15 Ekim 2015 Perşembe

Melih Aşık: Kandil biliyordu!

Melih Aşık: Kandil biliyordu!

Sendikacı Ahmet Şentürk'ü dinliyoruz:
Saygısız duruş!
MİZAH
KKTC

PKK'nın Avrupa'daki yayını Yeni Özgür Politika gazetesinde "Hüseyin Ali" mahlasıyla yazan PKK'nın Kandil'deki liderlerinden Mustafa Karasu, Ankara'daki bombalı saldırının istihbaratının bir hafta önceden Kürt siyasetçilere geldiğini söyledi.

Kandil bu istihbaratı anında HDP'ye aktarabilir, miting iptal edilebilirdi. Neden bu yapılmadı?

Sendikacı Ahmet Şentürk'ü dinliyoruz:

"Onlarca miting organize etmiş bir arkadaşınızım. Örneğin 1996'da Kızılay Meydanı'nda 150.000 kamu çalışanının 36 saat süreli eylemini yönettim. Bu tarz etkinlikleri düzenleyen örgütler katılımcıların her türlü lojistik ve güvenlik önlemlerini alırlar. İşi zaten muhalifi oldukları iktidarın insiyatifine bırakmazlar. Bu DİSK, TTB, TMMOB ve KESK gibi örgütlerde geleneksel işleyiştir.

Görüntüden izliyorum; sakallı biri megafonu kapmış, 'HDP'liler bu tarafa' diye anons ediyor. Yönlendirdiği yerde az sonra malum olay gerçekleşiyor. Kimdi bu sakallı? Bu kitle bu kadar sahipsiz mi?

Suruç ve Ankara, ikisinde de düzenleyiciler gaflet ve dalalet içerisindedirler. Bunun özeleştirisi mutlaka yapılmalıdır."

Evet… 1 Mayıs gibi etkinliklerde güvenliği tamamen kendi elemanlarıyla sağlayan, bu konuda çok deneyimli DİSK gibi kuruluşlar bu duyarlığı Ankara'daki mitingde neden göstermediler? Sormalı…

Saygısız duruş!

Konya'daki Türkiye – İzlanda maçında saygı duruşunu önceki akşam "Saygısız duruş"a çevirdik! Zaten saygılı başlayıp saygılı biten bir tek "Saygı duruşu" hatırlıyor musunuz? Ya bazıları ayağa kalkmaz… Ya birtakım kendini bilmezler duruş sırasında slogan atar… Ya ıslık çalar…

Lütfen bir an için kendinizi önceki akşam o stadyumda saygı duruşu yapan İzlandalı teknik adamlar ve futbolcular yerine koyunuz. O tekbir seslerini, o ıslıkları duyduklarında ne hissetmişlerdir acaba?

Bu halkın birbirine ve ölülerine saygısı yok, diye düşünmemişler midir?

Ankara'da patlak verdiği anda yekvücut olmamız gereken bir terör olayının arkasından siyasiler arasında başlayan tartışmalar, abuk subukluklar, siyasi rant elde etme hevesleri elbet halka da yansıyacak, farklı tepkilerin kaynağı olacaktı. Nitekim o oldu. Ankara'daki aymazlık Konya'ya kadar uzandı.

Ayrıca saygısızlık sadece"Saygı duruşları"nda mı? Dinci bir gazete değerli sanatçımız Levent Kırca'nın vefat haberini iki gün önce "Alkolik Tiyatrocu öldü" başlığıyla vermedi mi?

Bazıları dindar ve kindar olmayı öylesine içselleştirmiş, affetme güdülerini öylesine kaybetmişler ki, insanların ölmesi bile kin ve hırslarını bitirmiyor. İntikam peşinde koşmaya devam ediyorlar. Ve bunu din adına yapıyorlar! Yazık bu ülkeye…

MİZAH

Bu hafta kaybettiğimiz büyük sanatçı Levent Kırca'yı Uğur Dündar, ölümüne yakın hastanede ziyaret ediyor… Kırca bakın hayatının son anlarında Uğur'a neler anlatıyor:

"Bu iktidar beni reyting kanallarında çalıştırmadı. Nereye gitsem önümü kesti… 'Devlet Sanatçısı' unvanını bu iktidar geri aldı…"

Son sözleri hepsinden ağır:

"Biliyorsun beni zindana atabilmek için bir hakaret davası uydurup, hapis cezası verdiler. 2 yıldan az olsa cezaevine girilmiyor. Sırf içeri gireyim diye 2 yıl 2 ayı uygun gördüler… Ama onların istediği gibi olmayacak. Ben burada öleceğim!"

Levent Kırca'nın suçu mu neydi? İktidarı mizah yaparak eleştirmek!

IŞİD'li canlı bombaları eylem yapmadan yakalamak yasakmış!

Malum!

PKK açılımı sırasında da PKK'lı teröristleri yakalamak yasaktı!

???

IŞİD saldırısında ölenler için Konya'da yapılan saygı duruşunda tribünlerden ıslık sesleri yükseldi.

IŞİD'i uzaklarda aramayın, IŞİD içimizde…

Akif Kökçe

KKTC

Öylesi kaos içine düşürüldük ki, KKTC'deki gelişmeleri konuşamıyoruz bile.

Bir süredir Türkiye'nin garantörlük hakkının kaldırılması konuşuluyor. Rum Meclis Başkanı Omiru Yannakis barış şartı olarak ayrıca: "Türk ordusu çekilsin, Türkiye'den gelenler geri dönsün" diyor.

Son habere göre ise: KKTC'nin Türk Lirası'ndan çıkarak, AB para birimi euro'ya geçişi için teknik çalışma başlatılmış.

KKTC'yi adım adım Türkiye'den koparıyorlar…

Milliyet


a45UyF587661-151015142448 Oraj Poyraz oraj.poyraz@openmail.cc
2015/10/15  22:00 1  39  undefined undefined add_anadoluhareketi@googlegroups.com

 
--

Facilius est multa facere quam diu
Bircok sey yapmak hayat boyu sadece bir sey yapmaktan daha kolaydir.

Latin Atasozu

3-Araplar Icin Yazilan Kuran

Islam ortaya ciktigi tarihlerde Kuran kitaplasmis degildi. Sayfalar halinde daginik durumda ve hafizlar tarafindan ezberlenerek muhafaza edilmekteydi. Zaten kuranin yazildigi yillarda ki islevi gunumuzun Kanun Hukmunde Karanamelerinden farkli da degildi. Cogunlukla ortaya cikan bir soruna cozum bulmak icin yazilmis sayfalardan (ayetler) olusmaktaydi. Kuran sureler ve ayetler halinde Halife Osman zamaninda bir araya toplanarak kitaplastirilmistir. Hz.Muhammed kendi doneminde Kurani kitap haline getirme ihtiyaci duymamasi ilginc ve bir okadar da dusundurucudur. Bir postaci dusunun kendisine emanet edilen postayi yerine ulastirmadan ve kaybolma ihtimalini umursamadan olsun gitsin. Iste Hz.Muhammedin yaptigida tam olarak budur. Zaten Kuran sadece o gunlerle ilgili oldugunu ortaya koyan ayettlerle doludur. Ustelik Kuran da yazanlar sadece o gunlerle ilgili olmakla kalmaz, Araplar icin yazilmis bir kitap oldugunuda acikca dile getirir. Hernekadar Meal carpitmalari ile bu gercek gizlenmeye calissa da gercek gun gibi ortadadir.

Yasin-5 Kur an, atalari uyarilmamis, bu yuzden de gaflet icinde olan bir kavmi uyarman icin gonderilen.

Ibrahim-4 Her kavme sadece o kavmin kendi diliyle seslenir. O kavimden olan birini peygamber yollariz.

Fusilet-3. Bir kavim icin indirdigimiz Ayetleri detaylica aciklanmis Arapca bir Kurandir.

Ayettlerde acikca her kavme sadece kendi dilini konusan kendi icinden olan bir peygamberi elci atarim yaziyor. Bir baska seklide hic bir kavme o kavmin kendi dilinde olmayan bir Kitap gondermem ve o kavmin irkindan olmayan bir peygamber de atamam demektir. Bu durumda Kurana gore Turklere de Turkce konusan Turk bir peygamber atanmasi zorunludur, Kurana gore Turklere Bir Arap peygamber gonderilemeyecegi gibi Turklerin Kutsal kitabi Arapcada olamaz.Turklere Arap kavminin diliyle inen kitapla o kavimden bir peygamber gecerli degildir. Fusilet-3 ayetinde bir kavim icin oldugu aciktir ve bunlar Turkler degildir. Kuranin bakis acisina gore olmasi gereken budur.

Yusuf-2 Biz onu, akil erdiresiniz diye Arapca bir Kur an olarak indirdik.

Kuran kendini Arapca ve Arap kavmiyle sinirliyor. Bu ayeti Turklere uygularsak, eger Araplarin akil erdirebilmesi icin Arapca kuran gerekli ise Turklere de Turkce bir kitap indirilmesi gereklidir. Turkce indirilmemis bir kitabi Turklerin anlamasi yani akil erdirmesi beklenemez.

Butun insan dillerine cevrilemeyen, hatta Arap olmayanlarin dogru sekilde okumasi imkansiz olan bir kitabi butun insanlara yollamis olabilir mi? Kuran bunumu iddia ediyor? Hayir asla. Kuran tam tersini soyluyor. Kuran sadece Arapca konusan Arap kavmi icin geldigini soyler. Butun kavimlere ve butun dillere geldigi iddasinda degildir.

Kuran her kavme sadece o kavmin kendi dilinde inen mesajla seslenmek gerektirigini dile getiriyor. Yabanci bir peygamberle ve yabanci dilde inen kitapla degil. Yabanci dilde mesaj olmamalidir. Kuran yabanci dilde inen kitaba itiraz etmeyi mesru goruyor.

Fussilet-44 Eger biz onu baska dilde bir Kur an yapsaydik onlar mutlaka, Onun ayetleri genisce aciklanmali degil miydi? Baska dilde bir kitap ve Arap bir peygamber oyle mi? derlerdi. De ki: O, inananlar icin bir hidayet ve sifadir. Inanmayanlarin kulaklarinda bir agirlik vardir ve Kur an onlara kapali ve anlasilmaz gelir. (Sanki) onlara uzak bir yerden sesleniliyor (da anlamiyorlar).

Bu ayete gore Turkler in neden dilimizde degil sorusunu sorma hakki dogmaktadir. Bu mantiga gore Turk olana Turkce olmayan bir kitap yollanamaz. Madem Araplar neden dilimizde inmedi demesinler isteniyor, Araplar sorabiliyor ise biz Turkler Turklere hic Arapca bir Kuran gonderilir mi diye neden sormayalim? Yoksa Tanri Allahin katinda biz Turklerin kayda degecek bir Millet olmadigimizi mi kabul edecegiz? Elbette Turk Milletini bu gozle kimse goremez. Bu ayete gore de Kuran dan biz Turkler sorumlu olamayiz.

Zuhruf-44 Suphesiz bu Kur an, sana ve kavmine bir ogut ve bir sereftir, ondan hesaba cekileceksiniz.

Nahl-64 Sana kitabi, ancak ayriliga dustukleri seyleri onlara aciklaman icin ve iman eden bir topluma dogru yolu gosterici ve rahmet olarak indirdik.

Bu ayetlerde butun kavimler ondan sorumludur denmiyor. Ayetler acikca Hz.Muhammed in ve Araplarin Kuran dan sorumlu olduklarini bahsederek, Ustelik Kuran nin yazilma nedeninin Arap kavminin sorunlarini cozmek oldugunu dile getiriliyor. Islamcilar, Kuran in bir Kavim e degil butun kavimlere gonderildigini anlatmak icin bir ayeti kanit gosterirler.

Enbiya-107 Biz seni ancak alemlere rahmet olarak gonderdik.

Islamcilar Yukarda saydigimiz o kadar ayet ve kanit karsisinda, bir tek bu ayete sarilarak her seyi kurtarma cabasina girerler. Bu ayetteki Alem Arapca dir. Ayeti gordugunuz gibi ayetin her yeri cevrilirken, sadece Alem kelimesi Arapca olarak birakilmistir.

Alem kelimesi Kuranda bir cok yerde bilen kisi anlaminda cevrilirken burada oylece birakilir. Diyelim ki, Dogru ve bir sekilde Alem lafi herkes anlamindadir. Bu yeterli olmuyor. Turkce de ancak Dunya alem kelimesi herkesi ifade eder. Alem olarak Mekke alemini kastetmeniz de mumkundur. Kuranin geldi dendigi donemde Araplar icin Alem Mekke ve Medine ve yakin cevresinden ibarettir.

Hz.Muhammed soyle bir emir gonderse, cumle alem gelin en fazla Mekke nin hepsi gelsin yada soyledigi kisinin ailecek hepsinin gelmesini istemistir. Buradan tum Dunya anlami cikmaz. Kurani anlayarak okumak Islam in ilk kosuludur. Kurani okuyan Turk, Iranli, Afganli Musluman olamaz. Bu Milletler kendilerine ait olmayan bir dinle kandirilmislardir. Turk milletini kandirmanin en kolay yolu dindir. Bu dogru. Ama birde isin oteki yuzu var. Arap ne anlatirsa anlatsin Turkler Islama girdikleri ilk yillarda kendi islam oncesi inanclari ile harmanladiklari Islam inancini olusturdular. Yari Samanist yari Musluman bir toplum oluverdiler. Daha dogrusu Arap Muslumanligina degil, Turk tipi Muslumanliga inandilar.

Simdi Kurana bakarsak Turklerin kafasindaki Kuran ile gercek Kuran in birbirine hic uymadigini goruruz. Verilen ayetlerde goruldugu gibi Kuran kendini sadece Arap Kavmi icin duzenlenmis gosteriyor. Oysa Turklerin kafalarindaki hayali Kuran,butun kavimler icin duzenlenmis zannedilen bir Kuran. Gelin diger ayetlere de bakalim;

Sura-7 Sehirlerin anasi (olan Mekke de) ve onun cevresinde bulunanlari uyarman ve asla suphe olmayan toplanma gunuyle onlari korkutman icin, sana boyle Arapca bir Kur an vahyettik.

Enam-92 Iste bu (Kur an) da, bereket kaynagi, kendinden oncekileri (ilahi kitaplari) tasdik eden ve sehirler anasini (Mekke yi) ve butun cevresini (tum insanligi) uyarasin diye indirdigimiz bir kitaptir.

Mealciler; sehirler anasini (Mekke yi) ve butun cevresini (tum insanligi) uyarasin diye indirdigimiz bir kitaptir der. Mekke cevresini yazan yeri tum insanlik diye cevirirler. Bir sehrin cevresi anlamindaki kelime tum insanlik anlamina getirilir. Ustelik Kuranda her kavmin ayri bir memleketi ve ayri bir ana kenti oldugunu soyler. Yani her kavmin ana kentine ve cevresine ayri bir peygamber gereklidir. Yani ana kent yok ana kentler var.

Kasas-59 Rabbin kendilerine ayetlerimizi okuyan peygambeleri memleketlerin ana merkezlerine gondermedikce, o memleketleri helak edici degildir. Zaten biz ancak halki zalim olan memleketleri helak etmisizdir.

Her memleketin bir ana sehri bir de cevre sehirleri vardir. Kurana gore her memeleket icin o memleketin ana sehrine elci gonderilirdi. Hz.Muhammed Araplarin ana kentini ve Araplarin cevre kentlerini uyarmak icin Arap memleketinin ana kenti Mekke ye yollandi. Kuran a gore ayni sekilde diger memleketlerin ana kentlerini ve cevre kentlerini uyarmak icin peygamberler yollanmalidir.

Kasas-59 Rabbin kendilerine ayetlerimizi okuyan peygambeleri memleketlerin ana merkezlerine gondermedikce, o memleketleri helak edici degildir. Zaten biz ancak halki zalim olan memleketleri helak etmisizdir

Suara-208 Biz, hicbir kenti helak etmedik ki onun uyaricilari olmasin (helak etmeden once mutlaka uyarici gonderdik)

Talak-8 Rabbinin ve O nun elcilerinin emrinden uzaklasip azmis nice memleketler vardir ki, biz onlari (ahalisini) cetin bir hesaba cekmis ve onlari gorulmemis azaba carptirmisizdir.

Yani diger memleketlerinde ana kentleri ve kendilerine ait ayri birer peygamberleri vardir, Kurana gore var olmak zorundadir. Hz.Muhammed sadece bir memleketin ana kentine ve cevre kentlerine yollaniyor. butun memleketlerin ana kentlerine degil. Mesela Ad kavminin uyarmak icin o kavmin ana kenti olan Irem sehrine Hud peygamber yollanmis.

Fecr Suresi-6-8 Rabbinin Ad (kavmin)e ne yaptigini gormedin mi? Yuksek sutunlar sahibi Irem e. Ki sehirler icinde onun bir benzeri yaratilmis degildi.

Furkan-51 Eger Isteseydik butun beldelere ayri ayri Peygamber yollardik.

Burada anlatilan tek sey bir kavme vahiy yollarken hangi tarzda yolladiginin aciklanisindan ibarettir. Bir kavmin her kentine degil sadece ana kentine peygamber yollariz diyor. Zaten diger ayetler Ana kent Mekke ve cevre kentlerin arap beldeleriyle sinirli oldugunu acikca soyluyor. Ustelik Kurana gore Hac ziyareti ile yukumlu olan kisiler; Arabistan memleketi, Ana kenti Mekke ve cevresindeki colde yasayan Araplardan baskasi degildir.

HACC-25 Mescidi Haramin(kabenin) oldugu kente oturan yerliler ve cevresindeki colden buraya gelenler (Mekke de oturmayan araplar) icin ziyaret yeri yaptik.

Sonuc olarak Kuran da bir kavmin yasadigi memlekette her sehre ayri ayri peygamber yollamayiz. Sadece o kavmin ana kentine, O kavmi ve yasadiklari cevre kentlerini de uyarsin diye, o kavmin dilinde peygamber yollariz denmektedir. Kuran nin bu hukumlerini Islama uyarlarsak Hz.Muhammed Arabistanin ana kendi Mekkeye gonderilmis ve sadece Araplari uyarmakla gorevli bir peygamberdir. Bu mantiga gore Islam da Arap dinidir, Turkler veya baska bir millet Islam dan sorumlu tutulamaz.

https://islamingercekleri.wordpress.com/2013/05/27/3-araplar-icin-yazilan-kuran/

Tanri kotulukten ve acidan korumak istiyor mu?
Fakat bunu yapmaya gucu mu yok?
Eger yoksa, O gucsuz, ya da kesinlikle her seye gucu yeten degildir.
Her seye gucu yeten fakat istemeyen mi?
Eger oyle ise , O kotudur, ya da kesinlikle tum iyilik degildir.
O, ne gucu yetiyor, ne de istemiyor mu?
O zaman. O nu Tanri diye cagirmak sacma olur.
O, hem gucu yetiyor hem de istiyor mu?
O zaman kotuluk nereden geliyor?


(Istencin Ozgur Secimi Uzerine. Giris.)
EPICURE


Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder