Ahmet Takan: "Kanton" inşaatında son durum!..
22 Eki, 2015
Ben diyeyim "pazarlık" siz diyin "karar"; masanın kenarına bile yanaştırılmadık. Yine milletin aklıyla alay ediyorlar… Yandaş medya organlarından tartıştırıyorlar. Vay efendim, neymiş?.. ABD'nin Rusya'ya sunduğu Suriye planına "Başbakan" Ahmet Davutoğlu, ne cevap vermiş miş.. Mesele, Esad'lı geçiş miymiş yoksa Esad'ın gidiş formülü müymüş. Zurnanın son deliği görevi verilenler, sanki kendi fikirleri soruluyormuş gibi iç siyaset oyunları ile milleti aptal yerine koyuyorlar. Bu arada Rusya'nın sıcak müdahalesi ile bölgede dengeler yeniden kuruluyor. ABD, Rusya ile kavga ediyormuş gibi yapıp Türkiye tarafında duruyormuş rolünde. Yarım kalan iş, Rusya'nın desteği ile devam ediyor. PKK/PYD Ayn-el Arap'ta yeni bir kanton daha ilan etti. Tel Abyad da kantonlara dahil edildi. Kapımıza doğru hızla yaklaşan Halep'ten büyük göç dalgası da sıkıntılarımızı iyice büyütecek. Kürt koridorunun kaldığı yerden hızla inşası devam ediyor. İyice köşeye sıkıştırılıyoruz. Türkiye'yi yöneten iktidar ise AB'den gelecek rüşvetin, ABD'den Obama, Rusya'dan Putin'den gelen ve gelecek telefonların peşinde. Yedikleri fırçaları saklayıp seçim öncesi imaj yapma peşindeler. Telefon bağlantıları üzerinden ortaya saldıkları yalan haberlerle, algı operasyonlarıyla seçimi, saltanatlarını kurtarmak için debeleniyorlar.
PKK/PYD, Suriye sınırımızda Kürt koridorunu tamamlarken, iktidar bir yandan, terör örgütleri diğer yandan şantaj ve tehditlerle inim inletilen Türkiye'de son durum ne?.. Hemen bir hatırlatmada bulunacağım. 9 Ekim'de kaleme aldığım "NATO/PKK 1 Kasım'dan sonrasına hazırlanıyor" başlıklı yazımı lütfen tekrar okuyun. PKK'nın "Cizre kantonu" hazırlıklarını hatırladıktan sonra bu yazının devamına dikkat kesilin!..
Bölgedeki üst düzey bir güvenlik kaynağına bölgedeki son durumu sordum. Aynen şu cevabı aldım;
"Silopi özellikle çok zor durumda, mahalledeki hendekler olduğu gibi duruyor, dışarı çıkan polisi vuruyorlar, kimse görüntü vermiyor dışarıda. Keskin nişancılar ve zırhlı araçlar olmadan dışarı çıkmak imkânsız.
Silopi'de teşkilatın 67 zırhlı aracı vardı 27'ye düştü. Zırhlı araç olmazsa operasyon kabiliyeti kalmıyor. Mahallelerdeki durum şu; hendek kazılmış, bombalar konulmuş, özel harekâtın amirleri de 'gidin o hendekleri kapatın' diyorlar. Hendekleri kapatmaya gidildiğinde de bombalar patlıyor ve zayiat veriliyor. Hiç operasyon kabiliyeti olmayan kişilerin kararlarıyla zayiat büyüyor. Vali ile teşkilatın müdürleri ve amirleri arasında ciddi sorunlar yaşanıyor
Şu an Silopi'de zayiat olmaması, hendeklere müdahale edilmemesinden kaynaklanıyor. Terör örgütü mensupları evlere küçük küçük delikler açmışlar, o deliklerden ateş ediyorlar. Kurallar gereği sen de elinde silah olmayan birine terörist olduğunu bilsen de ateş edemiyorsun. Duvarın dibine koymuş roketatarı, sen araçla yanından geçiyorsun sonra arkadan roketatarla seni uçuruyor adam, operasyon kabiliyetimiz kalmıyor."
Devam ediyor kaynağım;
"1 Kasım seçimlerinden sonra, 750 kişilik bir terörist grupla, Cizre ve Silopi özelinde ilçeyi düşürüp orada özerk bir bölge oluşturacakları bilgisi geldi, arazide ve ilçede örgütün hakimiyeti muhakkak. Yeterli zırhlı araç yok, müdahale imkânı bu sebepten dolayı pek mümkün olmuyor. Çözüm süreci sebebiyle çok ciddi donanım sağlamışlar ve ilçelerde konuşlanmışlar, her yere bomba yerleştirmişler, dolayısıyla ciddi bir istihbarat hâkimiyeti ve operasyonel güç ile ancak etkili olunabilir."
Birileri, gerçeklerin söylenmesinden, yazılmasından çok rahatsız olup tepki gösteriyor ama ne yapalım bu da bizim vatan borcumuz. Güvenlik kaynağımızın anlattıklarından son özet;
"Asker, kendisine saldırı olmadığı sürece ilçede hiçbir şeye karışmıyor. Eğer kendisine saldırı olursa, sadece ona karşılık veriyorlar, olaylara müdahale yapmıyorlar… Sadece kendi savunmalarını sağlıyorlar… Cizre ve Silopi'nin yüzde 90 hâkimiyeti, devletin binaları haricinde terör örgütünde. Bu bilgi resmi makamlarca da biliniyor. Çoğu sokağa girilemiyor."
Bu anlatılanlar, aynı zamanda iktidarın, devlet mekanizmasını ne hale getirdiğini gösteren acı bir fotoğraf.
Şu hale bakın!..
"Ankara patlamasının ardından AKP'nin oyu arttı" diyen "Başbakan" Van'da çıkıp "AKP iktidardan inerse, Beyaz Toroslar geri döner" dedi. Bölücü terör örgütlerinin, Ankara düşmanı Brükselci Siyasal İslamcıların, bölücü Kürtçü akımların, bir zamanlar devlet mekanizmasını çökertmek için, devleti "karanlık ve pis bir yapı" olarak göstermek için kullandığı argümanlara yeniden sarıldı Davutoğlu. Eski günlere özlemi depreşti herhalde!..
Davutoğlu, devlet içinde karanlık yapılar arıyorsa Ankara Yenimahalle civarında şöyle bir gezindikten (müsaade edilirse) sonra Osmanlı Ocakları'na bir gitsin. Beyaz Torosların yerini hangi marka araçların aldığını görünce, herhalde küçük dilini yutacaktır!..
yeniçağ
a45UyF587661-151023104819 Oraj Poyraz cimcime@neomailbox.net
2015/10/23 11:00 1 39 undefined undefined add_anadoluhareketi@googlegroups.com
Ama kadinlar, tanrim?
oyle sevdim ki onlari, gelecek sefer dunyaya kadin olarak gelirsem, escinsel olurum.
Cemal SUREYYA
Hasan Basri rahimehullah anlatiyor :
Utbe Ibnu Gazvan ( Radiyallahu anh ), Basra da minberde ( hutbe esnasinda ) dedi ki : Resulullah aleyhissalatu vesselam bize soyle buyurmuslardi :
Cehennemin kiyisindan buyuk bir tas birakildi. Bu tas yetmis yil asagi dogru dustu de henuz dibe ulasmadi
( Tirmizi )
Cehennemle ilgili hadis. Sahihmis bilenler denetlesin.
Turkiye de Bilim Neden Ilerlemiyor
24 Temmuz 2013
Gectigimiz gun otobus beklerken aklima bir soru takildi. Sizce Turkiye de bilim neden ilerlemiyor? diye sordum duraktakilere. Kimseden cit cikmadi. Bir kez daha sordum. Yine cevap gelmedi. Anladim ki insanlarin bu konuda en ufak bir fikri yok. Oturup ulkemizde bilimin onunde ne gibi engeller var, onlari yazdim.
1- Cografi kosullar: Kabul etmeliyiz ki Turkiye engebeli bir cografyaya sahip. Gun icinde habire yokus inip cikiyoruz. Dusunun ki laboratuvar evinizden daha yukarilarda bir yerde. Oraya gitmek icin o bayiri cikmak zorundasin. Pek cogumuz boyle bir durumda Amaan kim cikacak o yokusu, bugun de bilim yapmayivereyim! der. Oysa ki bir Hollandali evinden laboratuvara kosarak gider cunku yol dumduzdur. Duz ulkede herkes bilim yapar.
2- Kiskanc kadinlar: Maalesef Turk kadininin kiskanc yapisi da bilimin onunde engeldir. Gectigimiz gunlerde bilimsel bir arastirma icin laboratuara kapanayim dedim, kiz arkadasim burnumdan getirdi. Ben tam deney tuplerini isitirken habire telefon caliyor, mesajlar geliyor Nerdesin sen?, kim var yaninda diye. En sonunda lanet olsun deyip deney tuplerini kirdim.
Deneyin ortasinda insan rahatsiz edilir mi? Arsimet suyun kaldirma kuvvetini bulurken iceri biri girseydi ne olurdu hic dusundunuz mu? Ben soyleyeyim, rezil olurdu. Cunku banyodaydi. Bugun gemiler suyun ustunde batma korkusu olmadan gonul rahatligiyla yuzuyorsa bunda Arsimet in bizlere asiladigi guven
3- Kilik kiyafetine dikkat etmeyen ogrenciler: Bu ogrenciler akademisyen ve bilim insanlarinin vaktini calmaktadir. Pek cok bilim insani bulus yapmak yerine kampus kapisinda bu ogrencilerin iceri girmesine engel olmak, hatta onlari kameraya cekmekle mesgul. Yazik degil mi o bilim insanlarina? Bilim uretecekleri vakitten caliyorsunuz. Bu ogrenciler derhal kiyafetlerine cekiduzen vermeli.
4- Bati nin acayip ilerlemesi: Bati son 200 yilda cok fazla ilerledi. Oyle boyle degil, asiri ilerledi. Bir yerde durur dedik, hayir, gene ilerledi. Tam bir tur bindirme soz konusu. Insanin ister istemez sevki kiriliyor. Biraz musaade etseler, soyle bir 5-10 yil hicbir sey yapmadan bekleseler olmaz miydi? Maalesef bu vicdan Batililarda yok. Oysa ki biz onlari tam 500 yil bekledik.
Tabii cok ilerleyince anlamsiz mevzulara yuklenmeye basladilar. Batili bilim adamlari simdi de i$ik hizini gecmeye calisiyorlarmis. Sizce de biraz abartmadiniz mi? I$ik hizi neyinize yetmiyor anlamis degilim. Bir yere mi yetiseceksiniz? I$ik hizi bence gayet iyi. Buyuklerimiz bize aza kanaat etmeyi ogretti. Bence siz de yetinmeyi bilmelisiniz.
5- Bilim insanlarinin maaslari cok yuksek: Bugun bir akademisyen maasi bin 500-2 bin liradan basliyor. Siz onlara bu kadar para verirseniz har vurup harman savururlar. Bence hic maas verilmemeli. Bulusu getir parayi gotur , Uc bulus yapana aylik akbil bedava gibi kampanyalar bilim insanlarini gayrete getirecektir. Neymis, kendilerini gelistirmek, Bati daki gelismeleri takip etmeleri icin paraya ihtiyaclari varmis... Ne gerek var ki? Neyini takip edeceksin, adamlar asmis diyorum.
6- Iklim kosullari: Iskandinav ulkelerinin gelismis olmasi soguk iklimle alakali. Onlar su an serin serin otururken burada kavurucu bir sicak var. Bu sicakta insanin bilim yapasi gelmiyor ki... Deney icin tup isitsan Kapat la sunu derler.
Norvecli bilim adami aciyor laboratuvarin pencerelerini, iki taraftan esiyor efil efil. O ortamda herkes bilim yapar. Biz burada pencereyi actigimizda iceri adeta alev giriyor. 10 yillik AKP iktidarinda sicaklarin arttigini da not dusmek lazim. Yoksa unuturuz. Benim boyle bazen aklima bir sey geliyor, bir yere not etmeyince hop aklimdan cikiveriyor.
AKP oncesi yazlari sicak ve kurak, kislari soguk ve yagisli gecen bir ulkeyken artik yazlari ateste kavruluyoruz. Sokakta deve gorsek sasirmayacagiz. Gittikce Ortadogu ulkelerine benzedigimizin farkindayizdir umarim. Buna sessiz kalamayiz, Turkiye Katar olmayacak.
http://beyinsizadam.net/turkiyede-bilim-neden-ilerlemiyor/
lukasaluka@gmail.com
Grup eposta komutlari ve adresleri | : | |
Gruba mesaj gondermek icin | : | ozgur_gundem@yahoogroups.com |
Gruba uye olmak icin | : | ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com |
Gruptan ayrilmak icin | : | ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com |
Grup kurucusuna yazmak icin | : | ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com |
Grup Sayfamiz | : | http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/ |
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz | : | http://orajpoyraz.blogspot.com/ |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder