Yılmaz ÖZDİL (SÖZCÜ) : Dolar kaç lira olacak?
Piyasalar nefesini tuttu.
FED bugün toplanıyor.
Son 10 yılın en kritik toplantısı.
Faiz kararı çıkacak mı?
Dolar 3.5 lira mı olacak?
Yoksa biraz gevşeyecek mi?
İzah edeyim…
Kurumsal direktör olarak çok rağbet gördüm. JPMorgan, Mobil, Alcoa, General Foods gibi, pek çok şirketin yönetim kurullarına katılıyordum. Fortune 500 listesindeki şirketlerin yönetimlerinde çalışarak, asla tam olarak anlayamadığım ekonomik faaliyetleri öğrenme şansını yakalıyordum. Onca yılımı ekonomi çalışarak geçirmiş olmama rağmen, bu şirketlerin bazılarının ne denli muazzam boyutlarda olduğuna akıl erdirmekte zorlanıyordum.
Bence en hoş olanı JPMorgan'ın yönetim kuruluydu. Dünyanın en önde gelen bankasıydı. Yönetim kurulu, sanki, Amerikan iş dünyasının elit tabakasından isimlerin yoklamasını yapar gibiydi. Wall Street'in 23 numaralı binasında toplanıyorduk. 1920'lerde hareketli bir öğle saatinde bir atın çektiği dinamit ve şarapnel yüklü vagon, bankanın önünde patlatılmış, düzinelerce insanın ölmesine sebep olmuştu. Bizim toplandığımız bina, işte bu binaydı. Kale gibi görünen dış cephesinde hâlâ o bombanın bıraktığı izler vardı.
İlk bakışta, JPMorgan'ı yöneten insanların son derece görgülü ve asil insanlar olması gerektiğini düşünebilirsiniz. Ama işi, asiller sınıfı değil, üstün yetenekliler sınıfı yönetiyordu.
1980'lerde terfi ederek CEO olan Dennis Weatherstone buna iyi bir örnekti. Dennis üniversiteye hiç gitmemiş, teknik okuldan mezun olduktan sonra Londra şubesinin menkul kıymetler bölümünde çalışmaya başlamıştı. Başarısı sosyal ilişkilerinden de kaynaklanmıyordu. Çünkü herhangi bir sosyal faaliyeti yoktu.
JPMorgan'ın uluslararası danışmanlık konseyi üyelerinden biri, Süleiman Olayan adında bir Suudi milyarderdi. Benden birkaç yaş büyük bir girişimciydi. 1940'larda Arabian-American Oil Company, Aramco'da kamyon şoförü olarak çalışıyordu. Yan iş olarak, sondaj işçilerine su ve başka şeyler satmaya başladı. Topladığı paralarla inşaat işine girdi. Sigorta işine girdi. Suudi Arabistan, Aramco'yu kamulaştırdığında, Süleiman Olayan zaten çoktan zengin olmuştu, kendi petrolünü çıkarıyordu. OPEC'in kuruluşuyla birlikte Amerikan bankalarına ilgi duymaya başladı. Sadece JPMorgan'da değil, Chase Manhattan, Mellon, Bankers Trust ve dört beş tane daha büyük bankadan yüzde 1 hisse satın aldı. Süleiman ve eşi Mary, gayet hoş insanlardı. Mary Amerikalı'ydı, tanıştıklarında Aramco'da çalışıyordu. Süleiman öğrenme konusunda sünger gibiydi, benden bile daha meraklıydı. Kimbilir… Belki de, JPMorgan'ın konseyinde bulunması sayesinde, petro-dolarların akışını daha rahat takip edebiliyordu.
Morgan'ın yönetim kurulunda bulunmak, uluslararası finans sektörünün iç dünyasında olup bitenleri öğrenebilmem için hakikaten harika bir fırsat oldu. Örneğin… Bankanın her ay düzenli olarak döviz ticaretinden kar sağlaması beni şaşırtıyordu. Kambiyo piyasalarındaki karlılık oranını bildiğim için, bu kadar istikrarlı biçimde kar etmenin ne kadar zor olduğunu görebiliyordum. Döviz kurunu doğru olarak tahmin etmek, yazı tura atmaya benzer. Sonunda bu konuyu yönetimle konuşmaya karar verdim. "Bakın beyler, aldığım tüm eğitimler ve bildiğim tüm araştırmalar, kambiyo işlemlerinden sürekli kar edileyemeyeceğini söyler" dedim. "Doğru" dediler, "ama bize para kazandıran yaptığımız tahminler değil, bu piyasayı zaten biz kendimiz oluşturuyoruz!"
Bu okuduğunuz satırları "Türbülans Çağı" isimli kitaptan alıntıladım. Yönetici adayı gençlerin mutlaka okumasını tavsiye ederim. Amerikan Merkez Bankası FED'i aralıksız 19 yıl yöneten efsane başkan Alan Greenspan'in bizzat kendi ağzından biyografisidir.
Ve, dolar yükselecek mi?
Gevşeyecek mi?
Herkes FED toplantısından çıkacak kararı bekliyor ama…
FED'in efsane başkanı diyor ki…
Wall Street ilahları kaç lira derse, o kadar lira olur, hatta şu anda çoktan adı konmuştur, henüz yazı-tura atan merkez bankalarının ve ahalinin haberi yoktur!
a45UyF587661-151217113120 Oraj Poyraz At Neomailbox cimcime@neomailbox.net
2015/12/17 13:00 1 39 undefined undefined add_anadoluhareketi@googlegroups.com
Maglubiyete ugrayinca umitsizlige kapilma, her basarisizlikta bir zafer arzusu yatar.
GERMAIN MARTIN
Duveli Muazzama ile eski dostlugumuzu devam ettirseydik, degil Izmir den hicbir taraftan mahrum kalmayacaktik.
Itilaf devletlerinin itimadini mutarekeden beri cidden kazansaydik, artik bu topraklarda Ittihatci olmadigini ispat edebilseydik, daha uygun sulh sartlari elde edecektik
(ALi KEMAL, Peyami Sabah, 19.2.1920)
SMS cilesi
24 Temmuz
Gecen sene bir basvuru icin belediyeye gitmistim. Orada bir form doldurup telefon numarami yazmami istemislerdi. O gunden sonra surekli SMS gelmeye basladi; Belediye Baskanimiz Feridun Duzagac cevrecilerle bulustu , Belediye Baskanimiz Feridun Duzagac yarin esnaf ziyaretinde bulunacak gibi... (Burada belediye baskaninin ismini vermek istemedigim icin Feridun Duzagac i ornek olarak verdim. Kendisinden ozur diliyorum ama bir isim sallamak zorundaydim.) Baskan esnaf ziyareti yapacaksa bundan bana ne diye dusundum. Esnaf miydim? Bu ziyarette bana dusen bir gorev mi vardi? Cevreci oldugum da soylenemezdi.
Sonunda dayanamayip belediyeyi aradim, Seffaf belediyecilik anlayisimiz geregi, beyefendi dedi. Bana beyefendi demesi cok hosuma gitmis, gururum oksanmisti. Ilk defa birisi bana boyle hitap ediyordu. Birader, mudur, haci, kardo, panpa gibi hitaplara aliskindim ama buna hazirlikli degildim. Bir an panikleyip telefonu kapattim.
ESNAF NE COK ZIYARET EDILIYOR
SMS ler gelmeye devam ediyordu. Bu kez belediyenin bagli oldugu partiyi aradim. Gorevli telefon numarami sordu. Numaram sudur dedim. Numarayi soylemeyecek misiniz? dedi. Soyledim. Sorunla ilgileneceklerini belirtti.
Aradan bir hafta gecti. Belediye SMS leri tum hiziyla gelmeye devam ediyordu. Feridun Duzagac kah kendinden gecmis bir halde esnaflari dolasiyor, kah odalar birligini kabul ediyor, kah bir hali saha acilisinda penalti kullaniyordu. Tek bir fark vardi; bu kez belediye SMS lerine partinin SMS leri de eklenmisti. X Parti Ilce Baskanimiz yarin esnaf ziyaretinde bulunacak seklinde mesajlar gelmeye basladi telefonuma. Esnaflarin ne cok ziyaret edildiklerini fark ettim. Gorunen o ki X parti sorunla gercekten ilgilenmisti ama en cok ilgilerini ceken benim cep numaram olmustu.
Iyiden iyiye uyuz olmustum. X parti ilce baskani sanki kiz arkadasimmis gibi devamli rapor veriyordu. Kimsesizler yurdu ziyaretindeyim, market acilisindayim, cevrecilerle pisti oynuyoruz, babana soyle ben onunla artik konusmuyorum gibi mesajlar geliyordu. O sonuncusu annemden gelmis aslinda, bizimkiler bosandiktan sonra fark ettim.
Bu is karakolda biter deyip polisi aradim. Telefonum bir belediye ve surekli bir yerlere ziyaretler duzenleyen bir parti tarafindan taciz ediliyor dedim. Numarami sordu. Bu kez tecrubeliydim, numarami bir kuruma daha kaptirmayacaktim. Yo dostum yo, bu tuzaga dusmem, numarami vermiyorum dedim. Telefon numaranizi bilmeden telefon numaraniza gelecek mesajlari nasil engelleyebiliriz ki? dedi. Bir sure dusundukten sonra Evet bu gercekten ciddi bir sorun dedim.
Uzun bir sessizlik oldu. Iki taraftan biri taviz vermeden bu is cozulmeyecekti. Telefon numaramin birinci ve altinci hanesini soyleyebilirim dedim. Bu hicbir sekilde isimize yaramaz diye cevap verdi. Ama boyle olmaz ki biraz da siz adim atin komserim dedim. Aslinda siradan bir memurdu ama komserim diyerek onu onore edersem isimi halleder diye dusunmustum. Maalesef tam tersine, polis memuru sinirlendi Kardesim oyalama bizi, soyleyeceksen soyle su numarayi dedi. O an gozumun onune polislere yeni dagitilan son model coplar geldi ve numarayi soyleyiverdim.
SEN DE MI TUGCE? SEN DE MI!
Takip eden haftada tahmin ettigim uzere emniyetten de SMS ler gelmeye basladi. Bulgar numaralarindan arayip sizinle evlenmek istedigini soyleyerek kontor isteyenlere itibar etmeyiniz gibi bir seyler yaziyordu birinde. Son derece otekilestirici, irkci bir soylemdi bu ama bosver dedim. Pesinden hemen her Allah in gunu Sunlara itibar etmeyiniz, bunlara itibar etmeyiniz, sunlar dolandirici, bunlar yankesici mesajlari gelmeye basladi. Bir sure sonra arayan kimseye guvenemez oldum. Anama babama itibarim kalmadi. Kontor isteyen yakin arkadasimi polise ihbar ettim. Ailesi Bulgar gocmeniydi. Zaten hicbir zaman tam anlamiyla guvenmemistim ona.
Artik sinirden aglayacak hale gelmistim. Mesaj kutum kurum SMS leriyle dolup tasiyordu. Sinirlerim bozulmustu ve yapacak hicbir seyim kalmamisti. Dayanamayip eski kiz arkadasim Tugce nin yanina gittim ve omzunda agladim. Tugce her zaman yanimda olacagini, butun bunlarin gececegini, sakin olmami soyleyerek beni teselli etti.
Ertesi gun cep telefonuma XYZ magazalarinda yuzde 50 lere varan indirim seni bekliyor! seklinde bir mesaj dustu.
Tugce XYZ de calisiyordu...
http://beyinsizadam.net/
lukasaluka@gmail.com
Grup eposta komutlari ve adresleri | : | |
Gruba mesaj gondermek icin | : | ozgur_gundem@yahoogroups.com |
Gruba uye olmak icin | : | ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com |
Gruptan ayrilmak icin | : | ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com |
Grup kurucusuna yazmak icin | : | ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com |
Grup Sayfamiz | : | http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/ |
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz | : | http://orajpoyraz.blogspot.com/ |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder