5 Ekim 2015 Pazartesi

Sanatçılar Girişimi Bildirisi: Açılım'a geri dönelim

Türkçe harf sorunu olanlar için word dosyası ekte

Sanatçılar Girişimi Bildirisi: Açılım'a geri dönelim

+++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++

Ali Serdar Bolat 4 Ekim 2015

Sanatçılar Girişimi adlı kuruluş, "Baş sorumlu sorumsuz cumhurbaşkanıdır" başlıklı bir bildiri yayımladı. Bakınız:

http://sanatcilargirisimi.blogspot.com.tr/2015/09/bas-sorumlu-sorumsuz-cumhurbaskanidir.html

*

Bildiri şöyle başlıyor:

Haziran seçimleri sonrasında ülkenin kanlı, karanlık bir uçuruma yuvarlanmasının baş sorumlusu sorumsuz cumhurbaşkanıdır.

Demek ki, arkadaşlarımıza göre, TSK, Emniyet ve korucularımızın PKK'ya karşı başlattıkları mücadele, ülkemizi kanlı, karanlık bir uçuruma yuvarlamıştır.

Bölücü teröre karşı mücadele edilince, ülkemiz kanlı, karanlık bir uçuruma yuvarlanıyor. Öyle ise: Silahlar sussun. Ordu kışlaya, polis karakola, korucu evine kapansın. Valiler operasyona izin vermesin. PKK yine Açılım Süreci'nde olduğu gibi ülkeyi silah ve patlayıcılarla doldursun, kaybettiği gücü yeniden kazansın ve ileride daha güçlü olarak saldırabilmek için hazırlansın.

Özetle: Açılım'a geri dönülsün. Dokunma PKK'ya.

Bildirinin ana fikri, maalesef budur.

Bildirinin başlangıç ve bitiş bölümlerinde, ana fikrin Tayyip'i eleştirmek olduğunu düşünmemizi amaçlayan ifadeler var. Bu ifadeler, aslında Açılım'a geri dönme isteği olan ana fikri gizleme, zehiri şekere sararak sunma amacı taşımaktadır.

*

Bundan sonra Tayyip'in yasa tanımazlığından ve güçleri tek elde toplamasından söz edilerek şöye deniliyor:

Türkiye cumhurbaşkanı ... tıpkı başbakanlığında olduğu gibi sorumsuzluk alanında suç üstüne suç işlemektedir.

Demek ki, Tayyip, PKK'ya karşı mücadeleyi başlatarak ülkeyi kanlı, karanlık bir uçuruma yuvarlama suçunu işlemektedir. PKK ile mücadele etmek suçtur.

*

Bildiriye göre, Haziran seçimleri umut vermiş. Şöyle diyor:

7 Haziran seçim sonuçları ülkemiz için bir umut ışığı olabilirdi.

Halbuki seçim sonuçlarına göre, AKP'siz bir hükümet kurmak olanaksızdır. Çünkü AKP'siz tek seçenek olan CHP-MHP-HDP birlikteliğini MHP asla kabul etmez. AKP'den kurtulmak isteyenler için bu durum nasıl bir umut ışığı olabilir, merak konusudur.

Vatan Partisi barajı aşsaydı, CHP-MHP-Vatan koalisyonu kurularak AKP ve Tayyip devre dışı bırakılabilirdi. AKP'siz bir hükümet için tek yol bu idi. Bu gerçek halen anlaşılmamış gibi görünüyor.

HDP'nin yani PKK'nın Meclis'e sokulmasının nasıl bir umut ışığı olduğu da ayrı bir merak konusudur.

*

Bildiri, yurt dışına asker gönderme tezkeresini "savaş tezkeresi" olarak nitelemekte ve şöyle karşı çıkmaktadır.

Savaş tezkeresinin yeni meclisten, üstelik de ana muhalefetin bir bölümünün desteğiyle geçmiş olması, bu umudun kararmasında ilk adım olmuştur.

Bu karşı çıkış, Bildiri'nin ilk cümlesindeki saptamanın mantıksal bir sonucudur. Yurt içinde PKK'ya karşı mücadele ülkeyi kanlı, karanlık bir uçuruma yuvarlamış iken bir de yurt dışındaki PKK'ya saldırmak yurt dışını da kanlı, karanlık bir uçuruma yuvarlayacaktır. Üstelik ana muhalefetin, yani CHP'nin de bir bölümü bu kanlı plana destek vermiş. Bak sen.

*

İşte Bildiri'nin en acıklı bölümü: Tayyip'e karşı PKK'ya sarılma çılgınlığı. Buyurun:

Bir başka muhalefet partisinin kendisiyle aynı sayıda milletvekili çıkaran partiye karşı uzlaşmaz tutumu, iktidar partisinin ve sorumsuz cumhurbaşkanının sultasından kurtulma önünde aşılmaz engel oluşturmuştur.

Arkadaşlarımız istiyorlar ki, MHP uzlaşmaz tutumu bıraksın, HDP ile yani PKK ile koalisyon kurmaya razı olsun. PKK hükümet olsun, yeter ki Tayyip'ten kurtulalım. Demek ki tek suçlu, Tayyip'ten kurtulmamızın önünde aşılmaz bir engel oluşturmuş olan MHP imiş.

Bir an için bu üç partinin böyle bir koalisyonun programını yapmak için bir araya geldiğini düşünelim. HDP ve CHP, Açılım'ın devam etmesini, PKK'ya karşı başlatılmış olan mücadelenin durdurulmasını isteyeceklerdi. MHP ise bunu kabul etmeyecekti. Asker ise hiç kabul etmeyecekti. Artık hiç bir güç askeri Açılım ve Ergenekon cenderesine geri sokamaz. Sanatçı arkadaşlarımızın bu olguyu görememiş olması çok ilginç. Böyle bir koalisyon olanaksızdır. Dolayısıyla, MHP'ye yapılan bu sanatçı eleştirisi akıl, mantık ve vicdan yoksunudur.

Sanatçı arkadaşlarımız, demek ki, Açılım karşıtı olduğu için MHP'ye kızıyorlar. Vatan Partisi'ne kızmalarının nedeni de budur. Onlara göre bütün partiler ve tüm millet Açılımcı olmalı, PKK ne isterse vermelidir. Aynen Açılım döneminde AKP'nin ve Tayyip'in yaptığı gibi.

*

Bir çok arkadaşımız sanatçı duyarlılığı ile, "ölümler olmasın, barış gelsin" gibi safiyane dileklerle bu Bildiriyi imzalamış olabilirler. "Biz PKK'yı korumuyoruz" diyebilirler, başta Doğu Perinçek'inki olmak üzere Bildiriye yapılan eleştirilere karşı çıkabilirler. Ancak bu, somut durumu değiştirmez. Örneğin siz ıslanmak istemiyor olabilirsiniz, ama denize atlayınca ıslanırsınız. "Ama ben ıslanmak istemiyordum ki" demeniz, ıslanmış olduğunuz gerçeğini değiştirmez.

*

Okyanus ötesinden yayılan beyin kontrolüne yönelik elektronik sinyaller, bu arkadaşlarımızın düşünce yapısını olumsuz etkilemiştir. Bu bildiri psikolojik savaş izleri taşımaktadır. Dikkat ettiniz mi: "PKK'ya karşı mücadele" denilmemekte, "kanlı uçurum" denilmektedir. Hatta PKK'nın adı bile anılmamaktadır. "MHP'nin HDP'ye karşı uzlaşmaz tutumu" denilmemekte, "bir muhalefet partisinin diğerine karşı uzlaşmaz tutumu" denilmektedir. Okuyucu sadece Tayyip'e odaklandırılmakta, PKK ve HDP ustaca gizlenmektedir. Okuyucu ülkeyi kanlı bir uçuruma atan bir Tayyip görmekte, PKK ve HDP el çabukluğu ile hasır altı edilmektedir.

*

Bu Bildiriyi kaleme alan veya yazılmasını yönlendiren birkaç unsur haricindeki imzacıların çoğunluğunun masum amaçlarla imzaladıkları ve eleştiriler karşısında tavır değiştirecekleri umulur. Bu bildirinin arkasında elektronik sinyallerle beyni karıştırılan bir ÜST AKIL olduğu kesindir. Hüseyin Haydar imza koymadığı halde imzacılar arasında gösterilmiştir. Levent Kırca, imzacılar arasında güvenilir isimler gördüğü için imzalamış olabilir, çünkü kötü bir hastalığın pençesinde hastanede yatmaktadır. Okuyup irdeleyecek durumda değildir bildiğim kadarıyla.

*

Şu anda konumunu açık eden bir isim var: Ümit Zileli. Doğu Perinçek'e "zehir zemberek" bir yanıt vermiş. Gelecek yazıda bu yanıtı irdeleyeceğiz.

Bir not: Sanatçılarımızın Türkçe yazım kurallarına uymaları, Cumhurbaşkanı, Başbakan, Meclis, Anayasa gibi kelimeleri büyük harfle başlatmaları beklenirdi.


Planlarini anlamak icin onlari gozden gecir.

Ebu Said el-Hudri radiyallahu anh anlatiyor : Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki :
Veyl , Cehennemde bir vadidir. Kafir orada , kirk yil batar da dibine ulasamaz

( Tirmmizi )
Cehennemle ilgili hadis. Sahihmis bilenler denetlesin

Safsata [( Ing:Fallacy), (Osm;Kiyasi-i batil)], bir dusunceyi ortaya koyarken ya da anlamaya calisirken yapilan yanlis cikarsamalarin tamamina safsata denir.
Safsatalar, ilk anda gecerli ve ikna edici gibi gozuken ancak yakindan bakildiginda kendilerini ele veren sahte argumanlardir.
Gunumuz Turkce sinde safsata kelimesi kusurlu akil yurutme anlamini kaybetmis, yanlis inanc manasinda kullanilir olmustur.
Oysa, safsata, insanin muhakeme yetisinin yanlis yonde kullanimidir ve cogu kez onyargi, ek$ik bilgi, batil inanclar, duygusallik, yersiz gondermeler, acelecilik, ozensizlik, genelleme, duygu somurusu, Turkce yi kotu kullanma gibi sebeplerden kaynaklanir.
---
Ozellestirme Safsatasi (Fallacy of Accidents A dicto secundum quid ad dictum simpliciter) :
Az rastlanan olaylardan genel kurallar cikarmak kiyaslama hatalari (fallacies involving statistical syllogisms) olarak adlandirilir.
Ozellestirme Safsatasi ve Genellestirme Safsatasi olmak uzere iki turu vardir.
Ornek 1:
Kural, Insanlara vurmak yanlistir .
O halde saldiriya ugradiginda karsilik vermemelisin.
Ornek 2:
Kural, Hic kimse yalan soylememelidir .
Bir katil, isleyecegi baska bir cinayet icin bilgi almak icin seni zorlasa bile yalan soylememelisin.
Ornek 3:
Trafik kurallarina gore, sehir icinde saatte 70 km den daha hizli gitmek yasaktir, Agir yarali birini hastaneye yetistirmeye calissan bile.
Ornek 4:
Odunc aldigin bir seyi geri vermek gerekir.
Bu nedenle odunc aldigin bu otomatik tufegi akil hastasina geri vermelisin.
Ornek 5:
Hiristiyanlar genellikle ateistleri sevmez.
Sen de Hiristiyansin, o halde ateistleri sevmezsin.
Guncel Ornek 1:
Cumhurbaskaninin koltugu neden one konur?
Cunku o devleti temsil ediyor da onun icin.
Yani devlet her zaman ondedir.
Cumhurbaskaninin koltugu onde olursa, baska yerlerde de en kucuk kademesine kadar devlet gorevlerinin koltugu onde olur.
Bu ise, Devlet her seydir, birey ise hicbir sey diye dusunen, devletlu anlayisinin bir yansimasidir.
(Oral Calislar, 21.5.2000, Cumhuriyet)
Yazar, cumhurbaskaninin onde oturmasinin sebebi devleti temsil etmesidir dolayisiyla devlet her zaman ondedir diyor, bu genellemenin en kucuk kademeler icin bile gecerli olacagi cikarimini yapiyor.
Guncel Ornek 3:
Kemal Sunal in olumu ihmaldenmis.
Sanki Turkiye de her yil benzer sekilde olen binlerce Turk vatandasinin olumu, asiri ilgiden ve insan hayatina verilen degerdenmis gibi.
Turk dedigin boyle olur.
(Fatih Altayli, 5.7.2000,Hurriyet)
Yazar, Turkiye de olenlerin buyuk bir cogunlugunun ihmal nedeniyle oldugu genel ilkesinden cikarak Kemal Sunal in da ihmalden olmesi ozel durumunun dogal oldugu cikarimini yapiyor.


Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/







--

Kurt Meselesi Degil Teror Meselesi Var.

Recep Tayyip ERDOGAN(RTE)
Turkiye denilen ulkenin basbakani

Ayse nin yasi
TALAK 4.kadinlariniz icinden adetten kesilmis olanlarla, adet gormeyenler hususunda tereddut ederseniz, onlarin bekleme suresi uc aydir.
Gebe olanlarin bekleme suresi ise, yuklerini birakmalari (dogum yapmalari)dir.
Kim Allah tan korkarsa, Allah ona isinde bir kolaylik verir.
Rivayete gore soyle demistir: ben alti yasinda bir kiz iken nebi salla llahu aleyhi ve sellem beni akd ve nikah eylemisti.(uc sene sonra) biz medine ye hicret ettik.
Haris ibn-i hazrec ogullarinin menziline indik.
Muteakiben ben, sitmaya tutuldum.
Bu cihetle sacim dokuldu.(hastaliktan kurtulduktan sonra) sacim gurlesti, uzayip omuzlarima dokuldu.
Bir kere ben, arkadaslarimla beraber salincakta oynarken annem ummu ruman bana dogru geldi ve beni cagirdi.
Ben de annemin yanina geldim.
Beni ne edecegini bilmiyordum.
Annem elimi tuttu.
Ta evin kapisi onun (e geldigimizde ora) da beni durdurdu.
Ben de yorgunluktan kaba kaba soluyordum.
Nihayet solugum biraz yatisti.
Sonra annem biraz su aldi.
Onunla yuzumu, basimi sivazladi.
Sonra beni eve koydu.
Evde ensar dan birtakim kadinlar hazir bulunyordu.
Bunlar bana: - hayir ve bereket uzere geldin, hayirli kismet getirdin!
Di(ye alkisla) dilar.
Annem beni bu kadinlara teslim etti.
Bunlar da benim kiligimi, kiyafetimi duzlediler ve resulullah a teslim ettiler.
Beni hicbir sey $ikmadi.
Ancak resulullah sallallahu aleyhi ve sellemi habersiz gorunce $ikildim.(resulullah bir sedir uzerine oturmustu.
Yaninda ensar erkeklerinden, kadinlarindan oturanlar vardi.
Beni resulullah yanina oturttu).
Ensar kadinlari beni resulullah a takdim ettiklerinde ben dokuz yasinda bir kizdim.
Buhari, e s sahih, kitabu menakibi l-ensar/44; tecrid, hadis no:1553; muslim, e s-sahih, kitabu n-nikah/69, hadis no:1422

Din ve milliyetcilik, bunlarin yaninda gelenekler ve ne kadar sacma olursa olsun herhangi bir inanc, sadece bireyi diger insanlara baglar ve butun insanlarin en cok korktugu seyden kacistir:
yalnizliktan.

Erich Fromm


Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder