Aykırı herkesin sesini kısmak, boğuntuya getirmek için kullanılıyor.
Fakaaat, şimdi kocaman bir fakat var, iş ana muhalefet liderinin sesinin kısılmasına gelince durum değişiyor.
Bu çok ama çok daha ağır bir durum.
Vatandaş zaten konuşamıyor.
Konuşacak olan ve muhalefet adına konuşması beklenenin de sesi kısılırsa durumlar ne olur?
Bu durum diğer vatandaşların fikir ve ifade özgürlüğünde çok daha önemli bir sorun da içermektedir.
Kürsü dokunulmazlığı...
Bu çok önemlidir.
Özellikle aykırı seslere fırsat vermek için tahkim edilmiş bir hukuki kazanımın çiğnenip yok edilmesi Türk demokrasisi için acı olacaktır.
Esasen kenara atılmış bir TBMM söz konusu olduğundan, Olağanüstü Hal olağan olduğundan, gerek hükumetin gerekse hükumet gücünü gasp etmiş sözde Cumhur-başkanı(!?)nı siyasi, idari, mali ve adli yönden hesap verme imkanları tamamıyla ortadan kalkmış olduğundan zaten demokrasimiz orası burası budamış Nasreddin Hocanın leyleği gibi olmuştur.
Söz demokrasi dese de, anlamı seçilmiş diktatoryasıdır.
Tıpkı Hitler, Musollini gibi.
Demokrasilerde tam tersine kürsü dokunulmazlığı tam da bu işler için icat edilmiştir.
Vatandaş ya da vekil özgürce konuşabilsin, olur olmaz gerekçelerle muktedir olanlar oy kullanacak olanlara suçlar isnat ederek sistemi tıkayamasın diye.
Tutulan yol yanlıştır.
Ve demokrasi en çok da savaş, olağanüstü hal, seferberlik hallerinde gereklidir.
Olağan hallerde zaten tartışmaya değer çok şey yoktur.
Ancak, olağan üstü hallerde her şeyin ince ince, uzun uzun tartışılması, görüşülmesi özellikle gerekir.
Tarihte meclislerden güç alan siyasi ya da askeri liderlerin olağan üstü halleri bahane ederek olağan üstü yetkiler almaları, bunu meclislere onaylatmaları ve sonunda tiranlaşmaları görülmüştür.
Roma Senatosu ayaktayken, türlü ayak oyunlarıyla üç generalin Triumvira yönetimini Roma Senatosuna kabul ettirmiş olmaları ardından, Senatonun tamamıyla yok edilmesi ve Sezarın mutlak imparator olduğu Roma İmparatorluk düzenine yol açmıştır.
Bu şekilde Roma bir cumhuriyetken, imparatorluğa dönüşmüştür.
Venedik ise Napolyon seferlerine kadar Cumhuriyet olma özelliğini koruyabilmiştir.
Hitler ve Musollini de başlangıçta güç aldıkları meclisleri sonunda lağvetmiş ve mutlak güce sahip olmuştur.
O çok övülen IInci Abdülhamit de Osmanoğulları ailesinin mutlak iktidarını sınırlayan, başta Mithat Paşa ve İttihatçı kadroların kendisine dayattığı Meşrutiye Anayasısını ve bunun gerektirdiği ilk meclisi kapatarak 30 yıl süreyle ülkeyi tam bir mutlak iktidarla yönetmiştir.
Demek ki, meclisler halktan aldıkları temsil yetkisini korumak ve kollamakta son derece hassa olmak zorundadır.
Meclislerin hükumetlere yetki devri son derece sınırlı, hesaplı, ve sürekli sorgulanan bir işlemdir.
Demokrasilerde esas olan meclistir, hükumetler değildir.
İstikrarlı hükumetler çıkarma bahanesiyle meclislerin temsil kabiliyetlerinin sınırlanması görülüyor ki son derece yanlış sonuçlar vermiştir.
Ve ifade özgürlüğü...
Adam açık açık yazmış.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine (AHİM) göre de ifade özgürlüğü, toplumun ilerlemesi ve her insanın gelişmesi için esaslı koşullardan biri olan demokratik toplumun asıl temellerinden birini oluşturmaktadır.
İfade özgürlüğü, AİHS'nin 10. maddesinin 2. fıkrasına bağlı olarak yalnızca lehte olduğu kabul edilen veya zararsız ya da ilgilenmeye değmez görülen bilgi veya düşünceler için değil, aynı zamanda devletin veya nüfusun bir bölümü için saldırgan, şok edici veya rahatsız edici bilgi ve düşünceler için de uygulanır.
Bunlar çoğulculuğun, hoşgörünün ve açık fikirliliğin gerekleridir.
Bunlar olmaksızın demokratik toplum olmaz.
Demiş ki, ifade özgürlüğü özellikle de aykırı, rahatsız ve şoke edici fikirlerin ifadesini korur.
Yani öyle herkesin aynı fikirde olduğu işlerde ifade özgürlüğünü sağlamakta bir sıkıntı yok.
Esas amaç aykırı fikirlerin ifadesinin korunmasıdır demiş.
Ve bizim anayasamızda herkesin bilmediği ya da bilmek istemediği çok önemli bir madde vardır.
Anayasanın 90/5.maddesinde yer alan "Usulüne göre yürürlüğe konulmuş milletlerarası andlaşmalar kanun hükmündedir.
Bunlar hakkında Anayasaya aykırılık iddiası ile Anayasa Mahkemesine başvurulamaz.
Usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası andlaşmalarda kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası andlaşma hükümleri esas alınır." hükmü uyarınca 19.03.1954 günlü Resmi Gazete'de yayımlanan 10.03.1954 tarih ve 6366 sayılı Yasa ile onaylanmış bulunan "İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetlerini Koruma Sözleşmesi" (AİHS), iç hukukumuzun uyulması zorunlu bir parçası haline gelmiş, kanun ile milletlerarası hukukta çelişki olduğunda milletlerarası hukukun uygulanacağı belirtilerek, temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası andlaşmaların, Anayasa ile Kanunlar arasında bir konumda yeraldığı vurgulanmıştır.
Demek ki, neymiş efendim Avrupa Mevzuatı bizim anayasamızın da, yasalarımızın da üzerindedir.
Avrupa müktesebatı denilen hukuk mevzuatı bizim hukuk sistemimizin bir parçası hatta amiri durumunda.
O halde yasalara uyunuz sevgili kardeşim.
Ortada bunca yasa durup dururken dötünüzden suç, ve ceza uydurmayınız.
Oraj POYRAZ(0raj.p0yraz@neomailbox.net / oraj.poyraz@openmail.cc / oraj_poyraz@alpinaasia.com )
ANKARA CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI KILIÇDAROĞLU'NUN ERDOĞAN'A HAKARETTEN YARGILANABİLMESİ İÇİN DOKUNULMAZLIĞININ KALDIRILMASINI İSTEDİ
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı CHP Genel Başkanı KemalKılıçdaroğlu'nun Cumhurbaşkanı Recep Erdoğan'a hakaretten 4 yıl 8 aya kadar hapisle yargılanabilmesi için dokunulmazlığının kaldırılmasını istedi.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun 5Ocak'ta Beşiktaş Belediyesi'nde yaptığı konuşmasının ardından Erdoğan'ın suç duyurusu üzerine fezleke hazırladı.
Sabah'ın haberine göre 11 sayfalık fezlekede Kılıçdaroğlu'nun 'Cumhurbaşkanı'na hakaret' suçundan 1 yıl 2 aydan 4yıl 8 aya kadar hapisle yargılanabilmesi için dokunulmazlığının kaldırılması isteniyor.
Fezlekede yer alan iddialar şu şekilde:
"(Kılıçdaroğlu'nun) Cumhurbaşkanı'na hakaret suçunu işlediği sözlerinin tahkir edici olup küçültücü değer yargıları içeren ibareler ihtiva ettiği ve küçük düşürücü nitelikte kullanıldığı kullanılan sözlerin eleştiride bulunmak ve düşünce açıklaması sınırlarını dolayısıyla hukuka uygunluk sınırlarını aştığı bu eleştirileri aşağılama ve küçük düşürücü nitelikte olduğu dolasıyla Cumhurbaşkanına hakaret suçunun unsurlarını taşıdığı anlaşılmıştır. "
Fikir açıklamanın 'sövme'den ayrılması gerektiği belirtilenfezlekede "Bir kimsenin somut fiil ya da olgu isnat edilerek veya sövmek suretiyle zedelenen onur şeref ve saygınlığı hakaret suçunun konusunu oluşturmakta. Bir söz ve davranışın küçük düşürücü niteliktebulunup bulunmadığı örf ve adet tarafların sosyal konumu fiillerin işlenmesi sırasındaki özellikler ve kamuoyundaki yaygın kanaatler dikkate alınarak belirlenmeli" denildi. TCK'nın 299'uncu maddesiyle Cumhurbaşkanlığı'nın fonksiyonları değil Cumhurbaşkanı'nın şeref ve varlığının korunduğu kaydedilerek "Cumhurbaşkanına hakaret ve sövme suçunun oluşması için de onun sosyal değeri konusunda kendisinin veya toplumun sahip olduğu düşünce ve duyguları sarsıcı fiil veya sıfatlar isnat veya izafe edilmemelidir" ifadesi kullanıldı.
a45UyF587661-180412142144 Oraj Poyraz At Openmail oraj.poyraz@openmail.cc
2018/04/12 16:49 2 65 AtaturkMilliyetcileri@googlegroups.com
Yukumuz ne kadar agir ve zahmetli olursa, ruhumuzu o oranda egitir ve yuceltir.
A.GIDE
Insanlarin topraktan, sudan, camurdan, meniden, kandan, balciktan, yumurtadan yaratildigi soylenmektedir. Bakilacak Ayet ler Kiyamet-37, Nahl-4, Hud-61, Meryem-67, Rum-20, Fatir-11, Ali-imran-59-60, Hicr-26, Furkan-54, Nur-45, Alak-2, Enbiya-30 vb.
Yalan ve iki yuzluluk en kotu ahlaktir.
Hz.Ali
Biliyorsun, ben hangi sehirdeysem yalnizligin baskenti orasi.
Ve yine sevgili cocuk, biliyorsun, kisi tutkulariyla yalnizligini adlandiriyor o kadar.
Cemal SUREYYA
| Grup eposta komutlari ve adresleri | : | |
| Gruba mesaj gondermek icin | : | ozgur_gundem@yahoogroups.com |
| Gruba uye olmak icin | : | ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com |
| Gruptan ayrilmak icin | : | ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com |
| Grup kurucusuna yazmak icin | : | ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com |
| Grup Sayfamiz | : | http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/ |
| Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz | : | http://orajpoyraz.blogspot.com/ |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder