Dr.Tahir Tamer Kumkale : ÇARE, ASKERİ ORTAOKULLARI YENİDEN AÇMAKTIR..
Devletin içine düştüğü yok olma tehlikesinin korkunç derinliğini görmekten aciz olan zavallılar, elbette ciddi ve hakiki çareyi görmemek için gözlerini yumarlar. -Gazi Mustafa Kemâl Atatürk- (1924)
—————————————————————————-
Ordu- Millet vasfını binlerce yıllık tarihi perspektif içinden günümüze taşıyan milletimizin bağrından çıkardığı Türk ordusunun muvazzaf personel yetiştirme kaynakları olan her biri şanlı tarihi kimliğe sahip Askeri Liseler, Harbokulları, Harp Akademileri ve Astsubay Meslek Yüksek Okulları kanun hükmünde kararname ile kapatıldılar. Yetkili makamlar, bu ani ve kesin karara gerekçe olarak 15 Temmuz darbe girişimini yapan FETÖ'nün bu müesseselerdeki yaygın yapılanmasını gösterdiler. "Türk Ordusunun bir daha darbe yapmaması için kesin çözüm getiriyoruz" diyerek yaptıkları hatanın farkında olmadıklarını da açıkça belirttiler.
Üzerinde yeterince düşünülmeden, kısa ve uzun vadede muhtemel sonuçları değerlendirilmeden, tarihe mal olmuş bu okullar için milletin fikri sorulmadan yapılan icraat ile asıl darbeyi Türk ordusuna indirdiler. Keşke karar vericiler önceden bu okulları gezip tarihi mekanlarda oluşan milli duyguları hissetme imkanına sahip olsalardı. Keşke, beyni daha ortaokul dönemlerinde dini liderler eliyle bilinçli şekilde şer'i hükümlerle yıkanarak şartlandırılmış beceriksiz son dönem yöneticilerinin cezasını bu köklü müesseselere kesmeselerdi.
Bilindiği gibi dünyanın merkezi konumundaki kritik coğrafyada ayakta kalabilmenin ve üniter devlet yapısını muhafaza edebilmenin tek yolu çok güçlü bir milli orduya sahip olmaktan geçer.
Dünyanın merkezindeki Anadolu'da hür ve bağımsız yaşamanın bedeli sanıldığından çok daha ağırdır. Strateji uzmanları; "Devletlerin ve devleti meydana getiren milletlerin ömürlerinin milli ordularının ömürleri kadar olduğunu" vurgularlar.
Ordunuz varsa siz de varsınız. Yoksa sizde yoksunuz. Türkiye Cumhuriyeti devletinde ikame kabul etmeyen tek kuruluş Türk ordusudur. Her şeyin yedeği ve ihtiyatı olabilir, ama milli ordunun yani Mehmetçiğin yedeği yoktur.
Hangi gerekçe ile olursa olsun ordunuzun elini ayağını bağlar ve onu psikolojik açıdan görev yapamaz hale getirirseniz düşmanlara gerek kalmadan kendi elinizle devletinizin sonunu getirmiş olursunuz.
Şurası bir gerçektir. Türk Ordusu yoksa Türk milleti de yoktur. Ordu-Millet karakteri milletimizin genlerinde vardır. Ve bu genle son yıllarda bilinçli olarak oynanmış ve milletinin bağrından çıkan Türk askerine 15 Temmuz 2016 FETÖ girişimi ile son darbe vurulmak istenmiştir.
Yönetim kademesine düşen görev sağduyu ve teenni ( İhtiyatlı davranma, acele etmeme, düşünceli ve yavaş hareket etme ve temkinli davranma) ile hareket ederek ordunun daha fazla yıpranmasına imkan vermemek olmalıdır.
Askeri okullar; Türk askerinin birlik ve beraberliğini pekiştiren temel ve simge kuruluşlardır. Subaylar maiyetindekilerin asırlardır ayni kaynaktan beslendiğini bilerek onlara güven duyarlar. Bu okulların askerlerin elinden alınması subayların kolay alışacağı ve hazmedebileceği bir husus değildir. Çünkü her subay bilir ki; askeri liseler, harp okulları ve harp akademilerinde subaylarımıza Atatürkçü Düşünce doğrultusunda vatan-millet-bayrak ve toprak sevgisi aşılanır. Bunun aksi düşünülmez. Bugün gelinen durum ise çok farklıdır. Tarikat mensubu öğrenciler dışarıda önceden hazırlanmış ve imtihan hileleri ile askeri liselere yerleştirilmiştir. Yani FETÖ'cü askerler askeri okullardan önce eğitilmiş ve beyinleri yıkanmıştır. Onlar askeri eğitim kurumlarında FETÖ'cü olmamışlar, aksine bu okulları FETÖ'cü hale dönüştürmüşlerdir. Ve bu durum kişisel olup bariz bir yönetim zafiyetidir.
Şimdi bu konuda çok iddialı olarak konuşmak istiyorum. Gerçek şudur; gençlere ortaokul çağında verilen milli ruh ve şuur( veya tarikata mensubiyet) ileriki yaşlarda asla değiştirilememektedir..
Ben 1961 yılı Selimiye Askeri Ortaokulu mezunuyum. 1959 yılında kurulan bu okul 1963 yılında kapatılmıştır. Kuleli-Erzincan-Işıklar Askeri liselerinin orta kısımları ile 1959-1960 yıllarında sivil kaynaktan alınan tahminen 4000 civarında öğrencisi olmuştur. Bu öğrencilerin % 55'i okuldan atılmış ve sivil olarak hayatlarına devam etmişlerdir. % 45 kadarı ise 1965-1966-1967-1968-1969-1970 devreleri olarak subay olmuşlardır. İşte bu Selimiyeli subaylar 1960-1961 ve 1963 askeri darbeleri ile her alanda önemli kayıplara uğrayan Türk ordusunu ayakta tutan çekirdek kadroyu teşkil etmişlerdir.
Selimiye Askeri Ortaokulunu kuran ve komutanlığını yapan Kurmay Albay Ferit Erdoğan ve bir avuç vatansever subayın 11-13 yaşındaki çocukların beyinlerinde yarattığı vatan ve millet sevgisi bugün her biri 70 yaşında olan sivil-asker Selimiyelilerde asla değişmemiştir.
Kuruluşunun 50. Yılında (30-31 Mayıs 2009'da) bugün 1. Or.Kh. olan Selimiye Kışlasında bir araya gelerek hasret gideren sivil ve asker Selimiyeliler sevgiyle kucaklaştılar. Bu yıl 57 nci yıl toplantısında tekrar bir araya gelen Selimiyelilerde 50 yıllık ayrılığın çocukluk yıllarına kazanılan dostluk ve kardeşliğin aynen muhafaza edildiği görülmüştür. İşin aslı şudur; asker ve sivil tüm Selimiyeliler bulundukları yerlerde devlet ve millet için elini korkmadan taşın altına sokan, zorluklara göğüs geren, ama milli ruh ve şuuru ayakta tutan meşhur 68 kuşağının ta kendisidir.
Aşağıdaki linkler incelendiğinde Kur.Albay Ferit Erdoğan'nın Türklük ve Atatürkçülük milli şuurunu tüm Selimiyelilerin iliklerine kadar işlettiği görülecektir. Sözün kısası; Selimiye Kışlasında birkaç yıl bir arada yaşayan bu gençlerin beyinlerine nerede olursa olsunlar başka fikirlerin aşılanamayacağı, tek bir Selimiyelinin dahi tarikatların eline düşürülemeyeceği açıktır.
Selimiye Askeri Ortaokulu askeri hiyerarşi içindeki ilk askeri müessesedir. Ama orada alınan askerlik ruhu hiç bir dış ideoloji ile etkilenmeyek kadar güçlüdür. Nitekim Selimiye mezunu subayların Türk Ordusunda en üst makamlara kadar ulaşması yanında çok başarılı hizmetler üretikleri de bir gerçektir.
İddia ediyorum ki; bugün Askeri Lise, Harp Okulu ve Harp Akademilerini bitirmelerine ve generallik makamına erişmelerine rağmen cahil bir sivil imamdan emir alacak derecede kendini küçülten çeteci askerlerin tamamı askeri okula girmeden önce ( yani ortaokul dönemlerinde) tarikatların eline düşmüşler ve aldıkları tüm askeri eğitim ve rütbeler onları asıl hedeflerini değiştirememiştir.
Demek ki burada sorun liselerden başlayan askeri okullarda değildir. Kanaatimce daha ortaokul çağlarından başlayarak askeri eğitim alınmış olsaydı, ağaç yaşken eğilecek, ordu tamamen siyasetin dışında kendi işi ile ilgilenecek ve darbelerle bugün gelinen korkunç durum olmayacaktı.
Sonuç olarak; Selimiye Askeri Ortaokulu konusu bilim adamlarınca iyi incelenmelidir. Psikolog ve sosyologlar küçük yaşta yaratılan kardeşlik ruhunun değişmeden 60 yıl boyunca nasıl devam ettiği ortaya konulmalıdır. İnanıyorum ki; güçlü bir ordunun kurulması için genç beyinlerin henüz ortaokul çağında kutsal askerlik mesleğine kazandırılması uygun olacaktır.
Kapatmak çare değildir. Aksine aynen yaşatmak önemlidir. Bu coğrafyada güçlü bir ordunun devamı bir ömür boyu bu zor göreve aşk ile bağlanan vatansever askerler eli ile sağlanacaktır.
Bunun için ben diyorum ki 1963 yılında kapatılan Selimiye Askeri Ortaokulu 2016 yılında tekrar kurulmalıdır. Ben bir Selimiyeli olarak bulunduğum yaşa rağmen 1959 Selimiyeli ruhunu aynen genç nesillere aktarabileceğime inanıyorum.
Özetle; tüm Selimiyeliler olarak yeniden güçlü ordunun hazırlanması için göreve hazır olduğumuzu vurguluyorum..
http://www.selimiyeaskeri.org/
http://www.kumkale.net/makaleler/00394.html
https://tr.m.wikipedia.org/wiki/Selimiye_Asker%C3%AE_Ortaokulu
Dr.Tahir Tamer Kumkale
a45UyF587661-160827131325 Oraj Poyraz At Openmail oraj.poyraz@openmail.cc
2016/08/27 14:20 2 65 islamvebilim@googlegroups.com
Bu dunyada oylesi ac yasayan insanlar var ki, Tanri onlara ancak bir smun ekmek suretinde gorunebilir.
Mahatma Gandhi
Pespese iki Ayet var bunlar Enfal Suresindedir;
Enfal-65 Ey peygamber inanlari savasa tesvik et. Eger icinizden sabirli yirmi kisi bulunursa onlarin ikiyuzune galip gelir. Ve eger sizden yuzkisi olursa, kafirlerin binini yener. Cunku onlar hicbir seyden anlamaz guruhturlar.
Enfal-66 Simdi Allah yukunuzu hafifletti. Bildi ki sizde muhakkak bir zaaf var. Artik sizden sabirli ve metanetli yuz kisi olursa ikiyuzunu yenerler. Eger sizden bin kisi olursa, Allah in izniyle ikibine galebe calarlar. Allah sabir ve sebat edenlerle beraberdir.
SMS cilesi
24 Temmuz
Gecen sene bir basvuru icin belediyeye gitmistim. Orada bir form doldurup telefon numarami yazmami istemislerdi. O gunden sonra surekli SMS gelmeye basladi; Belediye Baskanimiz Feridun Duzagac cevrecilerle bulustu , Belediye Baskanimiz Feridun Duzagac yarin esnaf ziyaretinde bulunacak gibi... (Burada belediye baskaninin ismini vermek istemedigim icin Feridun Duzagac i ornek olarak verdim. Kendisinden ozur diliyorum ama bir isim sallamak zorundaydim.) Baskan esnaf ziyareti yapacaksa bundan bana ne diye dusundum. Esnaf miydim? Bu ziyarette bana dusen bir gorev mi vardi? Cevreci oldugum da soylenemezdi.
Sonunda dayanamayip belediyeyi aradim, Seffaf belediyecilik anlayisimiz geregi, beyefendi dedi. Bana beyefendi demesi cok hosuma gitmis, gururum oksanmisti. Ilk defa birisi bana boyle hitap ediyordu. Birader, mudur, haci, kardo, panpa gibi hitaplara aliskindim ama buna hazirlikli degildim. Bir an panikleyip telefonu kapattim.
ESNAF NE COK ZIYARET EDILIYOR
SMS ler gelmeye devam ediyordu. Bu kez belediyenin bagli oldugu partiyi aradim. Gorevli telefon numarami sordu. Numaram sudur dedim. Numarayi soylemeyecek misiniz? dedi. Soyledim. Sorunla ilgileneceklerini belirtti.
Aradan bir hafta gecti. Belediye SMS leri tum hiziyla gelmeye devam ediyordu. Feridun Duzagac kah kendinden gecmis bir halde esnaflari dolasiyor, kah odalar birligini kabul ediyor, kah bir hali saha acilisinda penalti kullaniyordu. Tek bir fark vardi; bu kez belediye SMS lerine partinin SMS leri de eklenmisti. X Parti Ilce Baskanimiz yarin esnaf ziyaretinde bulunacak seklinde mesajlar gelmeye basladi telefonuma. Esnaflarin ne cok ziyaret edildiklerini fark ettim. Gorunen o ki X parti sorunla gercekten ilgilenmisti ama en cok ilgilerini ceken benim cep numaram olmustu.
Iyiden iyiye uyuz olmustum. X parti ilce baskani sanki kiz arkadasimmis gibi devamli rapor veriyordu. Kimsesizler yurdu ziyaretindeyim, market acilisindayim, cevrecilerle pisti oynuyoruz, babana soyle ben onunla artik konusmuyorum gibi mesajlar geliyordu. O sonuncusu annemden gelmis aslinda, bizimkiler bosandiktan sonra fark ettim.
Bu is karakolda biter deyip polisi aradim. Telefonum bir belediye ve surekli bir yerlere ziyaretler duzenleyen bir parti tarafindan taciz ediliyor dedim. Numarami sordu. Bu kez tecrubeliydim, numarami bir kuruma daha kaptirmayacaktim. Yo dostum yo, bu tuzaga dusmem, numarami vermiyorum dedim. Telefon numaranizi bilmeden telefon numaraniza gelecek mesajlari nasil engelleyebiliriz ki? dedi. Bir sure dusundukten sonra Evet bu gercekten ciddi bir sorun dedim.
Uzun bir sessizlik oldu. Iki taraftan biri taviz vermeden bu is cozulmeyecekti. Telefon numaramin birinci ve altinci hanesini soyleyebilirim dedim. Bu hicbir sekilde isimize yaramaz diye cevap verdi. Ama boyle olmaz ki biraz da siz adim atin komserim dedim. Aslinda siradan bir memurdu ama komserim diyerek onu onore edersem isimi halleder diye dusunmustum. Maalesef tam tersine, polis memuru sinirlendi Kardesim oyalama bizi, soyleyeceksen soyle su numarayi dedi. O an gozumun onune polislere yeni dagitilan son model coplar geldi ve numarayi soyleyiverdim.
SEN DE MI TUGCE? SEN DE MI!
Takip eden haftada tahmin ettigim uzere emniyetten de SMS ler gelmeye basladi. Bulgar numaralarindan arayip sizinle evlenmek istedigini soyleyerek kontor isteyenlere itibar etmeyiniz gibi bir seyler yaziyordu birinde. Son derece otekilestirici, irkci bir soylemdi bu ama bosver dedim. Pesinden hemen her Allah in gunu Sunlara itibar etmeyiniz, bunlara itibar etmeyiniz, sunlar dolandirici, bunlar yankesici mesajlari gelmeye basladi. Bir sure sonra arayan kimseye guvenemez oldum. Anama babama itibarim kalmadi. Kontor isteyen yakin arkadasimi polise ihbar ettim. Ailesi Bulgar gocmeniydi. Zaten hicbir zaman tam anlamiyla guvenmemistim ona.
Artik sinirden aglayacak hale gelmistim. Mesaj kutum kurum SMS leriyle dolup tasiyordu. Sinirlerim bozulmustu ve yapacak hicbir seyim kalmamisti. Dayanamayip eski kiz arkadasim Tugce nin yanina gittim ve omzunda agladim. Tugce her zaman yanimda olacagini, butun bunlarin gececegini, sakin olmami soyleyerek beni teselli etti.
Ertesi gun cep telefonuma XYZ magazalarinda yuzde 50 lere varan indirim seni bekliyor! seklinde bir mesaj dustu.
Tugce XYZ de calisiyordu...
http://beyinsizadam.net/
lukasaluka@gmail.com
Grup eposta komutlari ve adresleri | : | |
Gruba mesaj gondermek icin | : | ozgur_gundem@yahoogroups.com |
Gruba uye olmak icin | : | ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com |
Gruptan ayrilmak icin | : | ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com |
Grup kurucusuna yazmak icin | : | ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com |
Grup Sayfamiz | : | http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/ |
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz | : | http://orajpoyraz.blogspot.com/ |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder