Kızılderililer neden katledildi, hatta katledilmek ne kelime soyları kurutuldu?
Çünkü kendilerini korumaya kabiliyetleri yoktu.
Bu yalnızca modern dünyanın konusu değildir.
Taş devrinde de Homo Sapiens Neandertel İnsanını işte bu yüzle dünya yüzünden kazıdı attı.
Sonraki yüzyıllarda da benzeri acılı sahneler pek çok kez sahnelendi.
Yaşayacak kadar güçlü olmak şart.
Yaşama kararlılığı, yaşam çabası, ve yaşamak için gerekli gücü bulmak şart.
Evet, Kızılderililerin de pek çokları Türk soyundan, kültüründen idi.
Günümüzde başkalarının baskısı altında yaşayan pek çok millet ve toplum da Türk'dür.
Aslında başarmak için ne yapmak gerektiği çok basit ve açık.
Öncelikle kişiliği korumak ve geliştirmek.
Sonrasında kişiliği yaşatmak, var etmek.
Türklüğün sorunu budur.
Türklük denilen kavram nedir?
Bu paketin içerisine neleri dahil etmeli, neleri hariç tutmalı?
Sonrasında, bu kavram etrafında toplanmış insanları ayakta tutmak için gereken ilkeler, fikirler ve kavramlar neler olmalı?
Bütün bunları en güzel, en estetik şekilde nasıl ambalajlamalı?
Benim açımdan bir sorun yok.
Çok basit aslında.
Türklüğün tarihten gelen, o taa ProtoTürklerden gelen pek çok olumlu unsurunu dahil etmek, olumsuz unsurunu da etnografik, mitolojik, folklorik, kültürel unsur olarak pakete dahil etmek.
İnsanlık tarihi boyunca üretilmiş bütün olumlu unsurları içselleştirmek, iç bir ikircik yaşamadan bu değerleri Türkleştirmek ve kültürün bir parçası haline sokmak.
Yeni kültür üretmek ve bunları da sepete atmak.
Sanatın, bilimin, ve kültürün bütün alanlarında bu bakışla Türk kültürünü artırmak ve büyütmek.
İyi, güzel, faydalı olan her şey bizimdir.
Bu kadar da basittir.
Her türlü safsata, tarihten gelen her türlü tortu ise folkordur, mitolojidir, etnografyanın, tarihin, geçmişin konusudur.
Dinleri, İslamı, Hristiyanlığı, Yahudiliği, Zerdüştlüğü, Hinduizmi, ve diğer bütün her şeyi ancak bu gözle bakarsak doğru şekilde değerlendirebiliriz.
Dinler insanlığın çocukluk çağı kabusları, rüyaları, sanrılarıydı, ve artık insanlık kurtuldu diyecek kadar büyümeli ve olgunlaşmalıyız.
Bu düşünceyi içselleştirmeliyiz.
L2fSIJNoA0xfSNxA
ÇIRILÇIPLAK GEZİNEN AHLAKSIZ KIZILDERİLİLER
13 Ocak 2018
ABD kızılderililerin topraklarına nasıl kondu?
Kızılderililer nasıl insanlardı?
Fotoğrafta Kızılderili kadınlar.
ABD aynı zulmü Siyahderililere de yaptı.
Zaten insanları siyah derili Kızılderili ve beyaz diye ayıran ilk ABD oldu. Daha önce sadece iyi ve kötü insanlar vardı.
Okunması gereken güzel bir yazı.
DOĞAR DOĞMAZ AĞZI KAPANAN ÇOCUKLAR. .
Amerika Kıtasında Ekim ayının ikinci pazartesi "Kolomb Günü"dür.
Şenliklerle şölenlerle kutlanır. .
Amerika üç gündür Kolomb Günü'nü kutluyor. .
Bazı ülkelerde milyonlar çılgınca eğleniyor. .
Peki kutlanan ne?. .
*. *. *
1492 yılında Cenovalı kaşif Kristof Kolomb'un Nina Pinta ve Santa Maria gemileri Amerika kıyılarına yanaştığında onları Arawak kızılderilileri karşıladı. .
Kızılderililerin inancında Tanrılar sakallıydı ve denizden gelmişlerdi. .
Sakallı istilacıları görünce onları doğaüstü sandılar. .
Yüzerek selamladılar. .
Mısır patates ikram ettiler. .
Atları iş hayvanları demir silahları yoktu. .
Ama kulaklarına ince altın süsler takıyorlardı. .
İşte o altınlar sonları oldu. .
*. *. *
Kolomb kızılderililerle ilgili ilk izlenimlerini İspanya Kraliçesine şöyle yazmıştı. .
"Bu insanlar o kadar yumuşak başlı barışsever ki yeryüzünde bunlardan daha iyi bir ulus bulunmadığına Majestelerinizin önünde ant içebilirim. Komşularını kendileri kadar seviyorlar konuşmaları son derece tatlı ve kibar konuşurken hep gülümsüyorlar; gerçi çırılçıplak dolaşıyorlar ama davranışları terbiyeli ve övgüye değer"
Seyir defterine de şunları eklemişti.
"Onlara kılıçlarımızı gösterdik. Demir silahları ilk kez gördükleri belli. Kesmenin ne demek olduğunu bilmediklerinden bazıları kılıçların keskin tarafını tutunca ellerini kestiler. Bu insanlar ne herhangi bir mezhebe bağlılar ne de puta tapıyorlar. Kötülüğü tanımıyorlar birbirlerini öldürmeyi bilmiyorlar. Hiç silahları yok... Kızılderililer son derece sade dürüst ve eli açık insanlar. Herhangi birinden sahip olduğu herhangi bir şey istenince hemen veriyorlar. Kötülüğün ne olduğunu hiç bilmiyorlar çalmıyorlar öldürmüyorlar. Komşularını kendileri kadar çok seviyorlar. Dünyada onlar kadar tatlı dilli insanlar yoktur. Her zaman gülüyorlar. "
Bir de not düşüyordu.
"Bu insanların çalıştırılması ekin ekmesi gerekli her işe koşulması ve bizim (Avrupalalıların) gelenek ve göreneklerimizi benimsemesi gerektiği kanısındayım"
*. *. *
Ardından katliam başladı. .
Sakallı yabancılar altın ve değerli taş aramak için köyleri yağmaladı yakıp yıktı. .
Yüzlerce kadını erkeği çocuğu kaçırdılar. .
Kadınlara tecavüz ettiler. .
Direnen erkeklerin kulaklarını kestiler kafa derilerini yüzdüler. .
Gemilerine atıp köle olarak satılmak üzere Avrupa'ya götürdüler.
Kolomb'un 12 Ekim 1492'de San Salvador sahiline ayak basmasının üzerinden on yıl bile geçmeden bütün kabileler yüzbinlerce insan yok edildi. .
Ardından akın akın geldiler. .
Tüm Amerika Kıtasını cehenneme çevirdiler. .
Katliamlara papazlar da katıldı. .
Katolik olmayı kabul etmeyen Kızılderili şamanları ayaklarından asılarak canlı canlı yakıldı. .
Kolomb Amerika'ya vardığında dünya nüfusunun 5'te biri kızılerili idi. .
Sayıları 70 milyonu geçiyordu. .
1492'den bugüne sadece 2 milyon kaldılar. .
*. *. *
Dünya tarihinin en büyük soykırımını yapan Avrupalı istilacıların bu katliamı kitaplara şöyle yansıdı. .
" İspanyollar istilacılar her geçen gün daha kibirli oluyordu. . Aceleleri varsa yerlilerin sırtına biniyorlardı. . İspanyolların canavarlığı sınır tanımıyordu. . birgün ikisi de birer papağan taşıyan iki yerli çocuğa rastlayan iki papaz papağanları aldılar ve sırf zevk olsun diye çocukların kafasını kestiler"
Las Casas
"Ben Küba'da iken üç ayda yedi bin çocuk öldü. Acıdan çılgına dönen bazı anneler bebeklerini nehirde boğuyorlardı... Böylece erkekler madenlerde kadınlar ağır çalışma içinde ve çocuklar da süt bulamadıkları için ölüyordu... bu kadar büyük güçlü ve verimli topraklar kısa sürede boşaldı. İnsanlığa o kadar yabancı olan tüm bunları kendi gözlerimle gördüm ve şimdi bile yazarken ürperiyorum. "
Las Casas
"Tanrı'nın hususi takdiriyle savaştan kaçan kızılderililerin tamamına yakını çiçekten öldürdük. Tanrı topraklarımızı temizledi"
"Massachusetts Körfezi Kolonisi'nin ilk valisi John Wintrop
"Kızılderilileri yakıyorduk. . Onları böyle ateşte kızarırken ve bu ateşi söndüren kan gölünde görmek korkunç bir manzaraydı çürüyen cesetler ve bunlardan yayılan koku berbattı fakat zafer tatlı bir fedakârlık gibiydi. . Bizlere olağanüstü yardımlarda bulunarak bu kadar gururlu ve kibirli bir düşmanı elimize düşüren bu kadar çabuk bir zafer bahşeden Tanrı'ya şükranlarımızı sunarız. "
Plymouth Kolonisi'nin Valisi William Bradford
"Kızılderililerin hamal olarak kullanılmasını kınamıyorum. Ancak bir adamın bir domuza ihtiyacı varken 20 tane öldürüyordu. 4 Kızılderili'ye ihtiyaç duyduğunda bir düzine alıyordu. Metreslerini omuzlarda taşınan hamaklar içinde fakir Kızılderililer'e taşıtan birçok İspanyol vardı. Bu uygulamalar esnasında yerlilerin maruz kaldığı kötü muameleler zararlar soygunlar haksızlıklar ve büyük kötülüklerin sayılması istense bunun sonu gelmez. Çünkü onlar için Kızılderilileri öldürmek yararsız hayvanları öldürmekte birdi. "
Cieaze de Leo
"Kızılderililerin eğer altını yoksa çocuklarını satarlardı. eğer çocukları da kalmamışsa kendi hayatlarını verirlerdi. Bu haraçları veremediklerinden ötürü Kızılderililer işkence acıları altında ya da gaddarca zindanlarda öldürülürdü. Zira İspanyollar onlara hayvani bir vahşilikle muamele ediyor ve onları hayvandan daha aşağı görüyorlardı. . Kızılderililerin cesetleri köpeklerin önüne yem olarak atılıyor vücutlarından yaralara iyi gelebilecek bir yağ üretiliyordu. Kızılderili kadınlar sıra hâlinde direk ve ağaçlara çocukları da onların ayaklarına asılıyordu. "
Papaz Motolinia
"Sırf eğlence olsun diye kadın erkek demeden yerli halkın ellerini burunlarını ve kulaklarını kesip kopardıklarını ve bunun bölgenin değişik yerlerinde defalarca tekrarlandığını kendi gözlerimle gördüm.
Memeden kesilmemiş bebekleri annelerinin göğsünden alarak onları en uzağa fırlatma konusunda birbirleriyle yarıştılar. "
Bartolome de Las Casas
"Askerler pek çok Kızılderili'yi uykularında öldürdüler. Annelerinin göğüslerinden çekilip alınan bebekler anne-babalarının gözleri önünde kılıçla parçalanıyor ve bebeklerin parçaları ateşe atılıyordu. Kundaktaki bebekler beşikleri içinde parçalanıyor kafaları eziliyor en taş-yürekli adamın bile vicdanını sızlatacak bir vahşilikle öldürülüyorlardı. . Bazı bebekler nehre atıldı onları kurtarmak için anne ve babaları da suya atladı. Ama askerler ne çocukların ne de anne-babaların sudan çıkmalarına izin vermediler hepsi boğuldu. "
David de Vries
*. *. *
Kızılderili kadınları çocukları doğduğunda elleriyle onların ağzını kapatırlar. .
Nefes alması için ellerini bir süre çekip bebeğin tekrar ağlamasına fırsat vermeden aynı hareketi tekrarlarlar. .
Ağlamamak gözlerini dünyaya açan bir Kızılderilinin aldığı ilk derstir. .
Beyaz adamdan kaçarken kucaktaki bebeğin ağlaması her şeyin sonu demektir. .
Dersini iyi alamayan bir bebeğin çıkaracağı ses kurşun yağmurundan ölmek demektir.
*. *. *
Amerika Kıtası bugünlerde "Kolomb Günü" nü kutluyor. .
Şenlikler şölenler yapılıyor. .
Milyonlar çılgınca eğleniyor. .
Kolomb'tan bu güne 524 yıl geçti. .
524 yılda 70 milyondan fazla insan katledildi. .
Bir kültür yok edildi. .
Beyaz adamın bu eğlencesi(!) kızılderililerin sonu oldu
http://onurluhabercilerr.com/cirilciplak-gezinen-ahlaksiz-kizilderililer-1
a45UyF587661-180114015634 Oraj Poyraz At Alpinaasia oraj_poyraz@alpinaasia.com
2018/01/14 03:30 2 65 AtaturkMilliyetcileri@googlegroups.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder