28 Mayıs 2016 Cumartesi

Ortadoğu'yu özel ordular dizayn ediyor!

 


Ortadoğu'yu özel ordular dizayn ediyor!


BLACKWATER SURİYE'DE
SURİYE'YE GÖNDERDİLER
İRAN 70 BİN Şİİ TOPLADI
ESKİ KGB'CİLER DE VAR

Hem devlet olarak pis işlerin içinde olmamak hem de kamuoyunun asker cenazelerinden olumsuz etkilenmesini önlemek için "kiralık asker" kullanan ülkeler, yıllarca süren savaşlara da kapı aralıyor.

Dünya kamuoyu onları Felluce'de köprüye asılan 4 arkadaşlarının cesetleri sayesinde tanıdı. Kimi zaman yaptıkları şovlarla TV'lere yansıdılar, kimi zaman işkence görüntüleri ile gazete sayfalarında günlerce yer aldılar. Onlar "Asker A.Ş"nin çalışanları... Yıllık 200-300 bin dolara kadar para kazanabilen, ölümleri "iş kazası" olarak değerlendirilen profesyonel Ordular, bir başka deyişle global gerillalar... Bu "gölge askerler" artık yeni dünya düzeninin değişmez parçaları. Sierre Leone'de hükümet deviren, Papua Yeni Gine'de isyancılarla hükümet arasında arabulucuk yapan, Kaddafi'nin sallanan koltuğunu korumak amacıyla Libya halkına kurşun sıkan bu kişilerin şimdiki iş yerleri ise yanı başımızdaki Irak ve Suriye... Bağlı bulunduğu devletin menfaatlerini koruma adına her türlü enerji yataklarını muhafaza için olmadık yöntemler deneyen, canlarını sıkanlara hayat hakkı tanımayan, sokaklarda atış talimi yapan bu insanlar, dünyanın yeni tartışma konusu.

Türkiye gazetesinden Osman Sağırlı'nın haberine göre Türkiye'yi ilgilendiren yönü ise sınırlarımızı aşarak binlerce insanımızı şehit eden terör örgütünün kullandığı silahların tedarikçisi hatta gönüllüsü, Suriye'de ise Esad'ın katliamlarının ortağı oldukları yönündeki iddia. Faaliyetlerini 1947 Cenevre Sözleşmesine göre yürüten, ancak kanuni hiçbir sorumluluğu olmayan bu askeri şirketlerin çalışanları, dünyanın her yerinde aktif olarak faaliyette. Uçakları, gemileri, hatta kimyasal ve ağır silahları bile olan bu şirketler, dünyanın altını üstüne getiriyor.

BLACKWATER SURİYE'DE

Son olarak DAEŞ'in kalbi olarak bilinen Rakka'ya yönelik YPG operasyonunda görüntülenen ABD askerlerinin de özel askeri şirket olduğu ortaya çıktı. YPG arması ve üniformaları ile görüntülenen ABD'lilerin Suriye'de uzun müddettir faaliyette olduğu WikiLeaks dokümanlarıyla sızdırılmıştı. Felluce katliamıyla ve Irak'ta 17 sivilin katledilmesiyle ünlenen ve ABD tarafından ağır para cezalarına mahkûm edilen özel güvenlik şirketi Blackwater'ın Amerikan devletinin sözleşme yaptığı üç büyük şirketten biri olduğunu açıklayan WikiLeaks, bu ülkenin 2003 yılında Irak'ı işgali sonrasında şirketin paralı askerlerinin Suriyeli muhalifleri eğitmek üzere Irak'tan bölgeye geçtiğini belgeleriyle iddia etmişti.

İsmini "Irak'taki işkence görüntülerinin" ardından SCG International, daha sonra da Academi olarak değiştiren şirketin İcra Kurulu Başkanı James F.Smith, bir elektronik postasında, sözleşme yaptıkları Suriyeli muhaliflere eğitim, güvenlik ve istihbarat toplamada yardımcı olacaklarını belirtiyordu.

ABD Savunma Bakanlığı Sözcüsü Peter Cook, Suriye'de bulunan Amerikan askerlerini YPG simgesi taşıyan üniformalarla gösteren fotoğraflarla ilgili olarak, "Geçmişte de ortaklarımızın simgelerini taşıdılar. Askerlerin DAEŞ'e karşı savaşan güçlere danışmanlık ve yardım görevi bulunuyor. Desteklerini, becerilerini ve kabiliyetlerini bu güçlerin etkinliğini geliştirmek için sunuyorlar. Askerlerimiz ön safta yer almıyor, bu savaşa öncülük etmiyor" dedi.

Wikileaks tarafından yayımlanan Stratfor yazışmalarında NATO askerlerinin rejime karşı faal bir şekilde sahada görev yaptığı açıklanmıştı. Stratfor'un analiz direktörü Reva Bhalla'nın gönderdiği e-postada ABD'li, İngiliz ve Fransız yetkililer ile yapılan toplantıda ABD'li görevlilerin hâlihazırda bölgede olduklarını ve keşif-eğitim hususlarına ağırlık verdikleri açıklanıyordu. Batılı kaynaklar, hava ve kara harekâtı için istihbari bilgi sağlamak üzere eski adı Blackwater olan Academi'den bir grup personelin ise Kobani'deki PYD saflarına katıldığını açıklamıştı. ABD, DAEŞ'in Irak ve Suriye işgaline başlaması üzerine, bu coğrafyada daha önce kullandığı Academi ya da Blackwater grubunu -gözle görülmese de- küçük gruplar halinde yerleştirmeye başladı. Irak'ta peşmergeye, Suriye'de de PYD'ye askeri eğitim ve teknik silah kullanımı hususlarında danışmanlık yapıldı. Ancak bunlardan en etkili olanı Pathfinder Group Terrorism & Conflict Research Center the Lions Of Rojava idi ki, şu anda PKK'nın Türkiye'de yaptığı eylemlerin altında da bu gibi grupların büyük desteğinin olduğu iddialar arasında.

SURİYE'YE GÖNDERDİLER

PKK'nın son dönemdeki eylem şekilleri ve Suriye'den sızan militanlarla birlikte yakalanan yabancı savaşçıların bu gruplarla bağlantılı olduğu tespit edilmiş durumda. Rusya'nın da özel askeri şirketler kullandığı daha önce ortaya çıkmıştı. Libya savaşında, Rus paralı askerlerinin Kaddafi'ye verdiği desteğin ayyuka çıkmasından sonra, Putin yönetimi bu defa da özel paralı askerleri Suriye'ye yönlendirdi. Rusya'nın Suriye'deki savaşı özelleştirme çabaları ise birbirleriyle bağlantılı iki şirket üzerinden gerçekleşiyor. Hong Kong şirketi Slav Corps Limited ve Moran Security Group ile anlaşan Rusya, bu şirketler üzerinden Suriye'ye 2013 yılı ilkbaharı itibariyle asker göndermeye başladı. Aralarında eski Rus subayları, çevik kuvvet polisleri, keskin nişancılar, havacılar ve askeri mühendislerden oluşan paralı askerlerin sayısı 2 bin civarında.

Aylık 5 bin dolar ücretle çalışan paralı askerlerden biri olan Alexei Malyuta'nın öldürüldüğü iddiası ile ortaya çıkan durum Ruslar tarafından yalanlandı. Fakat sonraki zamanlarda bulunan sözleşmeler ve paralı askerlere ait kimlik kartları, durumu gittikçe derinleştirdi. Hatta Alexei Malyuta askeri şirket yetkililerinin bulunduğu bir ortamda gazetecilerle görüştürüldü. Çantasının çalındığını dolayısıyla içinde kendisine ait kimliklerinde rejim karşıtlarının eline geçtiğini söyleyen Alexei Malyuta, Suriye'ye gittiğini doğruladı. Suriye'de petrol tesislerinin ve üslerin korunması için askeri eğitim veren uzmanlardan biri olduğunu öne sürdü.

Beyrut'a kadar uçakla oradan Lazkiye'deki askeri üsse ve Şam üzerinden sınır bölgelerine nakledilen 267 paralı askerden biri olan Alexei Malyuta'nın öldüğü bilgisi üzerine Rusya'da başlayan tepkiler sonrası Moran Security buradaki paralı askerlerini geri çekmek zorunda kaldı. Moran şirketi kapatıldı ve çok sayıda paralı asker Rusya'ya döndükten sonra tutuklandı. Rusya'nın iş birliği yaptığı Slav Corps Limited ise Irak, Afganistan, Doğu Afrika, Tacikistan, Kuzey Kafkasya ve Sırbistan'da tecrübe kazanmış askerlerle Suriye'deki operasyonlarını sürdürüyor. Buna operasyonlara başka bir grup olan Wagner adlı bin kişilik paralı askerler de destek veriyor.

İRAN 70 BİN Şİİ TOPLADI

İran ise paralı askerlerle Suriye savaşı ile birlikte tanıştı. Hem Suriye'deki Arap Baharının kendi ülkesine sıçramasından hem de bölgede oluşturmaya çalıştığı "Şii Hilali"nin sekteye uğramasından endişe eden İran; Pakistan, Yemen, Irak, Afganistan, Lübnan gibi ülkelerden para karşılığı asker toplamaya başladı. Şii Fatimiyun Tugayı olarak bilinen paralı askerlerin sayısı şu anda 70 bin civarında. İran'ın Irak'ta ise 30 bine yakın Hint Şii askeri bulunuyor. Lübnan Hizbullah'ı ise hem askeri hem de istihbari olarak Suriye'de beş yıldır aktif olarak faaliyette. İran'ın bölgede kullandığı askerler için ödediği günlük ücret 23-42 dolar aralığında değişiyor. Genel olarak paralı askerlerin aylığı asgari 700 dolar civarında.

ESKİ KGB'CİLER DE VAR

1990'larda altı milyondan fazla personel ordulardan ayrılmak durumunda kaldı. Ordu içindeki birçok üst düzey birlik, kendi yapısını korudu ve kendi özel şirketlerini kurdu. İşlerini kaybedenler yalnızca askerler değillerdi; eski KGB'nin yüzde 70'i yeni oluşan endüstri içinde yer aldı. Aynı zamanda makineli tüfekler, tanklar, jetler kısaca kitle silahları herkes tarafından maliyetin karşılanması durumunda ulaşılabilir hale geldi. Bu silahları elde eden gruplar, özellikle zayıf rejimlerin olduğu ülkelerde, kâr amaçlı ve savaşla ilgili konularda profesyonel hizmet sunan özel askeri şirketler haline dönüştü. Şimdilik 110 ülkede faaliyet gösteriyorlar. Dünyada bilinen 98 büyük özel askeri şirket bulunuyor ve bunların içinde bulunduğu yıllık 180 milyar dolarlık bir endüstriden söz ediliyor. Özel askeri şirketlerin kurulduğu ülkeler, genellikle Amerika, İngiltere ve Güney Afrika'da yer alıyor. Çalıştıkları yerlerin başında ise, Afrika, Güney Amerika ve Asya geliyor. Öyle ki İngiltere bile 1999'da Kosova'da önemli bir rol oynayan, uçak destek ve tank ulaşım birimi için özel şirketlerle anlaşmalar yaptı



http://www.aksam.com.tr/dunya/ortadoguyu-ozel-ordular-dizayn-ediyor/haber-519964


 
a45UyF587661-160528114840 Oraj Poyraz cimcime@neomailbox.net
2016/05/28  17:00 1  39  1923atamizindeyiz@googlegroups.com


 



--

Cozumde gorev almayanlar, problemin bir parcasi olurlar.

Wolfgang Van Goethe

O, yeri yayip doseyen, orada daglar, nehirler meydana getiren, orada her turlu meyveden (erkekli-disili) iki es yaratandir.
O, geceyi gunduze buruyor.
Suphesiz bunlarda, dusunen bir kavim icin (Allah in varligini gosteren) deliller vardir.

RAD - 3

Turan Paker : GIRIT ACILIMININ HIKAYESI
1 Nisan 2013 ·

Acilimin birinci asamasi:
Genel af cikarildi.
Rumlar, Mihail Korakas liderliginde ayaklandi.
Osmanli ordusu tam isyani bastiracakken devreye Ingiltere ve Fransa girdi.

Teklifleri suydu:
Girit Yunanlilara verilemezdi, ancak Osmanli da Girit Acilimi yapmaliydi.
Ilk sart, askeri harekat hemen durdurulmaliydi.
Silah birakacak isyancilar icin umumi af cikarilmaliydi.
Tanidik geliyor mu? Devam edelim:

Girit yoksuldu;
Ada halki iki yil vergiden muaf olmaliydi.
Padisahin atayacagi valinin biri Turk, digeri Rum iki yardimcisi olmaliydi.

Ayrica resmi yazismalarda Turkce zorunlulugu kaldirilmaliydi.
Osmanli acilimi kabul etti.
Turkler rahatladi; koy ve mezralarina dondu.
Muslumanlar, Bu acilim ne kadar guzelmis demeye basladi.

Acilimin ikinci asamasi:
Jandarma yeniden duzenlendi.
Osmanli 1878 de Ruslara yenilince, Girit te ayaklanma oldu.

Olan, koylerine donen acilim kurbani Turklere oldu;
Evleri, tarlalari yakildi; canlarindan oldular.
Osmanli ordusu yine isyancilarin pesine dustu.

Ve devreye yine Avrupalilar girdi.
Girite ozel imtiyazlar tanindi;
Yani yeni bir sozlesme / acilim yapildi.

25.10.1878 deki bu Halepa Sozlesmesi / Acilimi soyle olacakti:
Girit Valisi sadece Muslumanlardan secilmeyecekti,
Hristiyan da olacakti.

Vilayet genel meclisinde Rumlar (49/31) cogunlukta olacakti.
Hristiyan kaymakamlar Musluman kaymakamlardan sayica fazla olacakti.

Vilayet Meclisi ve mahkeme dili Rumca olacak;
Ancak resmi zabitlar ve dilekceler Rumca ve Turkce olabilecekti.

Ve en onemlisi asayisi saglayan jandarma, yerli halktan secilecekti.
Osmanli bu acilima da Evet dedi.
Yeter ki kardes kani dursun diyordu.
Diyeceksiniz ki Durdu mu? Hayir...

Acilimin ucuncu asamasi:
Avrupa ya mudahale hakki
En buyuk isyan 1896 da oldu.
Girit yaniyordu.
Ingiltere, Fransa, Italya, Almanya, Rusya asayis amaciyla
Savas gemilerini Girit e gonderdiler.

Ve Osmanliya yine, yeni bir sozlesme / acilim dayATILLAr.
Girit valisi kesinlikle Hristiyan olacakti.
Vali, adada kari$iklik cikmasi halinde Batidan silah ve asker yardimi isteyebilecekti.

Hemen genel af ilan edilecekti.
Memurlarin ucte biri Hiristiyan olacakti.
Avrupali hukukcular adli bir islahat reformu hazirlayacakti.
Osmanli bu acilima da boyun egdi.

Istanbul un Girit te acilim yapmaktan basi donmustu.
Elleri silahli Rumlar artik sehir merkezlerinde bile
Turkleri oldurmeye basladi.
Girit te oluk oluk Turk kani akiyordu.

Toplu katliamlar basladi.
Turk koyleri yakilip yikildi;
Turkler adadan kacis yolu ariyordu artik.
Hanya ve Resmoda altmis bin Musluman siginmaci kurtarilmayi bekliyordu.

Sonunda Osmanli, 18.4.1897 de Yunanistan a savas acti.
Beklendigi gibi bir ay gibi kisa surede Yunan ordusunu perisan etti.

Turk ordusu Atina ya girecekken,
Rus Cari II.Nikolay in istegi ve Ingiltere nin baskisiyla II. Abdulhamit Turk ordusunu durdurdu.
Osmanli, birakin bir avuc topragi,
Savas tazminati bile alamadi.
Aksine Girit teki nufuzunu kaybetti...

Acilimin dorduncu asamasi:
Otonom ilan edildi.
Diyeceksiniz ki, bu yenilgiden Girit teki Rumlar korkup sinmislerdir.

Ne gezer!
En aciklisi Girit te yasandi.
Turkler, Rumlari kesecek iddiasiyla Avrupalilar adaya asker cikardi.

Asayisi artik onlarin askeri saglayacakti!
Turk askerine gerek yoktu.
Osmanli askeri gidince Rumlar bir daha ayaklanmazdi!

Gulmeyiniz, ayni gerekceler gunumuzde Kibris icin de soyleniyor...
Turk askeri 1898 de Girit ten cekildi.
Ada otonom ilan edildi.

Avrupalilar, Rumlarin ve Turklerin can ve mal guvenliklerini garanti altina aldiktan sonra adadan ayrilacaklardi.

Girit e boylece baris gelecekti.
Harika!
Girit valisini secme hakki, buyuk devletlerin onaylamasi sartiyla Osmanli padisahina birakildi.

Sonunda Prens Otto Girit Valisi yapildi.
Kisa bir sure sonra dort devlet adadan cekildi.

Ve sonuc:
1910 da Girit Meclisi Yunanistan la birlesme karari aldi.
Girit onca acilima ragmen 1913 de
Osmanlinin elinden kus olup uctu, gitti!

Birileri acilimla kendilerinin rahat birakilacagini zannediyor.
Dunya haritasina bir bak Avrupali (ve bugunun Amerikalisi) girdigi hangi topraktakileri rahat birakmis!
Girdikleri her yerde iki seyi derhal yok etmislerdir:
Dil ve Din!
Tarih tekerrur degildir; tabi ders alanlara!


Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder