Tereddütsüz kalemi çok kuvvetli olan bir orospu çocuğu, namert ve iftiracıdır.
IBDA-C adlı terör örgütünün akıl hocasıdır.
Kendinden sonraki diğer orospu çocuklarının da fikir babasıdır.
Kimdir bunlar.
Kadir Mısıroğlu, geçenlerde ölen şizofreni hastası mürteci Salih Mirzabeyoğlu, hesapta peygamberi taklit eden Müslim Gündüz, diğer mürteci meczuplar Hasan Mezarcı, Rizeli Peygamber Şevki Yılmaz, ağzından dışkılayan bütün tekfirci Fak-itçiler.
Bunlar on yıllardır kapalı kapılar ardında, ortamda itiraz edebilecek kimselerin olmadığı cemaat toplantılarında işte bu orospu çocuğunun iftiralarını konuştular.
Ve bu cemaat toplantılarında mürşit, öğrenci olanlar devran döndü, devlet adamı oldu.
Şimdi zaman zaman bu iftiraları ağızlarından kaçırıyorlar.
Atatürk hakkında söylenen rezil iftiraların bir kaynağı da Necip Fazıl pezevengidir.
Üstelik namert herif bunları kimliğini gizleyerek Dedektif X takma adıyla yayınlamıştır.
Bütün bu şerefsizler Atatürk sağken, itiraz edebilecekken, aslını anlatabilecekken hiç bir şekilde seslerini çıkarmamıştır.
Bunların en başta geleni Rıza Nur meczubu bile namerçe yazdığı şizoid herzeleri ölümünden yirmi yıl sonra yayınlanmak üzere İngilizlere teslim etmiştir.
Ve dikkat edin, bu kafileden adamlar söz konusu olduğunda, başında, sonunda her yerinde meczup diyoruz.
Neden?
Çünkü bunların hepsi de gerçekten meczuptur, şizofreninin, ağır psikozların çeşitli kombinasyonları ve varyantlarından mazurdur bunlar.
Misal Said-i Nursi olsun.
Bunu akıl hastanesi tıkan kim?
Şimdi pek çok dallama çıkacak Atatürk ve Cumhuriyet yönetimlerini suçlayacak, biliyorum.
Hayır, o çok büyük, ulu hakan dedikleri Abdülhamittir bu meczubu akıl hastanesine tıkan.
Bu günlerde Salih Mirzabeyoğlunun konuşmaları, ölümüne eşlik edenlerin konuşmaları yayınlanıyor.
Denilene göre Telegram saldırısı yapılmış, adamı delirtmiş gizli güçler.
Yahu adam taa en başından bu yana şizofren.
Sözleri, anlatımları dört dörtlük uyumlu.
Adnan Hoca, raporlu, hem de bir kez değil beş kez raporlu şizofren.
Şevki Yılmaz Allahtan doğrudan vahiy aldığını söyleyene kadar pek muteberdi, ve yeni duyurduğu kutsal kitabı ve dinine inanan müritleri de var.
Adam şizofren.
Rıza Nur da yaşamı boyunca kah tedavisi verimli olan, kah alevlenmeler yaşayan bir aşikar şizofrendir.
İşte böyledir, ülkemin büyük fikir adamları, sivil toplum önderleri küllüm şizofrendir.
Sözleri şizofrenik hecmeler sırasında söylenmiş laflardır.
En akıllı lafları dahi böyledir.
Yahu ülkeni Sağlık Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı teslim edilmiş Menzil tarikatı da meczubiyetin önde gidenlerindendir.
Adam Allahla konuştuğunu, hasbıhal ettiğini, sorduğunu, cevaplar aldığını, açıkçası vahiy aldığını söylüyor.
Başka türlü olması mümkün mü?
Ve tuhaftır, ülkenin kendini Müslümandan sayanları da buna iman ediyor.
Yahu en asgari ölçülerle dahi küfre sapmış durumdasınız.
Yeni bir din, yeni bir peygamberin peşine takılmışsınız.
İtiraf edin kurtulun, rahatlayın.
Siz Müslüman değilsiniz, olamazsınız.
Fikirsel anlamta mümkün değildir, bir tezattır, bir oksimonordur.
Bir insan hem Menzilci, hem de Müslüman olamaz.
Bunu anlamak için dahi olmaya gerek yok.
Küfür nedir, nasıl küfre sapılır, azıcık okuyun, araştırın.
Yok böyle tarikat, böyle yol.
Bu Allaha ulaşma yolu değildir.
Haaa ille de, dinden çıkmak, başka dine çıkmak istiyorsanız daha akılcı seçenekler var.
Deist olun, panteist olun, agnostik olun, ateist olun.
Hepsi olur.
Ama spritüalist hazeyanların peşine takılmayın lütfen.
Nedir, bu cinler, periler, efler melekler, şeytanlar, zebaniler muhabbeti.
Yakışıyor mu hiç bu zaman, bu zamanın insanına?
Esasen dinle haşır neşir olanlar tam da şizofreninin tam da sınırlarında gezen insanlardır.
Ne demek Allaha konuşmak, meleklerle görüşmek, cinler, perilere hükmetmek.
2018 yılında Harry Potter masallarıyla avunmak artık kabul edilemez.
Oraj POYRAZ(0raj.p0yraz@neomailbox.net / oraj.poyraz@openmail.cc / oraj_poyraz@alpinaasia.com )
L2fSIJNoA0xfSNxA
"NECİP FAZIL DAVASINDAN BİR MİLİM SAPMADI"
27.05.2018
Şair yazar ve düşünür Necip Fazıl Kısakürek doğumunun 114. yılında "Şiirin Düşüncenin Davanın Zirvesi" konferansında yad edildi - Eğitimci-yazar Muzaffer Doğan:
-
"Üstat Necip Fazıl devamlı hakikati söyleyen biriydi ve davasından bir milim sapmadı. Ben bu ülkenin yeni Necip Fazıllar da çıkaracağına inanıyorum"
-
- "Onun methedilmeye ihtiyacı yok. 110 cilt eser yazmış. Bu vakti nasıl buldu Allah biliyor. Bu eserleri ona övgü için yeterlidir zaten"
-
- "O gün cenaze sabote edildi. Yaklaşık 800-900 kişiydik ve bizi tutukladılar. Bizi o gece sorguladılar ama sorgulama biçimleri çok dehşetliydi. Kafamıza birer çuval geçirip kalın bir sopayla vurdular"
-
- Araştırmacı-yazar Dr. Şakir Diclehan: - "Üstat 'Biz hohlaya hohlaya buz dağlarını erittik şimdi ortalık çamurdan geçilmiyor. ' demiştir. Eğer bugünleri görseydi farklı bir şekilde konuşacaktı. Maalesef hem Müslümanlar hem İslam ülkeleri bin parça oldu"
İSTANBUL (AA) - Eğitimci-yazar Muzaffer Doğan Necip Fazıl Kısakürek'in Yunus Emre ve Baki gibi isimlerle yan yana anılabilecek bir şair olduğunu ifade ederek "Üstat Necip Fazıl devamlı hakikati söyleyen biriydi ve davasından bir milim sapmadı. Ben bu ülkenin yeni Necip Fazıllar da çıkaracağına inanıyorum. " dedi.
Şair yazar ve düşünür Necip Fazıl Kısakürek doğumunun 114. yılında "Şiirin Düşüncenin Davanın Zirvesi" konferansında anıldı.
Birlik Vakfı İstanbul Şubesi tarafından düzenlenen etkinlik Milli Türk Talebe Birliği (MTTB) Konferans Salonu'nda gerçekleştirildi.
Kısakürek ile birlikte çalışma şansı bulan eğitimci-yazar Muzaffer Doğan konferanstaki konuşmasında yüzyıllar içinde Necip Fazıl gibi bir şairin zor yetişeceği değerlendirmesinde bulundu.
Doğan Kısakürek'in Yunus Emre ve Baki gibi isimlerle yan yana anılabilecek bir şair olduğunu belirterek "Birçok şairimiz ilim ve fikir adamımız var ama Türk şiirinin düşüncesinin ve davasının zirvesi Necip Fazıl Kısakürek değilse zirve kim olabilir? Üstat Necip Fazıl devamlı hakikati söyleyen biriydi ve davasından bir milim sapmadı. Ben bu ülkenin yeni Necip Fazıllar da çıkaracağına inanıyorum. " diye konuştu.
- "Mahkemeye çıktığımızda 'Bizi asın. ' diye bağırdık"
Kısakürek'in yanında birçok kişinin yetiştiğine işaret eden Doğan "Üstada talebe olmak onun yürüdüğü yolda yürümek netameli bir yoldur. Ülkünün ne olduğunu üstadı tanıyınca anladım. Gerçek ve kurtarıcı ülkünün İslam olduğunu ondan öğrendim. Onun methedilmeye ihtiyacı yok. 110 cilt eser yazmış. Bu vakti nasıl buldu Allah biliyor. Bu eserleri ona övgü için yeterlidir zaten. " ifadelerini kullandı.
Necip Fazıl'ın cenaze töreninden bahseden Doğan şunları kaydetti:
"O gün cenaze sabote edildi. Yaklaşık 800-900 kişiydik ve bizi tutukladılar. Fotoğraflarımızı ve görüntülerimizi çektikten sonra birçoğunu gönderdiler biz yaklaşık 50 kişi kaldık. Bizi o gece sorguladılar ama sorgulama biçimleri çok dehşetliydi. Kafamıza birer çuval geçirip kalın bir sopayla vurdular. Alakasız sorular sordular. 4 gün sonra Selimiye Kışlası'na götürdüler. Oradaki genç arkadaşları örgütledim ve nihayetinde mahkemeye çıktığımızda 'Bizi asın. ' diye bağırdık. Muhtemelen bir yüzbaşıydı şaşırdı ve 'Cenazeye katılmak neden suç olsun? Necip Fazıl iyi şairdir çıkın gidin. ' dedi ve öyle kurtulduk. "
- "Sahne çöktü"
Araştırmacı-yazar Dr. Şakir Diclehan da Necip Fazıl'ı ilk kez 1967'de MTTB Konferans Salonu'nda dinlediğini ve o gün kalabalıktan sahnenin çöktüğünü dile getirdi.
İnsanlardaki coşkunun giderek azaldığını aktaran Diclehan şöyle devam etti:
"Entelektüel aydın bir gençlik yetiştirmediğimiz müddetçe bu ülkenin kurtuluşu mümkün değildir. Müslüman dertli olmalıdır. Onun derdi mutlak suretle bugün ateş içinde olan Orta Doğu topraklarını ayağa kaldırma düşüncesidir. Batı'da bir tek insan ölse bütün dünya ayağa kaldırılıyor ama maalesef bugün Müslüman'ı Müslüman'a kırdırmak suretiyle 6 milyon şehit verdik. Bu durum hala devam ediyor. Bugün Orta Doğu yangın yeridir. Bunun nedeni Müslümanlarda bilincin olmamasıdır. "
Diclehan Necip Fazıl'ın hassasiyetlerine dikkati çekerek "Biz İslam'ı tekrar ayağa kaldırmak istiyorsak aydın entelektüel ve kılı kırk yararcasına İslam'ı yaşayan bir toplum örmek durumundayız. İşte rahmetli Necip Fazıl'ın en büyük özelliği bu. Üstat 'Biz hohlaya hohlaya buz dağlarını erittik şimdi ortalık çamurdan geçilmiyor. ' demiştir. Eğer bugünleri görseydi farklı bir şekilde konuşacaktı. Maalesef hem Müslümanlar hem İslam ülkeleri bin parça oldu. Biz birlik sağlamadıkça toplum ayağa kalkmaz. " yorumunu yaptı.
Eğitimin önemine değinen Diclehan yeni nesillerin büyük fikir adamlarının eylemleriyle ve düşünceleriyle yetiştirilebileceğini sözlerine ekledi.
Necip Fazıl Kısakürek'in şiirlerinin de okunduğu etkinlik hatıra fotoğrafı çekilmesiyle son buldu.
http://www.mynet.com/haber/guncel/necip-fazil-davasindan-bir-milim-sapmadi-4150346-1
a45UyF587661-180527145639 Canfistir Davis oraj.poyraz@openmail.cc
2018/05/27 17:52 2 65 AtaturkMilliyetcileri@googlegroups.com
Toplumdaki basarisizligin sebebi, kadinlarimiza karsi gosterdigimiz ihmal ve kusurdan dogmaktadir.
1923.
K.Ataturk
Fakat dini olmayan musibetler, hakikat noktasinda musibet degildirler.
Bunlarin bir kismi Allah in bir ikazi ve uyarisidir; bir kismi gunahlara kefarettir; hastalik gibi bir kismi ise, Allah in bir iltifatidir, bir temizliktir.
(bk.Buhari, Îman: 39, Muslim, Birr: 52)
Lutfen bundan sonra Muslumanlardan eza, cefa ceken, basina bir musibet gelenler aglayip, zirlamasin.
Cunku baslarina gelen her turlu olumsuzluk onlarin Allahin sevgili kullarindan oldugunu gosteriyor.
Ben demiyorum, hadisler, ayetler boyle soyluyor.
Buyuk beyinler fikirleri, orta beyinler olaylari, kucuk beyinler ise kisileri konusur.
Hyman Rickover
Haktan sonra delaletten baska ne vardir ki.
Hz.Ali
| Grup eposta komutlari ve adresleri | : | |
| Gruba mesaj gondermek icin | : | ozgur_gundem@yahoogroups.com |
| Gruba uye olmak icin | : | ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com |
| Gruptan ayrilmak icin | : | ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com |
| Grup kurucusuna yazmak icin | : | ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com |
| Grup Sayfamiz | : | http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/ |
| Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz | : | http://orajpoyraz.blogspot.com/ |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder