8 Eylül 2017 Cuma

Aydın TONGA : "İslam'ın altın çağı" dedikleri dönemde neler oldu neler



Aydın TONGA : "İslam'ın altın çağı" dedikleri dönemde neler oldu neler.

09.02.2017 23:52.


Başta üniversite hocaları olmak üzere öğretmenleri ve diğer emekçileri işinden, aşından eden; bir imzayla onlarca yıllık emeği sorgusuz sualsiz bir gecede diri diri mezara gömen ve adına nasıl oluyorsa kanun denen, "son fermanı" Prof. Dr. Korkut Boratav, şöyle yorumladı: "1948'de babamı, 1980'de beni, bugün de asistanımı üniversiteden attılar. Her dönem biraz daha gaddarlaşıyorlar. Şu anda yapılan 12 Eylül'den de diğerlerinden de daha kötüdür."

İktidarlar, eleştirel düşünceye, bilime ve muhalif olan yaklaşımlara karşı hep mesafeli durmuşlar, bir biçimde onları itibarsızlaştırmak için adeta fırsat kollamışlardır. Hele ki iktidar, bağnaz bir söylemi kabullenmişse bilim bu kez açıktan açığa gözden düşürülmüş ve başta felsefeciler olmak üzere bilim insanları adeta aforoz edilmiş, dahası şanslı olanlar ömürlerini sürgünde ya da yoklukta geçirirken çoğu düşünür de bu sonu idam sehpasında karşılaşmışlardır. Bu anlamda tıpkı diğer dinlere mensup kimselerin yaşadığı acı olaylar gibi Müslüman bilim insanlarının yaşadıkları da ibretliktir. Çünkü, bu kimseler Müslüman olmalarına rağmen sırf düşünceleri nedeniyle yine İslamcı iktidarlar tarafından cezalandırılmıştır. Sözünü ettiğimiz bilim insanlarının yaşadıklarına ve İslam dünyasındaki bilim karşıtlığına birazdan değineceğiz ama ona geçmeden önce bu süreçte ihraç edilenlerden bir ismin altını kalın harflerle çizmek istiyoruz. Bu kişinin adı Hüsnü Gençtürk. İhraç edilmeden önce Mamak belediyesinde memur çalışıyordu. 20 yıldan fazla bir süredir kamu hizmetinde bulunan Gençtürk'ün iki sakat çocuğu var. Yatağa bağlı yaşamak zorunda kalan Uğur 21 yaşında ve mamayla besleniyor. Epilepsi hastası. Yine Sibel'de epilepsi hastası ve ancak anne babasının yardımları ile yemek yiyebiliyor ve günlük ihtiyaçlarını karşılayabiliyor. Sibel'de henüz 17 yaşında. Diyeceğimiz evet bir olağan üstü hal var; bu hali sakat çocuklarının nafakasını bile kaybedenlerden, sadece sosyal medya paylaşımlarından dolayı işinden olanlardan ve onlarca yıllık mesleklerini bir gecede yitirenlerden biliyoruz.

FELSEFEYE OLAN DÜŞMANCA TUTUMU İLE BİLİNEN GAZALİ

Gelelim yukarıda ifade ettiğimiz o tarihe. Felsefe düşmanlığı ile başlayalım. 14.yüzyıl Arap Tefsir ve fıkıh bilginlerinden İbn Kayyim El-Cevziyye, felsefe ile ilgili bakın neler söylüyor: "Filozoflar ismi, bir insanın kullanımında peygamberlerin dininden çıkan ve kendince aklının gerektirdiği yoldan başkasına gitmeyen kimseler için kullanılan özel bir ismin hali olmuştur. Müteahhirin âlimlerinin (sonradan gelenler) örfünde ise Aristo'nun izinden gidenler özellikle de Meşşai ekolü için kullanılan bir isimdir. Bunlar İbn-i Sina tarafından yazılan eş-Şifa adlı kitabında ve Onun diğer eserlerinde bahsedilen yolun takipçileridir" (İbn-ül Kayyim el–Cevziyye 1358: 257) Görüldüğü üzere "filozof" bağnazlar için dinsiz manasına gelen bir isim halidir; düşmanlık o kadar diri ve büyüktür. Yine şu sözlerde Saçaklızade lakabı ile tanınan 17. ve 18. yüzyıl Osmanlı medrese âlimlerinden Muhammed bin Ebi Bekir el-Mer'aşi "Tertibu'l-Ulum'a aittir: "Onlar (filozoflar) şöyle demektedirler: "Allah Teâlâ sadece ilk aklı yaratmıştır. –Bu sözlerinden dolayı onlara lanet olsun- Onlar söz konusu akıllar nazariyesi ile puta tapanlardan daha ileri düzeyde müşriktirler. Zira puta tapanlar putların yaratıcı ve var edici olduğuna inanmıyorlardı; sadece onların Allah katında şefaatçi olacaklarına inanarak tapıyorlardı" Öte yandan Katip Çelebi'de felsefeye olan düşmanlığın sonuçlarını şöyle değerlendirir: "Anadolu fethedildikten sonra ilim pazarı çok verimli ve kârlı bir şekilde çalışıyordu. O çağlarda bir âlimin değeri şer'î ve felsefi ilimlerdeki bilgilerine göre idi. O zaman el-Cami beyne'l hikme ve'ş-şeria adı verilen felsefe ile dini bilgileri nefsinde toplayan ve birleştiren âlimler vardı. Çöküş dönemine girilince, ilim meltemi ve rüzgârı esmez oldu. Bazı müftülerin felsefe okunmasını yasaklamaları ve halkı Hidaye ve Ekmel okumaya yöneltmeleri ilmin gerilemesine yol açtı. Netice olarak ilim, şekle ait pek az kısmı müstesna tamamen yok olup gitti. Anadolu'da ilmin yok olup gitmesine bu gibi müftüler sebep olmuşlardı. İbn-i Haldun'un da işaret ettiği gibi, bir devletin çöküşünün alametlerinden biri de bu durumdur"

Felsefeye olan düşmanca tutumu ile bilinen Gazali'de bu noktada şu sözleri söylemekten çekinmez: "Benim onlara (filozoflara) karşı çıkmam, bir şeyi savunmak veya ispat etmek için olmayıp inkâr etmek ve onları dava etmek içindir. Çeşitli suçlamalarla onların inançlarını kesinkes çürütmektir. Bazan Mu'tezîle mezhebine göre onları suçlarım, bazan Kerramiye Mezhebine göre, bazan Vâkıfiye(duranlar) mezhebine göre, bütün mezhepleri birden onlara karşı kullanırım. Diğer mezhepler ayrıntıda bize aykırı olsalar da, dinin esaslarına dokunmamaktadırlar. Onlara karşı gösterişte bulunabilirim. Zira musibetler karşısında kinler kalkar, gider." Geçelim fikirlerinden ve duruşlarından dolayı cezaya uğrayan, sürgün edilen, öldürülen Müslüman bilim insanlarına.

MAİDE SURESİ 33. AYET GEREKÇE GÖSTERİLEREK KATLEDİLMİŞTİR

Başta mantık, psikoloji ve siyaset olmak üzere pek çok alanda yaptığı çalışmalarla yaşadığı döneme damgasını vuran 10.yüzyıl bilim insanlarından Farabi, tıpkı "Ihvan es-Safa" adlı felsefe topluluğu gibi Şii olduğu gerekçesiyle yer yer kovuşturmalara uğrar. Matematik, astronomi gibi alanlarda yürüttüğü çalışmalarla bilinen 9.yüzyılın önemli Müslüman bilim insanlarından Kindi'de soruşturmalara uğrayan isimlerden biridir. Soruşturma gerekçesi ise ne hırsızlık, yolsuzluk ne de cinayet ya da adli bir suçtur. Kindi, aklı merkeze alan ve "eleştirel düşünce" yönüyle öne çıkan "mutezile" mezhebine yakın durduğu için halife Mütevekkil tarafından baskı altında tutulmuştur. Buna karşılık kimi isimlere yönelik baskılar soruşturma ya da kovuşturmanın ötesine geçmiştir. Örneğin Hallacı Mansur ve Suhreverdi gibi düşün adamları, fikirlerinin karşılığını canlarıyla ödemişlerdir. Dahası bu bedeli öderken karşılarına dini hükümler çıkarılmıştır. Şöyle ki Hallac-ı Mansur, Abbasiler döneminde Halife Muktedir ve din uleması tarafından, Maide Suresi 33. ayet gerekçe gösterilerek katledilmiştir.

GAZNELİ TARAFINDAN ÖLDÜRÜLDÜ

Bugün Müslümanlar tarafından büyük bir övgüyle sahiplenilen ve daha çok tıp alanında yaptığı çalışmalarla tanınan İbn-i Sina da yaşadığı dönemde büyük sıkıntılar yaşamıştır. Üstelik O'na bu sıkıntıları çektiren isimlerden biri de Müslüman lider Gazneli Mahmut'tur. Öyle ki İbn'i Sina adı geçen ismin gazabından kurtulmak için arkadaşı Ebu Sehl el-Mesihi ile birlikte yaşadığı ülkeyi bile terk etmiş; bu kaçış esnasında matematik ve tıp alanındaki çalışmaları ile bilinen Ebu Sehl el-Mesihi susuzluktan ve açlıktan Harizm çölünde hayatını kaybetmiştir. Gazneli Mahmut'un tarihe bıraktığı tek kara leke bu da değildir. Örneğin Astromi alanında uzman olan Biruni'nin hocası Abdüssamed'te dinsiz olduğu ve Karmatiliği kabul ettiği gerekçesiyle Gazneli tarafından öldürülmüştür. Kimi kaynaklar Biruni'nin de benzer gerekçelerle Gazneli tarafından hapse attırıldığını yazar. Nihai olarak Matematikçi Harezmi ile İbnu Heysem (11.yy) ve psikoloji, biyoloji, tarih çalışmalarıyla adını duyuran Cahız da (9.yy) dönemin din adamları ve kadıları tarafından kafir ilan edilmiştir.

Bugün "İslam'ın Altın Çağı" olarak övgüyle sahiplenilen o dönemde işte bunlar yaşanmıştır. Bilim insanlarının başından baskı ve zulüm eksik olmamıştır. Üstelik bu baskıları "Müslümanlar" din adamları ve halifeler yapmıştır. Fakat şu var ki, bugün, övgüyle, saygıyla, hürmetle anılanlar ve dahi tarihe adını "İslam'ın Altın Çağı"nın düşünürleri olarak yazdıranlar da, yine yukarıda isimlerini andığımız kimseler olmuştur. Dahası, İslam dünyası, tarihinde bilim adına örnek bir dönemi gösterecekse bu yıllara sarılmaktadır. Diyeceğimiz o ki, dünya Gazneli Mahmut gibi despotların değil, İbn-i Sina, Biruni gibi bilim insanlarının çevresinde dönmektedir. Tıpkı dün olduğu gibi yarın da böyle olacaktır.

Aydın Tonga

Odatv.com

http://odatv.com/islamin-altin-cagi-dedikleri-donemde-neler-oldu-neler-0902171200.html


MAİDE Suresi 33. ayet

İnnemâ cezâûllezîne yuhâribûnallâhe ve resûlehu ve yes'avne fîl ardı fesâden en yukattelû ev yusallebû ev tukattaa eydîhim ve erculuhum min hılâfin ev yunfev minel ard(ardı), zâlike lehum hızyun fîd dunyâ ve lehum fîl âhırati azâbun azîm(azîmun).

1.

innemâ

: ancak

2.

cezâû

: ceza

3.

ellezîne yuhâribûne

: o harp edenler, savaşanlar

4.

allâhe ve resûle-hu

: Allâh (cc.) ve O'nun Resulu ile

5.

ve yes'avne fî el ardı

: ve yeryuzunde çalışırlar

6.

fesâden

: fesad - bozgun

7.

en yukattelû

: öldürülmeleri

8.

ev yusallebû

: veya asılmaları

9.

ev tukattaa eydî-him

: veya ellerinin kesilmesi

10.

ve erculu-hum

: ve ayaklarının

11.

min hılâfin

: çaprazdan

12.

ev yunfev

: veya sürülmeleri

13.

min el ardı

: o yerden

14.

zâlike lehum

: bu onların

15.

hızyun fî ed dunyâ

: dünyada bir rezillik

16.

ve lehum fî el âhırati

: ve onlar için âhirette vardır

17.

azâbun azîmun

: büyük azap


1 - İmam İskender Ali Mihr: Allah ve O'nun Resûl'ü ile harp edenlerin ve yeryüzünde fesat ve bozgunculuk çıkarmaya çalışanların cezası, ancak öldürülmeleri veya asılmaları ya da ellerinin ve ayaklarının çapraz kesilmesi veya bulundukları yerden sürülmeleridir. Bu onların dünyadaki rezilliğidir. Ve ahirette ise, onlara "büyük azap" vardır.

2 - Diyanet İşleri: Allah'a ve Resûlüne savaş açanların ve yeryüzünde bozgunculuk çıkarmaya çalışanların cezası; ancak öldürülmeleri, yahut asılmaları veya ellerinin ve ayaklarının çaprazlama kesilmesi, yahut o yerden sürülmeleridir. Bu cezalar onlar için dünyadaki bir rezilliktir. Ahirette de onlara büyük bir azap vardır.

3 - : Allah ve Rasul'üne karşı savaşanların ve yeryüzünde (hak) düzeni bozmaya çalışanların cezası ancak ya (acımadan) öldürülmeleri, ya asılmaları, yahut el ve ayaklarının çaprazlama kesilmeleri, yahut da bulundukları yerden sürülmeleridir. Onlar için ahirette de büyük azap vardır.

 
a45UyF587661-170210003236 Oraj Poyraz At 0raj.p0yraz@neomailbox.net 0raj.p0yraz@neomailbox.net
2017/09/08  12:25 2  65  alelma@yahoogroups.com


 

--

Payina dusenden memnun olan her kisi zengindir.

Gulumce Yildiz.. : Dunya Muminin Zindani !

Samimiyetle ALLAH diyen insan icin dunya zordur..
Basini orter ayiplanir..
En yakinindan en uzagina kadar..
Namaz kilar, yobaz olur..
Teblig yapar, hakarete ugrar.
Kuran okur, etrafindakiler rahatsiz olur..
Her sozunde ALLAHi anar, Kuran ile konusur..
her sey din degil sozu ile muhalefet olunur..
Her zaman yaziyorum, zor olacak ki ecir olsun..
Butun peygamberler Allah yolunda zorluk cekmislerdi, en buyuk zorlugu ceken de Efendimiz (as) di..
Gercekten de imtihan dunyasindayiz.
Siz dini yasiyorsaniz, dini yasamayan insanlar sizin imtihaniniz olur..
sabrettikce daha cok sabretmeyi ogrenirsiniz..
Bu yolda onunuze cikan her engel, size daha cok sevk verir.
Rabbimiz ayetinde buyuruyor:
Senden once de peygamberlerden hicbirini yollamadik ki onlar, yemek yememis, sokaklarda gezmemis olsunlar ve biz, sizin bir kisminizi, bir kisminizla denedik, bakalim dayanacak misiniz?
Ve Rabbin, her seyi gorur.
Furkan- 20
Resulullah Efendimiz (as):
Dunya muminin zindani, kafirin cennetidir 1 buyurmuslardir.
Katade bin Nu man (R.A.)dan rivayete gore Efendimiz:
Allah Cebrail i, bana gonderdigi suretlerin en guzelinde indirdi.
Cebrail soyle dedi: Ey Muhammed, yuce Allah sana selam soyluyor ve soyle buyuruyor:
Ben dunyaya dostlarim icin aci, bulanik, dar ve $ikintili olmasini vahyettim.
Ta ki, Bana kavusmayi ozlesinler.
Ben dunyayi dostlarim icin bir zindan, dusmanlarim icin de bir Cennet olarak yarattim 2
(1) Muslim, Zuhd: 1; Tirmizi, Zuhd: 16; Ibni Mace, Zuhd: 3; Musned, 2:197,323
(2) Suyuti, Camiussagir, 3:53, No:2723, (1484)
Dunya hayatinda cekilen her cile, sabir ile karsilanirsa..
Allah a yaklasma vesiledir..
Mumin ALlah a kavusma arzusunda oldugu icin dunya hayati zindan gibidir, bir an once ahirete gidip, Rabbinin cemaili ile mukafatlandirilmak ister..
ahirete nispet dunya muminin zindandir..
Yoksa mumin bu dunyada zahiren zindanda gorunse de ruhen cennetde gibi yasar..
Rabbinin ruhuna yasattigi guzellikler, kelimelerle tarif dahi edemez..
Inanmayanlar, yarin hesap verecegi bilincinde olmayanlar ise, ahiret gercegini bilmediklerinden..
gecici dunyayi kendilerine cennet yapmislardir..
Icimde kalmasin su ilaveyi de yapmak isterim :)
Acaba bugun samimi dindarlari ayiplayanlar, acaba yarin ahiretde onlarla birlikte olmaya olan ALLAH izin verir mi?
diye ben dusunmeden edemiyorum..

Gulumce Yildiz..
19-09-2014
***
Eee kardesim cok kolay o zaman.
Intihar edeceksin.
Izdirabini dindireceksin.
Bu da Mart kedisi gibi, hem bagiriyor, hem de ediyor(O.P.)

Din bir sacmalik.

Thomas Edison


Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/










BitCoin URL: 16496HKpgEEpx1d6t688HiXXdJP5jdA9xo






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder