ABD'li yazardan Kızılderililere soykırım itirafı
- KALİFORNİYA EYALETİ BM'NİN SOYKIRIM TANIMINI KABUL ETMİYOR
- KIZILDERİLİLERİN OY KULLANMASI VE HAKKINI ARAMASI YASAKTI
- ABD HÜKÜMETİ KIZILDERİLİ KATLİAMINI DESTEKLEDİ
- 'BEYAZ ADAMIN ÇIKARI İÇİN KIZILDERİLİLER YOK EDİLMELİ'
- ÖRNEKLER SOYKIRIMI DOĞRULUYOR
- 'KALİFORNİYA EYALETİ KIZILDERİLİ SOYKIRIMINI TARTIŞMALI'
"Kızılderililerin nüfusu, 1846-1870 yılları arasında adım adım azaldı ve 150 bin olan kişi sayısı 30 binlere düştü. Kızılderili nüfusunun azalma sebebi ise hastalıklar, sürgünler ve ölümler… Bütün bunların arkasında ise o zamanki görevlilerin bilerek ve kasten yaptıkları katliamlardı. Bu durum neredeyse Kızılderilerin yok olmasına neden oldu. Bunun adı bir soykırımdır."
KALİFORNİYA EYALETİ BM'NİN SOYKIRIM TANIMINI KABUL ETMİYOR
"Kızılderililere karşı yapılan katliamlar gözönünde ancak, gerek ABD hükümeti gerekse Kaliforniya Eyaleti Birleşmiş Milletler'in (BM) 1848 yılında yaptığı 'soykırım' tanımını kabul etmiyor.
Birleşmiş Milletler, 1848'de 'Soykırım Suçunun Engellenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi'nde (SSECS) hukuksal bir soykırım tanımı yapmaktadır. Sözleşmenin 2. maddesi soykırımı "ulusal, etnik, ırksal ve dinsel bir grubun bütününün ya da bir bölümünün yok edilmesi niyetiyle girişilen şu hareketlerden herhangi biridir: grubun üyelerinin öldürülmesi; grubun üyelerine ciddi bedensel ya da zihinsel hasar verilmesi; grubun yaşam koşullarının bunun grubun bütününe ya da bir kısmına getireceği fiziksel yıkım hesaplanarak kasti olarak bozulması; grup içinde doğumları engelleyecek yöntemlerin uygulanması; ve çocukların zorla bir gruptan alınıp bir diğerine verilmesi." şeklinde tanımlıyor.
KIZILDERİLİLERİN OY KULLANMASI VE HAKKINI ARAMASI YASAKTI
Kaliforniya Meclisi, 1850 yılında yerlilerin oy kullanmasını yasaklamış ve jüri seçilmesini engellemişti. Yerlilerin avukatlık yapması da yasaktı. Çıkartılan kanunlar, Kızılderililerin hukuk sistemi içerisinde haklarını aramasını imkansız kılıyordu. Bu durum, Kızılderililere karşı yapılan saldırıların da artmasına neden oldu. Çünkü böylece onlara karşı yapılan olası saldırılarda, saldırganların cezalardan da muaf tutulması sağlanmıştı.
Yasama organı tarafından yerlilerin çocuklarının beyazlar tarafından alınması ve yerlilerin mahkum olarak kiralanmasının uzatılmasına neden olan yeni kanunlar çıkartıldı. Bu kanunlar, çocukların ve hamile kadınların beyazlar tarafından kaçırılmasına neden oldu.
Kanunların en önemli sonucu ise, yerlilerin üremesinin engellenmesi ve yerli nüfusunun zamanla ve hızla erimesine neden oluşuydu.
ABD HÜKÜMETİ KIZILDERİLİ KATLİAMINI DESTEKLEDİ
Yerliler harcanabilir ve ucuz iş gücü olarak kullanıldı. Bir avukat şunu demişti, "Los Angeles'ta köle pazarı vardı. Binlerce dürüst ve işe yarar insan köle pazarlarında harcandı." Sadece Los Angeles'ta, 1850-1870 seneleri arasında yerli nüfus 3 bin 693'ten 219'a düştü.
Kaliforniya milletvekillerinin, eyalet destekli ölüm makineleri olduklarını söylersek abartmış olmayız. Çünkü bu milletvekilleri 'ölüm makinesi' kurdular. Bu milletvekillerinin onayı ve
desteği ile (en az 24 defa) askeri operasyonlar yapıldı. Saldırılarda bin 340 yerlinin öldürüldüğü açıklandı.
Aynı meclis, kanuni düzenlemeler yoluyla 'askeri operasyon'lara 1.51 milyon dolarlık yardım yapılmasını sağladı. Bu miktar o dönem için çok büyük bir rakamdı. Devletin operasyonları destekleyen tavrı, teşviği yerlilerin katledilmesini hızlandırdı, katliamcıları cesaretlendirdi. Gözü dönmüş "beyaz"lar, devletin onları cezalandırmayacağına, aksine onları ödüllendireceğine inanmışlardı. 1846 senesinden 1873'e kadar olan zaman içerisinde 6 bin 460 yerli bu "milisler" ve sempatizanları tarafından katledildi.
'BEYAZ ADAMIN ÇIKARI İÇİN KIZILDERİLİLER YOK EDİLMELİ'
ABD ordusu ve destekçileri de aynı seneler içerisinde, bin 680 yerliyi katletti. ABD Hükümeti, 1852 yılında yerlilerin toprak edinme hakkını durdurdu. Gidecek yeri kalmayan yerliler adeta açık hedef haline getirildi.
Kaliforniya valisi Peter Burnett, 1851 yılında "yok etme savaşının yerli halk tamamen yok oluncaya dek süreceğini" ilan etti.
ABD'li senator John Weller 1852'de (1858'de Kaliforniya valisi oldu) senatodaki meslektaşlarına hitaben yaptığı konuşmada "Beyaz adamın çıkarı için Kızılderililerin yok edilmeleri şarttır. Beyazların ilerlemesi için bu gereklidir" demişti.
ÖRNEKLER SOYKIRIMI DOĞRULUYOR
Kasten ve sistematik şekilde öldürmelerden daha başka şeylerde oluyordu. Tecavüzler, ikenceler… BM'nin soykırım tanımına uyan, "ait oldukları grup ve ırktan dolayı vücuda ciddi zararlar verilerek bir grubun ortadan kalıdırılması…" Sivil ve askeri uygulamalarla Kaliforniya yerlilerinin köylerinin yağmalanması, yaşam alanlarının darmaduman edilmesi, yerlilerin yerlerinden sürülerek açlık, sefalet ve ölüme terkedilmesi ve BM'nin soykırım tanımına uyan daha pek çok şey…
Örnekleri çoğaltmak mümkün. Açlık ve zor koşullar nedeniyle doğurganlık oranın büyük ölçüde düşmesi. Köle tüccarlarının ve federal görevlilerin Kızılderili çocuklarını ailelerinden kopartarak başkalarına vermesi… (Binlerce çocuk bu durumu yaşadı.) Aileler parçalandı, kabileler dağıtıldı. Gruplarının neslinin kurutulması için türlü türlü uygulamalara başvuruldu.
'KALİFORNİYA EYALETİ KIZILDERİLİ SOYKIRIMINI TARTIŞMALI'
Bugün, soykırım meselesi Kaliforniya eyaleti için siyasi, can alıcı, ekonomik ve akademik sorular oluşturuyor. Bu konu eyalet organları, kabileler ve bireyler arasında bu konunun tartışılması gerekir.
Dincer Mutlu / Canberra
a45UyF587661-160918135739 Oraj Poyraz At 0raj.p0yraz 0raj.p0yraz@neomailbox.net
2016/09/18 14:30 2 65 islamvebilim@googlegroups.com
Duz yoldan kestirmeler
Yureksiz deyince ne anliyorsun?
Peki Kalpsiz deyince?...
Gordun aradaki farki.
Simdilik yuregimiz degil, kalbimiz var.
Anilarin, ayriliklarin, bulusmalarin, ozlemlerin
isigi vurdukca yeseriyor.
Cok seviyor kalbimiz.
Cok kendi halinde, cok kendine gore.
Hicbir seyi yakip yikmadan
bizi bize getirecek, bize donusturecek kalbimiz.
Dizlerimizin dibinde dogdu
ama yasi belli degil.
Emeklemeye basladi bile
pesimizi birakmayacak bu gidisle.
Neler isteyecek kim bilir?
Sen gencsin, ama yorgunsun, bilirsin.
Baksana sunun bakisina
ayaklarina, ellerine
cirpmayi ogrenmis bile
artik carpabilir her yerimizde
kalbimiz, ebemiz.
Sureyya Berfe
Muhammed in Hitap Ettigi Ayetler
Aslinda bu makaledeki esas konumuz yukarida ele alinandan cok daha dusundurucu: Muhammed in agzindan cikan ayetler!
11. Hud Suresi, 2. ayet:
Bu Kitap Allah tan baskasina ibadet etmemeniz icin indirildi. Kuskusuz, ben size O ndan gelen bir uyarici ve mujdeciyim.
Acik sekilde gorulmektedir ki bu ayette konusan Muhammeddir. Bir gaf yaparak ayeti kendi dilinden yazdirtmistir.
Bu gafi farkeden ama ortmeye calisan kimi mealciler (Kuran i Turkceye ceviren yazarlar), ayetin orijinalinde bulunmayan de ki sozcugunu meale parantez icinde koymaktadirlar:
(De ki: Bu Kitap) Allah tan baskasina ibadet etmemeniz icin (indirildi). Suphesiz ki ben, onun tarafindan size (gonderilmis) bir uyarici ve mujdeleyiciyim.
Kuran meali kitaplarinda parantez icinde yazilan kelimeler, Bu sozcukler Kuran in orijinalinde yok ama siz Kuran i daha iyi anlayasiniz diye bunu ekledik anlamina gelmektedir. Yukaridaki mealde de ayetteki carpiklik ortulmek istenerek orijinalde bulunmayan de ki sozcugu parantez icinde eklenmistir.
Toplam yedi ayetten ibaret olan Fatiha Suresi de ayni mahiyettedir:
1. Rahman ve rahim olan Allah in adiyla.
2. Hamd (ovme ve ovulme), alemlerin Rabbi Allah a mahsustur.
3. O, rahmandir ve rahimdir.
4. Ceza gununun malikidir.
5. (Rabbimiz!) Ancak sana kulluk ederiz ve yalniz senden medet umariz.
6. Bize dogru yolu goster.
7. Kendilerine lutuf ve ikramda bulundugun kimselerin yolunu; gazaba ugramislarin ve sapmislarin yolunu degil!
Gene pek acik gorulmektedir ki ayetler Allah in dilinden yazilmamistir. Allah, siz bana boyle dua edin de dememistir. Fatiha Suresi nde konusan kisi belli ki bir insandir. O halde hitapda gaf yapilarak acik verilmistir.
Benzeri durum Zariyat Suresi nin 50. ve 51. ayetlerinde de soz konusudur:
50- O halde hemen Allah a kacin; haberiniz olsun ki, ben size ondan gelen acik bir uyariciyim.
51-Allah la beraber baska bir tanri uydurmayin; haberiniz olsun ki ben size ondan gelen acik bir uyariciyim.
Pek aciktir ki bu Kuran ayetlerinde konusan Allah degil Muhammedin kendisidir.
Peki o donemlerde bunlari farkedenler yok muydu? Neden Muhammed e inandilar?
Birincisi o donemde okuma-yazma orani o kadar dusuktu ki bu ayetleri inceleyebilecek insan sayisi cok azdi.
Ikincisi, bu ve benzeri carpikliklari farkedip dile getirilenler kafirlikle, munafiklikla, zindiklikla suclanip asagilaniyordu. Hatta Muhammed i sadece elestirmekle kalan sair Ka b Bin Esref gibiler bile bunu canlari ile odemistir. Dolayisiyla gercegi soylemek cok tehlikeliydi.
Ucuncusu, toplumsal statusu iyi olan muhalifler kalpleri Islama isindirilmak adina rusvet verilerek susturuluyordu (bkz. Turan Dursun un Rusvetle Musluman Olanlar adli makalesi).
http://www.turandursun.com/bilgi-arsivi/biliyormuydunuz/668-muhammedin-hitap-ettigi-ayetler
Sadece bir rakibinize odaklanin ve kotu giden her seyin sucunu onun uzerine yikin.
Joseph GOEBBELS
(Hitler in Propaganda Bakani)
Grup eposta komutlari ve adresleri | : | |
Gruba mesaj gondermek icin | : | ozgur_gundem@yahoogroups.com |
Gruba uye olmak icin | : | ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com |
Gruptan ayrilmak icin | : | ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com |
Grup kurucusuna yazmak icin | : | ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com |
Grup Sayfamiz | : | http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/ |
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz | : | http://orajpoyraz.blogspot.com/ |
BitCoin URL: 16496HKpgEEpx1d6t688HiXXdJP5jdA9xo | LiteCoin URL: LTtsCJ2mLUXLLs8v5US8w5zQeq66eakPtU |
NameCoin URL : N7wbJyxqoueznDHu9tnu56y1V7B9P1Phs4
FeatherCoin URL : 6rHGzeMefFvzqmBM5VNqmUziCxtga4wpDs
TerraCoin URL : 1GQFs8GpaTXxoeTAsGmo56WNfYSZRy2mBD
PeerCoin URL : PMeBpz6X9RRLQxdFs5Jws5JwFec3Mzen8q6Twg
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder