15 Mart 2016 Salı

Soner YALÇIN : PKK panikte

 


Soner YALÇIN : PKK panikte

Mart 15, 2016


Şunu biliyoruz:

PKK'nın terör eylemlerinde canlı bomba kullandığı unutturulmuştu.

PKK'nın canlı bombaları eğittiği "Ölümsüzler Taburu" unutturulmuştu.

Özellikle "Kobani Direnişi" propagandasıyla sunulan "laik Kürt kadın gerillalar" imajı dünya medyasının gündemindeydi!

Oysa hep yazdık:

Zeynep Kınacı dedik…

Leyla Kaplan dedik…

Güler Otaç dedik….

Fatma Özen dedik…

Hüsniye Oruç dedik…

Hamdiye Kapan dedik…

Maral Maymak dedik…

Semiha Kılıç dedik…

PKK 1996-1999 yılları arasında bu kadın canlı bombaları kullandı.

17 yıl sonra yine PKK'lı bir kadın canlı bomba ortaya çıktı.

Farkı var:

Sadece askeri değil…

Sadece polisi değil…

"Laik Kürt kadın gerillalar" sivilleri hedef alıyor artık.

Bu "kör terörü" nasıl değerlendirmek gerekiyor?

PKK böylesine bir taktik hatayı neden yapıyor?

Sivilleri katleden canlı bomba terörü, dünyada tiksintiyle karşılanırken PKK, IŞİD olmayı neden göze alıyor?

Dünyanın gözünde; "laik kadın gerilladan", masum sivilleri öldüren "terörist kadın canlı bombaya" tekrar dönüşmelerine ne sebep oluyor?

İlk görünen şu:

Sivilleri öldüren bu canlı bombalar, -sürekli "Kürt halkının temsilcisi" diye- pompalanan PKK'nın dünyadaki "itibarını" havaya uçurdu.

PKK'yı sivilleri öldüren bu taktiksel hataya ne sürüklüyor?

Birincil neden, panik!

Kadrolarını şehirlere yığıp halk ayaklanması yapacağını planlayan PKK başarısız oldu.

Kitle desteği bulamadı.

Şehir yapılanmalarının biçilmesine engel olamadı.

Bunlar sonucu moral kaybına uğrayan PKK kadroları panikledi.

Sivillere yönelik katliam öncelikle bu panik sonucudur…

Bu da PKK'nın sadece halk tabanını-militanlarını değil, psikolojik savaşı da kaybettiğini gösteriyor.

Başka?..

PKK'lı lejyoner

PKK; Kuzey Irak ve Kuzey Suriye'de düşük yoğunluklu savaş konusunda IŞİD'ten çok şey öğrendi. Örneğin, canlı bombaların örgütlenme meselesi. Şunu demek istiyorum:

-IŞİD gibi- PKK terör hücreleri de, "merkeze" piramit tipi yapılanmayla bağlı değil. Hücreler; eylemlere kendileri karar veriyor ve kendileri gerçekleştiriyor.

"Merkezdeki" Kandil, terör eylemini televizyondan öğreniyor!

Ancak…

Bu örgütlenme biçimi -tıpkı IŞİD de olduğu gibi- şu duruma sebep oluyor; "kimin eli kimin cebinde" belli olmuyor!

İstihbarat servisleri bu tür hücrelere sızdıklarında yapıyı istedikleri gibi kullanabiliyor. Örneğin… Suriye ve İran gibi ülkelerin ajanlarının PKK içine sızdıkları sır değil. O halde…

Şunu sorabiliriz:

Ankara'yı kana bulayan "PKK hücresini" harekete geçiren güç var mıdır?

Ankara bombaları ilk bakışta; Sur- Cizre vs. çatışmalarına cevap verme gibi gözükse de, "alt metinde" bu terörün Türkiye'yi istikrarsızlaştırmak isteyenlerin "işine" geldiği bilinmektedir.

Dediklerimi açmalıyım:

Burası Ortadoğu'dur. İllegal örgütlerde her milletten "savaşçı" vardır!

Adı, Günter Helsten.

Alman'dı. Kiralık-paralı askerdi/lejyonerdi. Yugoslavya, Kongo ve Sierra Leone'de savaştı.

Bu şubat ayı başında "PYD saflarında" savaşırken öldü! Kod adı, "Rüstem Cudi" idi. Güya "Kürt direnişinden etkilenip Kobane'ye gelmişti!"

Evet, bölgede kimin eli kimin cebinde belli değil…

Canlı bombanın üzerindeki kimi ülkelerin "parmak izi" olması şaşırtıcı olmaz!

Çok boyutlu bakmak zorundayız…

"Miyop AKP"

Anlamak için bilmek zorundayız.

PKK'lı Murat Karayılan, yazdığı "Bir Savaşın Anatomisi/ Kürdistan'da Askeri Çizgi" kitabında şöyle diyor:

"Önder Apo'nun 'isyan ve silahlı mücadele gibi çok büyük olaylara ve sonuçlara yol açan eylemlilikler karşısında bin düşünüp, bir yapmak gerekir' sözleriyle dile getirdiği gibi, halk savaşı sanatı bir ateştir, onunla oynamamak gerekir, eğer bilinçsiz oynanırsa insanı yakabilir… Davanın tümü kaybedilme riskiyle karşı karşıya kalır." (s: 421)

Bu satırları okuduktan sonra, Sur-Cizre ve ardından PKK canlı bombalarının sivilleri hedef almasını nasıl yorumlamak gerekiyor?

"Bin kez düşündükleri" ve "bir kez yaptıkları" bu mudur?

PKK adına "bin kez" düşünen başka merkezler vardır. Çünkü… PKK'nın -kendi açılarından- sivilleri katledecek akıllı tek sebepleri yoktur. PKK bu eylem çizgisiyle yolun sonuna geldiğini görmez mi?

Biliyoruz ki… PKK, Türkiye'nin iç meselesi değildir. İmralı'dan Kandil'e söyledikleri de buydu; PKK'yı uluslararası bir mesele haline getirmek! Batı medyası desteğiyle bunu başardılar. "IŞİD'e karşı savaşan laik Kürt kadın gerilla" imajı Batı kamuoyunda hep takdir gördü.

Peki ya şimdi?.. Şimdi Batı kamuoyunun kafasında olan soru şudur:

PKK'lı kadın canlı bombanın, IŞİD canlı bombalarından ne farkı var?

- Her ikisi de teröre başvuruyor.

- Her ikisi de masum sivilleri hedef alıyor.

Sebep ne olursa olsun, PKK'nın bu hataları sonunun başlangıcı gibi yorumlanabilir.

Baksanıza dünyayı Sur-Cizre diye ayağa kaldırdılar. Ama sonuçta…

PKK canlı bombaları, Türk devletinin Sur-Cizre gibi yerlerdeki mücadelesinin zorunluluğunu ve haklılığını dünyaya ispatladı.

Psikolojik üstünlük Türk devletine geçti…

Fakat, ileriyi göremeyen "miyop AKP iktidarının" bunu değerlendirebileceğini hiç sanmıyorum. Asıl sorunumuz budur…

http://www.sozcu.com.tr/2016/yazarlar/soner-yalcin/pkk-panikte-1136603/


a45UyF587661-160315121237 Oraj Poyraz At Neomailbox cimcime@neomailbox.net
2016/03/15  13:00 1  39  1923atamizindeyiz@googlegroups.com


 
--


Sun Tzu

Peygamber hic bir vakit ayak ustunde isemedi.

Hanbel 4/196; 6/136, 192, 213).

Peygamberin ayak ustunde isedigini gordum.

Buhari 4/60, 62; Hanbel 4/246; 5/382, 394

Merkezi Erivan olan Ermeni Cumhuriyeti ne karsi dostca olmayan hicbir niyetimiz yoktur....
Bu yeni devletteki Ermeniler, Ermeni mufreze kumandaninin emirleriyle, Musluman unsuru imha etmek uzere faaliyette bulunuyorlar.
Bu emirlerin suretlerini gozlerimizle gorduk.
Erivan daki Ermenilerin, Muslumanlarin imha siyaseti guttukleri ve bu kanli vahset dalgasinin sinirlarimiza kadar genisledigi, sinirlarimizin, obur taraftan, olumden kacan sayisiz Muslumanla dolu olmasiyla da teyit edilmis oluyor.
Ingilizler, bu hareketlerin cereyani esnasinda, bir yandan Ermenilerin Muslumanlara karsi tutumlarini tesvik ettiler, hatta onlari bu konuda kiskirttilar, diger taraftan Ermenilerin tecavuzlerini bize sayip doktuler ve bunlari tahammul edilemez hareketler olarak nitelediler ve bu komsu devlete saldirarak misillemede bulunmaya bizi zorladilar.
Fakat biz hakikatin kendini gostereceginden emin olarak Ermeni tahriklerine tahammul ettik ve Ingilizlerin ofkelerini fark etmemis gorunduk.
Hakikaten, bizi Ermenilere saldirmaya tesvik eden ve bu sekilde kendi boluklerini o topraklara gonderebilmelerini saglayacak bir ortam yaratmayi planlayan Ingilizlerin tutumlarini meydana cikarabilecegimizi dusunduk.
Ingilizlerin butun bu manevralari, Kafkasya yi bosaltmalari mecburiyetini hissettikten sonra, onlarin subay ve temsilcileri tarafindan baslatildi.
Erzurum ve Van daki Muslumanlarin ve bilhassa sinir bolgelerinde yasayanlarin; Ermenistan da cereyan eden katliama dair her gun aldiklari haberler ve olumden kacan ve aglanacak vaziyette olan multecilerin manzarasi karsisinda, buyuk heyecana kapilmalari cok normaldir.

(24 Eylul 1919)
K.ATATURK


Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder