diye kalkip kucucuk bir ihtimalin pesinde kosuyorsunuz?
Ayrica bulsan ne faydasi olacak? Mars ta su bulduk deyip ortaligi birbirine katarlar, bir sevinc dalgasi, heyecan olur. Hemen astronotlarin katildigi bir parti verirler. Limitsiz yerli icki... Ertesi sabah herkes sorar: Iyi guzel de, ne yapalim o suyu? Uzay mekikleriyle Keban Baraji na mi aktaralim? Sacmalik.
Eger NASA da torpille gelmemis bir yonetici olsa der ki: Arkadaslar bu Mars tan is cikmayacak, baska gezegenlere odaklanalim. Ama gorunen o ki oyle biri yok ve 500 yil arastirsan hicbir numarasi ortaya cikmayacak soguk ve gereksiz bir gezegenin pesinde insanlarin vergileri carcur ediliyor. Yaziklar olsun.
Insanlar artik gulmuyor
GECEN gun bir isyerini aradim, Ahmet Bey le gorusecem, orada mi? diye sordum. Sekreterin cevabi: Kim ariyordu? En sevmedigim, en sinir oldugum sekreter lafi bu. Yani demek istiyor ki Ahmet Bey var ama herkese yok. Mecbur ismimi soyledim. Sekreter ismimi yuksek sesle tekrarlayarak muhtemelen o an iceride olan Ahmet e mesaj gondermis oldu. Ondan gelen yanit herhalde olumsuzdu ki soyle dedi sekreter: Ahmet Bey su an toplantida yalniz. Iste o an belki de son aylarda yaptigim en iyi espriyle karsilik verdim: E Ahmet Bey toplantida yalnizsa o toplanti bitmistir zaten Telefonun obur ucunda sessizlik oldu. Hicbir tepki vermedi sekreter kiz. Son derece iyi kurgulanmis, bu kadar kaliteli bir espriye bile insanlarin gulecek hali kalmadiysa modernizmin ve teknolojinin mutluluk getirip getirmedigini hep beraber tartismaliyiz. Kavga etmeden elbette. Uygar insanlar gibi.
Tuzlalilar ne okuyacak?
TUZLA Belediyesi ogrenciler arasinda bir iyilik sampiyonasi tertip ediyor. Cocuklar 180 bin gibi rekor bir sayida kitap toplamis, Anadolu ya gonderecekler. Peki soruyorum: O kadar kitap Anadolu ya giderse Tuzlali ne okuyacak? Evlerde kitap kalmadi, bir fa$ikule muhtac hale gelindi. Bu Tuzla yi cahillestirme operasyonudur! Istiyorlar ki Tuzlali okumasin. Turkiye bu tarz kampanyalarla oyuna gelmemeli ve kitaplarina sahip cikmalidir.
http://beyinsizadam.net/
lukasaluka@gmail.com
Grup eposta komutlari ve adresleri | : | |
Gruba mesaj gondermek icin | : | ozgur_gundem@yahoogroups.com |
Gruba uye olmak icin | : | ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com |
Gruptan ayrilmak icin | : | ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com |
Grup kurucusuna yazmak icin | : | ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com |
Grup Sayfamiz | : | http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/ |
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz | : | http://orajpoyraz.blogspot.com/ |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder