ARSLAN BULUT : BÜYÜK OYUNU BOZMAK İÇİN NE YAPMALI?
arslanbulut@yenicaggazetesi.com.tr
09 Eylül 2017
The Independent gazetesinin Orta Doğu muhabiri Robert Fisk, "Batı inanmakta zorlanabilir ama Suriye savaşı bitiyor gibi görünüyor ve kazanan da Esad" dedi ve ekledi: "Hepimiz Donald Trump ile Kim Jong-un'un üçüncü dünya savaşını çıkarmasını beklerken, Orta Doğu'nun askeri haritasının önemli ölçüde ve kanlı bir biçimde değiştiğini fark etmedik..."
Haritanın değiştiğini kim fark etmedi acaba? İngiltere kamuoyu mu, dünya mı?
***
Orta Doğu'da Irak, Suriye ve Yemen'in iç haritası fiilen değiştirilmiş durumda. 25 Eylül'deki referandum yapılırsa, Irak haritasının hukuken de değiştirilmesi için önemli bir adım atılmış olacak.
Suriye'nin kuzeyindeki haritanın değişmesi için de önce IŞİD ile bölgeyi karıştıran ABD, şimdi de PKK/PYD'yi silâhlandırarak sonuca ulaşmaya çalışıyor.
2015 yılında William Engdahl, "IŞİD, bir CIA/NATO projesidir. IŞİD militanları, 2012'de Ürdün'ün Safavi kentindeki bir CIA-Özel Kuvvetler eğitim kampında eğitilmeye başlandı. Bu kamp, Amerikalı, Türk ve Ürdünlü istihbaratçılarca yönetiliyor. Kampın finansmanını ise Suudi Arabistan ve Katar üstleniyor" diye yazmıştı.
O sıralarda Türkiye'nin 25'inci Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, Sözcü'den Özlem Gürses'e konuşmuş ve IŞİD'in Amerikalılar tarafından kuruluş sürecini anlattıktan sonra Lozan Konferansı'nda, Azınlıklar Alt Komisyonu'na getirilen bir teklifi hatırlatmıştı:
"Teklifi getiren kim? Amerika! Teklif şu: 'Ermeniler için ulusal yurt olarak bir toprak parçası bulalım, bu bölgeyi tanımlayalım ve bu bölgeye saldırı ve sızmalara karşı bir koruma düzeneği kuralım.' Bunun için de Suriye'nin kuzeyini öneriyorlar ve 'Böylece Türkiye ve Suriye arasında tarafsız bir bölge kurulmuş olur. Bu toprak parçasının denize kolay bir çıkış yolu da vardır' diyorlar! Peki, o halde, 6 Ocak 1923'te Ermeniler için düşünülen şey, bugün başka birisi için mi düşünülüyor?"
***
O başka birilerinin kim olduğu anlaşıldı ama iş işten geçmek üzere. Dolayısıyla, Türkiye'nin "martının kuyruğu suya değdi mi değmedi mi?" gibi tartışmalar yapmak yerine Suriye'nin kuzeyine odaklanması gerekiyor!
Esasen, ABD, İngiltere ve İsrail; 2003 yılında, Time dergisinde yayınlanan haritadaki sarı bölgeyi yani Türkiye, İran, Irak, Suudi Arabistan, Yemen, Kuveyt ve diğer Körfez ülkeleri ile Ürdün, Suriye ve Irak'ı tamamen ele geçirmek istiyor.
Birinci aşamadaki hedef, Kürt bölgesi diye adlandırılan bölgede yeni bir devlet oluşturmak, Irak'ın başına Yahudi asıllı birini getirmek, böylece, vaat edilmiş toprakları birleştirmektir.
İkinci aşamadaki hedef, sarı bölgede ABD, İngiltere ve İsrail beyinli bir Ortadoğu Birleşik Devletleri kurmaktır.
Türkiye'ye "Yeni Osmanlı" diye yutturdukları proje işte budur!
İsrail, Tevrat'ta vaat edilmiş topraklar olarak geçen "Nil'den Fırat'a kadar" uzanan bölgeyi ele geçirmek ve 25-30 milyona varan bütün dünya Yahudilerini buraya nakletmek istiyor.
İsrail, Kuzey Irak'ta Türkmen-Kürt bölgesini ve Suriye'nin kuzeyini, "Orta İsrail" sayıyor. Onlara göre "Kuzey İsrail", Türkiye'nin Güneydoğusu'dur!
***
"Büyük İsrail" projesinin gerçekleşebilmesi için önce Türkiye'nin da dahil edildiği bir büyük savaş gerçekleştirilmeliydi ki ortalık karışsın, barış masasına oturulduğunda, haritalar yeniden çizilebilsin. IŞİD işte o kaosu başlatmak için tasarlandı!
Türkiye El Bab harekâtı ile bu projeye bir darbe vurmuş görünüyor ama bu yeterli olmadı. Tek çözüm Suriye ile iş birliği yaparak, bu büyük oyunu bozmaktır.
Kaynak: Büyük oyunu bozmak için ne yapmalı? - Arslan BULUT
http://www.yenicaggazetesi.com.tr/buyuk-oyunu-bozmak-icin-ne-yapmali-44150yy.htm
a45UyF587661-170909014530 Oraj Poyraz oraj.poyraz@openmail.cc
2017/09/09 04:30 2 65 alelma@yahoogroups.com
Her aliskanlik elimizi daha becerikli,aklimizi ise daha beceriksiz hale sokar.
Friedrich Nietzsche - Aforizmalardan
Kim bu Ravendi?
Ibn el- Ravendi etkileyici bir Tanritanimaz eserler kulliyatinin yani sira bircok eser kaleme alan Irakli ilahiyatci ve filozof. Dunya nin ebediyetini savunmus, ve Bilge bir Tanri kavramina, Kur an a, Peygamber Muhammed e, tum Peygamberlere, mucizelere, tapinanlara ve ibadet takintisina karsi cikmistir. 11. yuzyilda kendisinden o kadar nefret edilmisti ki kendisine ait el yazmalari bulmak zorlasmistir ve kitaplarindan parcalar yalnizca muhaliflerinin eserlerinde mevcuttur. Bilinen en unlu kitabi Kitab ez-Zumrud (Zumrud Kitabi) kendisi ile akil hocasi (Muhammed el-Varrak) arasinda yapilan tartisma biciminde yazilmistir. Tartismanin sonunda mucize ve peygamberlik karsiti goruslerin gecerliligi ispat edilmistir. Etkisi yuzyillar suren ve Farabi, Gazzali gibi bircok bilginin tartisma konusu yaptigi fikirleri soyle siralanabilir:
1. Tanri insanlara dogru ve yanlis uzerine yargida bulunabilecekleri akli bagisladi. Eger peygamberlerin iddialari insanin yargisini destekliyorsa, peygamberler gereksizdir (fazlaliktir). Eger onlarin iddialari aklin yargilarina aykiri ise, onlari dinlememeliyiz.
2. Insanlar gokyuzunu dikkatle gozleyerek gokbilimini gelistirdiler. Nasil gozleyeceklerini ogretecek peygamberlere ihtiyac duymadilar. Ne de lavtayi nasil yapacaklarini ogretecek peygamberlere ihtiyac duydular. Insanlarin vahiy olmadan koyunun bagirsaginin kurutulup bir tahta parcasina gerildiginde, bunun hos sesler cikarabildigini ogrenemeyeceklerini varsaymak abestir. Butun bu yetenekler dogustan gelen insan akliyla, calismayla, gozlemle ve deneme-yanilma yoluyla kazanilmistir.
3. Peygamber Muhammed olaganustu bir soz ustasi oldugu icin ya da diger Araplar Muhammed le savasmak adina siir yazmak icin cok mesgul olduklarindan ya da Araplar egitimsiz insanlar olduklarindan Kuran Araplarin diger kitaplarindan daha guzel olabilir. Kuran her hal ve karda o kadar da etkileyici degildir cunku celiskili ve abes seylerden soz etmektedir ve ozellikle de gayrimuslimler icin etkileyici degildir.
5. Musa ve Isa, elbette, Muhammed in gelecegini onceden bildirmislerdi (gelecegine dair ondeyide bulunmuslardi) - herhangi bir astrolog (medyum) ondeyide bulunabilir. Ayni sekilde, Muhammed in bazi olaylari onceden bildirmesi, onun peygamber oldugunu ispatlamaz: Basarili bir tahminde bulunmus olabilir, fakat bu onun gelecege dair gercek bir bilgisi oldugu anlamina gelmez. Dahasi gecmiste olmus olaylari nakletmesi de onun peygamberligini ispatlamaz (cunku Incil de gecenler olaylar hakkinda okumus olabilir) ve eger okur-yazar degilse, pekala Incil ona okunmus da olabilir.
6. Meleklerin Muhammed in yardimina kostuguna dair aktarilanlar mantikli degildir, cunku bu aktarilanlar peygamberin dusmanlarindan sadece 70 tanesini oldurebilen Bedir meleklerinin gucsuzlugunu gosterir. Ve eger melekler Bedir de Muhammed e yardim etmek istediyseler, Uhud da yardimlarina cok ihtiyac varken neredeydiler?
7. (Cesitli dinlerin Peygamberleri) aldatilmamistir ya da yaniltilmamistir; onlar etkin bir bicimde kandirmaktadirlar, hilelerle ve el cabuklugu ile dinleyenlerini aldatmislardir. Ayni zamanda garip ve az bilinen dogal olaylari takipcilerini kandirmak icin kullanmislardir - miknatislar gibi ama daha az unlu olanlarini.
8. Kullarini hasta eden bir Tanri kullarina bilgece davranan biri gibi ya da onlari gozeten biri olarak ya da onlari esirgeyen, bagislayan biri gibi gorulemez. Kullarina fakirligi ve sefilligi reva goren biri icin de aynisi gecerlidir. Ayni zamanda kendisine karsi itaat etmeyecegini bildigi birisinden itaat etmesini beklemek de bilgece degildir. Ve sadakatsiz olani ve itaat etmeyeni sonsuz atesle cezalandiran birisi bir aptaldir.
9. (Bir muhalifi olan el-Hayyat in Ibn el-Ravendi nin mucizeler ve Kur an uzerine yorumlari uzerine soyledikleri):
Kitap el- Zumrud adiyla bilinen kitapta, O (el- Ravendi) Peygamberlerin mucizelerinden, onlarin selametinden (Ibrahim in, Musa nin, Isa nin ve Muhammed in mucizeleri gibi, Allah onlara rahmet eylesin!) bahsetmistir. Bu mucizelerin gercekligini reddetmis; ve bunlarin hilebaz numaralar oldugunu, bunlari yapan insanlarin sihirbaz ve yalanci oldugunu; Kur an in Bilge olmayan bir varligin nutku oldugunu; ve Kur an in hatalar, celiskiler ve sacmaliklar icerdigini iddia etmistir. Bunlari Ozel olarak Muhammedilere (Muhammed in cemaati anlaminda) karsi baslikli bolumde ele almistir, Tanri onu kutsasin!
10. (Bir muhalifi olan el- Mueyyed in Ibn el- Ravendi nin Peygamberlerlik uzerine yorumlarina dair soyledikleri):
Ibn El Ravendi nin kaleme aldigi bir risale ile karsilastik. Buna Zumrut adini vermis ve Berahime ye adamistir. Risale Peygamberligin varliginin reddine dairdir. Bu risalede o (Ibn el- Ravendi) Peygamberligin varligini savunanlarca gelistirilmis argumanlari ve Peygamberligin varligini reddedenlerinkileri siralamistir.
Turan Paker : GIRIT ACILIMININ HIKAYESI
1 Nisan 2013 ·
Acilimin birinci asamasi:
Genel af cikarildi.
Rumlar, Mihail Korakas liderliginde ayaklandi.
Osmanli ordusu tam isyani bastiracakken devreye Ingiltere ve Fransa girdi.
Teklifleri suydu:
Girit Yunanlilara verilemezdi, ancak Osmanli da Girit Acilimi yapmaliydi.
Ilk sart, askeri harekat hemen durdurulmaliydi.
Silah birakacak isyancilar icin umumi af cikarilmaliydi.
Tanidik geliyor mu? Devam edelim:
Girit yoksuldu;
Ada halki iki yil vergiden muaf olmaliydi.
Padisahin atayacagi valinin biri Turk, digeri Rum iki yardimcisi olmaliydi.
Ayrica resmi yazismalarda Turkce zorunlulugu kaldirilmaliydi.
Osmanli acilimi kabul etti.
Turkler rahatladi; koy ve mezralarina dondu.
Muslumanlar, Bu acilim ne kadar guzelmis demeye basladi.
Acilimin ikinci asamasi:
Jandarma yeniden duzenlendi.
Osmanli 1878 de Ruslara yenilince, Girit te ayaklanma oldu.
Olan, koylerine donen acilim kurbani Turklere oldu;
Evleri, tarlalari yakildi; canlarindan oldular.
Osmanli ordusu yine isyancilarin pesine dustu.
Ve devreye yine Avrupalilar girdi.
Girite ozel imtiyazlar tanindi;
Yani yeni bir sozlesme / acilim yapildi.
25.10.1878 deki bu Halepa Sozlesmesi / Acilimi soyle olacakti:
Girit Valisi sadece Muslumanlardan secilmeyecekti,
Hristiyan da olacakti.
Vilayet genel meclisinde Rumlar (49/31) cogunlukta olacakti.
Hristiyan kaymakamlar Musluman kaymakamlardan sayica fazla olacakti.
Vilayet Meclisi ve mahkeme dili Rumca olacak;
Ancak resmi zabitlar ve dilekceler Rumca ve Turkce olabilecekti.
Ve en onemlisi asayisi saglayan jandarma, yerli halktan secilecekti.
Osmanli bu acilima da Evet dedi.
Yeter ki kardes kani dursun diyordu.
Diyeceksiniz ki Durdu mu? Hayir...
Acilimin ucuncu asamasi:
Avrupa ya mudahale hakki
En buyuk isyan 1896 da oldu.
Girit yaniyordu.
Ingiltere, Fransa, Italya, Almanya, Rusya asayis amaciyla
Savas gemilerini Girit e gonderdiler.
Ve Osmanliya yine, yeni bir sozlesme / acilim dayATILLAr.
Girit valisi kesinlikle Hristiyan olacakti.
Vali, adada kari$iklik cikmasi halinde Batidan silah ve asker yardimi isteyebilecekti.
Hemen genel af ilan edilecekti.
Memurlarin ucte biri Hiristiyan olacakti.
Avrupali hukukcular adli bir islahat reformu hazirlayacakti.
Osmanli bu acilima da boyun egdi.
Istanbul un Girit te acilim yapmaktan basi donmustu.
Elleri silahli Rumlar artik sehir merkezlerinde bile
Turkleri oldurmeye basladi.
Girit te oluk oluk Turk kani akiyordu.
Toplu katliamlar basladi.
Turk koyleri yakilip yikildi;
Turkler adadan kacis yolu ariyordu artik.
Hanya ve Resmoda altmis bin Musluman siginmaci kurtarilmayi bekliyordu.
Sonunda Osmanli, 18.4.1897 de Yunanistan a savas acti.
Beklendigi gibi bir ay gibi kisa surede Yunan ordusunu perisan etti.
Turk ordusu Atina ya girecekken,
Rus Cari II.Nikolay in istegi ve Ingiltere nin baskisiyla II. Abdulhamit Turk ordusunu durdurdu.
Osmanli, birakin bir avuc topragi,
Savas tazminati bile alamadi.
Aksine Girit teki nufuzunu kaybetti...
Acilimin dorduncu asamasi:
Otonom ilan edildi.
Diyeceksiniz ki, bu yenilgiden Girit teki Rumlar korkup sinmislerdir.
Ne gezer!
En aciklisi Girit te yasandi.
Turkler, Rumlari kesecek iddiasiyla Avrupalilar adaya asker cikardi.
Asayisi artik onlarin askeri saglayacakti!
Turk askerine gerek yoktu.
Osmanli askeri gidince Rumlar bir daha ayaklanmazdi!
Gulmeyiniz, ayni gerekceler gunumuzde Kibris icin de soyleniyor...
Turk askeri 1898 de Girit ten cekildi.
Ada otonom ilan edildi.
Avrupalilar, Rumlarin ve Turklerin can ve mal guvenliklerini garanti altina aldiktan sonra adadan ayrilacaklardi.
Girit e boylece baris gelecekti.
Harika!
Girit valisini secme hakki, buyuk devletlerin onaylamasi sartiyla Osmanli padisahina birakildi.
Sonunda Prens Otto Girit Valisi yapildi.
Kisa bir sure sonra dort devlet adadan cekildi.
Ve sonuc:
1910 da Girit Meclisi Yunanistan la birlesme karari aldi.
Girit onca acilima ragmen 1913 de
Osmanlinin elinden kus olup uctu, gitti!
Birileri acilimla kendilerinin rahat birakilacagini zannediyor.
Dunya haritasina bir bak Avrupali (ve bugunun Amerikalisi) girdigi hangi topraktakileri rahat birakmis!
Girdikleri her yerde iki seyi derhal yok etmislerdir:
Dil ve Din!
Tarih tekerrur degildir; tabi ders alanlara!
Grup eposta komutlari ve adresleri | : | |
Gruba mesaj gondermek icin | : | ozgur_gundem@yahoogroups.com |
Gruba uye olmak icin | : | ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com |
Gruptan ayrilmak icin | : | ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com |
Grup kurucusuna yazmak icin | : | ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com |
Grup Sayfamiz | : | http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/ |
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz | : | http://orajpoyraz.blogspot.com/ |
BitCoin URL: 16496HKpgEEpx1d6t688HiXXdJP5jdA9xo |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder