15 Haziran 2016 Çarşamba

10 adımda Teknik Analizin zırvalık olduğunu anlama kılavuzu!

 


10 adımda Teknik Analizin zırvalık olduğunu anlama kılavuzu!

Bilgi çağındaki en önemli tehlike bilginin doğruluğu. Her gün birçok platformda, TV'de, sosyal medyada, basında, bize sunulan bilgilerle karşılaşıyoruz. Belli bir nedensellik bağı ile sunulan bilgilerin bazılarına inanıyoruz, bazılarına inanmıyoruz. Uzmanların, yöneticilerin, politikacıların, önemli kişilerin verdiği bilgilerle karşılaşıyoruz. Bazılarını doğru buluyoruz, bazılarını hatalı. Bilgi, yaşadığımız çağdaki kadar tartışılır olmamıştı. Artık onu kabul etmeden önce doğru ya da yanlış olduğuna karar vermek gibi bir görevimiz var. Hatta belki de yaşadığımız zamanın en önemli görevlerinden biri bu.

Doğruyu yanlıştan, saçmalığı gerçekten, zırvalığı hakikatten kısacası bilgiyi dezenformasyondan ayırt etmek en önemli öncelik. Fakat bir o kadar da zor. Sunulan her bilgi o kadar güzel paketleniyor ki, doğruyu yanlıştan ayırt etmek neredeyse imkansız. Peki öyleyse, bunu nasıl yapacağız?

19 yıl önce bugün kaybettiğimiz önemli bilim insanlarından Carl Sagan'ın bir kitabından yararlanan yazar Michael Shermer 10 maddelik bir kılavuz hazırlamış. Zırvalık Saptama Seti adlı bu kılavuz sizin de işinize yarayacaktır. Bu kılavuzu kullanarak karşılaştığınız bilginin doğru mu yoksa yanlış mı olduğuna birkaç adımda karar verebilirsiniz.

Zırvalık Saptama Kılavuzunu anlatırken bir örnekle de uygulamasını yapalım isterseniz. Zırvalık olup olmadığını anlamaya çalışacağımız konu Teknik Analiz olsun. Birçoklarının bileceği üzere, teknik analiz, piyasalarda oluşan tarihi fiyatlar üzerine çizilen grafiklerle ortaya çıkacak yeni fiyatları öngörmeye çalışan bir disiplin. Ekonomi bilimi tarafından geçerli bir yöntem olarak sunulan teknik analiz bugün artık ekonomi yorumculuğunun ana konusu haline gelmiştir. Ekonomi haberciliğinde grafiksiz bir yoruma rastlamak artık mümkün değil. Öyleyse gelin hep beraber hem Zırvalık Saptama Kılavuzunu öğrenelim hem de teknik analizin doğruluğunu sınayalım.

10 adımda Teknik Analizin Zırvalık Olduğunu Anlama Kılavuzu:

1- Bilginin kaynağı ne kadar güvenilir?

Her bilgi, düşünce ya da iddia belli düzeyde hata içerebilir. Önemli olan hataların rastgelelik içermesidir, yani orda, burda, şurda... Aynı düşünceyi destekleyen yönde sürekli benzer hataların yapılması bilginin kaynağından şüphelenmemizi gerektirir.

Teknik analiz tarihi verileri bir grafik haline getirir ve yorumlar. Verileri ortaya çıkaran, makul bilgiyle karara bağlanan rastlantısal yatırımcı davranışlarıdır. Rastlantısallıkla oluşan bu verileri bilimsel bir kesinlikle ortaya çıkmış gibi kabul edip üzerinden mantıklı sonuçlar çıkarmak bilginin kaynağını çarpıtmak olur.

2- Kaynak sürekli benzer iddiaları mı sunuyor?

Mesela ufolara inananlar kolay etki altında kalarak hep aynı şeylere inanma ihtiyacı duyarlar. Bilimsel verileri görmezden gelerek sapkınca bir eğilim sergilerler. Oysa onlara sunulan bilgi hep aynı şeyi saçmalar: Evrendeki tek canlı biz değiliz! Tamam güzel ama, ortada uzaylı yok.

Teknik analizin temel iddiası "geçmişte bu oldu, öyleyse şimdi bu olacak" şeklindedir. Olayların birbirinden bağımsızlığı, öngörülmezliği ve birbirlerini etkileme güçleri görmezden gelinir. "Bir finansal varlığın fiyatı geçmişinden kopamaz" gibi sapkınca bir düşünceye bağlanıp kalınır.

3- İddia bir başkası tarafından da doğrulanabiliyor mu?

Birinin ulaştığı bir sonuca bir başkası da ulaşabilmelidir. Tıpkı bir deneyde herkesin aynı sonuçlara varması gibi.

Grafik üzerine çekilen iki çizgiyle koskoca bir piyasayı belli bir yöne indirgemek, hayatında ilk kez açık araziye çıkan balta girmemiş orman yerlisinin uzakta duran ineklere verdiği tepkiye benzer: Uçuşan sinekler!

4- Dünyanın işleyişine gerçekten uygun mu?

Nijerya'dan gelen e-posta ile zengin olacağını düşünen insan pek yoktur herhalde. Eğer bu tür şeylere inanıyorsanız şu gerçeği atladığınız içindir: Dünyanın işleyişi böyle değil.

İki çizgi çekerek zengin olan insan yoktur; en azından grafikler üzerine. Yatırım dünyası maalesef böyle işlemiyor.

5- Eleştirilere yanıt verebiliyor mu?

Bir miktar kanıt bulan hemen bir düşünceyle ortaya çıkıyor. Peki, karşıt düşünceler nerede? Teorinizi yanlışlamaya çalışanlara gereken cevabı verdiniz mi? Eleştirileri yanıtladınız mı?

Bilincin kaynağı daima incelenen grafik tarafından yapılandırılır. Yani o anda borsa binasının üzerine yok edici bir yıldırım düşmesi analiz sonucunu etkilemez. Analistin bilinci sabit bir değişken gibi hizmet ederek grafiğin verdiği sonuçları etkilemez. Grafik hedef fiyatı 1150 diyorsa 1150'dir. İlave mantığa gerek yoktur.

6- Ağır basan kanıt neye işaret ediyor?

Evrim teorisini eleştirenler "Peki şu ne olacak?" diye sorarlar. Teori on bin soruyu açıklayıp birini açıklayamayabilir. Önemli olan teorideki ağır basan kanıtın ne kadar çok soruya yanıt verdiğidir. Bazı soruları yanıtlayamıyor olması teoriyi hatalı kılmaz.

Düşünsel yaratıcılık teori üretmeye değil, daha önce defalarca yapılmış analizlerin benzer şekilde yan yana getirilmesine dayanır. Yorumlarda göze çarpan tek faktör analistin keyfiliğidir. Olgular ve çıkarımlar nedenselliğin mantıksal düzenine yönelmez. Keyfi çağrışımlarla yaratılan anlamlar, bunların koordinesi ve kombinesi ile yeni bir yapılandırma ortaya konulur. Birbirinden çok farklı bilgi akışlarının yarattığı tarihsel verilere hiçbir değer atfetmeden yüksek yaratıcılık ile suni bir değer yaratılır.

7- Bilimin kuralları ile oynuyor mu?

Bir bilgi, akla mantığa uygun bilimsel kanıtlar kullanarak sonuçlara ulaşmalıdır, yoksa kendi iddiaları için sansasyon yaratır tarzda olmamalıdır.

Teknik analizde düşünme, neden sonuç ilişkileri ve bu nedenselliğin yarattığı argümanlar üzerine değil, geçmiş verilerin belli tekniklerle kolajlanmasının yarattığı çağrışımlar ve daldan dala atlayan mantık sıçramaları üzerine kuruludur. Sonuçta tutarlı bir kompozisyon ortaya konulsa da ulaşılan tüm sonuçlar zihinsel ve imgesel çağrışımlar sonucudur. Gerek ekonominin gerekse felsefenin klasik düşünme modellerinden oldukça farklı bir kavrayış şeklidir teknik analiz.

8- Pozitif kanıt sunuyor mu?

Mesela ufolarla ilgili tüm kanıtlar gizli, deneyler gizli, uzay araçları gizli, yaratıklar gizli. Bunların hepsi negatif kanıt. Negatif kanıt bir bilgiyi doğru yapmaya yetmez.

Teknik analizde kanıtlar daima görseldir. Çoğu zaman ulaşılan düşünceler kavramsallaştırılmadan kalır. Bu özellik çağrışımsal düşüncenin ana faktörüdür. Kendisi dışında tutarlı olması gerekmez. Bağlayıcı bir anlam içeriği iletme talebi de yoktur. Mesela "neden tahmin gerçekleşmedi" sorusuna trend kırıldı şeklinde yanıt verebilir.

9- Yeni teori eski teori kadar çok şey açıklıyor mu?

Bugünlerde herkes yeni bir fikirle ortaya çıkıyor. Mesela şöyle: "Newton yanılıyordu, doğrusu şu!" Söylendiği gibi Newton'un teorisi o soruya yanıt veremiyor olabilir, peki ama senin teorin Newton'un teorisinin açıkladığı şeyleri açıklayabiliyor mu? Bir teorinin eksikliklerinden bir miktar alıp işte size yeni teori demek saçmalıktır.

Temel analiz, bir firmanın hangi fiyattan alınıp satılacağını bilemeyebilir ama bir firmanın değerliliğinden tut da mali verilerine kadar tüm alanlara açıklama getirebilir.

10- Kişisel inançları mı savunuyor?

Bir bilgi, iddiada bulunanların ideolojisi, dünya görüşü ve çıkarlarını savunuyorsa doğruluğundan şüphe edilmelidir.

Teknik analizde gerçeklik sürekli yeniden yaratılır ve biçimlendirilir. Her gün, her saat, her dakika ya da her an bir fiyat tahminini kolayca ileri sürebilirsiniz. Bunun öncekiyle bir alakası olması da gerekmez. Zaman bilinen zaman değil, analistin zamanıdır ve herkesin zamanıyla ilişkisizdir. Aslında sunulan bilgi tamamen analistin kişisel inancıdır.

Bu on maddeyi değerlendirdiğinizde, teknik analizin gerçek bir bilgi değil bir zırvalık olduğunu herhalde siz de anlamışsınızdır.

Bu seti kullanarak bir bilginin doğru mu yoksa yanlış mı olduğuna artık siz de kolaylıkla karar verebilirsiniz. İhtiyacınız olan tek şey ise birazcık "yansıtıcı düşünme"; yani şüphe, sorgulama ve tereddüt.



 
a45UyF587661-160615154226 Oraj Poyraz cimcime@neomailbox.net
2016/06/15  19:00 1  39  1923atamizindeyiz@googlegroups.com


 


Kirildigi kimselere iyilik eden, hediye veren rahat eder.

Ehl-i hikmet

Bela, hastalik ve musibetler, gunahlarin kefareti (affolmasi) icin gelir.
Dunyada musibetlere maruz kalip da guzelce sabreden kimse, ahirete gunahsiz gider veya gunahlari azalir
Her musibet, affedilecek bir gunah icin gelir

(Ebu Nuaym)
Lutfen bundan sonra Muslumanlardan eza, cefa ceken, basina bir musibet gelenler aglayip, zirlamasin.
Cunku baslarina gelen her turlu olumsuzluk onlarin Allahin sevgili kullarindan oldugunu gosteriyor.
Ben demiyorum, hadisler, ayetler boyle soyluyor.

Turkiye de Bilim Neden Ilerlemiyor

24 Temmuz 2013

Gectigimiz gun otobus beklerken aklima bir soru takildi. Sizce Turkiye de bilim neden ilerlemiyor? diye sordum duraktakilere. Kimseden cit cikmadi. Bir kez daha sordum. Yine cevap gelmedi. Anladim ki insanlarin bu konuda en ufak bir fikri yok. Oturup ulkemizde bilimin onunde ne gibi engeller var, onlari yazdim.

1- Cografi kosullar: Kabul etmeliyiz ki Turkiye engebeli bir cografyaya sahip. Gun icinde habire yokus inip cikiyoruz. Dusunun ki laboratuvar evinizden daha yukarilarda bir yerde. Oraya gitmek icin o bayiri cikmak zorundasin. Pek cogumuz boyle bir durumda Amaan kim cikacak o yokusu, bugun de bilim yapmayivereyim! der. Oysa ki bir Hollandali evinden laboratuvara kosarak gider cunku yol dumduzdur. Duz ulkede herkes bilim yapar.

2- Kiskanc kadinlar: Maalesef Turk kadininin kiskanc yapisi da bilimin onunde engeldir. Gectigimiz gunlerde bilimsel bir arastirma icin laboratuara kapanayim dedim, kiz arkadasim burnumdan getirdi. Ben tam deney tuplerini isitirken habire telefon caliyor, mesajlar geliyor Nerdesin sen?, kim var yaninda diye. En sonunda lanet olsun deyip deney tuplerini kirdim.

Deneyin ortasinda insan rahatsiz edilir mi? Arsimet suyun kaldirma kuvvetini bulurken iceri biri girseydi ne olurdu hic dusundunuz mu? Ben soyleyeyim, rezil olurdu. Cunku banyodaydi. Bugun gemiler suyun ustunde batma korkusu olmadan gonul rahatligiyla yuzuyorsa bunda Arsimet in bizlere asiladigi guven

3- Kilik kiyafetine dikkat etmeyen ogrenciler: Bu ogrenciler akademisyen ve bilim insanlarinin vaktini calmaktadir. Pek cok bilim insani bulus yapmak yerine kampus kapisinda bu ogrencilerin iceri girmesine engel olmak, hatta onlari kameraya cekmekle mesgul. Yazik degil mi o bilim insanlarina? Bilim uretecekleri vakitten caliyorsunuz. Bu ogrenciler derhal kiyafetlerine cekiduzen vermeli.

4- Bati nin acayip ilerlemesi: Bati son 200 yilda cok fazla ilerledi. Oyle boyle degil, asiri ilerledi. Bir yerde durur dedik, hayir, gene ilerledi. Tam bir tur bindirme soz konusu. Insanin ister istemez sevki kiriliyor. Biraz musaade etseler, soyle bir 5-10 yil hicbir sey yapmadan bekleseler olmaz miydi? Maalesef bu vicdan Batililarda yok. Oysa ki biz onlari tam 500 yil bekledik.

Tabii cok ilerleyince anlamsiz mevzulara yuklenmeye basladilar. Batili bilim adamlari simdi de i$ik hizini gecmeye calisiyorlarmis. Sizce de biraz abartmadiniz mi? I$ik hizi neyinize yetmiyor anlamis degilim. Bir yere mi yetiseceksiniz? I$ik hizi bence gayet iyi. Buyuklerimiz bize aza kanaat etmeyi ogretti. Bence siz de yetinmeyi bilmelisiniz.

5- Bilim insanlarinin maaslari cok yuksek: Bugun bir akademisyen maasi bin 500-2 bin liradan basliyor. Siz onlara bu kadar para verirseniz har vurup harman savururlar. Bence hic maas verilmemeli. Bulusu getir parayi gotur , Uc bulus yapana aylik akbil bedava gibi kampanyalar bilim insanlarini gayrete getirecektir. Neymis, kendilerini gelistirmek, Bati daki gelismeleri takip etmeleri icin paraya ihtiyaclari varmis... Ne gerek var ki? Neyini takip edeceksin, adamlar asmis diyorum.

6- Iklim kosullari: Iskandinav ulkelerinin gelismis olmasi soguk iklimle alakali. Onlar su an serin serin otururken burada kavurucu bir sicak var. Bu sicakta insanin bilim yapasi gelmiyor ki... Deney icin tup isitsan Kapat la sunu derler.

Norvecli bilim adami aciyor laboratuvarin pencerelerini, iki taraftan esiyor efil efil. O ortamda herkes bilim yapar. Biz burada pencereyi actigimizda iceri adeta alev giriyor. 10 yillik AKP iktidarinda sicaklarin arttigini da not dusmek lazim. Yoksa unuturuz. Benim boyle bazen aklima bir sey geliyor, bir yere not etmeyince hop aklimdan cikiveriyor.

AKP oncesi yazlari sicak ve kurak, kislari soguk ve yagisli gecen bir ulkeyken artik yazlari ateste kavruluyoruz. Sokakta deve gorsek sasirmayacagiz. Gittikce Ortadogu ulkelerine benzedigimizin farkindayizdir umarim. Buna sessiz kalamayiz, Turkiye Katar olmayacak.

http://beyinsizadam.net/turkiyede-bilim-neden-ilerlemiyor/
lukasaluka@gmail.com



Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder