Prof. Dr. Tamer Dodurka : Şaraptaki Tehlike.
- DİĞER ÜLKELER VE BİZ
- OSMANLI, GÜNÜMÜZDEKİNDEN DÖRT KAT FAZLA ŞARAP ÜRETİMİNİ BAŞARMIŞTI
- ŞARABIN DİĞER KATKISI DA TURİZME
- SONUÇ:
Çarşamba, 14 Eylül 2016
Bu günlerde ülkemizin çeşitli bölgelerinde bağ bozumu etkinlikleri düzenleniyor. Bunlar şüphesiz tarım ve ülke ekonomisi açısından son derece önemli etkinlikler.
Gel gör ki, "sağlığınızı koruyoruz" açıklaması adı altında şarap için konulan haksız vergiler ve tanıtım yasakları nedeniyle gerçekte bağlar çoktan bozulmuştu.
Aslında şaraplık üzüm üreticisi ilk darbeyi 2004 yılında TEKEL'in özelleştirilmesiyle yedi ve şaraplık üzüm üretimi %20'lik bir düşüş gösterdi.
Bu arada hafızamızı tazelemekte yarar var. 2004 yılında TEKEL'in alkollü içki üreten 17 fabrikası önce MEY İçki'ye 292 milyon dolara satılmıştı. 2006 yılında bu firma tarafından başka bir firmaya (Texas Pacific Group) 810 milyon dolara, 2011 yılında ise yine başka bir firmaya (İngiliz DIAGEO) 1 milyar 100 milyon dolara satılmıştı (http://odatv.com/tekel-yine-satildi-1603111200.html). Yani halkın malı üzerinden uluslararası sermaye kendi karına kar katmış, üzüm üreticisi ve fabrika çalışanları ise kaderine terk edilmişti.
Üretici tam kendini toparlama çalışırken ve yurt dışındaki yarışmalarda dereceye giren, ihracat potansiyeli yüksek kalitede şaraplar üretilmeye başlanmışken yeni bir darbe de ÖTV'den geldi. Hele ki son zamla ÖTV %30 daha artırıldı.
Bu da yetmedi, üreticiye imha edici darbeyi "tanıtım yasakları" vurdu. Düşünün, bir mal üretiyorsunuz, en yüksek vergiyi de ödüyorsunuz ancak tanıtımını yapamadan satışını yapmayı bekliyorsunuz. Şarapta olmazsa olmaz olan tadım yaptıramıyorsunuz, tüketiciye "sen al bunu ne çıkarsa bahtına" diyorsunuz, WEB sitelerinden satış yapamıyorsunuz. Sonuç ne? Butik şarapçılık için onca yatırım yapan üreticimiz artık bu işin yapılamayacağı kanaatinde.
Bu da zaten bazılarının arzusu… Sağ olsunlar şarapçılığı bitiren bu kararları bizim sağlığımız için vermişler. Konunun uzmanları, Fransa da sadece bir köy kooperatifinin ürettiği şarabı bütün ülkemiz genelinde ancak üretebildiğimizi söylüyor. Fransa'da kişi başına düşen şarap tüketimi 60 litreden fazlayken bizde bir litreden daha az. Demek ki, Fransızların sağlıkları gerçekten tehlikede…
DİĞER ÜLKELER VE BİZ
Bazı ülkelerde, şarap üretimine uygun olmayan yerlerde bile şarap üretilmekte ve bu sayede kırsal kesim kalkınmaktadır. Örneğin Yunan adalarından biri olan 90 km2'lik Santorini adasında su neredeyse yoktur. Ancak, bırakın ÖTV gibi vergilerle köstek olunmayı, devletten aldığı teşvikle motive olan üretici, asmaları fotoğrafta görüldüğü gibi yere yatırmak suretiyle toprağın neminden faydalanıp, susuzluğa rağmen kaliteli şarap üretebilmeyi başarmaktadır. Bu ufacık alanda, yılda 900.000 şişe şarap üretilmekte ve adanın ismiyle marka olmuş bir şarabın şişesi 50 dolara satılabilmektedir.
Bağ alanlarımızın genişlik açısından Fransa'ya benzer olmasına rağmen, ürettiğimiz üzümün yaklaşık yüzde 2'si, Fransa'nın ürettiği üzümün ise yüzde 70'i şarap için kullanılıyor. Neden Fransa şaraplık üzüme bu kadar meraklı? Çünkü sofralık üzümle şaraplık üzümün arasında katma değer bakımından dağlar kadar fark var. Sofralık üzümün satış fiyatı bir dolarsa, orta kalitede bir şarabınki 40 dolar olabiliyor. Şüphesiz kaliteye göre bu fiyatlar ve kar oranı daha da yükseliyor.
Tarımda bizi karsız ürün deseniyle yıllardır oyalayan ve kırsal kalkınmanın önüne geçip tarımı neoliberal politikalara teslim eden zihniyet burada da kendini gösteriyor ve ülke ekonomisine büyük katkı sağlayacak bir sektörün önüne ket vuruluyor.
Şarabın MÖ. 4000 yılında Anadolu'dan çıktığı, mitolojiye göre şarap tanrıçasının bu bölgelerde gezindiği, hatta heykelinin Şarköy'de bulunduğu, yani binlerce yıldır bu topraklarda şarap üretildiği, onca üretici bağcılığı terk etmesine rağmen halen bağ alanları bakımından dünyanın üst sıralarında olduğumuz ve bazı bölgelerimizin dünyanın en iyi şaraplarının üretilmesine uygun koşullara sahip olduğu düşünülürse kendi ayağımızla bu servetimizi terk etmenin izahını yapmak mümkün değildir.
Bizim de, istendiği taktirde çok daha mükemmel şarapları üretecek imkana ve bilgi birikimine sahip üreticimiz bulunmaktadır. Aldıkları uluslararası ödüller de bunun en iyi ispatıdır.
OSMANLI, GÜNÜMÜZDEKİNDEN DÖRT KAT FAZLA ŞARAP ÜRETİMİNİ BAŞARMIŞTI
Yıllara göre değişmekle beraber yıllık şarap üretimimiz 100 milyon litreyi bile bulmazken 1900'lü yılların başında Osmanlı'da üretilen şarap üretimi 340 milyon litreye ulaşmıştı. Evet, Osmanlı'da üretimin bu kadar yükselmesinin nedeni Avrupa'daki bağlarda filoksera hastalığının ortaya çıkması ve bağların kullanılamaz hale gelmesi olabilir. Ancak günümüzde de mevcut üretimi misliyle artırabilecek pek çok imkan bulunmaktadır.
ŞARABIN DİĞER KATKISI DA TURİZME
Rusya ile yaşanan kriz turizmde çeşitlilik gerektiğini bir kez daha göstermiştir. Böylesine krizler bir yana, artık küresel iklim değişikliği nedeniyle güneş turizmi nerdeyse her yerde gelişiyor. Hatta önümüzdeki on yıllar içinde aşırı sıcaklar ve çölleşmenin turistleri güneydeki illerimizden kaçıracağı da ortada. Bu nedenle turizmde değişik alternatifleri düşünmek zorundayız.
Örneğin tüm dünyada gurme turizmi ve özellikle enoturizm (şarap turizmi) hızla gelişiyor. Çünkü zengin turistler bağ rotalarında gezip şarap tatmayı çok seviyorlar. Bu turistlerin dünyadaki sayılarının bir milyonu aştığı, günlük ortalama harcamasının kişi başına 100 Euro olduğu ve bu paranın dörtte üçünün yeme ve içmeye gittiği söyleniyor. Turist, yediği yemeğin yanında da mutlaka bölgesel şarapları da tatmak istiyor. Bizler bu turisti çekebilmek için şarap potansiyelimizi mutlaka değerlendirmek zorundayız.
SONUÇ:
Kısacası her yönüyle önem taşıyan bu sektörün gelişmesi için devletin kösteğine değil, desteğine ihtiyaç vardır. Bırakın üreticinin tanıtım yapmasını yasaklamayı, İtalya'nın Toskana, Fransa'nın Bordo veya ABD'nin Kaliforniya Napa vadisindeki gibi bölgelerin devlet desteğiyle oluşturulması ve tanıtımının yapılması hem turizmi hem tarımı destekleyen önemli bir adım olacaktır.
Netice sağlığa zararlı olan şarap değil, tarımı da, sağlığı da neoliberal politikalara teslim etmiş, sağdan ya da soldan fark etmez her türlü zihniyettir.
Prof. Dr. Tamer Dodurka
Kaynak:Odatv.com
a45UyF587661-160915142802 Oraj Poyraz At Openmail oraj.poyraz@openmail.cc
2016/09/15 17:20 2 65 islamvebilim@googlegroups.com
Insan mi paraya bagli, para mi insana bagli? Bu, insana bagli.
Ozdemir Asaf
Maide Suresi 33.Ayet:
Allah ve Resulune karsi savasanlarin ve yeryuzunde (hak) duzeni bozmaya calisanlarin cezasi ancak ya (acimadan) oldurulmeleri, ya asilmalari, yahut el ve ayaklarinin caprazlama kesilmesi, yahut da bulunduklari yerden surulmeleridir.
Bu onlarin dunyadaki rusvayligidir.
Onlar icin ahirette de buyuk azap vardir. ***
Kur an-i Kerim in bazi ayetlerine iliskin mazeretler:
1- Bu ayetler yanlis tercume edilmis!
2- Bu ayetler yanlis anlasilmaya musait yani herkes anlayamaz!
3- Bu ayetler zaman asimina ugradi yani bugun gecersiz!
4- Bu ayetler cag disi yani Islam da reform yapilmasi lazim!
5- Bu ayetlere iman etmek imkansiz ama yine de ben bir muslumanim!
Mazeretlerin Cevaplari:
1- Diyanet Vakfi Meali ni, konularinda uzman Ilahiyatci Heyet hazirladi. En cok itibar edilen meal. Heyetteki herkesin yanlis tercume yapmasi imkansiz. Hal boyle iken bu mazeret gecersizdir.
2- Kur an-i Kerim i herkesin anlayabilecegine dair ayetler var* ve zaten bu sebeple indirilmis . Tersi ise adaletsizlik olur cunku herkesin anlayamayacagi ve yanlis anlasilmaya musait bir kutsal kitap gondermek Allah a yakismaz. Bir sakinca da sudur; Muslumanlara siz Kur an i anlamazsiniz, sadece biz anlariz diyen ruhban sinifi olusur ki Islam da ruhbanlik haramdir. Hal boyle iken bu mazeret gecersizdir.
3- Kur an in, kiyamete kadar , cihansumul(evrensel) yani her zaman ve her yerde hukmunun gecerli olduguna inanmak farzdir. Hal boyle iken bu mazeret gecersizdir.
4- Allah 21. yuzyilin hayat sartlarini ve yasam bicimini ezelden beri bildigine gore Allah in bu durumu hesaba katmadigi ni iddia etmek Allah a karsi cok buyuk bir iftiradir. Hal boyle iken bu mazeret gecersizdir.
5- Bu ayetlere iman etmeyenin adi Musluman degil Kafir dir.** Hal boyle iken bu mazeret gecersizdir.
*Bakiniz: Nahl Suresi 89. Ayet, Enam Suresi 38. Ayet, Maide Suresi 15. Ayet, Hac Suresi 16. Ayet.
**Bakiniz: Bakara Suresi 85. Ayet ve Maide Suresi 44. Ayet.
***Maide Suresi 33. Ayet in Sebeb-i Nuzul u (Inis Sebebi) : {Kaynak: Kutub-u Sitte; Buhari, Muslim, Tirmizi, Ebu Davud, Ibn-i Mace, Nesai.}
Bir bedevi kabilesi Yesrib e (Medine ye) goc ettiler, hava degisiminden hasta oldular, Resulullah a basvurdular, O da Beyt-ul Mal in develerinin sidiklerini ve sutlerini icmelerini tavsiye etti, adamlar develeri caldilar, Resulullah yakalatti, gozlerini oydurdu, Maide Suresi 33. Ayetin emrettigi gibi ellerini ve ayaklarini caprazlama kestirdi, ardindan cole atmalarini emretti, adamlar su su diye inleyerek taslari yaladilar ve bu sekilde kan kaybindan olduler.
Din dedigi sey, bilinmeyen inanc dizgelerine ve gizle kari$ik emellere kor bagliliktan baska birsey degildir.
Tarih bize ogretir ki, butun dinler, milletlerin cehaletlerinin yardimiyla, utanmaksizin Tanri tarafindan gonderildigini soyleyen adamlar tarafindan tesis olunmustur.
Tum donemlerde toplumun kutsallastirdigi bos dusuncelerden tehlikesizce siyrilmak imkansizdir
ATATURK, 1931, Lise icin yazdigi Medeni Bilgiler kitabi
Grup eposta komutlari ve adresleri | : | |
Gruba mesaj gondermek icin | : | ozgur_gundem@yahoogroups.com |
Gruba uye olmak icin | : | ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com |
Gruptan ayrilmak icin | : | ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com |
Grup kurucusuna yazmak icin | : | ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com |
Grup Sayfamiz | : | http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/ |
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz | : | http://orajpoyraz.blogspot.com/ |
BitCoin URL: 16496HKpgEEpx1d6t688HiXXdJP5jdA9xo | LiteCoin URL: LTtsCJ2mLUXLLs8v5US8w5zQeq66eakPtU |
NameCoin URL : N7wbJyxqoueznDHu9tnu56y1V7B9P1Phs4
FeatherCoin URL : 6rHGzeMefFvzqmBM5VNqmUziCxtga4wpDs
TerraCoin URL : 1GQFs8GpaTXxoeTAsGmo56WNfYSZRy2mBD
PeerCoin URL : PMeBpz6X9RRLQxdFs5Jws5JwFec3Mzen8q6Twg
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder