Amacım sadece dünyanın kalpgahında bulunan ülkemizin çok fazla değişkenli bir denklemin tam da orta yerinde bulunduğuna dikkat çekmektir.
Korkun, dehşete düşün, ürkün diye iletmedim.
Doğrusu Irak ve Suriye politikamızı zaman zaman gulamparalarla dolu bir hamamda yere düşen sabunu almaya yeltenmiş civelek delikanlının haline benzetiyorum.
Sıkıntılı bir durum bu.
Sabunu almaya kalksan bir türlü, almasan zarar.
Maharet sabunu en başta düşürmemekte idi.
İşte bizim politik İslamcılarımız tam olarak bunu yaptılar.
Sabunu yere düşürdüler.
TSK Suriye'ye girse ne olur?
Kanaatimce ilk etapta bazı çatışmalar olsa bile hakim olur.
Asayiş sağlanır.
Ve sağlanmış olan bu huzur ortamı Suriye ve ülkemizde bulunan ayrılıkçı Kürtleri harekete sokar.
Ateş bize sıçrar.
Kentsel kalkışmalar, metropolleri tutan şiddet eylemleriyle dünya kamuoyunun önüne çıkarız.
Sert önlemler gerekir.
Bu önlemler dış basında yaygara edilir.
Müdahale çağrıları yapılır.
Önce yaptırımlar, ambargo, işler kemale erince koalisyon güçleri gibi işlerle karşılaşırız.
Bunlar vehim, kuruntu, hayal değil.
Daha önce oldu.
Saddam için oldu, Esed için oldu.
Sıra Tayyipte, Türkiye'de, Türk halkında.
Türkiye Irak, Suriye mi olur, yoksa Mısır mı onu bilmem.
Bu zaman işi.
Kuvvetle muhtemel Mısır gibi olur diyorum ben.
Oraj POYRAZ 2fSIJNoA0xfSNxA
PUTİN: TÜRKİYE SURİYE'YE GİRERSE BİZİ KARŞISINDA BULUR!
Türkiye MGK toplantısında Suriye ve Rojava'ya girme senaryolarını karara bağlarken, Erdoğan'ın çıkışlarına Rusya'dan çok sert yanıt geldi. Rusya Devlet başkanı Putin, "Türkiye Suriye'ye girerse karşısında bizi bulur" dedi.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin Rossiya 1 Televizyonu'nda katıldığı programda Türkiye'nin Suriye'ye girme hazırlıklarına ilişkin kritik açıklamalar yaptı.
"DAIŞ denilen insanlık düşmanları 2,5 yıl boyunca Türkiye'ye komşuluk yaptı" diyen Putin; çetelerin Türkiye'nin yanı başında insanları kestiğini, diri diri ateşe verdiğini hatırlatarak "ve Türkiye bundan hiç rahatsızlık duymadı, ama Kürt güçleri o merkezleri DAIŞ canilerinin elinden kurtarınca Türkiye bundan büyük rahatsızlık duyuyor, ilginç!" diyerek bunun anlaşılır olmadığını söyledi.
'SURİYE TOPRAKLARINA GİREBİLİRLER AMA ÇIKAMAZLAR'
Putin konuşmasında, Türkiye'nin asıl hedefinin Kürt kantonlarının birleşmesini engellemek olduğuna dikkat çekerek "çok net söylüyorum; Suriye topraklarına girebilirler, ama çıkamazlar" dedi.
Türkiye'nin boyundan büyük işlere kalkıştığını da ifade eden Putin,"Türkiye'nin DAIŞ ile nasıl bir ilişkisi var bilmiyorum, ama açık söylüyorum; eğer Türkiye, Suriye topraklarına girerse sadece Suriye ve Kürtleri değil, bizi de karşısında bulur" dedi.
a45UyF587661-150630162205 Oraj Poyraz <oraj.poyraz@openmail.cc>
2015/07/01 04:00 6 64 1 undefined kemalistiz@googlegroups.com
Olmek dediginiz sey kesin olumdur, olmeye son veristir; dogmak denilen seyse olmeye baslamaktir, yasamak mi; o da yasarken olmektir.
Anonim Nasihat
Said-i Nursi Kimdir?
Said-i Nursi 1873 yilinda Bitlis in Nurs koyunde dogmustur.
Kisa bir sure, Molla Mehmet Emin adinda bir hocada okumus ve bu adamdan aldigi yarim yamalak bilgilerle kendini erisilmez bir alim saymistir.
Sonradan yazdigi Risalelerinden de anlasildigi gibi, edindigi yetersiz bilgilerin buyuk bir deger tasidigini sanarak buyukluk taslamaya baslamis, suna buna rastgele sorular sorup mahcup etme cabalarina girismistir.
Gosterise ve riyaya cok duskun olmasi yaninda, hayalci de olan Said-i Nursi, kurmaya calistigi Medrese-tuz-Zehra adli medreseye yardim toplamak icin Istanbul a gitmis ve burada bir takim siyasi islere girismistir Ittihad-i Muhammed-i firkasinin kuruculari arasinda yer alan Nursi, bir ara akil hastanesin de yatirilmistir.
31 Mart saniklarindan biri olarak da yargilanan Said-i Nursi, her ileri adimin karsisina cikmis, Ittihat-Terakki ye, Jon Turklere ve Bati ya yonelenlere dusman olanlarin safina katilmis, Volkancilarin safinda turlu fesatliklar yapmaya calismistir.
31 Mart ta temel olan goruslerini, Divan-i Harp onunde tekrarlayan Nursi, bu goruslerini 1957 lerde de yaymaya cabalamistir.
Kurtulus Savasi nda bu savasin amacinin Halifeligi yasatmak oldugun sanarak savasi desteklemis, Durrizade Fetvasina karsi Anadolu hareketine katilanlari savunmustur.
Ama Ankara ya gidip de Mustafa Kemal le gorusunce, savasin gercek anlamini anlamis, karanlik emelleri icin bu savastan bir yarar saglamayacagini dusunerek harekete karsi cikmistir.
Ankara dan ayrilarak Van a gitmis ve orada Risale-i Nur adi altinda sacmaliklarla dolu kitapciklari yazmaya baslamistir.
Kurt isyani sirasinda Barla ya surgun edilen Nursi, daha sonra Kastamonu ya ve Emirdag ina surulmustur.
Sacmalikla yuklu kitapciklarini buralarda da yazmaya devam eden, ustelik bazi saf Muslumanlar gozunde bir Musluman kahramani olarak tanitmayi basaran Said-i Nursi, birbirinin tekrari olan 130 parca risale yazmistir.
Kitapciklarinin Kur an-i Kerim derecesinde oldugunu, hatta bazi risalelerin bircok surelerden daha veciz ve daha anlamli bulundugunu iddia etmekten cekinmeyen Said-i Nursi, 1960 yilinda Urfa da olmustur.
Said-i Nursi, carpik goruslerini dinimize mal etmek icin durmadan caba harcamis ve bu yolda ozellikle iki zumreden yararlanmistir.
Bunlardan biri; saf ve Muslumanligi gercek anlamiyla bilmeyen imanli zumre; oteki de, az cok her seyi kavrayan, bilen fakat menfaatlerini dinin de imanin da ustunde tutanlardan meydana gelen zumredir.
Nurculuk akimi, iste bu iki zumre arasinda yayilmis ve dinimizin de milletimizin de basina bela olan bir durum almistir.
Said-i Nursi, Nurculugu bu iki zumrenin omuzlari ustune kurmus ve olunceye kadar, hicbir din ve iman kaygisi tasimadan gelistirme cabasini gostermistir.
Bugun bazi saf Muslumanlar, Said-i Nursi nin gercek yuzunu bilmedikleri, bilemedikleri icin, onun Muslumanliga taban tabana ters dusen goruslerinin yayilmasinda, farkinda olmayarak rol almis bulunuyorlar.
Oysa Said-i Nursi nin gercek yuzunu, nasil bir riyakar oldugunu ve asagilik emellerini gerceklestirmek icin kutsal dinimizi nasil kendine alet ettigini bilseler, onun yaydigi karanlik akima yardimci olmaz, tersin karsi cikarlardi.
Amacimiz, Said-i Nursi nin kim oldugunu, gercekte neler yaymaya calistigini bu saf Muslumanlara anlatip onlari uyarmaktir.
Said-i Nursi yi kisaca anlatmak gerekirse soyle denebilir:
Said-i Nursi, karanlik emellerini gerceklestirmek icin dinimizi alet eden, gercekte dinin temel ilkelerine bile inandigi supheli olan, riyakar bir insan olarak yasamis ve hayatinin sonuna kadar bu tutumunu surdurmustur.
Derleyen: Osman Turkoguz
INANCLARA VE AKLA AYKIRI BIR YAKLASIM, NURCULUK.
Insani yaratmak mi Tanrinin buyuk hatasi;
tanriyi yaratmak mi insanin buyuk hatasi?
Friedrich Nietzs
Grup eposta komutlari ve adresleri | : | |
Gruba mesaj gondermek icin | : | ozgur_gundem@yahoogroups.com |
Gruba uye olmak icin | : | ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com |
Gruptan ayrilmak icin | : | ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com |
Grup kurucusuna yazmak icin | : | ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com |
Grup Sayfamiz | : | http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/ |
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz | : | http://orajpoyraz.blogspot.com/ |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder