25 Aralık 2015 Cuma

Kanlı Noel katliamı unutulmadı

Kanlı Noel katliamı unutulmadı

25.12.2008 01:25

KANLI NOEL NEDİR?

Kanlı Noel 21 Aralık 1963 yılında Kıbrıslı Türklere karşı başlatılan etnik temizlik hareketlerine verilen isimdir. İsviçre'nin Zürih şehrinde Yunanistan, Türkiye ve İngiltere arasında yapılan görüşmelerde hazırlanan anayasa ile 16 Ağustos 1960 tarihinde Kıbrıs Cumhuriyeti bağımsız bir devlet olarak kuruldu.

Makarios başlattı

Kıbrıs Cumhuriyeti'nin ilk başkanı olarak seçilen Makarios 1961 yılında mevcut anayasa ile Kıbrıs'ın yönetilemeyeceğini iddia etmeye başladı ve Kasım 1963'te anayasada on üç maddelik bir değişiklik yapılmasını önerdi. Kıbrıs Türk Cemaatinin bu değişiklikleri kabul etmesi için Kıbrıslı Rum fanatikler Akritas planı adı verilen prensipler çerçevesinde adada gerginliği arttıran gazete yayınlarını Aralık ayı boyunca sürdürdü. Planın bir sonraki aşaması olan adada Türk tarafına karşı etnik temizlik çalışmaları 21 Aralık 1963 tarihinde başlatıldı. Lefkoşe'nin Türk kesimi kuşatma altına alındı, Kanlıdere bölgesinde Türklere karşı "temizlik" operasyonları yapıldı. Bu olaylar arasında en vahşi olanı o sırada binbaşı olan Emekli Tabip Tuğgeneral Nihat İlhan'ın, evinin banyo küvetinde eşinin ve üç çocuğu ile katledilmeleridir. Küçük Kaymaklı'da ve Ayvasıl'da ise Türklere saldırılar yapıldı.

Ve, Ayşe tatile çıktı

103 Türk köyü yakılıp yıkıldı, Türkler evlerini köylerini terk edip kaçmak zorunda bırakıldı. Kıbrıslı Rum çeteleri saldırılarına 25 Aralık 1963 tarihine kadar devam ettiler. Kanlı Noel'i takiben Şubat ayında Limasol'da yapılan katliamlar sonrasında Türkiye olaya müdahale etti. Kıbrıs Barış Harekatı adı ile adaya asker çıkardı. Türklere karşı yapılan haksız etnik temizlik son bulmuş oldu. Dönemin Başbakanı Bülent Ecevit, kod olarak 'Ayşe tatile çıksın'parolasını kullanmıştı.

Kıbrıs Türk Kültür Derneği, Türkiye Emekli Astsubaylar Derneği ve Türkiye Muharip Gaziler Derneğinin de aralarında bulunduğu 8 derneğin, Kıbrıs'takiTürklere uygulanan 21 Aralık 1963 Kanlı Noel Katliamı'nın 45. yılı nedeniyle düzenlediği anma töreni, Harbiye Askeri Müze'de gerçekleştirildi. Katliamda hayatını kaybedenler için saygı duruşuyla başlayan törende konuşan Denktaş, Kıbrıs meselesinde pek çok fedakarlık yapıldığını, Türkiye'nin yıllarca dünyayı karşısına aldığını dile getirerek, "Şimdi geldiğimiz noktaya bakın. Şehitlerimizin kemikleri sızlar mı, sızlamaz mı?" dedi.

Enosisi gerçekleşmiş görüyorlar

Denktaş, Rumların 1963'te Türklere, 1960'ta kurulan meşru Kıbrıs devletini yıkmak ve Ada'daki tek hakim olmak için saldırdığını ve Ada'yı Yunanistan'a bağlayarak Enosisi gerçekleştirmek amacında olduklarını söyledi. Bugün Rumlar ve Yunanlıların Kıbrıs'a baktıklarında, Enosisi gerçekleşmiş şekliyle gördüklerini dile getiren Denktaş, şöyle konuştu:

Türkiye'yi parçalamak istiyorlar

"Sayın Talat gerçekleri biraz görmeye başladı. Biraz hakları korumaya çalışıyor, ama girmiş olduğu kanal yanlış kanal. Tek egemenlik, tek devlet kanalı. Bu, bizi boyun eğmeye götürür. Biz ayakta durmuşsak, dünya üzerimize geldiğinde direnmişsek, 'Anavatan bizimledir'diye direnmişsek ve haklı çıktık, ama bugün aynı güveni hissedebiliyor muyuz? Diyoruz ki 'Türkiye müttefikiniz, niye Ada'dan çıkarmaya çalışıyorsunuz? Cevap; 'Türkiye de gün gelir kökten dinci bir idareye dönüşebilir'. Diyorlar ki 'Atatürk ilkeleri AB normlarına uymaz. Siz bunlardan vazgeçin.'Demek ki siz Türkiye'nin parçalanmasını istiyorsunuz. Kıbrıs veTürkiye üzerinde çok ciddi oyunlar sürmektedir" şeklinde konuştu.

Silahların patladığı geceyi hatırlıyoruz

Kanlı Noel Katliamı haftasında bulunulduğunu belirten Denktaş, "Biz silahların patladığı geceyi, insanların çığlığını hatırlıyoruz. Nihat Bey kardeşimizin büyükelçilik önünde, bayrağa sarılmış tabutların başında mermer gibi durduğunu hatırlıyoruz" derken gözyaşlarını tutamadı.

Denktaş, sözlerini şöyle tamamladı:

"Şimdi korkuyoruz, altımızdan bir devleti alacaklar, çünkü başlayan görüşmeler 'KKTC yoktur ve olmayacaktır' görüşmesidir. Bunlara nasıl güveneceğiz? Uzlaşma iki devlet arasında olursa şehitler yattıkları yerde rahat edecektir."

21 Aralık'ta saldırılara başlayan Rumlar o dönem binbaşı rütbesindeki Nihat İlhan'ın karısı ve 3 oğlunu, 24 Aralık'taki kumsal baskınında, saklandıkları banyo küvetinde öldürmüştü. Olayın yaşandığı ev daha sonra 'Barbarlık Müzesi'ne dönüştürüldü.

Acılarımı kalbime gömdüm

Kanlı Noel olaylarında eşi ve 3 çocuğu evlerinin banyosundaki küvette şehit edilen emekli Tabip Tuğgeneral Nihat İlhan Rumların o dönemdeki amacının, Türkleri yıldırmak ve göç etmeye zorlamak olduğunu anlattı. İlhan, Tasos Papadopulos'un da aralarında yer aldığı Rum çetesinin, Kumsal semtindeki eve 24 Aralık 1963 gecesi kapı kilidini tarayarak girdiğini, eşinin banyoya kaçarak, 3 çocuğunu küvete yatırıp kendisini onlara siper ettiğini dile getirdi. İlhan, "28 mermi atarak onları şehit etmişler. 2.5 yaşındaki misafir kız çocuğunun da bacağına ateş etmişler. Sağ bacağı dizinden koptu. Acılarımı kalbime gömdüm, gözyaşlarımı içime akıttım" dedi. İlhan, KKTC'nin, anavatanın desteğiyle varlığına devam etmesi dileğinde bulundu.

Gemiyi yönetenler acemiyse!

Emekli Orgeneral Sabri Yirmibeşoğlu da Kanlı Noel'in üzerinden 45 yıl geçtiğini hatırlatarak, "Acaba ders aldık mı?" diye sordu. Yunanlıların uzun soluklu politikalara sahip bir millet olduğunu, Türk dış politikasında ise bunun bulunmadığını ifade eden Yirmibeşoğlu, "Uzun vadeli devlet politikaları yapamazsak, ki bu devletlerin pusulasıdır, gemiyi yönetenler biraz acemiyse, gemi ya yan yatar ya batar. Keşke bir Ermeni, Kıbrıs, Güneydoğu politikamız olsaydı" şeklinde konuştu. Anma töreninde, Kıbrıs Barış Harekatı'na giden olayların başlamasını konu edinen kısa bir belgesel de gösterildi. (AA)


http://www.yenicaggazetesi.com.tr/kanli-noel-katliami-unutulmadi-12109h.htm


a45UyF587661-151225115154 Oraj Poyraz At Neomailbox cimcime@neomailbox.net
2015/12/25  12:30 2  65  undefined undefined egemen-turkiye@googlegroups.com

 

Haksiz kazanc ve ahlaksizliklara dusmemeleri icin memurlariniza yeterince maas odeyiniz.

Hz.Ali


En am Suresinin 161.ayeti de Risale-i Nur a isaret ediyormus.
Ayetin Turkce anlami:
De ki, Rabbim beni, dogru yoluna iletti
Said-i Nursi ye gore; bu ayetteki dogru yol sozuyle de, Risale-i Nur anlatilmak istenmektedir.
Sonra bu ayette Cifir yoluyla oyle bir tarihe isaret ediliyor ki, bu tarih Risale-i Nur yazarinin, Nur lari hazirlamaya calistigi, tahsil yaptigi tarihe denk geliyor
O zaman ayetin anlami su oluyor:
-Ey Said-i Nursi de ki, Rabbim beni dogru yol olan Risale-i Nur a kavusturdu

Derleyen: Osman Turkoguz
INANCLARA VE AKLA AYKIRI BIR YAKLASIM, NURCULUK.

Aliskanlik

Bir koylu kadin, bir danayi dogar dogmaz kucagina alip sevmis, sonra da bunu adet edinmis, her gun danayi kucagina alip tasirmis; sonunda buna o kadar alismis ki dana buyuyup koskoca okuz oldugu zaman, onu yine kucaginda tasiyabilmis. Bu hikayeyi kim uydurduysa, aliskanligin ne buyuk bir guc oldugunu cok iyi anlatmis olacak. Gercekten aliskanlik pek yaman bir hocadir ve hic sakasi yoktur. Yavas yavas, sinsi sinsi icimize ilk adimini atar; baslangicta kuzu gibi sevimli, alcak gonulludur ama, zamanla, oraya yerlesip koklesti mi, oyle azili, oyle amansiz bir yuz takinir ki kendisine, gozlerimizi bile kaldirmaya izin vermez... Bence en buyuk kotuluklerimiz, kucuk yasimizda belirmeye baslar ve asil egitimimiz bizi emzirip buyutenlerin elindedir. Cocuk bir tavugun boynunu $ikar, kediyi, kopegi oyuncak edip yara bere icinde birakir; anasi da ona bakip eglenir. Kimi baba da, oglunun savunmasiz bir koyluyu, bir usagi olduresiye dovdugunu, bir arkadasini kurnazca ve kahpece aldattigini gordugu zaman, bunu yigitlik belirtisi sayarak sevinir. Oysa bunlar zalimligin, zorbaligin, donekligin asil tohumlari, kokleridir; cocukta filizlenirler, sonra aliskanligin kucaginda, alabildigine buyuyup gelisirler. Bu kotu yontemeleri yasin kucuklugune ve isin onemsizligine bakarak hos gormek tehlikeli bir egitim yoludur. Once su bakimdan ki, cocukta doga egemendir ve doga asil yeni tomurcuk salarken katiksiz ve gurbuzdur; sonra da, hirsizligin cirkinligi, calinan seye gore degismez ki: Ha altin calmissin, ha bir igne. diyenlere benim diyecegim sudur: Kendimiz sandigimizdan cok daha zenginiz; ama bizi ordan burdan alarak, dilenerek yasamaya alistirmislar: Kendimizden cok baskalarindan yararlanmaya zorlamislar bizi.

Michel de Montaigne : Denemeler


Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder