Batılılar hesaptan kitaptan iyi anlar.
Batılı kimsenin kendisi için vazgeçilmez, tek seçenek olmasını istemez.
Sürekli olarak yeni seçenekler yaratmaya çalışır.
Bir biz bütün yumurtaları tek sepete koyarız.
Aslında batılı bizi buna zorlamıştır.
Bizim seçenek aramamızı istememiş, kısıtlamıştır.
Biz de kuzu kuzu boyun eğdik bu güne kadar.
İncirlikten vaz geçmezler.
Ama onun çok sayıda alternatifinin olmasına da dikkat ederler.
Kürtleri Türklere karşı, Türkleri de Kürtlere karşı kullanırlar.
Sonra her ikisini de Araplara ve Farisilere karşı kullanırlar.
Hepsi için ayrı yığınak yapar, ayrı dil kullanır, ayrı yaklaşımlar üretirler.
Doğrusu da budur.
Hiçbir zaman ortaklarımızın kalbi kırılır, gönlü incinir, işkillenirler diye korku yaşamazlar.
Tıpkı evlilik dışı ilişkilerini bütün partnerlerine kabul ettirmeye çalışan çapkınlar gibi.
Beğenmeyen, restleşen olursa restini görürler, işte kapı, işte sapı der çıkarlar işin içinden.
Kendileri açısından herkesin alternatifi vardır.
Ama muhataplarının bol seçenekli olmasını asla kabul etmezler.
Uzun zaman içerisinde bizim komşularla sıfır sorun politikamızın çıkmaza girmesi bu yüzdendir.
Uzun vadeli planlarında bizim seçeneklerimizi yok edecek tercihler yaptılar.
Bize düşen elimiz böğrümüzde izlemek ve katlanmak oldu.
Türk milleti bir gün mutlaka AB/D ile yüzleşmek zorundadır.
Geçen zaman sadece zararı artırmaktadır.
L2fSIJNoA0xfSNxA
ABD Türkiye'den umudunu kesiyor mu?
Mart 7, 2016
ABD, Suriye'nin kuzeyindeki PYD-YPG kontrolündeki bölgede ikinci hava üssünü kuruyor.
ABD'nin kurduğu hava üssünün olduğu bölgede, tarım uçakları tarafından kullanılan Rameland havaalanının da kontrolünü Aralık ayında alıp, alandaki pistleri genişleten ABD, şimdi de Kobani'nin güneyinde yeni bir üs oluşturuyor. haberi veren Suriye'de yayın yapan BasNews haber sitesine göre, yeni kurulan üs, Türkiye sınırına çok yakın.
Zeynep GÜRCANLI / ANKARA
ABD jetlerinin artık Suriye'deki hava üslerinden kalkacağı iddia edildi
ABD'nin Suriye'nin kuzeyinde, Kürt kontrolündeki bölgelerde ikinci hava üssünü kurmaya başladığına ilişkin haberler, "İncirlik'ten vaz mı geçiliyor" yorumlarına neden oldu.
ABD ile Türkiye arasında, PYD-YPG'nin "terör örgütü olup olmadığı" konusunda uzun süredir anlaşmazlık yaşanıyordu. Suriye politikası konusunda da Ankara ile Washington arasında ciddi sıkıntılar bulunuyor. ABD'nin, Suriye'ye yönelik operasyonlarda kilit öneme sahip İncirlik'e çok yakın bir bölgede üs kurma çalışmaları, diplomatik çevrelerde "ABD'nin B planının parçası" olarak nitelendiriliyor.
ABD Dışişleri Bakanı Kerry, Suriye'de ilan edilen ateşkesin çalışmaması durumunda, ABD'nin "B planına geçeceğini" açıklamış, ancak bu B planının detayını vermemişti. Uluslararası çevrelerde ABD'nin "B planının", Suriye'nin federal ya da konfederal sisteme geçerek, parçalara ayrılması olduğu ifade edilmişti. Türkiye, parçalanmış Suriye'ye karşı olduğunu da bizzat Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun ağzından açıklamıştı.
a45UyF587661-160307121500 Oraj Poyraz At Neomailbox cimcime@neomailbox.net
2016/03/07 14:00 1 39 undefined undefined Milli_Haber@googlegroups.com
Kendi kapinizin esigi karla kapliyken, komsunun damindaki kardan $ikayet etmeyiniz.
Anonim Nasihat
Baska bir hadiste ise Allah en cok sevdigi kullarina, en agir ve siddetli musibetleri verdigi bildirilmektedir:
Insanlarin en cok musibete ugrayanlari evvela peygamberlerdir, sonra derecelerine gore (veliler ve salihler) gelir.
Kisi dinine gore bela ve imtihanlara maruz kalir.
Eger dine bagliligi varsa, belasi daha da artar.
Fakat dininde gevsek yasiyorsa ona gore musibetlerle karsilasir.
Kisiye belalar gelir gelir de artik onun uzerinde hicbir gunah kalmaz
(Tirmizi, Zuhd 57; Ahmed b.Hanbel, I/172, 174)
Lutfen bundan sonra Muslumanlardan eza, cefa ceken, basina bir musibet gelenler aglayip, zirlamasin.
Cunku baslarina gelen her turlu olumsuzluk onlarin Allahin sevgili kullarindan oldugunu gosteriyor.
Ben demiyorum, hadisler, ayetler boyle soyluyor.
Zamanimizin Paradox u
Daha yuksek binalarimiz, ama daha kisa sabrimiz var; daha genis oto yollarimiz, ama daha dar bakis acilarimiz var.
Daha cok harciyoruz, ama daha az seye sahibiz; daha fazla satin aliyoruz, ama daha az hosnut kaliyoruz.
Daha buyuk evlerimiz, ama daha kucuk ailelerimiz; daha cok ev gerecleri, ama daha az zamanimiz var.
Daha cok egitimimiz, ama daha az sagduyumuz; daha fazla bilgimiz, ama daha az bilgeligimiz var.
Daha cok uzmanimiz, ama yine de daha cok sorunumuz; daha cok ilacimiz, ama daha az sagligimiz var.
Cok fazla alkol ve sigara tuketiyoruz, cok savurganca para harciyoruz, cok az guluyoruz, cok hizli araba kullaniyor, cok cabuk kiziyoruz, cok gec saatlere kadar oturuyor, cok yorgun kalkiyoruz, cok az okuyor cok fazla TV izliyoruz ve cok ender sukrediyoruz.
Mal varliklarimizi cogalttik, ama degerlerimizi azalttik.
Cok konusuyoruz, cok az seviyoruz ve cok $ik nefret ediyoruz.
Gecimimizi saglamayi ogrendik, ama yasam kurmayi ogrenemedik.
Yasamimiza yillar kattik, ama yillara yasam katamadik.
Aya gidip gelmeyi ogrendik, ama yeni komsumuzla karsilasmak icin caddenin karsisina gecmekte sorunumuz var.
Dis Uzayi fethettik, ama ic dunyamizi edemedik.
Daha buyuk isler yaptik, ama daha iyi isler yapamadik.
Havayi temizledik, ama ruhumuzu kirlettik.
Atoma hukmettik, ama onyargilarimiza edemedik.
Daha cok yaziyoruz, ama daha az ogreniyoruz.
Daha cok plan yapiyoruz, daha az sonuca variyoruz.
Kosusmayi ogrendik, ama beklemeyi ogrenemedik.
Daha fazla bilgiyi depolamak, her zamankinden daha cok kopya cikarmak icin daha cok bilgisayar yapiyoruz, ama git gide daha az iletisim kuruyoruz.
Zaman artik, hizli hazirlanan ve yavas sindirilen yiyeceklerin; buyuk adamlar ve kucuk karakterlerin; yuksek karlar ve sig iliskilerin zamanidir.
Gunumuz artik, iki maasin girdigi ama bosanmalarin daha cok oldugu, daha suslu evler, ama dagilmis yuvalarin oldugu gunlerdir.
Bu gunler, hizli seyahatler, kullanilip atilan cocuk bezleri, yok edilen ahlaki degerler, bir gecelik iliskiler, obez bedenler ve neselendirmekten sakinlestirmeye hatta oldurmeye kadar her seyi yapabilen haplarin oldugu gunlerdir.
Vitrinlerde her seyin sergilendigi, ama depolarda hicbir seyin olmadigi bir zamandayiz.
George Carlin
| Grup eposta komutlari ve adresleri | : | |
| Gruba mesaj gondermek icin | : | ozgur_gundem@yahoogroups.com |
| Gruba uye olmak icin | : | ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com |
| Gruptan ayrilmak icin | : | ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com |
| Grup kurucusuna yazmak icin | : | ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com |
| Grup Sayfamiz | : | http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/ |
| Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz | : | http://orajpoyraz.blogspot.com/ |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder