20 Ağustos 2015 Perşembe

17 bin lira paran var mı?

"Söyleyecek bir söz bulamıyorum ki.
Zenginin çocuğu askere gitmez fakirin çocuğu askere gider.
17 bin lira paran var mı?
Varsa gönderme çocuğunu.
Bunların dini imanı para.
17 bin lira parayı yatırdığın zaman çocuğun askere gitmez"

Şehit babası Habip Öztürk;
Ben işte parayla kestirmeden halledilen askerlik sorumluluklarına bu yüzden karşı çıkmıştım.
Hepsine karşı çıkmıştım.
Dövizle askerlik, kısa dönem askerlik.

Ve en sonunda da bütünüyle paralı profesyonel askerlik.
Uzman erbaşlık ve benzeri işler.
Bütünüyle derken, zorunlu askerliği toptan dışlayan askerlik yani.

Hep söyledim, kimse para için ölmez.
Kimse maaş karşılığı ölmeye talip olmaz.

Profesyoneller SWAT(Special Weapon And Technology) timleri gibi, özel teçhizat, özel teknikler ve özel eğitimle halledilebilecek kadar zorlu işlere girerler.
Daha fazlasına değil.
Kimse bir profesyonelin üzerine açılan ateş altında avcı zinciri, ya da avcı kaması formasyonunda yürümesini beklemesin.
Beyhude bekler.
Bu şekilde birkaç tahtayı dağda bayırda bırakmış ölümüne macera yaşamaya teşne az sayıda profesyonel yok değildir.
Ama, profesyonellerin büyük bölümü böyle değildir, olmaz, olmamalı zaten.

Hazarda profesyonellerin ilk ve en büyük görevi seferberlik ordularının çekirdeğini oluşturmak, top yekün harbe hazırlık eğitimlerini vermektir.
Ve çoğu zaman profesyoneller seferberlik gerektirmeyecek düzeydeki iç ve dış tehditlere ilk müdahaleyi yapmak üzere kullanılır.
Profesyoneller açısından savaş değil, en çok iç güvenlik operasyonlarından bahsetmek mümkündür.
Bu noktada görev teknik beceri, eğitim ve donatım işi olmaktan daha fazlası değildir.

Gerçek savaş her zaman topyekündür.
Savaşta asker sivil olmaz, herkes askerdir.

Türkiye cumhuriyeti kurulduğu günden bu yana yalnızca bir kez gerçek bir seferberlik yaşamıştır.
O da IInci Dünya Savaşı sıralarında topyekün harbe varmadan geçmiş ve gitmiştir.

Kore ve Kıbrıs Savaşları ana karadan uzakta, topyekün olmayan yerel savaşlardır.
Uzun yıllardır devam eden Kürt ayrılıkçılığı kalkışması ise bu güne kadar hep bir iç güvenlik sorunu olarak kabul edilmiştir.

Ve korkarım, çok beklemeyeceğiz, az sonra biz de topyekün savaş nasıl olurmuş test edeceğiz.
Eş zamanlı olarak en az iki dış cephe, en az bir iç isyan.
En az iki eksende, etnik ve dini olmak üzere iç çatışmalar.
Yabancı müdahale, işgaller.

Topyekün savaş hemen hemen bilinen bütün hukuk değerlerinin ayaklar altına alındığı bir  haldir.
Suriye, Irak, hem dış müdahale, hem işgal, hem de iç savaş olarak bu durumu fazla fazla yaşamaktadır.

Vatan savunması, topyekün savaş her zaman bir iman, bir inanç, bir yürek işidir.
Herkes bedenini, ruhunu, sahip olduklarını son kertede ortaya koyar.
Öyle ucundan azıcık şeklinde bir vatan savunması, topyekün savaş tarzı yoktur.
Hani yarısı peşin, yarısı taksitle falan.

Işte parayla yapılan askerlikler işin bu tarafını tahrip etmektedir.
Tahrip olan ruhtur, inançtır.

İnanç dediğimde hemen aklınıza din, İslam, Allah gelmesin.
Vatan, millete, devlete inançtır.
Unutmayın, başka dinlerden olanların, dinsiz olanların, dini sizden çok değişik olanların hepsinin de ölmeye değer değerleri vardır.

Oraj POYRAZ(cimcime@neomailbox.net / oraj.poyraz@openmail.cc)            L2fSIJNoA0xfSNxA      

a45UyF587661-150820151132 Oraj Poyraz <oraj.poyraz@openmail.cc>
2015/08/20  19:00 1  39  1 undefined turancatli9@googlegroups.com

 

Eger omlet yapmak istiyorsan, birkac yumurta kirmak zorundasin!

Rus atasozu

Kalem (Nun) Suresi nin 32.ayeti de Risale-i Nur a isaret ediyormus...
Ayetin anlami:
Belki Rabbimiz, daha hayirlisina cevirerek bundan daha iyisini bize verir
Said-i Nursi ye gore; Risale-i Nur un yazilmasi ve yayilmasi sirasinda cok olaganustu olaylar oldu.
Yazarina, yani Said-i Nursi ye buyuk $ikintilar verildi.
O sirada, Kucuk bir Mescidi ne de ilisildi! Iste o zaman Risale-i Nur sakirtleri Guclu bir rica ve yakarisla Allah a yalvardilar: Ya Rab!
Bu korkunc Ruyayi hayra cevir! dediler.
Herkes umutsuz bulunurken, Risale-i Nur sakirtleri, umud lu oldular ve Muslumanlarin morallerini guclendirdiler.
Onun icin de Allah dileklerine gore daha hayirlisini verdi.
Iste ayette, bu olaya isaret ediliyor
Buna gore ayetin anlami su oluyor:
Risale-i Nur sakirtleri dediler ki; Umariz ki Rabbimiz, bundan daha iyisi, hayirlisini bize verecek

Derleyen: Osman Turkoguz
INANCLARA VE AKLA AYKIRI BIR YAKLASIM, NURCULUK.

Hainlere Hiyanet

Antigonos, bir sehrin askerlerini kandirip kendi rakibi olan komutanlari Eumenes e ihanet ettiriyor; ama askerlerinin ihanetiyle adami oldurdukten sonra kendisi tanrisal adaletin uygulayicisi olmaya kalkiyor, hainleri sehrin valisine teslim edip hepsini diledigi bicimde temizlemesini emrediyor. Oylesine yaptiriyor ki dedigini, sayilari bir hayli cok olan bu askerlerin bir teki bile Makedonya ya donmuyor. Askerler kendisine ettikleri hizmetin buyuklugu olcusunde kotuluk etmis ve cezayi ha ketmis oluyorlardi. Efendisi Sulpicius un saklandigi yeri haber veren kole, Sylla nin vermis oldugu soz geregi serbest birakiliyor; ama devlet hikmeti geregi Tarpeion kayaligindan atiliyor. Bizim kral Clovis de, Cannacre in hizmetcilerine altin silahlar vadederek efendilerine ihanet ettiriyor. Sonra ucunu de astiriyor. Kimi yerde de hiyanet edenlerin boyunlarina ihanet karsiligi aldiklari keseyi takip asiyorlar. Kendi isteklerini yerine getirdikten sonra kamu istegini de yerine getirmis oluyorlar boylece. Fatih Sultan Mehmet, soyunun adeti uzere, taht kiskancligi yuzunden kardesini ortadan kaldirmak isteyince onun adamlarindan birini kullaniyor bu iste: Adam da fazla su yutturarak boguyor sehzadeyi. Is olup bitince Padisah bu cinayetin kefareti olarak katili olen kardesinin anasina (yalniz babadan kardestiler cunku) teslim ediyor o da padisahin gozu onunde katilin karnini yardiriyor, kendi elleriyle yuregini bulup sokerek sicak sicak kopeklere yediriyor. Kendileri hic de iyi olmayanlar, kotu bir eylemden cikar sagladiktan sonra, rahat yurekle, ise biraz iyilik dogruluk karistirmaktan hoslanirlar, bir karsilik oduyormus, vicdanlarini temizliyormus gibi. Kaldi ki, bu korkunc kotuluklere alet ettikleri kimseler kendilerini sucluyormus gibi gelir onlara. Olmelerini isterler ki bu yuz karasi islerin bilinci, tanikligi silinsin gitsin.

Michel de Montaigne : Denemeler


Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder