18 Eylül 2015 Cuma

Mustafa Mutlu: Erdoğan, bir yılda Bursa’daki 4 bin 136 lüks daireyi satıp yemiş!

Mustafa Mutlu: Erdoğan, bir yılda Bursa'daki 4 bin 136 lüks daireyi satıp yemiş!

Konuyu değiştirelim:
GÜNÜN İSYANI
GÜNÜN SORUSU
SÖZ SİZDE (156+128)


18 Eyl, 2015

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ken, Cumhurbaşkanlığı'nın 2014 yılı bütçesinde başlangıç ödeneği 199,5 milyon liraymış…

Recep Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanı olunca, bu ödenek anında 266 milyon liraya yükseltilmiş…

Bu yılın başında ise Cumhurbaşkanlığı'na bütçeden ayrılan ödenek geçen yıla göre yaklaşık yüzde 100 artırılarak 397 milyon liraya çıkarılmış…

Bu para daha ilk altı ayda suyunu çekince… 149 milyon liracık daha gönderilmiş…

Böylece Erdoğan'ın kullanımına sadece bu yıl için verilen para, yaklaşık 546 milyon liraya yaklaşmış…

***

Umarım yazıyı buraya kadar okuyabilmişsinizdir.

Çünkü çoğu insan rakam okumaktan sıkılır…

Ama asıl film, pardon yazı şimdi başlıyor…

"Bu para nereye harcanıyor?"

***

Eminim bu soru, bazı yalakaların kanını beyinlerine sıçratacak ve bana ağız dolusu küfür edecekler:

"Sana ne ulan şeereeefffsiiizz? Cumhurbaşkanı'nın harcadığı para seni mi gerdi? Sana mı hesap verecek?" diyecekler.

Verecek, kardeşim!

Madem bu ülkede sultanlık, krallık, imparatorluk, padişahlık, şahlık yok… Madem demokrasiyle yönetiliyoruz. Madem Cumhurbaşkanımızı biz seçiyoruz…

O zaman, yatak odaları dışında her türlü soruyu sormaya hakkımız var…

Çünkü o paralar, bizim ödediğimiz vergilerden harcanıyor!

Şimdi sorularıma geçiyorum:

***

  • Daha iki yıl önce 180 milyon lira ile dönebilen tezgah, neden bugün 545 milyon lirayla dönebiliyor?

  • Emekliye, memura yüzde 5 zam yapılan bir ülkede, Cumhurbaşkanlığı bütçesine bir yılda yüzde 170 zam yapılması, Cumhurbaşkanı'nın "adalet" anlayışına sığıyor mu?

  • Bu para nerelere harcanıyor?

  • Saray'ın bin 100 odasına, ortalama kaç lira düşüyor?

Bu paralarla ne gibi vazgeçilmez hizmetler üretiliyor?

  • Jöleli Yiğit Efendi'ye kaç para veriliyor?

***

"Örtülü ödeneği" şimdilik karıştırmıyorum; ona daha sonra sıra gelecek…

Ben "yasal harcamaları" soruyorum.

Başkan, cumhura hesap verecek…

Tüm harcama kalemlerini tek tek açıklayacak…

Yerken güzel giden hurmalar, bu hesaplar sırasında birilerinin bir yerlerini tırmalayacak olsa bile…

Gerçek olduğu gibi ortaya dökülecek…

***

Konuyu değiştirelim:

Bursa'yı sever misiniz?

Ben çok severim. Sorup öğrendim, bu kentimizin iyi semtlerindeki yeni evlerin metrekare fiyatı 1.320 liraymış…

Yani 100 metrekarelik bir ev 132 bin lira…

Bölün Cumhurbaşkanı'nın bir yılda harcadığı 546 milyon lirayı 132 bin liraya… Bursa'da iyi bir semtte 4 bin 136 daire alınır bu parayla!

Yani demek istiyorum ki; Recep Tayyip Bey ve saz ekibi bir yılda 4 bin 136 daireyi satıp yemiş…

***

O yüzden benim sorularıma sen de destek ver Cumhur Efendi, sor benimle:

Nereye gitti bu daireler?

GÜNÜN İSYANI

Yılda 255 milyon liralık kamu ilanını gazetelerin tirajına bakarak dağıtan Basın İlan Kurumu, nihayet Fethullahçı Zaman Gazetesi'ne verdiği ilanları kısma kararı almış. İsyanım Basın İlan Kurumu yetkililerine:

Siz yeni fark ettiniz ama bu gazete, tirajını "aboneye satış" numarasıyla yıllardır şişik gösteriyor… Bunca yıldır bu gazeteye haksız yere aktardığınız yüzlerce milyon liranın hesabını kim verecek?

Erdoğan iyi bir Müslümansa…

Sinop'un Boyabat İlçesi'nin AKP'li Belediye Başkanı Şefik Çakıcı, katıldığı Bayat Köyü Şenlikleri'nde Tayyip Erdoğan için "ümmetin lideri", memleketi Rize için de "kutsal topraklar" ifadesini kullanmış…

Yani sadece Peygamber Hz. Muhammed için kullanılan bu ifadelerle, Erdoğan'ı "peygamber"leştirmekle kalmamış; resmen yeni bir din icat etmiş!

Bu sözleri cahilliğinden söylüyorsa ya da akli dengesi bozuksa hemen deli gömleğini giydirip bir akıl hastanesine kapatmalı…

Yok; derdi yalakalık yapmak ise, o zaman görev "dini bütün bir Müslüman olduğunu" her yerde göstermeye çalışan Recep Tayyip Erdoğan'a düşüyor!

Bu adamı yanına çağırıp "Bre zındık… Beni dinimizden çıkarıp başka bir dinin kurucusu yapma haddini sana kim verdi?" diye bir Osmanlı tokadı patlatması ya da hakkında dava açması gerekiyor!

***

Diyanet'e çağrıda bulunup "Şu sapkınlara haddini bildirin" diyeceğim ama… Ne yalan söyleyeyim, "Evet, Şefik Bey'in dediklerinin hepsi doğrudur" diye bir fetva çıkmasından korkuyorum!

GÜNÜN SORUSU

Rize Belediyesi, Cumhuriyet Meydanı'nı yeniden düzenlerken Atatürk heykelini kaldırıp yerine çay bardağı heykeli koymaya karar vermiş… Sorum Belediye Başkanı'na:

Bu salaklığı yaparsan, milyonlarca kişinin bir daha bir bardak bile çay içmeyeceğini biliyor musun?

SÖZ SİZDE (156+128)

Bugün Abdullah Bey'e seslenme sırası Furkan Gedik isimli okurumuzda… Sizin de Gül'e soracaklarınız ya da söyleyecekleriniz varsa mustafa0mutlu@gmail.com adresine göndermenizi bekliyorum.

***

"Abdullah Bey…

Dün akşam NTV'ye çıkacağınızı öğrenince hemen kanaldaki ilgili kişilere ulaşıp size soru sormak istediğimi belirttim. Buna imkan olmadığını söylediler.

'Yazılı göndereyim, siz sorun' dedim, 'Formatımıza uygun değil' dediler.

  • 'Huber Köşkü'ndeki masrafları ödeyip ödemediğini soracak mısınız?
  • Kanlıca'daki evi nasıl aldığını soracak mısınız?
  • Suudi Kralı'nın verdiği elmasların akıbetini soracak mısınız?
  • Yeni evinin manzarası kapanmasın diye ağaç kestirdiği iddialarını soracak mısınız?'

dedim; telefondaki ses sadece güldü.

Size sorum falan yok Abdullah Bey…

Sadece bilmenizi istedim ki; sizi destekleyenler bile artık gülüyor… Bilirsiniz; yönetenler, halkın güleninden korkar…

İletmek istedim!"

Aydınlık


a45UyF587661-150918141421 Oraj Poyraz oraj_poyraz@alpinaasia.com
2015/09/18  20:00 1  39  undefined undefined add_anadoluhareketi@googlegroups.com

 

DUUURR BOPCU!!!!!!!!!!!!
. . . . . .
Dur Bopcu! Oval den oturtuldugun,
O koltuk tasmayi taktigin yerdir !
Turkun mulku diye, satip durdugun,
Bu toprak Sehide tapulu yerdir !
. . . . . .
Bu Tumsek, Mehmedin vatan boyunca,
Uzanan turbesi yer-gok boyunca,
Olusu-dirisi ebed boyunca,
Nobeti nobete devreden yerdir !
. . . . . .
Bu BOP un sandigin yolun sonunda,
Masayi kuranlar ates yolunda,
Misak-i Milliye cikar sonunda,
Mehmedin muhrunu bastigi yerdir !
. . . . . .
Dusun ki, hasroldu Cengiz Kamalla,
Senin soyun uyur ancak kavalla,
Turku esir aldim sanma cuvalla,
Anani cuvala tiktigi yerdir !

ASLITURKDEN / AYBUKEN

( Utbe Ibnu Gazvan , devamla ) der ki : Hz.Omer ( Radiyallahu anh ) :
Atesi cok zikredip hatirlayin. Zira onun harareti pek siddetlidir; derinligi cok fazladir, cengelleri demirdendir buyurdu

( Tirmizi )
Cehennemle ilgili hadis. Sahihmis bilenler denetlesin.

EINSTEIN IN KOZMIK DINSEL DUYGUSU

Tum bu dinsel- tiplerde ortak olan Tanri kavrami insanmerkezci karakteridir.
(...) Ama tum bunlarda bulunan dinsel deneyime dair bir ucuncu asama vardir, saf haliyle cok seyrek olmakla birlikte: ona kozmik dinsel duygu adini verecegim.
Bu duyguyu, hic yasamamis birine, ozellikle buna karsilik gelecek Tanri ya iliskin hic insanmerkezci olmayan bir kavrama sahip olmayan birine izah etmek cok zordur.
Kozmik dinsel duyguyu insanlar birbirlerine nasil iletebilirler, hele ki Tanri ya iliskin bir tanim vermiyorsa, bir teoloji ogretisi vermiyorsa?
Bence, sanat ve bilimin en onemli islevi, onu almaya acik olanlar icin, bu duyguyu diriltmek ve canli tutmaktir.
Bu sekilde din ile bilimin iliskisine dair, bilindik olandan cok farkli bir kavrama ulasiyoruz.
Bir kisi konuyu tarihsel olarak ele alsa, bilim ve dinin uzlasmas karsitliklar olarak gormeye baslar.
(...) Ben iddia ediyorum ki kozmik dinsel duygu bilimsel arastirma icin en guclu ve muhtesem gududur.
(...) Bir insana boyle bir gucu kozmik dinsel duygu verebilir.
Bir cagdasim soylemisti, haksiz olmayarak, bizim materyalistik cagimizda ciddi bilimsel arastirmacilar tek en derin dinsel insanlardir.

How can cosmic religious feeling be communicated from one person to another, if it can give rise to no definite notion of a God and no theology?
In my view, it is the most important function of art and science to awaken this feeling and keep it alive in those who are receptive to it.
We thus arrive at a conception of the relation of science to religion very different from the usual one.
When one views the matter historically, one is inclined to look upon science and religion as irreconcilable antagonists.
(...)I maintain that the cosmic religious feeling is the strongest and noblest motive for scientific research.
(...)It is cosmic religious feeling that gives a man such strength.
A contemporary has said, not unjustly, that in this materialistic age of ours the serious scientific workers are the only profoundly religious people.

New York Times Magazine on November 9, 1930 pp 1-4.It has been reprinted in Ideas and Opinions, Crown Publishers, Inc.1954, pp 36 - 40.It also appears in Einstein s book The World as I See It, Philosophical Library, New York, 1949, pp.24 - 28.)


Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder