Yüksel Sarı : ANAYASA MAHKEMESİ ANAYASAYI ÇİĞNERSE…
Bir süredir boşuna söylemiyoruz "adamların aklı fikri orada" diye?
İşte kanıtı ;
Biri "yabancı erkeklerle keyfi konuşmayın " diye yazı asar
Biri "kızlı erkekli " diye halk oyunlarını yasaklar
Biri içeride çıplak heykel var diye öğrencilerini müzeye sokmaz
Biri "kız ve erkek öğrenciler arasında en az bir metre olmalı" der
Birisi de ceza olsun diye öğrencilerini pet şişe üzerine oturtur.
Biri kadının pantolon giymesini cinsel teşhircilik sayar
Biri işte çalışmasının fuhuşa hazırlık olduğunu söyler
Biri " iffetli olmalı, ulu orta kahkaha atmamalı " der.
Biri "konuşurken kırıtmamalı "der
Birisi de evden çıkmasının dahi caiz olmadığını söyler
Biri balerinlerin etek boylarını uzatmaya kalkar
Biri anasının diz kapağından tahrik olur
Biri "erkeklerin kadın spiker izlemesi sakıncalıdır" der
Biri 6 yaşındaki çocukla evlenilebilir diye fetva yazar
Birisi de rüyasında gördüğü 6 yaşındaki kız çocuğunu babasından ister
Aralarında cennetteki hurilerle haremlik selamlık olarak mı oturacaklarına dair kafa yoran bile var.
Anayasa mahkemesi de resmi nikahtan önce imam nikahı yapanların cezalandırılmasını sağlayan kanun maddesini iptal ederek bütün bunların üzerine tüy dikti.
Kararı sevinçle karşılayanlar diyorlar ki,
"Resmi nikahtan sonra dini nikah yapılabiliyorsa, daha önce niye yapılamasın?"
O zaman biz de aynı soruyu tersten sorarız;
"Fark etmiyorsa eğer, neden resmi nikahtan sonra değil de, ille de daha önce olsun diye ısrar ediyorsunuz ?"
Oysa sorun öncelik- sonralık sorunu değil.
Hem "Aile" hem de " Sosyal Politikalar" Bakanı Ayşenur İslam da "Anayasa Mahkemesi'nin verdiği karar resmi nikahın gerekliliğini ortadan kaldırmaz" demiş.
Demek ki kadını erkeği hiç fark etmiyor. Fatih belediyesinin aile danışmanı Sibel Üresin de 'çok eşli yaşam yasal hale getirilmelidir" demişti.
Oysa sorun gereklilik –geçerlilik sorunu değil.
Anayasa Mahkemesi iptal kararının gerekçesinde diyor ki;
"Evli olmadıkları halde birlikte yaşayanlar cezalandırılmazken, imam nikahı ile yaşayanların cezalandırılması eşitlik ilkesine aykırıdır"
Oysa sorun eşitlik-eşitsizlik sorunu da değil.
Sorun Cumhuriyet devrimlerimizi ve kadınlarımızın Cumhuriyetle birlikte kazandıklarını korumak ya da korumamak sorunu.
Konuyu çarpıtmanın hiç gereği yok! Kanunun amacı ne milleti evliliğe zorlamak, ne de dini nikah yapılmasını önlemektir. Öyle olsaydı 1926 yılından bu yana resmi nikahtan sonra dini nikahın yapılmasına kayıtsız kalınmazdı.
Kanunun amacı, resmi nikahın daha önce yapılmasını şart koşarak, kadınlarımızın dini nikah adı altında istismar edilmelerinin ve haklarının gasp edilmesinin önüne geçmektir.
Onlarca yılın tecrübesi göstermiş ki; bir kez dini nikahla evlilik gerçekleştikten sonra, kadın açısından resmi nikahın olup olmayacağının artık hiçbir garantisi kalmamakta, ayrılma halinde ise savunabileceği hiçbir hakkı bulunmamaktadır.
İşte bu nedenle, Cumhuriyet devrimi kanunlarıyla kadının hak ve özgürlüklerini korumak ve onu daha da özgürleştirmek amacıyla bu tedbirler alınmıştır.
Bu nedenle, 1926 Yılında kabul edilen Medeni Yasa ile evlenme akdinin resmi memur önünde yapılacağı belirtilmiş, ceza yasası ile de resmi nikah öncesinde dini nikah yapılması yasaklanmıştır.
Bu nedenle, kadın ve ailenin korunmasına dair hükümlere Anayasa'da yer verilmiş ve devletin bu amaçla her türlü tedbiri almakla yükümlü olduğu özellikle belirtilmiştir.
Bugüne kadar pek çok yerinden tırtıklanmış olsa da, Anayasamızın birçok maddesinde Cumhuriyet devrimleri ve kadın haklarını kollayıcı hükümler halen mevcuttur. Üstelik Anayasamızın 148.maddesi ile denetleme ve kollama görevi de Anayasa Mahkemesi'ne verilmiştir.
Fakat, Anayasa'yı korumakla yükümlü olan Anayasa Mahkemesi, bir bakıma emanete hıyanet ederek, vermiş olduğu iptal kararı ile Anayasa'yı açıkça çiğnemiştir.
Zaten hukukun bu kadar siyasallaştığı, Cumhuriyet devrimi ile elde edilen kazanımların ortadan kaldırıldığı bir zamanda başka bir karar beklemek saflık olurdu!
Şimdi, aklı fikri "orada" olanlar rahatça çok eşliliğe yönelebilirler
Bir değil, iki değil, üç değil tam dört adet eş sahibi olabilirler
Hatta, Muta nikahı yöntemiyle daha fazlasına da sahip olabilirler
Hatta, eşlerinden başkaları ile yakalansalar bile makam, mevkii ve itibarlarına hiçbir zarar gelmeden"imam nikahımız var" diyerek işin içinden sıyrılabilirler.
Nasıl olsa öbür tarafta her şey hazır olduğuna göre, artık bu dünyayı da kendilerine cennet edebilirler!
Asıl soru şu;
Kadınlarımız, çektikleri onca acı ve sıkıntıları bir anda unutup Cumhuriyetle kazanmış oldukları haklarından kolayca vazgeçer mi ?
a45UyF587661-150603133205 Oraj Poyraz oraj.poyraz@openmail.cc
2015/06/03 14:58 6 64 1 undefined kemalistiz@googlegroups.com
Makamini kaybedersen uzulme! Gunes de her sabah dogar ve aksam batar.
Plato
( Hadisin ravilerinden ) A mes rahimehullah der ki :
Bildirildi k i, cehennemliklerin Malik e yalvarmalari ile Malik in onlara verdigi cevap arasinda bin yillik zaman gececektir. Cehennemlikler , bu sefer aralarinda :
Rabbinize dua edin, sizin icin O ndan daha hayirli kimse yok ! diyecekler ve elbirlik soyle yakaracaklar :
Cehennemle ilgili hadis. Sahihmis bilenler denetlesin.
D U A
Bir Allah bulunmaliydi
Biraz adalet gozeten,
Kaderi insafla cizen,
Binde bir defa da olsa
Dualara kulak veren.
Orada can
Burda ezan
Hak yoluna
Bunca nifak!
Ayri ayri kitaplardan
Adini duyan kullarin
Saskin
Hallerine care
Bir Allah bulunmaliydi.
Siginip her biri bir dine
Kullarin birbirlerine
Cektirdiklerini bilen
Ve Allah diye cekilen
Kanli kiliclari kiran
Bir Allah bulunmaliydi.
Kiyamet berisinde de
Gozeten dunyayi, arsi
Bir Allah bulunmaliydi
Din perdesi gerisinde
Gizlenen yilana karsi.
Stockholm 1973
Kemal Rastgeldi
Grup eposta komutlari ve adresleri | : | |
Gruba mesaj gondermek icin | : | ozgur_gundem@yahoogroups.com |
Gruba uye olmak icin | : | ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com |
Gruptan ayrilmak icin | : | ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com |
Grup kurucusuna yazmak icin | : | ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com |
Grup Sayfamiz | : | http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/ |
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz | : | http://orajpoyraz.blogspot.com/ |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder