İsrail'in "Süper Denizaltı"larını üreten şirketin ortağı kim çıktı
İsrail gazetesi Yediyot Ahronot, İsrail'in "süper denizaltı"larını da üreten Thyssen Krupp adlı Alman sanayi devinin bir ortağının da İran olması, İsrail'de tartışma konusu oldu.
04.12.2016 10:06:
İsrail gazetesi Yediyot Ahronot, İsrail'in "süper denizaltı"larını da üreten Thyssen Krupp Alman sanayi devinin İran'a milyonlar kazandırdığını belirtti. Şirkette İran'ın yüzde 5 ortaklığının bulunması da İsrail'de tartışma konusu oldu.
Söz konusu şirketin hisse senetlerinin İranlı yatırım şirketinin sahipliğinde olduğunu hatırlatan Yediyot Ahronot, "Ayetullahların ülkesi" olan İran'ın bu kurumdaki hisseleri nedeniyle yüz milyonlarca şekel kazandığını belirtti.
Hatta ABD'nin bir dönem, Thyssen Krupp şirketini, bu hisseler nedeniyle ambargo kara listesine sokmakla tehdit ettiği de bildirildi.
Yediyot Ahronot gazetesi yazarı Yossi Yeoshua tarafından ortaya çıkarılan ve İsrail Savunma Kuvvetleri'ne "Süper Denizaltı" üretip satan Thyssen Krupp Alman sanayi devinin, yüzde 5'lik hissesinin İran'a ait olduğu ortaya çıktı. Yazara göre İran, bu hisselerden yüz milyonlarca şekel kazandı.
Habere göre sadece 2006 yılında İran devlet yatırım ortaklığının söz konusu Alman kurumundan aldığı kar payı 18.5 milyon Euro olarak tespit edildi. Bunu ortaya çıkaran Haaretz gazetesi yazarı Gili Kohen, iddiasını Thyssen Krupp şirketinin yayınlanmış olduğu son 10 yıllık dönem bilançolarına dayandırdı.
Thyssen Krupp'a ortak olan İran Devlet Yatırım Ortaklığının adı İFIC olarak biliniyor. Thyssen Krupp, 2006'dan beri ortaklarına 2 milyar Euro ödeme yaptı. Daha öncesinde de hisse sahiplerine yılda 600 milyon euro ödemeyi gerekleştirmekteydi. Son iki yılda bu ödeme yılda 85 milyon euroya kadar indirildi.
Şirketin İranlı ortağı İFIC, 2011 yılındaki yayınında Thyssen Krupp şirketinin yüzde 4.5 hissesine sahip olduğu beyan etmişti. The Business Year dergisine bir röportaj veren İran'ın Yurtdışı finans operasyonları şirketinin başında bulunan Dr. Ferhad Zargari de İran şirketi İFİC'in Thyssen Krupp şirketinde hisseleri olduğunu açıklamış, ancak hisse oranı hakkında bilgi vermemişti.
İFİC'in İran'ın dış yatırımlarını yönlendiren ve dış dünya ile ilişkileri güçlendirme konusunda oldukça büyük bir sorumluluk yüklendiği görülüyor. Bu ilişkilerin temelinde de ekonomik ve mali ilişkiler mevcut.
Kurumun web sitesini detaylı incelemek isteyenler "http://www.ific.org.ir/en" adresine göz atabilir.
İFİC'in 5 kıtada 22 ülkede yatırımı bulunuyor. British Petrole um, Thyssen Krupp, Adidas, ve başka önemli markalarda yatırımları var. Zargari Araştırma Merkezi'nin bir kaç ay önce hazırladığı "2016 yılı İran dış yatırımları" araştırmasında da bu yatırımlara dikkat çekildi. Kurumun başında olan Zargari, 2016 yılında yapılan dış yatırımların büyüklüğüne dikkat çektikten sonra, İFİC'in 2017 yılındaki yatırım bütçesinin 1.5 milyar dolar olduğunu söyledi. İFİC kurumunun web sitesine bakıldığında, bu yatırımın yüzde 57'sinin Avrupa'da gerçekleştirildiği görülüyor.
AMERİKAN TEHDİDİ VE KARA LİSTE
İran'ın Thyssen Krupp ilişkisi tarihseldir ve oldukça ilginçtir. İran şirketi Thyssen Krupp şirketine 1974 yılında yatırım yapmaya başladı. Başlangıçta bir milyar "mark"tan fazla bir para yatırdı. (Yaklaşık 400 milyon dolar).1977 yılında da oldukça büyük bir ek yatırım gerçekleştirdi. O dönemde grup ekonomik bir kriz içindeydi. Bu yatırımları sonucunda 70'li yılların sonunda İran, şirketin yüzde 24.9'unu elinde tutmaktaydı. O yıllarda Thyssen Krupp henüz İsrail için denizaltı üretmiyordu. Daha çok çelik sanayinde, otomotiv ve asansör sektöründeydi. 2005 yılında da TKMS şirketi gruba katıldı. (Thyssen Krupp Marine Systems)
(Konunun detayı "https://www.thyssenkrupp-marinesystems.com/de/" adresinden incelenebilir.)
2000'li yılların başında İran Ekonomi Bakanı Yardımcısı Muhammed Mahdi, şirketin yönetim kurulunda oturmaktaydı. 2003 yılında İran, ABD Başkanı Bush tarafından "Kötülüklerin merkezi" olarak adlandırılınca, şirketi kara listeye almakla tehdit etti ve Thyssen Krupp ile yeni anlaşmalar imzalanmayabileceğini açıkça ilan etti. Bu tehdit üzerine İran'ın şirketteki ilişkisinin kısıtlanması ve payının küçültülmesi kararlaştırıldı. Bu dönemde İran şirketin yüzde 7.8'ini elinde bulunduruyordu. Bu da, şirket içindeki en büyük 3. ortak olmasına yetiyordu.
Aynı dönemde Thyssen Krupp Amerikan tehdidini bertaraf edebilmek için şirketin 17 milyonluk hisselerini İran'dan almak zorunda kaldı ve böylece İran'ın hisselerinin oranı yüzde 5'e düşürüldü. Tabii bu geri alım Thyssen Krupp'a pahalıya mal olmuştu. İranlılar hisselerini neredeyse iki misline satmışlardı. (yaklaşık 400 milyon euroya anlaşıldı) Devir sonunda İran şirketinin payı yüzde 4.5'e düştü ve Muhammad Mahdi de yönetim kurulundan çıkmak zorunda kaldı.
Thyssen Krupp şirketinin İran İslam Cumhuriyeti'ndeki yatırımı, toplam gelirinin (54.4 milyar dolar) sadece yüzde 0.5'i kadardır. 6 yıl kadar önce İran'a uygulanan yaptırımlar nedeniyle İran ile olan anlaşmaları dondurduğunu ilan etmek zorunda kalmıştı. Almanya'nın en büyük demir çelik üreticisi olan Thyssen Krupp, kendilerinden önce bunu yapan diğer Alman üreticilerinin konvoyuna katılmıştı Siemens ve sigorta şirketi Allianze gibi ki birçok sanayi şirketi, hatta beton tesisleri projeleri de bu yaptırımlar yüzünden akim kalmıştı.
Thyssen Krupp şirketinin adı, haftalarda Almanya'nın İsrail'e sattığı "Süper Denizaltılar" nedeniyle yeniden İsrail basınında dillendirilmeye başlandı.
Akıllara takılan soru; bu şirketlerdeki İran bağlantısı nedeniyle, denizaltı teknolojisinin bilgilerinin İran'ın eline geçip geçmediği...
Çünkü denialtıların üreticisi, Thyssen Krupp grubuna bağlı olan HDW şirketi.
(Web sitesi: https://www.thyssenkrupp-marinesystems.com/en/hdw-class-214.html)
İsrail parlamentosu Knesset Başkan Yardımcısı Yoel Hasson (Siyonist Cephe milletvekili) satıcı firmadaki İran ilişkisinin "endişe verici" olduğunu belirterek İsrail'e alınan bu denizaltıların sırlarının İran'a deşifre edilmiş olma ihtimalinin bile rahatsız edici olduğunu belirtti.
"Böylesi bir İran ilişkisi bilinerek bu denizaltılar ticari menfaatler nedeni ile alınmışsa bu İsrail güvenliğini tehlikeye atmak demektir." diyen Hasson, "Devlet Kontrolörü"nün bu olayı, Savunma Bakanlığı ile birlikte soruşturması gerektiğini ifade etti.
Kaynak: http://www.ynet.co.il/articles/0,7340,L-4887536,00.html
Çeviri:Rafael Sadi
Odatv.com
a45UyF587661-161204235223 Oraj Poyraz At Alpinaasia oraj_poyraz@alpinaasia.com
2016/12/05 00:20 2 65 alelma@yahoogroups.com
Babana saygili ol ki, oglun da sana saygili olsun.
Hz.Ali
Kuva-i milliyeciler kudurmus haydutlardir.
Medrese Hocalari Dernegi (Cemiyet-i Muderressin)
Din ...
temel olarak korkuya dayanir ... bilinmeye karsi duyulan korku, yenilgi korkusu, olum korkusu.
Korku her acimasizligin anasidir ve o yuzden acimasizlik ve dinin el ele gitmesine sasilmamali.
Benim din hakkindaki gorusum Lucretius la ayni.
Onu korkudan dogan bir hastalik ve insan irkina buyuk bir mutsuzluk kaynagi olarak goruyorum.
Bertrand Russell
Grup eposta komutlari ve adresleri | : | |
Gruba mesaj gondermek icin | : | ozgur_gundem@yahoogroups.com |
Gruba uye olmak icin | : | ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com |
Gruptan ayrilmak icin | : | ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com |
Grup kurucusuna yazmak icin | : | ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com |
Grup Sayfamiz | : | http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/ |
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz | : | http://orajpoyraz.blogspot.com/ |
BitCoin URL: 16496HKpgEEpx1d6t688HiXXdJP5jdA9xo | LiteCoin URL: LTtsCJ2mLUXLLs8v5US8w5zQeq66eakPtU |
NameCoin URL : N7wbJyxqoueznDHu9tnu56y1V7B9P1Phs4
FeatherCoin URL : 6rHGzeMefFvzqmBM5VNqmUziCxtga4wpDs
TerraCoin URL : 1GQFs8GpaTXxoeTAsGmo56WNfYSZRy2mBD
PeerCoin URL : PMeBpz6X9RRLQxdFs5Jws5JwFec3Mzen8q6Twg
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder