5 Temmuz 2016 Salı

Dr. Noyan UMRUK : TARİHİ UYARILAR VE MEKTUPLAR: BENİM OĞLUM BİNA OKUR, DÖNER DÖNER YİNE OKUR…

 


Dr. Noyan UMRUK : TARİHİ UYARILAR VE MEKTUPLAR: BENİM OĞLUM BİNA OKUR, DÖNER DÖNER YİNE OKUR…

Milletlerin tarihinde, devlet işlerinin iyi gitmediğini düşünen basiret sahibi, ciddi fikir ve düşün insanlarınca iktidarların uyarılmasına dair çok sayıda örnek vardır.

Bizim tarihimizde bunların en meşhuru, Koçi Bey'in, muhatabı Sultan IV. Murad'a sunduğu "Risale"sidir. Bu eserin, Osmanlı'nın 16. yy. itibarıyla gerileme sebeplerini öylesine bir vukufla ele aldığı söylenir ki, Hammer onu, Roma'nın yıkılış sebeplerini izah eden Montesquieu'nün "Décadence" eserine denk sayar ve yazarı Koçi Bey'i de "Türk Montesquieu'sü" diye niteler. Ayrıca Sultan IV. Murad'ın, Devlet düzenini yeniden sağlamasında Risale'nin de önemli payı olduğu söylenir. (Ömer Faruk Akün, "Koçi Bey" mad.; TDV. Ansiklopedisi, Cilt: 26, s. 145.)[1]

Cumhuriyet döneminin en ciddi uyarısı ise Cumhuriyet tarihimizin ciddi Anayasa hukukçularından rahmetli Ord. Prof. Ali Fuad Başgil'ce ( Çarşamba,1893–İstanbul,1967)'in, Demokrat Partili yılların Başbakanı Adnan Menderes'e yöneltilmiştir…

Başgil, "hukuk temelli" endişesinde – maalesef – haklı çıkmış, uyarısından bir ay gibi kısa bir zaman sonra "27 Mayıs İhtilâli" ile Adnan Menderes önce iktidarını, sonra da hayatını kaybetmiştir.

O dönemde bir diğer uyarı ise dönemin Kara Kuvvetleri Komutanından gelmiştir. Hükümete iletilmek üzere Milli Savunma Bakanına verilen mektup ülkede yaşanan durumdan salimen çıkılabilmesi için alınması gereken tedbirleri hükümete iletiyor ve şöyle diyormuş:

"Sayın Bakanım,

Dün geceki konuşmalarımızın ışığı altında, zatı alinize memleketin huzur ve istikrarı için alınması lazım gelen tedbir ve kararlar hakkındaki görüşlerimi arz etmeyi milli ve vatani bir vazife bilirim. Sayın Başbakanın açıklamalarını dinledim ve okudum. Bunlarda, benim düşüncelerimin kabulüne müsait bir zemin henüz mevcut olmadığı aşikar olarak belli ise de, yine de düşüncelerimin sizlere ulaşması gerektiğine inanıyorum....

Sayın Bakanım, Bu ahval küçümsenecek, cebir ve şiddetle geçiştirilecek şeylerden değildir. Memleket, Hükümet ve Partinizin düştüğü bu müşkül vaziyeti kurtarmak için sükunetli, fakat ciddi tedbirler almak lazımdır.

Bu tedbirler şunlar olmalıdır:

1- Suiistimal haberleri bütün memlekette yayılmış bulunan Bakanlar Kabineden çıkarılmalı, yeni Kabine mutlak dürüst, makul, ve adalet hissi taşıyan zevattan kurulmalıdır.

2- Tutuklu gazeteciler af kanunu ile kısa zamanda tahliye edilmelidir.

3- Son hadiselerde tevkif edilen talebeler serbest bırakılmalıdır.

4- Şimdiye kadar çıkarılan bütün antidemokratik kanunlar tedricen kaldırılmalıdır.

5- Vatandasın hürriyet ve eşit muamele hakkına mutlak surette riayet edilmelidir.

6- Din istismarcılığından vazgeçilmelidir.

7- Suiistimaller oluyor mu, bilmiyorum, fakat olduğu hakkında umumi bir kanaat mevcuttur ve milletin hükümete itimatsızlığına sebep olmaktadır. Bu gibi kötülüklerin süratle bertaraf edilmesi lazımdır.

8- Özel zamanlar ve günler haricinde Hükümet büyüklerinin memleket gezilerinde suni büyük vatandaş toplulukları ile karşılanmaları usulü terk edilmelidir.

Muhterem Bakanım, Bu yazdıklarım asla bir parti veya politika mülahazasıyla yazılmamıştır. Memleketin durumunun bu tedbirlerin alınmasını zaruri kıldığına inandığım için arz edilmiştir.

Sizlerin vatanperverlik ve vicdanlarınıza hitap ediyorum. İyi düşününüz. İyi yapınız. Memlekette çok şeyler yaptığınız muhakkaktır. Fakat, bu asla kafi değildir. Bu yapılan işleri müstemleke idarecileri de yapar, yapıyor ve yapmıştır. Asıl mühim olan toplumun ruhunda yaşama zevk ve azminin geliştirilmesi, hak ve hürriyet aşkının kökleştirilmesi ve vatandaş idrakinin yüksek ve necip hislerle donatılmasıdır.

Olaylar bu yolda olmadığınızı göstermektedir. Talebelerin hürriyet duygusu ile yaptıkları masumane tezahürata karşı, kıtalar sevk edilmesi ve onların desteği ile emniyet kuvvetlerinin gençlerimize coplarla ve kurşunlarla saldırması dünyada görülmemiş feci bir şeydir. Bu hengamede kız talebelerin yürekler parçalayan çığlıklarının analar, babalar ve halk ruhunda onulmaz yaralar açacağını ve açtığını anlamamak memleketin huzuru bakımından büyük bir hata ve hazin bir gaflettir. Bizim gençlerimizde hak, adalet ve hürriyet duygularının gelişmesinden ve kemalinden memnun olmamız lazım gelmez mi? İstikbali, hissiz, duygusuz, müstemleke ruhlu, yalnız maddeci bedbaht insanlara mı bırakmak istiyoruz?

Sayın Bakanım, maruzatım muhakkak ki çok mühim ve hatta çok cüretkardır. Fakat memleket için, Milletin selameti için, Hükümet ve hatta Partinizin kurtarılması için dikkate alınması lazımdır ve hatta çok lazımdır.

Saygılarımla!"

Bu mektup 3 Mayıs 1960'da yazılmış… Yazarı da dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Org. Cemal Gürsel…

Hayır, yanlış okumadınız, 3 Mayıs 1960'da, yani 27 Mayıs ihtilalinden sadece 24 gün önce, zamanın Kara Kuvvetleri Komutanı Cemal Gürsel yazmış…

Yani bu mektuptan 24 gün sonra icra edilen 27 Mayıs İhtilalinin daha sonra başına geçen Cemal Gürsel…

Mektup, günümüzle ne denli benzerlikler taşıyor mu diyorsunuz? O halde yazının başlığına bakınız…

Mevcut iktidara yönelik ilk ciddi uyarılardan biri ise yine hukukçu (bir dönem de siyasetçi) olmakla beraber kendini Türk düşüncesine ve tarih araştırmalarına adamış, evvelki yılın ekim ayında kaybettiğimiz rahmetli Nevzat Kösoğlu (İspir, 1940-Ankara, 2013)'nun…

Kösoğlu'nun uyarı sebebi "Türkiye Cumhuriyeti'nin Kuruluş İlkeleri"ni değiştirmeyi hedeflemek ve ona zemin olarak düşünülen "etnik temelli ayrıştırma süreci" ("buzdolabına konmuş" olmakla beraber henüz devam etmekte…)

Muhatabı Başbakan Erdoğan bu süreçte iktidarını hâlen pekiştirmiş, hatta Cumhurbaşkanlığı ile de "taçlandırmış" gözükmekte.

Bitirirken; Başgil ve Kösoğlu uyarılarının ilginç tarafı, her iki "uyarıcı"nın da ortak yanları, uyarmak istedikleri Başbakanları aslında açıktan ya da zımnen takdir etmiş olmaları, hatta onlara sempati beslemeleri, fakat çok temel birer meselede ülkeyi tehlikeli bir mecraya sürüklediklerinden de emin olmalarıdır

Bu uyarılar, artık, kanaat önderleri, demokratik kitle örgütleri ve örgütlenmiş halk kesimlerinden bayağı yüksek sesle yapılmalı ve ciddi biçimde yaygınlaştırılmalı ve yoğunlaştırılmalı …



 
a45UyF587661-160705181114 Oraj Poyraz At Alpinaasia oraj_poyraz@alpinaasia.com
2016/07/05  23:20 2  65  adaletvekalkinma@yahoogroups.com


 



--

Anneni say, sev, ara.

Anonim Nasihat

Olum melegi Musa ya gelerek:
Rabbine icabet et dedi.
Bunun uzerine Musa olum meleginin gozune tokat vurarak onu cikartti.
Melek hemen Allah a donerek Sen beni olmek istemeyen bir kuluna gondermissin, o benim gozumu cikardi dedi.

Muslim 10/176

CANAKKALE REKLAMINDAKI DUAYA DUA ILE KARSILIK VERELIM...............

Imam-ul meskuk!...

Kendi cocuguna curuk raporu alip, askerlik yan gelip yatma yeridir diyenleri bizlere unutturma ALLAHIM
Barzaniyi kucaklayip Rahmetli Denktasa git ulkende konus diye kovanlari bizlere unutturma ALLAHIM
Sehide kelle, Ocalan canisine sayin diyenleri, PKK lilari haburda gulle karsilayanlari bizlere unutturma ALLAHIM
Zinayi serbest birakan, Domuzu kasaplik et yapanlarin Dinimizi kullanmasina Firsat verme ALLAHIM

Teror orgutune Yol haritasi cizdirenleri, Milliyetciligi ayaklar altina alanlari, Teroriste terorist diyemeyenleri yonetici yapma ALLAHIM
Tabelalardan TC yi kaldiranlara, Polisimize tokat atan Fahiselere goz yumanlara Firsat verme ALLAHIM
Madencinin dogasinda olum vardir diyep, Sirketlere arka cikanlara goz actirma ALLAHIM
Bakara makara diye dinimizle dalga gecen bakanlardan verme ALLAHIM

Milyar dolarlik saraylar yaptirip, Milyon dolarlik ucaklara binip Kaynak nerede diyenleri helak et ALLAHIM
Ordumuzu bitirip, Kozmik odamizi servis edenlerden sonra da aldandim diyenlerden sen bizi koru ALLAHIM
Hukuksuz, adaletsiz mahkemelerden sen bizi koru ALLAHIM
Milletin parasi ile sefa surenlere, Onursuzlara, Hirsizlara firsat verme ALLAHIM

TURKLUGU bitirmeye calisanlari helak et ALLAHIM

Amin

---
Bu kadar cok ve yurekten gelen hakli duayi duymuyorsa veya aldirmiyorsa eger, oylesi Allahin sadece bir hayal urunu olduguna hukmetmek, (dualar yardimiyla) ondan medet ummak yerine, islerimizi kendi aklimiza, irademize havale etmek daha dogru ve mantikli olmaz mi?!..

28 Nisan 2015
Kemal Rastgeldi


Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder