MİLLETLERİN YIKIM YAŞAMASI KADER Mİ?
E. Canetti (*) " İnsanı bilinmeyenin dokunuşundan daha çok korkutan hiçbir şey yoktur…İnsanların etraflarında yarattıkları bütün mesafelerin nedeni bu korkudur" der.
İktidar sahiplerini (muktedir) en fazla korkutan sınırsız iktidar mecburiyetidir. Bu zorunluluğun anaforuna kapılan muktedir in geri dönüş şansı yoktur. Bir adım gerilese bir seçim kaybetse işlediği bütün suçların ve ihanetlerin önüne dağ gibi yığılacağını ve kendisinden hesap sorulacağını bildiği için sınırsız iktidar arayışına mecburdur.
Kendisini herkesin ve her şeyin üstünde tutmaya mecburdur. Denetleyici sorgulayıcı hatta muhalif hiçbir kurum ve güç kalmayana kadar kendi iktidarını berkitmek ( tahkim etmek) merkezileştirmek çevresini menfaat ağlarıyla örmek kendi silahlı gücünü oluşturmak zorundadır.
Yasama gücünün üstüne çıkmak için ülkenin (hukuk dizgesi ve ) yasalarıyla oynar. Bu nedenle (gidebildiği kadar) sonuna kadar gitmek zorundadır.
İç savaşı (bile)göze alır. Hatta öyle bir an gelir ki iç savaşı büyük bir iç karışıklığı kendi kurtuluşu olarak görür. Bu yüzden ülkenin nizami ordusunu yeniden tertiplemeye iç güvenlikten sorumlu jandarma özel kuvvetler gibi askeri unsurları kendi kadrolarıyla yenilemeye sokaktan adam toplamaya başlar.
1933'te Hitler iktidara geldiğinde en büyük korkusu Prusya askerî geleneğine bağlı Alman ordusuydu. Komplo ve şantaj yöntemleriyle komuta kademesini esir aldığı orduyu savaş koşullarında bile siyasî polisle (SS) denetledi. Fakat Hitler ne yaptığını biliyordu ve bağımsız hareket edebiliyordu. (1 )
Röhm vakıası
S. A. 'ların mevcudu 3 milyonu bulmuştu. Ayrıca Nazi Partisi'nin sokaklarda 750.000 kişilik vurucu gücü vardı. "Kahverengi Gömlekliler" diye adlandırılan S. A. 'lar her fırsatta sosyal demokratlara sokaklarda kanlı saldırılar yapıyordu.
Nazi milislerinin başı olan Ernst Röhm 1933 yılının sonunda "Kahverengi Gömleklileri" polis ve yargının denetiminden çıkartılmasını sağladı. Böyle S. A'lar devlet içinde devlet oldular. İşkenceler… Tutuklamalar… Cinayetleri işleyenlere sorgulama bile yapılamıyordu.
Ayrıca Himmler'in komutasında sayıları 50.000'i bulan "Koruma Gücü" vardı. Bunlara da S. S. 'ler deniliyordu. Hitler'in özel korumaları buradan seçiliyordu ve "Çelik Miğferler" gibi diğerlerini de sayarsak Nazilere bağlı kaba güç 4.5 milyona çıkıyordu. GESTAPO adlı gizli polis teşkilatı da kuruldu. GESTAPO Alman yargısının yetki alanından da çıkartıldı.
Almanya polis devleti olmaktan da çıkmış milis devletine dönmüştü. …. S. A'ların başı Röhm orduyu da ele geçirip kendine bağlamak istiyordu. Bakanlar ve Nazi Partisi'nin önde gelenleri S. A. 'lardan ve Röhm'den korkar olmuşlardı. Hitler bile kendinden tedirgindi; 30 Haziran 1934 günü Röhm'ü ve tüm S. A. liderlerini Bad Wiesse'de bir motelde toplantıya çağırdı. Sabah çok erken saatlerde Hitler güvendiği birkaç kişiyle Röhm'ün odasını tabancayla bastı ve ona tutuklandığını bildirdi. Röhm ya tutuklanacak ya intihar edecekti. İntihar etmesine zaman kalmadı öldürüldü. (2)
Bağımsız hareket edemeyen dış güçlerin şantajına suç dosyalarına ve tehditlerine maruz kalan muktedirin "bilinmeyenin dokunuşu"n dan duyduğu korku daha beterdir. Daha da büyük bir korku yaratarak üretmeden beleş yaşamaya alışmış taraftarlarını silahlı linç grupları halinde ortalığa salıvermeye muhaliflerini sindirmeye bütün bir halkı korkutarak dikkatleri kendi üzerinde toplamaya eğilimlidir. Birbiriyle çelişen sözlerine ve davranışlarına farklı ve aynı ölçüde birbiriyle çelişen anlamlar yükleyen insanları sürekli şaşırtır.
İnsanlar muktediri hukukla mantıkla insafla tarihin şaşmaz diyalektiğiyle ya da "demokratik teamüller "le tartmaya devam ettikçe yanılmaya ve şaşırmaya devam edeceklerdir. Kendi mantığımızla karşımızdaki insanın davranışlarında bir mantık ve anlam bulmaya onu uyarmaya çalışırız. Oysa onun korkuyla kamaşan mantığı çok farklıdır ya da yoktur.
Sonuç olarak Ülkenin KHK'lerle yönetilmesinde iç cephe değil iç savaş hazırlıklarında dış politikadaki inanılmaz savrulmalarda şaşılacak bir şey yoktur. (1)
(*)Elias Canetti"den 'Körleşme' ( http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/kitap/220653/Modern_romanin _basyapitlarindan___Korlesme_.html )
(1 ) Yavuz Alogan'ın Saray'ın kâbusları yazısından kısaltılmıştır
(2 ) Necati Doğru'nun Röhm'ün hikayesi! Yazısından kısaltılmıştır
a45UyF587661-180514233526 Oraj Poyraz At Neomailbox 0raj.p0yraz@neomailbox.net
2018/05/15 00:53 2 65 AtaturkMilliyetcileri@googlegroups.com
Camera obscura
Karanlik oda
(fotografcilik/yeni Latince)
Latince Atasozleri
BAKARA - 256: Dinde zorlama yoktur.
***
TEVBE - 5: Musrikleri, puta tapanlari buldugunuz yerde oldurun.
Cogito ergo sum
Dusunuyorum, o halde varim
(Descartes, Felsefenin Prensipleri, 1.7.10)
Latince Atasozleri
Qui dedit beneficium taceat; narret qui accepit.
* * *
Iyilik yaparsaniz bundan bahsetmeyin, birakin kendisine iyilik yapilan konussun.
Latin Atasozu
Grup eposta komutlari ve adresleri | : | |
Gruba mesaj gondermek icin | : | ozgur_gundem@yahoogroups.com |
Gruba uye olmak icin | : | ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com |
Gruptan ayrilmak icin | : | ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com |
Grup kurucusuna yazmak icin | : | ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com |
Grup Sayfamiz | : | http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/ |
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz | : | http://orajpoyraz.blogspot.com/ |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder