Türkiye Cumhuriyeti Anayasası
A. MAHKEMELERİN BAĞIMSIZLIĞI
Madde 138 - Hakimler görevlerinde bağımsızdırlar; Anayasaya kanuna ve hukuka uygun olarak vicdani kanaatlerine göre hüküm verirler.
Hiçbir organ makam merci ve kişi yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hâkimlere emir ve talimat veremez; genelge gönderemez; tavsiye ve telkinde bulunamaz.
Görülmekte olan bir dâva hakkında Yasama Meclisinde yargı yetkisinin kullanılması ile ilgili soru sorulamaz görüşme yapılamaz veya herhangi bir beyanda bulunulamaz.
Yasama ve yürütme organları ile idare mahkeme kararlarına uymak zorundadır; bu organlar ve idare mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez.
B. HAKİMLİK VE SAVCILIK TEMİNATI
Madde 139 - Hakimler ve savcılar azlolunamazlar kendileri istemedikçe Anayasada gösterilen yaştan önce emekliye ayrılamaz; bir mahkemenin veya kadronun kaldırılması sebebiyle de olsa aylık ödenek ve diğer özlük haklarından yoksun kılınamaz.
Meslekten çıkarılmayı gerektiren bir suçtan dolayı hüküm giymiş olanlar görevini sağlık bakımından yerine getiremeyeceği kesin olarak anlaşılanlar veya meslekte kalmalarının uygun olmadığına karar verilenler hakkında kanundaki istisnalar saklıdı
Madde 153 – Anayasa Mahkemesinin kararları kesindir. İptal kararları gerekçesi yazılmadan açıklanamaz.
Anayasa Mahkemesi bir kanun veya kanun hükmünde kararnamenin tamamını veya bir hükmünü iptal ederken kanun koyucu gibi hareketle yeni bir uygulamaya yol açacak biçimde hüküm tesis edemez. (Bu cümle yasama ve yürütmenin yüksek yargıyı kadük hale getirme çabasının ürünüdür Haksız ve hukuksuzdur. Medeni ülkelerde yüksek yargı hukuk üretir, bu normaldir. Oraj POYRAZ)
Kanun kanun hükmünde kararname veya Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü ya da bunların hükümleri iptal kararlarının Resmi Gazetede yayımlandığı tarihte yürürlükten kalkar. Gereken hallerde Anayasa Mahkemesi iptal hükmünün yürürlüğe gireceği tarihi ayrıca kararlaştırabilir. Bu tarih kararın Resmi Gazetede yayımlandığı günden başlayarak bir yılı geçemez.
İptal kararının yürürlüğe girişinin ertelendiği durumlarda Türkiye Büyük Millet Meclisi iptal kararının ortaya çıkardığı hukuki boşluğu dolduracak kanun tasarı veya teklifini öncelikle görüşüp karara bağlar.
İptal kararları geriye yürümez. (Bu cümle de yasama ve yürütmenin yüksek yargıyı kadük hale getirme çabasının ürünüdür Haksız ve hukuksuzdur. Oraj POYRAZ)
Anayasa Mahkemesi kararları Resmi Gazetede hemen yayımlanır ve yasama yürütme ve yargı organlarını idare makamlarını gerçek ve tüzel kişileri bağlar.
Görülüyor ki, Bekir Bozdağ ve diğer hükumet üyeleri açıkça anayasa suçu işlemektedir.
Aslında önümüzdeki dönemde ülkenin neleri düzeltmesi, yeni anayasanın nasıl olması gerektiğinin ip uçlarını günümüz AKP hükumetleri bize bütün olumsuzlukları bir bir yaşatarak örneklemektedir.
- Bizim ihtiyacımız evrensel ölçülerde ve uygun hukuk üretme kabiliyeti sınırlanmamış olan gerçek bir yüksek hukuk denetimidir.
- Yine Anayasal Sistem içerisinde kurumsal olarak mali, idari denetim mekanizmalarının yasama ve yürütme aleyhine sıkılaştırılmasının gerektiğini AKP hükumetleri bize kanıtlamıştır.
- Ve en önemlisi yürütme ve yasamanın ayrılmasının ne şekilde sağlanabileceğine kafa yorulmasına ciddi şekilde ihtiyaç vardır.
Çünkü yasamanın denetleyemediği bir yürütme dizginlenemez bir güç halini almaktadır.
Ya da ülkenin siyasi eğilimlerini gerçekten eksiksiz şekilde temsil edebilen bir meclisin ne şekilde oluşturulabileceği çok önemlidir.
Önümüzdeki yıllarda siyasi istikrardan çok önemli olan şey demokrasinin ta kendisidir.
Demokrasi evcil bir akvaryum canlısı değildir.
Bir gerçekliktir, bir ihtiyaçtır, ve halk gerekirse koalisyonlarla kurumsal olarak yaşamayı öğrenmelidir.
Ülke bir daha asla tek adam, tek parti rejimlerinin kucağına düşmemelidir.
Yaşadığımız dönem bir istikrar dönemi değil, tam bir fetret dönemidir.
- Bir diğer önemle düşünülmesi gereken şey, ülke siyasetinin yerel, ulusal ve küresel oligarklar tarafından satın alınabilmesinin Anayasal sistem içerisinde kurumsal yapıların tesis edilmesiyle ne şekilde önlenebileceğinin çok iyi şekilde düşünülmesi gerekmektedir.
Bunun sağlanması için bunu en çok başarmış olan İskandinav tipi demokrasilerde olduğu gibi, siyasetin finansmanın anayasal sistem içerisinde kurumsal olarak muhasebeleştirilmesi, saydamlaştırılması ve oligarşinin siyaseti satın almasını engelleyecek anayasal sınırlayıcı tedbirlerin alınması, denetlenmesinin sağlanması gerekecektir.
Oraj POYRAZ(0raj.p0yraz@neomailbox.net / oraj.poyraz@openmail.cc / oraj_poyraz@alpinaasia.com )
L2fSIJNoA0xfSNxA
BOZDAĞ: AYM'NİN BERAAT KARARI VERME YETKİSİ YOKTUR
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ Anayasa Mahkemesinin Mehmet Altan ve Şahin Alpay kararıyla ilgili açıklama yaptı.
Cumartesi 13 Ocak 2018 15:08
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ Anayasa Mahkemesinin (AYM) Mehmet Altan ve Şahin Alpay kararı ile ilgili açıklama yaptı.
Bozdağ "Bu karar bir beraat kararıdır. AYM'nin beraat kararı verme hak ve yetkisi yoktur" dedi.
http://haber.sol.org.tr/toplum/bozdag-aymnin-beraat-karari-verme-yetkisi-yoktur-224895
a45UyF587661-180113231144 Oraj Poyraz At Neomailbox 0raj.p0yraz@neomailbox.net
2018/01/14 00:30 2 65 AtaturkMilliyetcileri@googlegroups.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder