5 Ağustos 2015 Çarşamba

UCM soruşturma açarsa AKP'liler yargılanacak

Ülkemiz gerçekten umutsuz.
Bu haber bunu bize öğretiyor.
Çooook uzun sürmüş bir dönem var.
Adaletsizlik, haksızlık, hukuksuzluk üzerine.
Bu dönemin hesabını şu topraklar kendi dinamikleri içinde veremeyecek.
En azında bazıları buna iman etmiş.
Avrupa gerekiyor.
Adaletin tesisi için illa ki Avrupa şart.
İşte bu kötü.

Oysa ayakları yere basan bir Türk rahatça şunu diyebilmeliydi.
Yemişim Avrupayı!....

Oraj POYRAZ(cimcime@neomailbox.net / oraj.poyraz@openmail.cc)            L2fSIJNoA0xfSNxA      


UCM soruşturma açarsa AKP'liler yargılanacak

03 Ağustos 2015 Pazartesi

AKP'liler 'Savaş suçlusu' ilan edilme yolunda HKP'nin(HALKIN KURTULUŞ PARTİSİ) Lahey Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne Erdoğan, Davutoğlu, Fidan ve Ala hakkındaki savaş suçu ihbarı değerlendirmeye alındı.

09 AKP'liler 'Savaş suçlusu' ilan edilme yolunda 4 11 0 Hollanda'nın Lahey kentinde bulunan Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), Suriye'ye silah taşıyan MİT TIR'larına ilişkin suç duyurusunu işleme aldı.

Mayısta Cumhuriyet'in yayınladığı görüntülerin ardından AKP'nin "savaş, saldırı ve insanlığa karşı suç" işlediğini savunan Halkın Kurtuluş Partisi (HKP) konuyu Lahey'e götürmüştü.

Savcılık Ofisi'nden gelen yanıtta, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Başbakan Ahmet Davutoğu, MİT Müsteşarı Hakan Fidan ve İçişleri eski Bakanı Efkan Ala hakkındaki suç duyurusunun incelemeye alındığı belirtildi.

Savcılık başvuruyu UCM'nin yetki ve görevlerini belirleyen Roma Statüsü çerçevesinde değerlendirerek soruşturma açılıp açılmayacağına karar verecek.

'Tüm deliller ortada' Konuyla ilgili konuştuğumuz HKP Genel Başkanı Nurullah Ankut, Lahey'e AKP'nin işlediği savaş suçlarına yönelik ilk defa şikayette bulunmadıklarını, geçmişteki başvurularının reddedildiğini ancak son başvurularının böyle bir itirazla karşılaşmadığını ifade etti.

Lahey'e sundukları başvuru dilekçesinde birçok delile yer verdiklerini söyleyen Ankut, bunların arasında MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın Suriye'ye 2 bin TIR silah gönderdiklerine yönelik itirafının, yapılan 'yardım'ların Bayır-Bucak Türkmenlerine yönelik olduğuna dair Erdoğan ve Davutoğlu'nun ifadelerinin ve buna karşı Türkmen liderlerin kendilerine Türkiye'den gıda ve silah desteğinin kesildiğini ancak cihatçılara böyle bir yardımın sürekli olarak devam ettiğine dair ifadelerinin yer aldığını, AKP Milletvekili Yasin Aktay'ın önce silah gönderildiğini reddettiği ancak ardından bu TIR'larla giden silahları kabul ederek ÖSO çetelerini işaret ettiğinin de bulunduğunu söyledi.

Nurullah Ankut, HKP'nin böyle bir şikayette bulunmasının, "Türkiye'ye mütareke devletlerinden fazla zarar veren AKP'nin" uygulamalarına yönelik Meclis'ten net bir itiraz olmadığını, yerel mahkemelerin yargı mercii olma özelliğini yitirmesi ve kendilerinin 1920'lerden itibaren Mustafa Suphi'lerin kurduğu, Hikmet Kıcılcımlı'ların yönettiği bir sol tarihin sahiplenicisi olarak ülkeye karşı sorumluluklarından hareketle gerçekleştiğini ifade etti.

'Beşir gibi ceza alabilirler'Türkiye'nin Lahey'e taraf olmamasından ötürü yargılamanın yapılamayacağına yönelik yorumları da değerlendiren Ankut, "Erdoğan ve diğer savaş suçluları da tıpkı Sudan lideri Beşir gibi yargılanma ihtimali var, uluslararası dengeler üzerinden korunmaya çalışacaklar ama bundan emin de değiller, IŞİD'e karşı şimdi harekete geçtiklerini belirtmelerindeki temel etkenlerden birisi de bu" dedi.

Efgan Ala'nın kendisine yönelik, "iftira, hakaret ve bunların internetten yayılması" gerekçeli şikayetinin ise gerçekçi olmadığını belirten Ankut, bunların kendilerini korkutmaya yönelik davranışlar olduğunu ancak böyle bir şeyin gerçekleşemeyeceğini Ala'nın da bilmesi gerektiğini belirtti.

Yurt Gazetesi

http://www.yurtgazetesi.com.tr/gundem/akp-liler-savas-suclusu-ilan-edilme-yolunda-h93481.html



a45UyF587661-150803111331 Oraj Poyraz <cimcime@neomailbox.net>
2015/08/05  21:40 6  64  1 undefined kemalistiz@googlegroups.com

 

Zenginlik ve guc kor talihin sana verdigi hediyelerdir.
Oysa iyi insanlik kisinin kendi erdemlerinin sonucudur.

Heloise

Resulullah sav buyurdular ki:
Icerisinde resim, cunub ve kopek bulunan eve rahmet melekleri girmez.

Kutubu Sitte 2172

Kuran daki Celiskiler ve Nedenler (3)

Bazi Ayetlerin Muhkem (Kesin) Anlamli, Bazilarinin Da Mutesabih (Supheli) Oldugu Ve Celismeli Gorunumun Bundan Dogdugu Iddialarindaki Gecersizlikler

Seriatcilar, Kur an ayetlerinin cesitli anlamlara gelebilecek sekilde indirildigini ve boyle oldugu icindir ki, hem muglak (guc anlasilir) hem de celismeli ymis gibi gorunduklerini ileri surerler:

Kur an in bazi ayetleri herkes tarafindan anlasilabilecek nitelikte seylerdir; bunlara muhkem ayetler adi verilir. Bazi ayetleri ise herkesin anlayamayacagi sekilde gonderilmistir ki, bunlara da mutesabih , yani supheli ayetler deniri Tanri kesin ayetler yaninda suphe uyandiracak nitelikte ayetler yollamistir; cunku, gonderdigi ayetlerin tumunun herkes tarafindan anlasilmasini istememistir. Bazi ayetleri herkesin anlayamayacagi sekilde indirmis olmasinin nedeni, bir yandan fikir ozgurlugunu gelistirmek ve diger yandan cahil Arabin inanc bocalamasina kapilmasini onlemek icindir. Cunku, eger her sey anlasilir sekilde aciklanmis olsaydi, cahil Araplara o anda akillarinin alamayacagi bir sey soylenmis olur, bu da onlari tereddude dusurebilir, urkutebilirdi. (1)

Ve iste guya bundan dolayidir ki, Kur an daki ayetler celiskiliymis gibi gorunmektedir. Dikkat edilecegi gibi, seriatcilarin iddialarina gore Tanri, esas itibariyle fikir ozgurlugunu olusturmak amaciyla ayetleri farkli anlamlarda indirmistir. Guya bazi ayetleri anlasilmaz nitelikte kilmakla, bunlarin yorumlanmasina ve boylece cesitli durumlara ve ihtiyaclara uydurulmasina ve ayni zamanda Arabin inanc bocalamasinda kalmamasina olanak yaratmak istemistir! Bununla da Islamiyette dinin temellerinin guclenmesini saglamistir.(2)

Yukaridaki iddialara sarilanlar, genellikle Kur an in Al-i Imran Su-resi ndeki su ayeti ornek verirler:

...Oyle bir Tanri ki, sana kitap indirdi. Onun bir kismi apacik ayetlerdir ve bunlar kitabin temelidir. Diger kismiysa cesitli anlamlara benzerlik gosterir ayetlerdir. Yureklerinde egrilik olanlar fitne cikarmak ve onlari tevil etmek icin anlamlari acik olmayan ayetlere uyarlar. Halbuki, onlarin tevilini ancak Allah bilir. Bilgide supheleri olmayacak kadar kuvvetli olanlarsa derler ki biz inandik ona, hepsi de Rabbimizdendir . Bunu akli tam olanlardan baskalari dusunemez (Al-i Imran Suresi, ayet 7).

Hemen belirtelim ki, ne bu ayet (ve benzerleri) ne de seriatcinin yukaridaki aciklamasi, Kur an daki celismelerin gercek nedenlerini ortaya cikaracak yeterlilikte degildir. Ayetlerden bazilarinin mutesabih (supheli, kapali) nitelikte olmasi, ne fikir ozgurlugunu saglamak icindir ne de cahil Arabin tereddude dusmesini ya da urkmesini onlemek icindir. Eger Muhammed in Tanrisi fikir ozgurlugunu yaratmak isteseydi, ayetleri anlasilmaz ya da celismeli sekilde gonderecek yerde, anlasilir sekilde kilar ve kisilere, ozgur akil rehberligiyle, bunlari uygulamak ya da degistirme yeterliligini saglardi. Kalkip da, Bazi ayetlerin tevilini ancak Allah bilir deyip, anlamini sadece kendisine sakladigi ayetleri kisilere gozu kapali sekilde kabul ettirmez ve onlardan, anlamini bilmedikleri bir sey icin Biz inandik ona, hepsi de Rabbimizdendir demelerini beklemezdi. Cunku, bunu yapmakla, fikir ozgurlugunu temelinden yikmis olacagini bilirdi. Mutesabih (supheli) ve celismeli hukumler yoluyla fikir ozgurlugunu yaratmanin mumkun olamayacagini ELBETTEKI dusunurdu. Zira, fikir ozgurlugu, herhangi bir hukmu, sirf Tanri dan gelmistir diye kabul etmekle ya da yorumlamakla degil, fakat onu akilci yoldan degistirebilmekle, yerine yepyenisini getirebilmekle, cerh edebilmekle olusabilir. Oysa ki, Kur an a gore aklin rehberligi diye bir sey soz konusu degildir; vahiylerin akil suzgecinden gecirilerek yok edilmesi mumkun degildir. Aksine, Kur an da Tanri ve peygamber emirlerinin mutlakligi, degismezligi, ongorulmustur. Kisinin tum yasantilarini en ince noktasina kadar duzenleyen ve insan aklina bunlari ogrenmekten baska bir olanak vermeyen bu emirleri insan iradesiyle degistirmek, ilga etmek mumkun degildir; cunku yasaklanmistir: Bakara Suresi ndeki Ayetlerimi degistirmeyin (Bakara Suresi, ayet 41) seklindeki hukumden tutunuz da, Kitabi batil kilacak hicbir sey olmadigina (Fussilet Suresi, ayet 41-42) ya da kitabi ciddiye almayip reddedenlerin cehennemlik sayilacaklarina (Bakara Suresi, ayet 113-115) varincaya kadar, Kuranda yer alan buyruklar, fikir ozgurlugunu kokunden kurutacak nitelikte seylerdir.

Araplari tereddude dusurmemek ya da urkutmemek icin bazi ayetlerin mutesabih nitelikte gonderildigi iddiasina gelince... Boyle bir iddia, Tanri yi aciz durumdaymis gibi tanimlamaktan baska bir ise yaramaz. Cunku, eger Tanri, kendi yarattigi kullarini tereddude dusurmekten ya da urkutmekten cekiniyor ise, bu takdirde, gucsuzlugunu, aczini itiraf etmis oluyor demektir. Eger onlari urkutebilecek emir vermekten cekiniyor da, bu emri bazilarinin anlayamayacagi bir dilde veriyor ise, bu takdirde kullarindan korkuyor demektir! Ote yandan kullarina diledigi gibi anlayis gucu sagladigini ya da onlari dogru yola sokmak,gonullerini acmak olanagina sahip oldugunu soyleyen bir Tanri nin (ornegin, Enam Suresi, ayet 125), bazi ayetleri mutesabih nitelikte gondermeye neden ihtiyac duymus olabilecegi de ayrica anlasilmasi guc bir sorundur!

Butun bunlar bir yana, Muhammed in ilk anlarda yerlestirdigi ayetlerden anlasilan odur ki, Tanri, kendi emirlerinin herkes tarafindan anlasilmasini istemis bu nedenle de, buyruklarini apacik olmak uzere gonderdigini bildirmistir. Daha once diger ummetlere -sirf anlasinlar diye-, kendi dillerinde kitap gonderdigi gibi, Araplara da Kur an i, apacik bir dille, Arapca olarak, yani Araplarin kendi anlayacaklari dilde hem de yedi farkli okunusta gondermistir.

Yani anlasilmasini istedigi icindir ki, Kur an i apacik olmak uzere, en acik ve en anlasilacak tarzda, hem de cesitli Arap kavimlerinin kullandiklari yedi lehcede olmak uzere indirdigini soylemistir. Kur an in apacik olmak uzere gonderildigine dair Kur an da sayisiz denecek kadar cok ayet vardir. Butun bunlar ortadayken, bazi ayetleri muhkem (kesin, anlasilabilir) ve bazilarini mutesabih (supheli, anlasilamaz) sekilde gondermesinin ELBETTEKI anlami olamaz ve aksini iddia etmek ELBETTEKI yersizdir.

Dipnotlar ;

1)Sahih-i..., c.ll,s.62 vd.

2)Cerrahoglu, age, s. 17 vd
https://kuranelestirisi.wordpress.com/2011/11/24/kurandaki-celiskiler-ve-nedenler-3/


Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder