5 Temmuz 2016 Salı

Osmanlı Patates Yüzünden mi Çöktü?

 


Osmanlı Patates Yüzünden mi Çöktü?

"Şüphem yok ki patates tüketiminin önlenmesi Türklerin dünya sahnesindeki hak ettikleri yeri almalarını sağlayacaktır."

Osmanlı İmparatorluğu tarihi Türk eğitim sisteminin önemli parçalarından biri olması sebebi ile hiç de yabancısı olduğumuz bir konu değildir. 300 yıl içinde küçücük bir beylikten "cihan imparatorluğuna", baş döndürücü bir hızla yayılan devletin nasıl önlenemez şekilde çöktüğünün açıklamalarına ilk okul tarih kitaplarında bile rastlamak mümkün. Ancak çok durağanmış gibi görünen tarih biliminde bile bu konuda bildiklerimizi kökünden sarsabilecek, ezber bozan buluşlar, paradigmayı alt üst edebilecek gelişmeler oluyor.

Bu yeni görüşün sahibi İngiltere'deki Devonshire Üniversitesi Osmanlı ve Yakındoğu çalışmaları Direktörü Lord Herbert Smith. Smith, Osmanlı devletinin çöküşüne, genelde kabul edildiği gibi, yeni ticaret yollarının keşfedilmesi, Amerika kökenli altın arzının artışı dolayısı ile yaşanan devalüasyon, teknolojide geri kalma ya da padişahların yetersizliği gibi nedenlerin sebep olmadığını düşünüyor. Lord Smith'e göre sebep patates. Yanlış okumadınız patates.

"Ne zaman patates yesem hayranı olduğum Fatih, Kanuni gibi padişahların Amerika'nın keşfinden sonra eski dünyaya gelen bu lezzeti bir kez bile tadamamış olmasına üzülürdüm" diyen Smith şöyle devam ediyor: "Birgün bunu düşünürken zihnimde bir şimşek çaktı, belki Osmanlı'nın o dönemki başarılarının altında patatesle tanışmamış olması yatıyordu. Basit bir araştırma bu konudaki şüphelerimi daha da artırdı. Patatesin Avrupa'da yayılış haritası ile Osmanlı'nın sınırlarındaki küçülme neredeyse birebir aynıdır. Patates, Avrupa kıtasına ilk kez 1577'de getirilmiş. Osmanlı Devleti'nin "Duraklama Dönemi"ne girmesi ise 1579. Tabi bu dönemde Osmanlı'da tüketilmiyor o yüzden de bu dönemde toprak kaybı yok. 1700'lerin başında yaşanan kıtlıktan sonra patates Fransa'dan başlayarak Avrupa içlerine yayılmış, 1770'ler civarında Osmanlı sınırına dayanmıştır. Nitekim 1800'lerden kalma askeri kayıtlarda bilhassa batı bölgelerinde karavanalarda patates yemeklerinin bulunduğu görülmektedir. Bu dönemden itibaren tüm yenileşme çabalarına, reformcu padişahlara hatta II. Abdülhamit gibi dirayetli bir hakana rağmen toprak kaybının durdurulamamasının ardındaki sebep patates tüketimi olabilirdi."

Lord Smith bu iddiasının altını doldurabilmek amacı ile araştırmalara başlamış botanik ve genetik alanındaki çalışmalar onu çok ilginç bir bulguya götürmüş. Kendisi de Navajo yerlilerinden olan Arizona Stimson Üniversitesi genetikçilerinden Atekha Grimclaw 2010 yılında Amerikan yerlilerinin %82,4'ünde ortak olan bir genetik varyasyon saptamış. Bu varyasyona sahip yerlilerin kas yapılarında bir zayıflık bulan Grimclaw, araştırmayı derinleştirince bu zayıflığın yerlilerde patatesin içinde bulunan Patatin maddesinin tüketiminden kaynaklandığını bulmuş. Üstelik patates tüketimi sınırlanan yerlilerin kas güçleri bir - iki ay içinde normale geliyormuş. Ancak Amerikan patates lobisi bu son çalışmanın saygın dergilerde yayınlanmasını engellemiş.

Lord Smith "Amerika yerlilerinin 250 ila 100 bin yıl kadar önce Orta Asya'dan Amerika'ya göçtükleri düşünülürse, başka bir Orta Asya kökenli halk olan Türklerde de benzer bir genetik varyasyon olması kuvvetle muhtemeldir." diyor. "Patates tüketmeye başlayan Türk askerleri giderek güçsüz düşmüştür bu da savaşlardaki yenilginin ve imparatorluğun çöküşünün başlıca nedenidir. Türklerin başarılı olduğu Çanakkale ve Kurtuluş savaşlarında ekim dikim yapılamaması ve parasızlık dolayısı ile askere patates verilemediği, buğday, mercimek ve peksimetle beslenen askerlerin kuvvetlerini kazanarak başarılı olduğu görülecektir."

Büyük bir Türk dostu olan Smith'in bir başka çağrısı da Türk bilim adamlarına. "Patatin maddesine karşı hassasiyet geninin Türklerde araştırılması gerekir. Şüphem yok ki patates tüketiminin önlenmesi Türklerin dünya sahnesindeki hak ettikleri yeri almalarını sağlayacaktır."

http://www.artfulliving.com.tr/edebiyat/osmanli-patates-yuzunden-mi-coktu-i-6388
a45UyF587661-160705143238 Oraj Poyraz At Alpinaasia oraj_poyraz@alpinaasia.com
2016/07/05  15:40 3  49  uyarlama@googlegroups.com


 



--

Yalan soylemeye kalkanin once kendini inandirmasi gerekir.

GOETHE

Yunan ordusu halifenin ordusu sayilir.
Hic de zararli bir topluluk degildir.
Asil kafasi koparilacak mahlukat Ankara dadir.

Teal-i Islam (Islami Yuceltme) Dernegi nin bildirisi - 1920

KARS IN DERECIK KOYU AGITI

Hey agalar nasil diyek derdimiz
Vardi zulmun sonu arsa dayandi
Ermeni islami kirdi daladi
Mazlumlar amani arsa dayandi

Mevla nin takdiri eristi basa
Yuz cevirdi bakmaz kardas kardasa
Uc yuz altmis cani yakti atasa
Koptu Nuh Tufani arsa dayandi

Bir cenaze gordum kan dolmus yuzu
Portlamis kenara sicramis gozu
Uc yuz altmis canin sonmemis kozu
Yanan can dumani arsa dayandi

Bir yigidi vurmus yolda koymuslar
Can teslim etmeden deri soymuslar
Cep cep etmis yanlarini oymuslar
El cepte figani arsa dayandi

Bir gelin gordum ayaga kalkmis
Sandim ki cani var yuzume bakmis
Kafir mismar ile direge cakmis
Mismar civi unu arsa dayandi

Bir hamile kadin davranmis kaca
Ermeni eylemis hep parca parca
Kilinc ile vurmus bolunmus kalca
Akan kizil kani arsa dayandi

Cocugu karnindan cikartmis bakar
Can teslim etmeden sunguye takar
Bebegin figani dag tasi yakar
Dagin tasin sani arsa dayandi

Tanri Ermeni ye vermis firsati
Kesti kokumuzu kirar milleti
Ruz-i kiyamete kaldi muddeti
Intikamin gunu arsa dayandi

Alti yuz altmis can batti kirildi
Cogu yandi geri kalan vuruldu
Bu koyun defteri artik duruldu
Halil in amani arsa dayandi

Kaynak mi? Bilmiyorum.
Sadece cok begendim.


Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder