Bu güne kadar kerörle mücadelede Apo bir araç olarak kullanılmıştır. Soner Yalçın da benzeri bir öneri getirmiş.
Apo'nun bu şekilde kullanımı çok sakıncalıdır. Esasen sakıncalarının neler olduğunu da bu güne kadar yaşadıklarımız bize açıkça kanıtlamıştır.
Apo çok ağır suçları olan bir adi suçludur. İbret ve caydırıcılık üretme anlamında çok değeri vardır. Apo'ya önem ve güç kazandıracak her türlü politik taktik Kürt ayrılıkçılığına ahlaki bir temel kazandıracaktır. Bu güne kadar böyle olmuştur.
Arızalı olan Kürt ayrılıkçılığı fikridir. Bu fikir aşındıracak, içini boşaltacak, marjinalize edecekken, ona güç verecek olan stratejiler uzun ve orta vadede zararlı olmuştur.
Apo'nun Kürt ayrılıkçılığana sempati duyanlar, militanlar, gerillalar açısından caydırıcı bir ibret yaratması, olumsuz bir sembol olarak gösterilebilmesi çok önemlidir.
Bu mücaadele dağlarda, kentlerde değil, beyinlerde kazanılacaktır. Apo'yla, Apo üzerinden yapılacak pazarlıklar buna asla hizmet etmez.
L2fSIJNoA0xfSNxA
Müyesser Yıldız : Soner Yalçın'a yanıt veriyorum
08.09.2015 15:50
40 bin kişinin katilinden bir "lider"çıkaranların hasretle İmralı'dan gelecek mesajı beklemeleri doğal da Soner Yalçın'ın bile"Öcalan kartı niye devreye sokulmuyor?" diye sormasından endişe duydum.
Soner Yalçın, bugüne kadar teröristbaşına sarılanların şimdi böyle bir zamanda onu niye konuşturmadığını, iktidarın ne yapmaya çalıştığını sorguluyor aslında. Ancak pek çok kesimde, "Soner Yalçın bile Öcalan'dan medet umuyor" şeklinde algılanacağı açık.
Son katliamlarla istenen, beklenen, hedeflenen belki tam da bu; en umulmadık çevrelerin bile, "Kurtar bizi Öcalan" demesini sağlamak olmasın?!.
2007'deki Dağlıca saldırısından sonra dönemin Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun,"İstesek Erbil'i yerle bir ederdik, ama yapmadık, oyunu bozduk" diyerek, Türkiye'yle Barzani'nin "Kak" yapılması, "hezimetten" sorumlu tutulan Türk askerinin Hasdal ve Silivri'de "kafeslenmesi" projelerinin hayata geçirilmesi;
2012'de cezaevlerinde başlatılan sözde açlık grevlerinde teröristbaşının devreye sokulmasıyla, "liderliğinin" ilk ispatı ve peşinden İmralı masasının kurulması gibi...
Cezaevleri planı yürürlüğe konduğunda iktidar bile biliyordu PKK'nın tek patronu olmadığını. Çaresizce zamana oynamak için ve "ya tutarsa" hesabıyla sarıldı teröristbaşına.
Nasıl ki, iktidar teröristbaşını "enstrüman" sayıyor, PKK için de öyle. "O devletin elinde esir" demiyorlar mı? O yüzden şifreli mesajlar gidip, gelmiyor mu? O yüzden doğrudan temas istemiyorlar mı?
PKK'ya gelince; O artık alenen ve resmen küresel bir terör örgütü. Onlarca patronu var. Bizzat teröristbaşı yakalandığında, Hasan Atilla Uğur'a verdiği ifadelerinde hangi ülkelerden nasıl yardım aldıklarını, dahası Kandil'deki adamlarının gerçekte hangi ülkelere yakın olduğunu itiraf etmedi mi? Avukatlarıyla görüşmesinde, Leyla Zana'yı AB'nin kullandığını söylemedi mi?
On yıllar geçti; Dünyanın etkili tüm istihbarat örgütleri PKK'da iyice at koşturur hale gelmedi mi? Bırakın Kandil'dekileri, siyasi uzantıları içindeki bazı önemli isimlerin dahi bilmem hangi ülkenin istihbarat elemanı olduğu konuşulmuyor mu? Kim takar teröristbaşını?
Ve PKK projesinin nihai hedefi, Türkiye'nin bölünmesi değil mi?
Medet umulan, "kurtarıcı" misyonu biçilmek istenen teröristbaşına gelince;
Bölgede "öz yönetim" uygulamasının yaygınlaştırılması talimatını veren, Kobani'de ordu kurulmasını isteyen o değil miydi? Çok değil, 8 Şubat 2014'te İmralı postacılarına iktidarla"karşılıklı sözleşme" imzalanmasından, ana dilde eğitime "çözüm" şartlarını saydıktan sonra, "Bugüne kadar 50 bin kişi öldü. Bir 500 bin kişi daha mı ölsün?" tehdidi savurmadı mı?
Diyeceğim; PKK için artık teröristbaşı kurtulunması gereken bir yük, ayak bağı ve "etkisiz elemandır"... Teröristbaşının yegâne derdi de kendisine kurtarmaktır...
Bu demek değildir ki, teröristbaşının "barış" mesajı etkili olmaz, sonuç vermez... Verir, sadece "pansuman" tedavisi gibi olur, seçimler atlatılana ve önümüzdeki bahara kadar iktidara nefes aldırır. Ya o "barış" mesajı karşılığında ve bir daha teröre başlamasın diye sonrasında verilecekler ne olacak?
ÖNCE MESAJ
Teröristbaşının mesajını bekleyenler rahat olsun; O mesaj verilecek. Şartların olgunlaşması, daha açıkçası topyekûn teröristbaşına yalvar yakar hale gelmemiz bekleniyor. "Milli irade" istedikten sonra önünde kim durabilir, değil mi?
Anayasa referandumu öncesi 2010 Temmuz'unda MİT Müsteşarı Hakan Fidan İmralı'ya ilk kez gittiğinde ne olduğunu hatırlayın. Dönemin Başbakanı Erdoğan, bu iddiayı gündeme getirenleri "şerefsizlikle" suçladı. Referandum üzeri "eylemsizlik" kararı alınıp, PKK'nın siyasi uzantısı referandumda tarafsız kaldıktan sonra, "Gönderdimse, ben gönderdim" dedi.
Geçen günlerde AKP'li bir bakanın İmralı'ya gittiği öne sürüldü. Ne "şerefsizlik" diye kükreyen çıktı, ne de bunu yalanlayan.
Sonra Barzani'nin televizyonunun İmralı'ya gidip, teröristbaşından görüntülü mesaj aldığı iddiası geldi; Doğrulandı.
15 gün öncesine kadar İmralı heyetine "Sadece postacılık yaptılar. Artık bundan sonra sadece çözüm sürecinin filmini çekerler" diyen "açılımdan" sorumlu Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan geçen hafta Hürriyet'ten Verda Özer'e, "Süreci ciddiye aldıklarını, sürecin bitmediğini" söyledi. Devletin, teröristbaşıyla görüşmeye devam ettiğini belirtip, mesajlarının şu anda kamuoyuyla paylaşılmamasının sebebini, "Her gün şehit haberleri gelirken, Öcalan'ın görünürde olması doğru bulunmuyor" diye açıkladı.
Akdoğan, "çözüm süreci" yeniden başladığında, "HDP'nin yeniden denkleme girebileceğini ve izleme heyetinin yeniden gündeme gelebileceğini" de kaydetti.
Görünen o ki, yeni bir "film" çevriliyor, filmin adı da "Kurtar bizi Apo" olacak.
Şehit cenazeleri hepimizi yaktı kavurdu. Hadi itiraf edelim; Çoğumuz, "Akan kan dursun da nasıl durursa dursun, kim durdurursa durdursun" noktasında değil miyiz?
Tam kıvam bekleniyor. O an geldiğinde "kurtarıcı" sahneye çıkartılacak ve "silahları susturacak"!.. "Liderliği" millet indinde de tescil ettirilecek, "Selocan"ın hayran kitlesi ona akacak!.. "Çözüm süreci", yani "ne istediler de vermedik" kaldığı yerden devam edecek.
SONRA ÖZGÜRLEŞTİRME
Teröristbaşının bu "üstün emeklerinin" karşılığı mı? "Özgürleştirilmesi" olsa gerek.
Tahmin veya yorum değil; AKP içindeki bazı çevrelerde yapılan "fikir cimnastiği"ni duydum.
"Ezber bozma" diyorlar buna... Nasıl ki, "Ermeni, Kıbrıs, Yunanistan açılımlarında", "Ezber bozuyoruz" dediler, şimdi sırada bu var.
"PKK'nın ezberini bozmak için Öcalan'ı çıkarsak ne olur?" diye konuşuyorlar. PKK'nın ezberi nasıl mı bozulacakmış?
Teröristbaşı çıkınca, PKK yine onu dinlemez de eylemlerine devam ederse, halk gerçek yüzünü görür ve terör örgütüyle arasına mesafe koyarmış!..
Buna "Polyannacılık" değil, olsa olsa "Rus ruleti" denir.
"Öcalan sopası" bekliyor, çünkü Türkiye'nin kafasına büyük bir balyoz olarak indirilecek.
Bilmem, Soner Yalçın'ın sorusunun cevabını verebildim mi?
Müyesser Yıldız
Odatv.com
a45UyF587661-150910112845 Oraj Poyraz oraj_poyraz@alpinaasia.com
2015/09/10 12:00 1 39 undefined undefined add_anadoluhareketi@googlegroups.com
Butun insanlarin ruhlari gridir. O yuzden hepsi biraz allik pesinde.
Maksim Gorki
YUNUS SURESI - 99: RABBIN dileseydi, yeryuzunde bulunanlarin hepsi inanirdi.
oyle iken insanlari inanmaya sen mi zorlayacaksin?
***
TEVBE SUREsi - 29: kendilerine kitap verilenlerden Allaha ve ahiret gunune iman etmeyen, Allahin ve resulunun haram kildigini haram saymayan ve hak din islami din edinmeyen kimselerle elleriyle cizyeyi verinceye kadar savasin
Safsata [( Ing:Fallacy), (Osm;Kiyasi-i batil)], bir dusunceyi ortaya koyarken ya da anlamaya calisirken yapilan yanlis cikarsamalarin tamamina safsata denir.
Safsatalar, ilk anda gecerli ve ikna edici gibi gozuken ancak yakindan bakildiginda kendilerini ele veren sahte argumanlardir.
Gunumuz Turkce sinde safsata kelimesi kusurlu akil yurutme anlamini kaybetmis, yanlis inanc manasinda kullanilir olmustur.
Oysa, safsata, insanin muhakeme yetisinin yanlis yonde kullanimidir ve cogu kez onyargi, ek$ik bilgi, batil inanclar, duygusallik, yersiz gondermeler, acelecilik, ozensizlik, genelleme, duygu somurusu, Turkce yi kotu kullanma gibi sebeplerden kaynaklanir.
---
Grup Baskisi Safsatasi (Fallacy of Bandwagon, Peer Pressure) :
Bir oneriyi kabul ettirmek icin deliller one surmek yerine bir grubun baskisini veya begenisini one surme hatasi.
Ornek 1:
Ali: Ayse, sen okudugun o kitabi pek begenmedigini soyledin ama , bizim grubun basucu kitabidir o.
Ayse: Yok canim, begendim.
Ornek 2:
Ahmet: Bana gore, herkes ulkesini sevmeli ve milliyetci olmali.
Elif: Sen bir fasistsin.
Biz boyle dusunmuyoruz.
Ahmet: Tamam,tamam.
Sozumu geri aldim.
Ornek 3:
Rakiyi sevmelisin.
Her Turk erkegi rakiyi sever.
Ornek 4:
Medeni kanunun degistirilmesi ile ilgili calismalar konusunda bazi tereddutlerim vardi, ama herkes begendigine gore benden de okey.
Guncel Ornek 1:
Turkiye nin en az 75 yildir laik yoneticileri var.
Degil Islamcilar, dini gorunurlugu belirgin ekipler dahi Turkiye yi yonetmedi bu kadar zamandir.
Hemen Refahyol hukumetine atifta bulunanlar olacak.
Bu koalisyon hukumetinin bir kanadi dindarligini gizlemeyen particilerden olusan bir partinin mensuplari idi.
Fakat bu partinin ne tuzugunde, ne programinda bir din, dindarlik imasi dahi yoktu.
Icraatinda var miydi?
Bu partinin -eger boyle bir niyet tasiyorsa- koalisyon doneminde dini bir icraat yaptigini soylemek cok guc...
Oyleyse?
Turkiye de hurriyet yoksa, adalet yoksa, kirlilik varsa, yolsuzluk varsa, somuru duzeni varsa...
Bunlarin oldugunu herkes soyluyor.
(Asim Yenihaber, 9.10.2000, Akit)
Yazar, Turkiye de hurriyet olmadigi, adalet olmadigi, kirlilik oldugu, yolsuzluk oldugu, somuru duzeni oldugu seklindeki iddialarina delil olarak herkesin de bunu soyledigini gosteriyor.
| Grup eposta komutlari ve adresleri | : | |
| Gruba mesaj gondermek icin | : | ozgur_gundem@yahoogroups.com |
| Gruba uye olmak icin | : | ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com |
| Gruptan ayrilmak icin | : | ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com |
| Grup kurucusuna yazmak icin | : | ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com |
| Grup Sayfamiz | : | http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/ |
| Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz | : | http://orajpoyraz.blogspot.com/ |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder